Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/34 E. 2023/474 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/34 Esas
KARAR NO : 2023/474

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2023
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu vadesi gelmiş senet için arabuluculuğa başvurduklarını ancak senedin ödenmemiş olması nedeniyle dava konu senedin icraya konu edilme ve ciro edilme tehlikesi karşısında arabuluculuk sürecinin ve neticelenmesinin zaman alacağı için taraflarınca İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… D.İş sayılı dosyası ile senetle ilgili olarak ihtiyati tedbi rtalebinde bulunduklarını, senedin icra takibine konulmaması ve davalı tarafnıdan ciro edilmememesi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davaya konu senedin tarafların yetkilisi olduğu şirketler ve davalı arasındaki sözleşme kapsamında ödeme taahhütlerine teminat olarak müvekkili tarafından davalıya verildiğini, müvekkili ile davalı arasında esasen borç ve alacak ilişkisinin bulunmadığını, İstanbul … Noterliği nezdinde akdedilen işletme sözleşmesinin yer aldığını, bu sözleşme iş sahibi … firması ile işletmeci … firması ve davalı arasında imzalandığını, sözleşmeye göre davalı ve … firması işletmeci … firmasının ise iş sahibi olduğunu, davacının … firmasının yetkilisi olduğunu, davalı ise … firması yetkilisi olduğunu, sözleşmeye göre işletmeci tarafından iş sahibi … firmasına Adanada tarla vasıflı gayrimenkullerdeki muz çiftliğini kiraya verdiklerini, kiralanan işletmeciye işletmi işi verilen muz çiftliğinden elde edilecek hasılatın %60 ı iş sahibine, %40 ının ise işletmeciye ait olacağı kararlaştırıldığını, bu çerçevede bugün kadar … tarafından ödemeler yapıldığını ve 05/02/2022 vadeli 60.000 USD bedelli senedin ödenmediğini, bu senedin bir borç ilişkisinie dayanmadığını, borç ikararının içermediğini, karşılıklı taahhütlere dayanan noter sözleşmesi çerçevesinde verildiğini, taraflar arasında temel ilişkinin varlığına rağmen temel alacağı doğmamış ancak doğması mümkün ya da şarta bağlanmış bir alacak için yahut da cezai şarta ilişkin olarak kambiyo senedi düzenlenebileceğnii, bu şekildeki bir alacağa bağlı olarak düzenlenen senet, vadesi gelmesine rağmen alacak doğmamışsa o an için bedelsiz olduğunu, fakat bu bedelsizlik geçici bir süre içni olup, alacak doğunca senedin bedelsizliği alacak miktarı kadar ortadan kalkacağını, bu kapsamda kambiyo senedinin teminat amacıyla verilidği iddiası da temelinde bedelsizliğğe dayalı bir iddia olduğunu, ancak kural olarak kambiyo senedinin teminat olarak verilmesi senedin doğrudan bedelsizliğe yol açmayacağını, teminta latında alının borcun yerine getirilmesi ve teminta ihtiyacının ortadan kalkması ile senedin bedelsiz hale geleceğini, davalının taahhüt ettiği sözleşmede yer alan hususları yerine getirmediğini, bilirkişi raporu ile tespitinin yaptırıldığı eksik yapılan yatırımdan oluşan toplam zararının 806.194,01 TL olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen tüm ödemeleri yapmasına rağmen sözleşmeinni diğer taraları bakımından taahhütlerini yerine getirilmediğinin sabit oludğunu, müvekiklinin davalıya dava konusu senetten dolayı borcu bulunmadığını, bu nedenlerle İstanbul 39. Noterliğinden akdediline işletme sözleşmesi uyarınca müvekkili tarafından davalıya verilen 05/02/2022 vade tarihli 60.000 USD bedelli senetten kaynaklı müvekkilinin borçul olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın uyuşmazlık konusu bononun temint bonosu olduğunu iddia ettiği teminat bonosundan söz edilebilimesi için, ya bonoyu düzenleyen kişinin temel ilişkiden kaynaklanan ediminin doğrudan doğruya bielirli bir para borücunun ödenmesi olmaması yani parda başka bir edmi olması ya da alacaklanın uğrayacağı muhtemel zararları güvenceye bağlamak amacı ile bonoyu vermiş olması gerektiğiniş, bir borç ilişkisi gereği taraflardan biri lehine bir para alacağı doğacağı kesin ise ve bu sözleşmede doğacak aalcakların tahsili için bi rkambiyo senedi verileceği öngürlmüş ise bu kambiyo senedinin teknik anlamda teminat gayesiyle değil, ifa uğurna verilidiğinin kabulünün gerektiğini, temita senedi verilmesi durumunda ise ya temel ilişkie bir alacağın doğup doğmadığının kesin olmadığını, ya da senet düzenleyen kişinin borcu, paradan başka bir edimden olduğunu, ancak uyuşmazlığa konu bononunu tarafları arasındaki temel ilişkiden doğmuş bir alacağa dayandığını, taraflar arasındaki mezkur düzenleme şeklinde işletme sözleşmesine dayandığını iddia ediyor olsada aralarındaki uyuşmazlığın dayanağının mezkur sözleşmeye konu olan Adana ilindeki muz üretim tesisinin işletmesiyle alakalı olduğunu, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirket ile davacının yetkilisi olduğu şirket arasında iki farklı ticari ilişki olduğunu, muz üretim tesisisinin mülkiyetinin devri ve mükiyesitin geçirilmesinden sonra yapılan işletme sözleşmesi olduğunu, söz konusu bonunun teminta amacıyla verilseydi diğer bonoların da teminat vasfında olması ve bu bonolardan dolayı da herhangi bir ödeme yapılmamıs gerekeceğini, zira diğer bonoları dava konusu bondan ayrıca herhangi bir ibare yahut anlaşmanın mecut olmadığını, ancak davacı tarafın ödenen iki bononun vasfının farklı olduğunu idda ettiğini, ancak söz konusu iddiasına hiçbir dayanağın sunulmadığını, davacı tarafın davalı müvekiline verilmiş olan senetlerden ilk ikisini ödemiş olmasının bile taraflar arasındaki bir borç ilişkisi olduğunu ikararı niteliğini taşıdığını, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini karar verilesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler, işletme hakkı devri ve işletme ortaklığı sözleşmesi örnekleri dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Davanın konusu ve sunulan sözleşme itibarıyla bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmamıştır.
İşletme ortaklığına ilişkin sözleşme sonrası … Sulh Hukuk Mahkemesince … D. İş sayıl dosyada yapılan tespite ilişkin evraklar dosyamız arasına celbedilip incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Taraflar arasında muz işletim tesisinin devri ve işletme sözleşmesinden kaynaklı senedin bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ilişki, noterde düzenleme şekilde yapılmış sözleşmeye dayanmaktadır. Davacının sahibi olduğu… limited şirketi de aynı yıl kurulmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Maddesi ile İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığından, davalının yetki itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacının talebi üzerine İstanbul…Asliye ticaret mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararı verilmiş, itiraz üzerine mahkememizce mürafa yapılarak itirazın kabulüne ve tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir.

Davalı taraf, İstanbul …İcra müdürlüğünün…Esas dosyasında takibe geçmiştir.
Taraflar arasında yapılan sözleşme ve eklerinin incelenmesinde, davalının işletme hakkı sahibi olduğu muz bahçelerini davalıya devir ettiği ve ayrıca mülk sahipleriyle ilgili davacıya taahhüt verdiği, bu şekilde işletme hakkının devri sonrasında, bu bahçelerin ve seraların işletme işinin davalı tarafından yerine getirilmesi, karın paylaştırılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Yani davalı sahibi olduğu sera ve bahçe işletme hakkını davacıya satmış, ayrıca davacı adına bu yerleri kar payı karşılığında işletme işini üstlenmiştir. Davalı ile mülk sahipleri arasındaki sözleşme bir kira sözleşmesi olsa da, dosyamız tarafların arasındaki birinci sözleşme işletme hakkının devri, ikinci sözleşme ise, kar payı karşılığında işin fiilen davalı tarafından yerine getirilmesi ilişkisi kararlaştırılmıştır. Devir sonrasında işletmenin taraflar arasında fiilen devam ettiği taraf vekillerini beyanından anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme iki ayrı anlaşmayı içermekte olup, ilki devir sözleşmesidir ve belli bir bedel karşılığında yapılmıştır. Bu bedelin bir kısmı ise davaya konu senet verilmesiyle karşılandığı sözleşmeden anlaşılmaktadır.
Davaya konu senet devir bedeline mahsuben verildiği halde, davacı taraf, davalının, üstüne düşen iyileştirme işlerini yapmadığı ve verim artışı sağlanmadığından senedin bedelsiz olduğunu ileri sürmüştür. Devir sözleşmesi ile işletme sözleşmesi ayrı olup, devir bedeline mahsuben verildiği açıkça anlaşılan senedin teminat senedi olduğu savunmasına itibar edilmemiştir. Sözleşmenin 3, 4.1, 4.2, 4.3 ve 4.4 maddelerine göre iyileştirme masraflarını davalı karşılayacak ise de, bu kısım devirden sonraki iş olup, devir bedelinin ayrı tutulması gerekir. Zira, sözleşmeye göre devir bedeli 990.000,00 USD olup, davaya konu 60.000,00 USD bedelli senet de bu bedelin bir kısmını oluşturmaktadır. Taraflar arasındaki kur ise 1 USD =10,00TL olarak kararlaştırılmıştır. Devir ve işletme işinin tarafların sahibi olduğu şirketler üzerinden yapılmış olması, kişisel senede teminat senedi olması niteliğini kazandırmayacaktır.
Davaya konu senet, bir devir karşılığı verilen bedele mahsuben verildiği ve teminat senedi olmadığı, davalını sonraki yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediğinin ayrı bir yargılama konusu olduğu. Senede karşı senetle ıspat şartı olduğu, taraflara arasındaki sözleşme maddelerinin de davalı savunmasını doğruladığı anlaşıldığına göre, davanın dayanaksız menfi tespit talebinin reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davacının, davasının sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar harcının, 10.246,50 TL peşin harçtan mahsubu ile, 10.066,6‬0 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 84.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- İhtiyati tedbir dosyası nedeniyle davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Arabuluculuk için hazineden karşılanan 1.560,00TL’nin davacıdan alınarak hazineye ödenmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 14/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır