Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/17 E. 2023/119 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/17 Esas
KARAR NO : 2023/119

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/01/2023
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirektin ortağı olduğunu, davalı şirketteki hissesini muris babası …’ nin ölümü üzerine alınan veraset ilamı gereğince kazandığını, müvekkilinin davalı şirketteki hisse oranın %6,52 hisse adedi, 3.384.335; sermaye tutarı ise 33.843,35 TL olduğunu, 26/10/2022 tarihinde davalı şirketin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, bu genel kurul toplantısına vekaleten katıldığını, genel kurulda alınan kararlara karşı muhalefet şerhi koyduğunu ve olumsuz oy kullandığını, davalı şireketin 26/10/2022 tarihli 2021 yılı olağan genel kurulunda alınan kararlarının iptalini talep ettiklerini, dava konusu olağan genel kurul kararları kanuna, şirket esas sözleşmesi ve yönetmeliğin emredici hükümlerine ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, genel kurul toplantısının 3. Maddesinde yer alan oylamaya sunulan konuda, yıllık faaliyet raporunda şirketin ilgili hesap dönemine ait iş ve işlemlerinin akışının her yönüyle finansal durumu doğru, eksiksiz gereçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtılmak zorunda olduğunu, gereği gibi hazırlanan yıllık faaliyet raporu, şirket faaliyetlerinin izlenebilidiği ve şirketin kurumsal yönetilip yönetilmediğini görmelerini sağlayan temel belge olması gerektiğini, şirektin finansal durumu faaliyetleri ile ilgili ayrıntılı bilgilreni şirket ve yöneticiler hakkında uygulanan idari veya adli yaptırımların şirket alyehine açılan ve şirketin mali durumunu faaliyetlerini etkileyebilecek niteliklteki davalar ve olası sonçlarının şirketin kar dağitim politikasının ya da hesap dönemi içerisinde yapılan özel denetime vekamu denetimine ilişkin açıklamalar gibi konulrada ayrıntılı bilgiler raporda bulunmadığnı, şirkette meydana gelen ve özel önem taşıyan olaylardan birinin de yönetim kurulu üyesi ortaklarının ve şirketin taraf olduğu 02/12/2019 tarihli pay ve taşınmaz deverilerine ilişkin çerçeve sözleşmesi olduğunu, şirket pay sahiplerine hiçbir bilgi verilmediğini, şirke yönetim kurulu üyeleri kendi aralarında sözleşmeyi imzaladığını, ve şirket içnide önemli bir pay devri gerçekleştirildiğini, genel kurula hiç getirilmeden ve oyalamaya sunulmadan gerçekleştirilen bir pay devri söz konusu olduğunu, o dönemki yönetim kurulu üyeleri …ve …şirketi zarara uğratıp kendilerine haksız menfaat sağlamak amacıyla, adlarına kayıtlı toplam 30.893.116 adet payın devrine karşılık, dava dışı… A.Ş. ‘ nin kendilerine 114.209.269,67 TL borçlandığını, davalı … A.Ş.’ nin gerek bahsedilen dava dışı … A.Ş. ‘ nin yönetim kurul üyesi ve pay sahipleri olan … ve…’ nin …AŞ. De gerçekleştirmiş olduğu pay devir işlemlerinin bir parçası olan iş bu pay devir işlemi her iki şirketin de menfaatlerine aykırı olduğunu, şirketlerin diğer ortaklarını zarara uğratma amacı taşıdığını, söz konusu pay devir işlemleri ile … ve … her iki şirketi de zarara uğratarak kendilerine haksız menfaat elde ettiğini, 04/03/2020 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyeleri olan ortak … ve ortak … tarafından imzalanan 02/12/2019 tarihli pay ve tanışmaz devirlerine ilişkin çerçere sözleşme hükümlerinin onaylandığını, dolayısıyla çerçerve sözleşmede yer alan hisse devirleri gerçekleştiğini ve şirket ortaklık yapısının değişmesinin kabul edildiğini, şirket pay sapilreniden … adına kayıtlı 5.170.145,10 adet nama yazılı palrarın tamamının 57.104.634,83 TL bedel karşılığı diğer pay sabihi …’ ye devrine ilişikn 02/12/2019 tarihli sözleşme ile yönetim kurulu üyesi ortak …’ un adına kayıtlı 5.170.145,10 adet nama yazılı palara karşılık …’ un 57.104.634,83 TL borçlandığını, söz konusu bedlein …’ un … şirketindeki 15.446.558 adet payına diğer ortak … şirketine satarak kendisine gelir elde etmek ve elde ettiği geliri …’ ye temlik etmek suretiyle karşılanmasına karar verildiğini, bunun yanında aynı şekilde …’ un … şirketindeki 15.446.558 adet payını ortaklardan … şiretinin satın aldığını, genel kurul toplantı gündeminin 4. Maddesinde yer alan oylamaya suulan konunun, şirket bilanço ve gelir tablolarının oylanmasına ilişkin olduğunu, 31/12/2021 tarihi itibarıyla şirketin sermayesi 519.197,00 TL geçmiş yıllar karları 209.708,41 TL geçmiş yıllar zararları 40.089,41 TL olduğunu, 2021 yılı dönem zararının ise 1.563,05 TL olduğunu, hiç bir ticari faaliyeti olmayan şirektin tek gelir kaynağı banka mevduatlarından elde edilen faiz gelirleri olduğunu, 31/12/2021 tarihi itibariyle yıllık faiz geliri 68.945,53 TL olduğunu, yıllık genel yönetim giderleri toplamının 70.298,58 Tl olduğunu, bu tutarın 48.079,80 TL sinin serbest meslek ödemeleri 10.288,02 TL sinin ticaret odası masrafıları, 5.956,28 TL sinin kira gideri olduğunu, kalan kısmı banka masrafı damga vergisi, kargo masrafı vb. Genel yönetim giderlerinden oluştuğunu, şirektin …A.Ş. Nin bölünmesi neticesinde bölünen şirkete ait 134.752 metre kare arazinin ayni sermaye olarak konulması suretiyle kurulmuş olduğunu, bunun dışında her hangi bir fiziki varlığı olmayan bir tabela şirketi olduğunu, kuruluşundan bugüne tamamen gayri faal durumda olan şirkete sermaye artırımı yoluyla bir miktar nakit kaynak sağlanmış olduğunu, vadeli mevduat hesaplarında tutulan nakit mevcudundan elde edilen gelirlerle şirketin genel giderleri finanse edildiğini, bilançoda bazı hususların gereği gibi belirtilmediğini, bilanço şirekitn gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içermekte olduğunu, bu hususta bilinçli ve kötüniyetli hareket edildiğini, ayrıca şirekt ortaklarının meşru menfaatlerini etkileyici, şirketi ve şirket ortaklarını zarara sokan özellikle olan azınlık pay sahibi ortakların ortaklık haklarını ihlal edici işlem ve tasarruflar yapıldığını, pay sahiplerinden bilgi saklamaya yönelik özellikle 2019 yılı içerisinde gerçekleştirilen ve şirketi zarara uğratan ve borçlandıran işlemlere yer verilmezken şirektin gerçek mali durmunu ortaya koymaksızın düzenlendiğini, davalı şirketin dava dışı …A.Ş. Nin iştiraki olduğunu, dolayısıyla hem bağlı şirket olarak davalı şirketin hem de bağlı olduğu …’ in finansal bilgilerini de kapsayan bir finansal tablo düzenlenmesi gerektiğini, bu şekilde bir konsolide finansal tablo düzenlenmediğini, ayrıca oylamaya sunulan finansal tablo da iptali talep edilen genel kurul öncesinde hazırlanmadığını ve genel kurul incelemlesine sunulmadığını, bilonçolara bakıldığında davalı şirkete ait gayrimenkuller, yıllara göre değişiklik göstermediğini, çüzi değişiklikler yeni arazi alımından değil mevcut araziler için yapılmış kısmi harcamaların arazi maliyetlerine yüklenerek aktifleşmesinden kaynaklandığını, şirketin arazi varlığı ile ilgili 2007 yılında … A.Ş. Nin bölünme işlemleri nedeniyel mahkeme aracılığıyla yaptırdığı değerleme raporunda arazilerin piyasa değerinin 69.197,00 TL olarak tespit edildiğini, aradan 12 yıl sonra müvekkili davacı tarafından …A.Ş. Tarafından 13/09/2019 tarihinde yapılan değerleme çalışmalarda arazilrein muhtemel değerinin 2056.250.000,00 TL olarak tespit edildiğini, şirketin malvarlığında bulunan gayrimenkule yönelik olarak değerlemenin yapılmamış olması gerçek dışı bilanço ve finansal tabloların oluşmasına ve böylelikle şirekti ortaklarının haksızlığa uğramasına sebep olduğunu, 2019 yılında gerçekleştirilen ve şirkeit zarar uğratan ve borçlandıran işlemlere yer verilmeksizin şirketin gerçek mali durumunu ortaya koymaszını düzenlendiğini, genel kurul toplantı gündeminin 5. Meddesinde yer alan oylamaya sunulan konunun, şirket yönetim kurulu üyelerinin ibrası ve oylanması olduğunu, tüm pay sahiplerinin haklarını korumakla yükümlü yönetim kurlu üyelerinin TTK ve ilgili mevzuat ile esas sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak kendi menfaatlerine, ticari olmayan maksatlarla ve şirketi zarar uğratan ve borçlandıran işlemler ile azlık haklarına aykırı işlemler yürüttüklerini, ve aynı öynde hukukka aykırı işlemlere devam ettiklerini, genel kurul toplantı gündeminin 7. Maddesinde yer alan ve oylalmay sunulan konu, şirket yönetim kurulu üyelerine TTK nun 395. Ve 396 maddeleri uyarınca yetki verilmesinin oylaması konusunun, verilen yetkilerin borçlandırıcı ve dolayısıyla azınlık pay sahilerinin haklarını ihlal edebilecek haksız ve kötüniyetli işlemlere zemin hazırladığından burda da şirkete yönetim kayyumu atanması gerektiğini, bu nedenlerle 26/10/2022 tarihli 2021 yılı olağan genel kurulda alınan 3.,4.,5., ve 6., maddelerde alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iptalini istediği genel kuruluna katıldığını ancak aksi görüşler bildirdiğini, karalara muhalif olmadıklarını, yapılan görüşme sırasında alıncak karara esas olması muhtemel bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımayacağını, müvekkili şirket ortaklarından … tarafından aynı genel kurul kararına karşı … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, dosyaların birleştirilmesini talep ettiklerini, davacının genel kurul toplantısının 3. Ve 4. Maddesinin iptaline ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve davalı şirketin hesapları yeminli mali müşavir tarafından denetlendiğini, faaliyet raporunda yasanın aradığı bütün unsurları içerdiğini, genel kurulun 5. Maddesi ile ilgili iddiların, pay devrine ilişkin iddiaları taraflar arasındaki başka bir davada konu edlidiğini, huzurdaki davada dile getirilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının huzurdaki davada talep edebileceği hussuları genel kurulda alınna kararların iptaline ilişkin olduğunu, bu nedenle … ile … arasındaki pay devirlerinin davada tartışılmasının hiçbir gereklilliğinin bulunmadığını, davacının genel kurulun 7. Maddesi ile ilgili iddialarına yönelik yönetim kuruluna TTK 395 ve 396. Maddeleri gereğince yetki verilmesinde hukuka aykırı bir husus bulunmadığını, advacınn yönetim kayyumu atanması ve tedbir talebine ilişkin, bir anonim şirkete kayyum tayini şirketin tüm faaliyetini etkileyen son derece ödemli bir işlem olduğunu, böyle bir talebin gerçek, somut, ciddi vakıalara ve hukuki dayanaklara istan etmesi gerektiğini, davacının talebinin hiçbir hakuki temelinin olmadığını göstermesi bakımından müvekkili şirket pay sahipleri ve bunlar arasındaki ilişkiye yönelik birkaç hususun hatırlatılmasının isabetli olacağını, dava konusu genel kurulda Yunus’ un yönetim kurul üyesi olarak seçilmiş olduğunun belirtilidğini ancak yönetim kurulu seçiminin yapılmadığını, …’ un 21/07/2020 tarihinde yapılan genel kurul ile yönetim kuruluna seçildiğini ayrıca davacınnı kayyum talepli derdest davasının olduğunu, bu nedenlerle davacının iptal taleplerinin yersiz haksız ve mesnetsiz olduğunu, 26/10/2022 olağan genel kurul toplantısında alınan kararların TTK ve ana sözleşmeye uygun kararlar olduğunu, dava konusu edilen olağan genel kurul toplantısında üç yıllığına yönetim kurulu üyesi seçilen … ‘ un seçilmiş olması yine kanuna ve ana sözleşmeye ve şirketin ortaklık yapısına uygun olduğunu, davacının afaki beyanları ile şirketin mal varlığı üzerinde hukuka aykırı işlem yapabileceği iddiası haksız ve kötüniyetli olduğundan …’ un çok uzun yıllardır müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu bugüne kadar şirketi zarara uğratacak bir eyleminin olmadığını, öncelikle davanın … 12. Asliye Ticaret Mahkesinin … essa sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve yönetime kayyum atanması talebinin reddini, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede, aynı genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davalı şirketin diğer bir ortağının … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında dava açtığı ve derdest olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 166. maddesinde “Aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki Hukuk Mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı 2. davanın açıldığı mahkemede verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar. Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yine TTK md. 448/2-son cümlesi uyarınca, davaların birleştirilmesi zorunluluğu düzenlenmiştir.
Davalar aynı yargı çevresinde açılmış olup, davalının da birleştirme talebi bulunmaktadır.
Davamızın, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile fiili ve hukuki bağlantı içinde olduğu anlaşılmakla, birleştirme zorunluluğu bulunan davalardan olduğu, dosyamızın anılan ve ilk açılan dosya ile birleştirilmesine, yargılamanın … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- …12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayısı ile objektif ve subjektif bağlantı olması nedeniyle tek bir karar verilmesi gerektiğinden, dosyamızın … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Yargılamanın … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine,
3-Harç ve diğer yargılama giderlerinin ilgili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, esas kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22/02/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır