Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/182 E. 2023/635 K. 16.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/182 Esas
KARAR NO : 2023/635 Karar
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 20/03/2023
KARAR TARİHİ : 16/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili, … Ticaret A.Ş. ile SGK Başkanlığını hasım göstererek …. İş Mahkemesi nezdinde 2023/… Esas sayılı dosya ile hizmet tespit davası açıldığını, ancak ne var ki ihyası istenen … Ticaret A.Ş. isimli şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiği yapılan yargılamada öğrenildiğini, İş Mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından … İş Mahkemesi tarafından tarafların, işbu davayı açmak için mehil verildiğini, işbu davada ihyasını istediğimiz şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresi Eminönü, İstanbul olduğunu, işbu şirket ticaret sicilinden 31/07/2013 tarihinde resen silindiğini, Ticaret Sicil Gazetesi’nin 12/08/2013 tarihli ve 8381 Sayılı nüshasında ilan edildiğini, ihyasını istedikleri şirket ticaret sicilinde resen terkin ediliğinden ötürü bu davada husumeti, sadece … ne yöneltmiş olduklarını, bu nedenlerle; davanın kabulüne, … nün sicilinde kayıtlı … A.Ş. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Anonim Şirketi’nin Dosyasında yapılan inceleme neticesinde; dava konusu şirketin, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantısının yapılmadığı” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 31.07.2013 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğini anlaşıldığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle müvekkili ticaret sicili müdürlüğü, “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını. nitekim aşağıda yer alan emsal içtihatlardan görüleceği üzere, müvekkil müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, iddia ve talep, …. İş Mahkemesi 2023/… Esas nezdindeki yargılamanın sonuçlandırılmasına, taraf teşkilinin sağlanmasına dayandığını, gerek resen terkin işlemlerinin kanuna uygun olması gerekse de geçici madde 7/2’ye aykırı bir durum da bulunmadığından müvekkili müdürlük aleyhine isnat edilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, müvekkili müdürlüğün davanın açılmasına sebep olduğundan bahsedilemeyeceğini, bu nedenlerle; müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/10/2023 tarihinde sunduğu dilekçe ile, …. İş Mahkemesinin 2023/… Esas sayılı dosyası kapsamında taraflarınca davalı şirketin ihyası için huzurda bulunan davayı açmak için yetki ve süre verilmişse de, …. İş Mahkemesinin 2023/… Esas sayılı dosyası kapsamında mahkeme tarafından ara karar oluşturularak huzurdaki davanın bekletici mesele yapılmasından vazgeçildiğini, …. İş Mahkemesinin 2023/… Esas sayılı dosyası “sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti” davası olduğunu, bu davalarda işverenin davada davalı olarak bulunmasına gerek bulunmadığını, davada husumetin yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu’na yönetilmesi yeterli bulunduğunu, davaya ilişkin talepleri ve vekalet ücreti dahil olmak üzere taleplerinin bulunmadığını, dosyanın feragate ilişkin işlemlerinin yapılmasını talep etmiştir.
İşbu davada her ne kadar duruşmanın 18/10/2023 tarihine bırakılmasına karar verilmiş ise de, feragat beyanının kesin hüküm sonucu doğuran işlemden olması nazara alınarak, dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın, davacı tarafça peşin yatırılan 179,90 TL harçtan mahsubu ile eksik 89,95 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyadaki artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tensiben oy birliği ile karar verildi. 16/10/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır