Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/200 E. 2023/778 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/200 Esas
KARAR NO : 2023/778
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2023
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nun işletmesinin davacı müvekkil şirketi tarafından yürütüldüğünü, davalının … plakalı araç ile 26/09/2016- 10/10/2017 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 7. Fıkrası gereğince, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğinin tespit edildiğini, Geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkili şirketinin davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2017/… E. sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının icra takibine ve yetkiye itiraz edip ilgili İcra Müdürlüğünce itirazın süresinde olmasına halinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, İcra dosyasında haksız bir şekilde takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olmasından davacı yararına İİK’ nın 67/2 maddesi uyarınca %20’den az olmamak kaidesiyle icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, davalarının kabulüne, talep ettikleri harca esas değer üzerinden, Davalı-Borçlu şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptaline, asıl alacak olan ihlalli geçiş bedelleri ile ceza bedellerine temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi işletilerek takibin devamına, davalının İİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevaplarını sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır. Dava ve cevap dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı tarafından işletilen otoyolun davalının maliki olduğu araçlarla usulsüz kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise kullanım bedellerinin ödenip ödenmediği, icra takibine yapılan itirazın haksız olup olmadığı, icra inkar ve kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Karayolu Taşımacılığı Uzman Bilirkişi … tarafından hazırlanan 04/10/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davalıya ait … plakalı taşıtın davacı işletmesinde bulunan otoyollardan belirtilen ihlalli geçişlerinin olduğu, bu geçiş ücretlerinin davalı tarafından vapılan bir ödemesinin olmadığı, bu geçişlere ait tutarın 357.69 TL, 4 katı Gecikme cezasının 1.430,40 TL olmak üzere toplam tutarın 1.788,00 TL olduğu, ihlalli geçişlerin olduğu tarihte taşıt mülkiyetinin davalı üzerinde olduğu, davalının ihlalli geçiş bedeli olan 1.788.00 TL’yi davacıya ödemesi gerektiği…” yönünde kanaat ve sonuca varılmıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. fıkrasında “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idarî para cezası verilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiştir.)
7. fıkrasında “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.”
Uyuşmazlığın anlaşılabilmesi taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin iyice anlaşılmasına bağlıdır. Davacının, davasını dayandırdığı hukuki ilişkinin niteliğinin, borcun doğum sebebinin ortaya konulması önem arz etmektedir. Davacı taraf ödeme yapılmaksızın kendilerince işletilen otoyolun kullanıldığını belirtmektedir. Borcun kaynağı davalı tarafın ücretini ödemeyerek otoyolu kullanması ise borcun sözleşmeye aykırılıktan mı haksız fiilden mi kaynaklandığının tespiti gerekir. Her ne kadar borcun haksız fiilden kaynaklandığı görüntüsü oluşmakta ise de taraflar arasında bir hizmet sözleşmesinin bulunduğu, davacı tarafın otoyol hizmeti vermeyi taahhüt ettiği, davalı tarafın ise ücret ödemeyi üstlendiği anlaşılmaktadır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi17. Hukuk Dairesi de “Davacı tarafın işlettiği otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında, hizmet sözleşmesi bulunmaktadır.” demektedir.
Bu değerlendirmeler yapıldıktan sonra itirazın iptali dava türü ve ispat yüküne de değinmek gerekmektedir. 20. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur. İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir” şeklindedir. Her somut olaydaki maddi vakıaya göre lehine hak çıkaran taraf ve ispat yükü şekilleneceğinden, maddî hukuk kuralına ilişkin bu vakıaların doğru ve net bir şekilde belirlenerek ortaya konulması gerekmektedir. Maddede aksine düzenleme olmadıkça ibaresi eklendiğinden, kanunda ispat yükü ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verildiğinde, ispat yükü genel kurala göre değil de kanunda belirtilen özel düzenlemeye göre belirlenecektir.
Tüm bu açıklamalar ışığın somut olaya bakıldığında taraflar arasında ticari nitelikli hizmet sözleşmesi bulunduğuna dair herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf sözleşme kapsamında üstlendiği otoyol hizmeti sunma yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Dosyaya sunulan kayıtlardan davalı tarafın araçlarının geçiş yaptığı anlaşılmaktadır. Bu noktada ispat yükünün davalıya geçtiğinin kabul edilmesi gerekir. Davalı tarafın hizmet aldığı açık olup davalı hizmet bedelini ödediğini ispatla mükelleftir. Ancak davalı tarafça mahkememize ya da icra dosyasına herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı gibi, … hesaplarından veya banka hesaplarından ödeme yapıldığı da iddia edilmemektedir. … BAM …HD.sinin 2018/… Es sayılı dosyasında “Davalı, geçiş ücretini ödediğini iddia etmemektedir. Sadece … veya … kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğunu iddia etmektedir. Ancak bu hesaplardan para çekildiği de iddia edilmemektedir. … ve … kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya … veya … sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir.” denilmekle bu husus ifade edilmektedir.
Davacının ispat yükünü ifa ettiği, davalının ise ödeme yaptığını ispat edemediği, davalı tarafça sunulan belgelerden ödeme yapılmadığı sabittir.
Tüm dosya kapsamı bir arada incelenmekle; dosyaya celp edilen trafik tescil kayıtları, … kayıları, porvizyon ve görüntü kayıtları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilmekle alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporun yargısal denetime açık, bilimsel metodlara uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmasın karar verilmiş; … plaka sayılı araç için bildirilen ihlâlli geçişlerin tamamının “ihlâlli geçiş” olduğu, … plaka sayılı araca ait “ihlâlli” geçişler için davacının davalıdan toplamda 1.472,93TL alacaklı olduğu yönünde mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmakla davanın kabulü ile …. İcra Dairesinin 2017/… esas sayılı dosyası üzerinde yürütülmekte olan takibe itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, davacı yanın takip tutarına yapılan itiraz zeine işbu itirazın iptali davasını açarken takip miktarını azalttığı, dava açılan tutuarın doğru olduğu, bu nedenle de takip bedelinin likit olmadığı, davalının itiraz etmekte hukuki yararının bulunduğu değerlendirilerek icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; … İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan İTİRAZIN 1.472,93TL yönünden İPTALİ ile TAKİBİN bu tutar üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 269,85TL harcın peşin alınan 179,90TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 89,95TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 179,90TL başvuru harcı, 179,90 TL peşin harç, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 370,25 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.230,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.472,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı. 21/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır