Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/167 E. 2023/706 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/167 Esas
KARAR NO : 2023/706
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2023
KARAR TARİHİ : 30/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14/03/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; … Televizyon Kanalı’nda, ana haber bülteninde “…” başlığıyla, bir annenin çocuğuna karne hediyesi olarak et aldığına ilişkin kurgusal bir haber yayınlandığını ve bu haberin kısa sürede sosyal medyada da yayıldığını, bu haberin yayınlanmasının ardından, müvekkili şirket muhabirleri tarafından, …’te yayınlanan habere konu olay araştırıldığını ve söz konusu habere konu olayın aslında gerçek olmadığını … muhabiri tarafından kurgulandığını annenin çocuğuna karne hediyesi olarak aslında tablet alacağı ortaya çıktığını, … Televizyon Kanalı’nda yayınlanan haberin kurmaca olduğunu ortaya çıkaran ve söz konusu olayın maddi gerçekliğini aydınlatan Müvekkil’in haberinin yayınlanmasının ardından, … tarafından kamuoyundan özür dilediğini ve söz konusu haberin ham görüntülerinin yayınlanmak zorunda kaldığını, tüm bu olayların ardından, davalılardan …’nin 25 Ocak 2023 tarihinde www…..com internet sitesinde “…” başlığıyla, Müvekkil Şirket’i hedef alan bir yazı kaleme aldığını, …’ün kurmaca haberindeki anneyi ve kasabı müvekkili kanalın sıkıştırdığı ve korkuttuğu, müvekkili kanal’ın manipülasyon yaptığını, düzmece haberleri ödüllendirdiğinin ifade edildiğini, davaya konu yazı incelendiğinde yazının bilgilendirme amacıyla değil, direkt olarak müvekkili şirketi kötüleme amacıyla kaleme alındığını beyanla; dava konusu yayının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabet teşkil eden eylemlerin men’ini, davalı …Ş.’den 50.000 TL, diğer davalı …’dan 50.000 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin 16/04/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nın … Gazetesinde köşe yazarı olduğu gibi … TV de Bilim ve değişik konularda programlar yapan bir kişi olduğunu müvekkilinin bağımsızlığını koruyan bir gazeteci olduğundan ayrıca bilim programları yaptığından beğendiği konularda destek yazıları yazdığı gibi beğenmediği konularda eleştiri hatta ağır eleştiri yapmaktan çekinmeyen bir gazeteci olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin 25.01.2023 tarihinde yazmış olduğu yazıdan bir kısım cümleler alarak kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia ettiğini, yazının tamamı okunduğunda yazının bir eleştiri yazısı ve doğru bilgileri içeren bir yazı olduğu açıkça görüleceğini, davacı yanın dilekçesinde haberin tamamen gerçek olmadığını kurgusal olduğunu ileri sürerek müvekkilinin haksız rekabete neden olduğunu ileri sürdüğünü, haberin bir kısmı muhabirin anne ve kasabın beyanına göre yönlendiği şeklinde olmasını göz ardı ettiğini, Anne ve kasap yönlendirme olmadan Anne “ …” Kasap “ …” dediğini, haberin, röportajın bu kısmı kurgu değil gerçek olduğunu, basın dünyasında bu tür olaylar sık rastlandığı gibi bu olaylar karşısında kanalların gereğini yapıp yapmaması önemli, müvekkilinin yazdığı gazete veya program yaptığı … TV olayda gereğini yaparak röportajı sağlıklı yapmayan muhabirle iş akdini fesh ettiğini, gazeteci olan müvekkilinin görüşlerini dile getirmesinin eleştiri yapması herşeyden önce görevi gereği olduğunu, müvekkilinin basın özgürlüğü içinde kalan ve eleştiri niteliğinde olan yazısı konunun önemine uygun ve ölçülü olduğunu, Eleştiri, basın özgürlüğü ve basına Anayasa’yla tanınan haber yapma hak ve ödevinin bir parçası ve gazetecilik görevinin bir parçası, zorunlu ve vazgeçilmez bir unsuru olduğunu, davacı yanın müvekkilinin yazısı ile haksız rekabet olduğunu ileri sürerek müvekkilimizden 50.000 TL talep ettiğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, ve yüksek yargı kararları gereğince davacı tarafın haksız, könüniyetli, yersiz, usul ve yasalara aykırı davasının reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekilinin 16/04/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle: …’nun, ihtiyaç halinde piyasaya karkas et vereceğine dair açıklaması üzerine, haber merkezi tarafından görevlendirilen … TV muhabiri … …’nun röportaj yaptığı çocuğu ” … aldı” cümlesini kurması için yönlendirdiğini, muhabir … …’nun bu cümleyi çocuğun kulağına fısıldadığına ilişkin davacının sahibi bulunduğu … yayın organında çıkan haberler üzerine, müvekkili şirketin inceleme başlattığını, yapılan incelemede; muhabirin hazırladığı haber metni ile haber bandı, ham bant ile karşılaştırılmış, ham bantta muhabirin cümleyi kurması için çocuğu yönlendirmekle kalmayıp, ” …” cümlesini bizzat kurup, çocuğun bu cümleyi söylemesini açıkça istediği ve konuşmanın sonunda bu cümleyi ikinci kez tekrarlamasını istediğinin açıkça görüldüğünün, hazırladığı haberde ise, yönlendirme yaptığını ve çocuğa sufle verdiği bölümleri çıkartarak, çocuğun sadece ” … ” ifadesine yer vermek suretiyle, öncesinde çocuğa yönlendirme yaptığının, cümleyi kurarak tekrar etmesi için çocuktan istekte bulunduğunun anlaşılmasını engelleyecek biçimde haberi kurguladığını tespit edildiğini ve bunun üzerine muhabir … …’nun iş akdi feshedildiğini, …’nın gazetecilik etiğine ilişkin bir konuda değerlendirme yapması, bu konuya ilişkin fikrini dile getirmesinin basın özgürlüğü sınırları içerisinde kaldığını, uluslararası anlaşmalarla tanınan ve aynı zamanda Anayasal bir hak olan “eleştiri hakkı” köşe yazıları vasıtasıyla kullanıldığını, dava konusu yazı da bu amaçla ve eleştiri hakkı kapsamında kaleme alındığını beyanla; esasen reddi gereken davada, davacının her bir davalıdan 50.000’er TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmasının müşterek ve müteselsil sorumluluk hükümlerine aykırı olduğunu ve haksız zenginleşme amacına matuf olduğunu, haksız davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, yayın yoluyla haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, son verilmesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesinde “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” haksız rekabet olarak düzenlenmiştir” 6102 sayılı TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesi anlamında kötülemeden bahsedilebilmesi için ortada sözlü, yazılı veya resimli şekilde bir açıklama (beyan) olmalıdır. Bu açıklamanın başkalarının şahsı, emtiası, iş mahsulleri, faaliyetleri yahut ticari işleri hakkında olması; nihayet bu beyanın yanlış, yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici olması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlığa konu beyan ve haberlerin haksız rekabet teşkil edebilmesi, bu beyan ve haberlerin davacı şirketleri hedef göstermesi; davacı şirketlere matuf olması ve ayrıca yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici nitelikte olması hâlinde mümkündür.
Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
Bunun yanında, basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi birçok kararında da; “…Sözleşme’nin 10/1. fıkrasında güvence altına alınan ifade özgürlüğünün, demokratik toplumun ana temellerinden birini ve yine bu toplumun gelişmesi ve her bireyin kendini geliştirmesi için esaslı şartlarından birini oluşturduğunu hatırlatarak ifade özgürlüğünün, Sözleşme’nin 10/2. fıkrasının sınırları içinde, sadece lehte olan veya muhalif sayılmayan veya ilgilenmeye değmez görülen “haber” veya “fikirler” için değil, ama aynı zamanda muhalif olan, çarpıcı gelen veya rahatsız eden haberler veya fikirler için de uygulandığını, bunun, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleri olduğunu, bunlar olmaksızın “demokratik toplum” olamayacağını …” belirtmiştir.
İfade özgürlüğü ve bu bağlamda basın özgürlüğünün asıl, sınırlamanın ise istisna olduğu unutulmamalıdır. Sınırlamanın kanuni olması, meşru amaca dayanması ve demokratik toplumda gerekli ve orantılı olması da gözetilmelidir.
Somut olayda; davalı … tarafından kaleme alınan yazıda da okuyucunun dikkatini habere çekmek amacı ile çarpıcı başlık ve ifadeler kullanmasının bir gazetecilik tekniği olması ve yazı içerikleri incelendiğinde davacının ticari itibarına ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı takiben basın özgürlüğü kapsamındadır. Kullanılan sözlerin ve yazı içeriğinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde ve haksız rekabet kapsamında kabul edilemeyeceğinden davanın reddine verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Alınması gereken 269,85TL ret harcından peşin alınan 1.707,75TL harcın mahsubu ile artan 1.437,90TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre her bir davalı için ayrı ayrı takdir edilen 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak ayrı ayrı davalılara verilmesine,
5-)HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
6-)Arabuluculuk ücreti olan 3.200,00TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile …Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır