Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/186 E. 2023/810 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/186 Esas
KARAR NO : 2023/810
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/03/2023
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin depolama ve dağıtım hizmeti sunan bir lojistik şirketi olduğunu, müvekkilinin bu hizmetler çerçevesinde alt taşıyıcı firmalar ile de çalıştığını, bu kapsamda davalı …’dan hizmet aldığını, alınan hizmetler karşılığında davalı tarafça düzenlenen beyan faturaların vergi dairesinin belgelerin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğunun bildirildiğini, bu nedenle 11.985,70 TL KDV düzeltme beyannamesinin vergi dairesince yapılandırmada bulunularak 9.934,83 TL tutarında ödeme yapıldığını, davalıdan kaynaklanan nedenler ile ödeme zorunda kalınan 9.934,83 TL tutarın tahsili için davalıya müracaat edilmiş ise de, bir netice alınamadığını, bu nedenle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında sahte belge düzenleyici iddiası ile özel esaslara alınma işlemi ihtilaf konusu edildiğini, buna ilişkin olarak … Vergi Mahkemesinin 29/09/2022 tarih, 2022/… E. -2022/… sayılı kararı ile davanın kabulü ile müvekkilinin özel esaslara alınma işlemini iptal edildiğini, istinaf mercince de kesin hükümle reddedildiğini, müvekkilinin bu belgelerin alınıp kullanılmasının kayıtlara intikal ettirilmesi ve gider olarak kullanmasında hiçbir yasal sakınca bulunmadığını, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; … İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe itiraz iptali ve icra inkar tazminat talepli davadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının vergi dairesine ödemiş olduğu KDV yi davalıya yansıtıp yansıtamayacağı hususunda toplanmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen bilirkişinin hazırladığı bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı …’ın Özel Esaslardan çıkarak genel esaslara tabi olması durumu davacı … A.Ş.’nin yapmış olduğu düzeltme işleminin sonuçlarını ortadan kaldırdığı gibi davaya konu K.D.V. tutarınında davalı … tarafından ödenme zorunluluğu kalmadığı kanaati oluşturduğu, sonuç olarak Davacı … A.Ş tarafından … Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilen düzeltme beyannameleri 213 Sayılı V.U.K.’nun ilgili maddeleri gereği tekrar düzeltme beyannamesi verilerek bu ihtilaflı durumun ortadan kaldırılması gerektiği…” mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının depolama ve dağıtım hizmeti sunduğu, davalıdan işi kapsamında hizmet aldığı, bunun karşılığından da fatura kestiği anlaşılmış, davacının vergi dairesine ibraz etiği fatura için vergi dairesinin izahat istediği, davalının KDV indiriminden çıktığını düşünen davacının ise düzeltme beyannamesi vererek KDV ödemesi yaptığı, yaptığı bu ödemeyi verginin asıl borçlusu olduğundan bahisle davalıdan tahsil edebilmek için işbu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır. Somut olay incelendiğinde, davalının KDV ödeme yükümülüğünün bulunmadığı anlaşıldığından davacının vergi dairesine yaptığı vergi ödemesinin borçlusunun davalı olmadığı anlaşılmıştır. Davacının vergi dairesine yapmış olduğu fazla ödemeyi düzeltme beyannamesi vermek suretiyle talep edebileceği anlaşıldığından vergi sorumlusu bulunmayan davalıya rücu şartları oluşmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gerekli 269,85TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 179,90TL harçtan mahsubu ile kalan 89,954 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.934,83 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı. 28/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır