Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/379 E. 2023/765 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/379 Esas
KARAR NO : 2023/765
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2023
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili ve üçüncü bir ortağın daha bulunduğu ve daha önce Suudi Arabistan’da kurulan bir şirkette davalının, müvekkili ile birlikte ortak olarak yer aldığını, müvekkilinin söz konusu şirketin finansal durumunun kötüye gittiğini, davalının şirketten haksız yere para alarak şirkete para kaybettirdiğini fark etmesi üzerine şirketin finansal işlerini yürütmekte olan davalı ile görüştüğünü, şirketin işlerinin iyi gittiğine ve kendisinin şirkete zarar vermediğine yönelik herhangi bir ispat sunamadığını, bu durum neticesinde müvekkilinin, davalıya karşı dava açacağını belirterek davalıdan işi durdurmasını istediğini, şirketin finansal durumundan bizzat sorumlu olan davalı aleyhine dava açılması riskini bertaraf etmek için şirketten haksız yere aldığı paraların geri ödeneceğine ilişkin müvekkiline 6 adet borç senedi verdiğini ve dava konusu borcun dayanağı olan 01/09/2015 tarihli Ortaklığın Feshi Sözleşmesi ile taraflar arasındaki ortaklık sonlandırıldığını, davalı …’in Türk vatandaşlığı kazanmadan önceki adı … olduğunu, taraflar arasında düzenlenen tüm belgelerde ismi bu şekilde geçtiğini, sözleşme ile birlikte davalı aynı zamanda, müvekkili ve şirketin diğer ortağı dava dışı …’e toplam 1.007.000,00 SAR ödemeyi taahhüt ettiğini, sözleşmeye göre, davalının yılda ortalama 120.000,00 SAR tutarında ödeme yapması gerektiğini ve ilk ödemenin 01/09/2016 tarihinden önce yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmede kararlaştırılan tutarın davalının müvekkiline ödemesi gereken tutar 478.500,00 SAR olduğunu, davalı söz konusu borcunu halen daha müvekkiline ödemediğini, müvekkili daha önce gerek taraflar arasında düzenlenen senetler gerekse Sözleşmeden kaynaklanan alacağını tahsil etmek için davalıya başvurmuşsa da davalı ödemeden imtina ederek Suudi Arabistan’dan Çin’e kaçtığını, davalı daha sonra Çin’de de çeşitli dolandırıcılıklar yaparak Türkiye’ye kaçtığını, 2019 yılında burada … Limited Şirketi (kurulduğu tarihteki eski unvanı: … Limited Şirketi) unvanlı ve … mersis numaralı şirketi kurmuş ve taşınmaz edinme yoluyla Türk vatandaşlığı kazandığını, davalının Türkiye’de malvarlığı bulunduğu, müvekkiline ödeme yapmayacağı anlaşıldığını ve … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/… Sor. No’lu dosyası ile Davalı aleyhine soruşturma başlatıldığını, davalının sözleşmeden kaynaklanan borcu ödemeyeceğinin anlaşılması üzerine 478.500,00 SAR tutarındaki alacak için … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının itirazı neticesinde 11/01/2023 tarihinde İcra Müdürlüğünce düzenlenen karar tensip tutanağı uyarınca takip itiraz nedeniyle durdurulduğunu beyana, davalının uygun görülen ve borcu karşılayacak olan miktarda menkul, gayrimenkul, hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını, davalının itirazının iptal edilerek takibe devam edilmesi, itirazın kötü niyetli olması nedeniyle davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafın iddialarında olayların gerçekleştiği yer ve taraf uyruklarına bakıldığında Türk mahkemelerinin yetki ve görevinin bulunmadığını, 5718 sayılı MÖHUK m. 48 uyarınca Türk mahkemelerinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancıların teminat göstermek zorunda olduğunu, davacı tarafın teminat yatırmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas dosyası ile yazı yazılan Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nün ilgili yazısında belirtildiği üzere Türkiye ile Yemen arasında veya iki ülkenin de taraf olduğu teminattan muafiyete ilişkin bir uluslararası antlaşma veya fiili mütekabiliyetin bulunmadığını, davacı tarafın icra takibi sırasında ve dava açarken teminat yatırmadığını ve teminat yatırılmasının dava şartı olması nedeniyle dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcu olmadığını, davacı yanın iddia ve talepleri zamanaşımına uğramış olduğunu ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın konusu olan ve davacı tarafın müvekkiline karşı açmış olduğu … İcra Dairesi’nin 2022/… Esas sayılı icra dosyasında icra takibine dayanak olarak gösterilen sözleşmeye bakıldığında ödemenin 01.09.2016 tarihinden önce olacağı ifade edilmekte olduğunu, Mahkemenin de malumu olduğu üzere adi ortaklık sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, müvekkilinin Suudi Arabistan’dan yasal şartlara haiz olarak ve de Cidde uluslar arası havalanından uçakla seyahati ile Arabistan’dan … vize numarasıyla arabistan’dan ayrıldığını, davacı yanın dava dilekçesinde, müvekkili hakkında Suudi Arabistan’tan Çin’e kaçtığı, müvekkilinin Çin’de de dolandırıcılık yaptığı, Türkiye’ye kaçtığı şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin davacı yana 478.500,00 SAR ödeme yapması gerektiği şeklinde iddiada bulunduğunu, bu iddiların gerçek dışı olduğunu, davacı yanın vekili usulüne uygun vekaletname ve yetki belgesi ile ile müvekkili ile arasında 01.09.2021 tarihinde sulh ve ibra protokolü imzalandığını, bu protokolde protokolün konusunu düzenleyen 4. maddesinde söz konusu icra takibi kapsamındaki 5 senet ile dava dosyasına konu edilmeyen veTaraflar arasında düzenlenmiş olan 01/09/2016 tarihli (17/11/1436 Hicri), 80.000,00 Suudi Arabistan Riyali tutarındaki senet karşılığındaki 27/05/2019 (22/09/1440 Hicri) tarihinde ödeneceği taahhüdünü içeren borcun Borçlu tarafından Alacaklı’ya ödenmesi ve bu ödemenin olması halinde taraflar arasında; herhangi bir borç senedi veya sözleşmeden veya herhangi bir sebepten ve de herhangi bir ülkede, her ne isim altında olursa olsun ticari veya şahsi bir alacak ve borç kalmadığının taraflar arasında kabul edilmesi olduğunu, 01.09.2021 tarihli protokolün imzalanması ve protokol gereği müvekkilinin protokol hükümleri doğrultusunda ödeme yaparak protokolde bahsi geçen senet asıllarını da davacı yanın vekilinden teslim almış bu itibarla müvekkilinin davacı yana herhangi bir şahsi veya ticari, ne sebepten olursa olsun ve de menşe olarak hangi ülkeden olursa olsun hiç bir şekilde borcu kalmadığını, protokolün imzalanmasından 1 yıldan fazla bir süreden sonra açılan icra takibi ve iş bu davanın kötü niyetle açıldığını, hal böyle iken sadece davaya 01.09.2021 tarihli protokol ekseninden bakıldığında dahi icra takibi ve davanın haksız bir şekilde açıldığını beyanla; davanın öncelikle usulden reddini, aksi durumda esastan davanın reddini, davacının kötü niyetli icra takibi ve davasından ötürü davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyası örneği getirtilip incelenmiş, takip dayanağının 01/09/2015 tarihli ortaklık ve devir sözleşmesi olduğu, 478.500,00 Suudi Arabistan Riyali üzerinden takibe geçildiği anlaşılmıştır.
Bildirilen … Asliye ticaret mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyasından davanın kabulüne karar verildiği, istinaf aşamasında iken, taraflar arasında düzenlenen 01/09/2021 tarihli protokol üzerine davalının istinaftan feragat edildiği, dava konusunun beş adet senede dayalı 278.500,00 SAR üzerinden başlatılmış … İcra müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takibe itirazın iptali davası olduğu, bir adet senet hariç tutulduğu, ancak protokol ile eklenen bir adet 80.000,00TL’lik senet o dosyada talep edilmediği, İstinaftan feragat sonrası alacaklı davacı vekilinin ilgili icra dosyasına harici tahsilat beyanında bulunarak dosyadaki borcun ödendiğini bildirdiği ve takibin kapandığı anlaşılmıştır.
Sunulan belgelerden, 01/09/2021 tarihli protokol ile borç tasfiyesi yapıldığı, davalının tüm borçlarının bu protokol ile kapatıldığı, davalının dayandığı protokol aslının kasaya alındığı, senetlerin davacı vekiline teslim edildiğinin kayıtlı olduğu, son protokol kapsamında davalının ödeme yapmadığına dair davacı iddiasının da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, 01/09/2021 tarihli protokole dayanmadığını, 2015 tarihli protokole dayandığını ve onun son protokol kapsamında tasfiye edilmediğini ileri sürdüğüne göre, anılan 2015 yılından takip tarihine kadar 7 yıllık zaman geçtiği, oysa TBK’nın 147/4. Maddesinde belirtildiği gibi, davaya konu alacağın zaman aşımı süresinin 5 yıl olduğu, zaman aşımını kesen veya durduran bir neden de bulunmadığı, alacağın Türkiye’de dava ve talep edilmesinin önünde bir engel olmadığı, bu durumda alacağın zaman aşımına uğradığı, bu konuda soruşturma olmasının bir etkisi olmayacağı, ceza zaman aşımını gerektiren bir durum tespit edilmediği anlaşıldığından, davalının süresinde ileri sürülen zaman aşımı defi nedeniyle davanın reddine, kötü niyeti sabit görülmediğinden davacı aleyhinde tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının zamanaşımı defi nedeni ile REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatına yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 269,85-TL karar harcının, davacının peşin yatırdığı 179,90 TL harçtan mahsubu ile eksik 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT’ne göre hesaplanan 257.574,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır