Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/24 E. 2023/185 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/24 Esas
KARAR NO : 2023/185
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/01/2023
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, Müvekkili …’un, … Ticaret A.Ş.’nin ortaklarından olduğunu, diğer şirket ortakları … ve … ile ihtilaflar yaşadığını, … ve …’ın, şirketin imza yetkilileri, yönetim kurulu üyeleri olduğunu, müvekkilinden, şirketin kuruluşu öncesi teminat senedi alan dava dışı bu kişilerin, teminat senedini şirket kuruluşu öncesi ve kurulduktan sonraki ilk aşamalarda müvekkilinin kendilerine ve ekibine know-howını aktarması ve müvekkiline ait “…” ve “…” markalarını şirkete devretmesini teminen aldıklarını, şirket kurulduktan ve aktif olarak faaliyete geçtikten sonra, müvekkilinin know-how aktarımı ve “…” ve “…” markalarının noterden şirkete devri akabinde işlerin değiştiğini, alacaklarını alan yönetim kurulu üyelerinin, müvekkilini saf dışı bırakmak istediğini, bu durumun müvekkilini rahatsız ettiğini, yönetim kurulu üyelerinin müvekkilini “ıskat” yoluyla ortaklıktan çıkarmaya çalıştığını belirterek, ıskata ilişkin 03.01.2023 tarihli yönetim kurulu kararının uygulanmamasına, müvekkiline ait payların devredilmemesine, ilgili kararın ve muhteviyatıyla ilgili olarak şirket ve yetkililerinin üçüncü kişilere ve kamuya bildirimde bulunmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 03.01.2023 tarihli yönetim kurulu kararının ve ıskat işlemlerinin yokluk ve butlanının tespitine, pay defterinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili şirketin 14/02/2020 tarihinde …, … ve … tarafından kurulduğunu, gerek muris …, gerekse hisseleri devralan mirasçı ortak … tarafından sermaye borcunun ödenmediğini, davacının sermaye taahhüdünden haberdar olmasına rağmen kötüniyetle sermaye taahhüdünü yerine getirmediğinden ıskat edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkili şirketin, ana sözleşmesine göre … tarafından 400.000,00TL Nakdi, … tarafından 400.000,00TL nakdi, … tarafından 200.000,00TL Nakdi sermaye taahhüt edilmiş olup sermayenin 1/4’ünün tescil sırasında ödendiği, kalan sermaye borcunun tescili izleyen 24 ay içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının bakiye sermaye payını ödenmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin 03/01/2023 tarihli ıskat kararının yok hükmünde ve batıl olduğunun tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Davacıya gönderilen apel çağrısının sunulması istenmiş ancak sadece gazetede ve şirketin internet sitesinde ilan yapıldığına dair belgeler davalı tarafça sunulmuştur.
Davalı şirketin anonim şirket olduğu, ana sözleşmede payların hamili olduğunun belirtildiği ancak pay senedi bastırılıp dağıtılmadığı ve bu konuda ortaklara verilmiş bir ilmühuber de sunulmadığı görülmüştür.
Sunulan pay defteri sayfasının örneği incelenmiş ve davacının adresinin de kayıtlı olduğu, pay sahibi olduğunun şirketçe bilindiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin, bakiye pay bedelini ödemediği gerekçesiyle gazetede yapılan ilanla yetinerek davacı hakkında 03/01/2023 tarihinde ıskat kararı aldığı ve davacının bunun usulsüz olduğundan bahisle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Anonim şirketlerde, ödenmemiş pay bedelini ödemeye çağrı başlıklı TTK’nın 481. Maddesine göre; “Payların bedelleri, yönetim kurulu tarafından, esas sözleşmede başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, pay sahiplerinden ilan yoluyla istenir. İlanda, ödenmesi istenen sermaye borcunun oranı veya tutarı ile ödeme tarihi ve ödemenin nereye yapılacağı açıkça belirtilir. İkincil yükümlülükler hakkında, esas sözleşmede, sözleşme cezası da öngörülebilir.”
Temerrüt başlıklı TTK’nın 482. Maddesine göre de; “Sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi, ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, yönetim kurulu, mütemerrit pay sahibini, iştirak taahhüdünden ve yaptığı kısmi ödemelerden doğan haklarından yoksun bırakmaya ve söz konusu payı satıp yerine başkasını almaya ve kendisine verilmiş pay senedi varsa, bunları iptal etmeye yetkilidir. İptal edilen pay senetleri ele geçirilemiyorsa iptal kararı 35 inci maddede yazılı gazetede ve ayrıca esas sözleşmenin öngördüğü şekilde ilan olunur. Esas sözleşmeyle, pay sahipleri, temerrüt hâlinde, sözleşme cezası ödemekle zorunlu tutulabilirler. Şirketin tazminat hakları saklıdır.”
Bir ortağa yapılan apel çağrısına rağmen ödeme yapılmaması halinde, ıskat usulüne dair düzenleme getiren TTK’nın 483. Maddesinde; “Kanunun 482 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanabilmesi için, yönetim kurulu tarafından, mütemerrit pay sahibine, 35 inci maddede yazılı gazete ile esas sözleşmenin öngördüğü şekilde ilan yoluyla şirketin internet sitesinde de yayımlanacak bir mesajla ihtarda bulunulur. Bu ihtarda, mütemerrit pay sahibinin temerrüde konu olan tutarı bir ay içinde ödemesi, aksi hâlde, ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağı ve sözleşme cezasının isteneceği belirtilir. Nama yazılı pay senetlerinin sahiplerine bu davet ve ihtar, ilan yerine, iadeli taahhütlü mektupla ve internet sitesi mesajı ile yapılır. Bir aylık süre, mektubun alındığı tarihten başlar. Mütemerrit pay sahibi, yeni pay sahibinin ödemelerinden açık kalan tutar için şirkete karşı sorumludur. 501 inci madde hükmü saklıdır” hükmü bulunmaktadır.
Kanunun 486/2. Maddesi uyarınca; “Paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır. Yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararı tescil ve ilan edilir, ayrıca şirketin internet sitesine konulur. Hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgiler, senetler pay sahiplerine dağıtılmadan önce Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilir. Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır.”
Davacının pay defterinde kayıtlı olması ve hamiline yazılı pay senedi bastırılıp dağıtılmaması, bu konuda ilmühaber verildiğinin de ortaya konamaması nedeniyle, ödeme çağrısının hamiline yazılı pay sahiplerine yapılacak çağrı usulüne göre değil, nama yazılı pay sahibi çağrı usulüne göre yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Zira, hamiline yazılı pay sahiplerinin, senedin el değiştirme olasılığı ve pay defterine kayıt zorunluluğu bulunmaması nedeniyle ancak ilanla ve internet sitesinde yayınlanacak mesajla çağrılması mümkündür. Bu nedenle kanun, hamiline yazılı ve dağıtılmış pay senedi sahipleri için ilan usulüyle çağrılmasını yeterli görmüştür.
Somut olayda, davacı çıplak pay sahibi olup, kimlik ve adres bilgileri şirket pay defterinde pay sahibi olarak kayıtlı olduğu, dolayısıyla iadeli taahhütlü mektupla ve internet sitesi mesajı ile ödeme çağrısının bildirilmesi gerekirken bunun yapılmayıp usulsüz tebliğ yapıldığı, bu nedenle ıskat kararının hukuka uygun olmadığı ve iptali gerektiği anlaşılmış ve oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının, KABULÜNE, davalı şirket yönetim kurulunun 03/01/2023 tarihli bila sayılı ıskat kararının iptaline,
2-İptaline karar verilen kararın YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA,
4-Yeterince harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Yargılama gideri 138,00 TL ile harç ödemesi 359,80 TL toplamı 497,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır