Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/832 E. 2023/744 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/832 Esas
KARAR NO : 2023/744
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27.11.2017 tarihli sulh ve ibra protokolüne göre davalı … tarafından, devam eden … … Yaşan Projesinin KDV dahil 90.000.000,00 TL hasılata ulaşması halinde ulaşma tarihi itibari ile davalının davacıya, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle uğranılan zarar ve ziyanın tazmini ile harcanan emeğin karşılığı olarak 4.500.000,00 TL+ KDV ödeme yapılacağını, … Belediyesine yazılan müzekkere cevabı ile 90.000.000,00 TL hakedişin gerçekleştiğinin açıkça belirtildiğini, bu nedenle, Suhl ve İbra Protokolü gereği müvekkili şirkete ödeme yapılması gereken davalı şirketin ödeme yapmadığını, alacağı sürüncemede bırakmak istediğini, davalı şirektin mal kaçırma ihtimaline binaen davalı şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullerinin devrinin engelenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ilgili tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlenmesini, … belediyesi tarafından davalı şireket devir edilecek gayrimenkuller bulunması durumunda gayrimenkullerin devirlerinin engellenmesi icin ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ihtiyati haciz kararı verilerek davalı şirketin … Belediye Başkanlığı bünyesindeki alacaklarına ve banka hesaplarına sulh ve ibra protokolü gereği müvekkili şirkete ödenmesi gereken 5.310.000,00 TL tutarında ihtiyati haciz konulmasını, davalı şirketin mal kaçırma ihtimaline binaen menkul ve gayrimenkullerinin devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, … Belediyesi tarafından davalı şirkete devir edilecek gayrimenkuller bulunması durumunda bu gayrimenkullerin devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile; munzam zarar, menfi ve müspet zarar, kar kaybı, portföy kaybından kaynaklı zararlar ile daha önce yapılan ödemelerin süresinde yapılmaması nedeni ile faiz alacaklarımız ve fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; 27.11.2017 tarihli Sulh ve İbra Protokolü gereği davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmesi gereken 4.500.000 TL + KDV tutarı olan 5.310.000,00 TL’nin şimdilik 450.000,00 TL + KDV tutarı olan 531.000,00 TL’lik kısmının ‘… … Yaşam Projesi’nin KDV dahil 90.000.000,00 TL hasılata ulaştığı tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacı müvekkiline ödenmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde: Davacının tüm taleplerine karşı zaramanaşımı definde bulunduklarını, davacının zamanaşımına uğramış taleplerinin esasına girilmeden zamanaşımı gerekçesi ile davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş ve imzalanmış herhangi bir sulh ve ibra protokolü söz konusu olmadığını, dava konusu sözleşmede müvekkili taraf olarak gösterilmiş ise de müvekkilin sözleşme tarafı olduğunu gösteren ya da sözleşme hükümlerini kabul ettiğini ya da onayladığını gösteren herhangi bir imza veya onayın mevcut olmadığını, davaya dayanak olarak gösterilen 27/11/2017 tarihli sulh ve ibra protokolü müvekkili ve davacı tarafından imzalanmadığını, müvekkili tarafından imzalanmayan ve imzalayanlar için dahi geçerli olduğu tartışmalı olan bir protokolle müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, protokolün henüz imza teatileri aşamasında iken yarım kaldığı ve tamamlanmadığını, müvekkili şirket tarafından protokolün imzalanmadığının protokolün son hüküm şartı ile de sabit olduğunu, sözleşmenin tamamlandığı ve …’a teslim edildiği kabul edilirse bu durumda da hukuka ve anlaşmaya aykırı olarak davacı eline geçtiği anlaşılacağını ve sözleşmenin delil mahiyetini kaybettiğini göstereceğini, müvekkilinin yazılı muvafakat vermesi söz konusu olmadığını, dava dışı … ‘ın yapmış olduğu bir kısım ödemelerin müvekkili ile illiyetinin olmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıya yapılan hakediş ödemelerinin davacının müvekkili ile bağdaştırmaya çalıştığı sözleşme ile ilgisi olmadığını, davacının ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepleri yersiz olup reddini talep ettiklerini beyanla; zaman aşımı ve esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
… Belediye Başkanlığından, ilgili işe ait belgeler ve hakediş kayıtları, hasılat bilgileri celbedilip incelenmiştir.
Davacının dayandığı sözleşme incelenmiştir.
Deliller toplandıktan sonra bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce seçilen mali müşavir bilirkişi 15/07/2023 tarihli raporunda özetle; ” Davacı / davalı tarafından düzenlenen faturaların davacı / davalı tarafın yasal defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, faturalarla ilgili mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, T.C. … Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından 10.01.2023 tarihli Sayı: E-… – yazıda “… Yaşam Projesi’nin geçici kabul tarihi 17.05.2021 olup, işin kesin kabul tarihi ise 22.07.2022” olarak bildirilmiş olduğu, T.C. … ‘nün 23.01.2023 tarih sayı: … nolu yazısında “06.01.2023 tarihi itibariyle söz konusu inşaat için davalıya toplam 68.123.992,43 TL” ödeme yapıldığı, T.C. … Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü 13.02.2023 tarih Sayı: … nolu yazısında “toplam hak ediş tutarı 90.831.989,90 TL” olarak beyan edildiği, taraflar arasındaki protokol madde 6 gereğince projenin KDV dahil 90.000.000 TL’a satışa ulaştığından, davacının, davalı tarafa protokol kapsamında 4.500.000- TL + KDV fatura düzenlemesi gerekeceği, taraflar arasındaki Protokol Madde 6 gereğince “projenin 90.000.000 TL’a satışa ulaştıktan sonra ilave satışlardan … Belediyesi hesabına yatan bağımsız bölüm satış hasılatının … payına düşen %75’lik ihale pay oranının … hesabına gönderildikçe 4.500.000 TL + KDV’ye ulaşana kadar ödeyecektir.” Hükmü gereğince; dava dışı “T.C. … Belediye Başkanlığı” ‘nın 06.01.2023 tarihi itibari ile 68.123.992,43 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş olup, davalı tarafından paylaşılan 127.01.005.001 nolu diğer ticari alacaklar hesabında “T.C. … Belediyesi TL” hesabına göre dava tarihi itibari ile davalı tarafından davaya konu proje kapsamında yapılan “Tahsilat”ın Toplam 94.630.267,89 TL ulaşmış olduğu, mevcut bilgiler ışığında Hasılatın 94.630.267,89 TL tutar olduğu, mahkeme talep ederse, Dava dışı “T.C…. Belediye Başkanlığı”na davalı tarafa 90.831.989,90 TL hasılattan payına düzen %75 karşılığı 68.123.992,43 TL’ yı davalı tarafa ödediği, dava dışı T.C. … Belediye Başkanlığı faiz hesaplanması açısından 90.000.000,00 TL geçen 831.989,90 TL’nin ödeme tarihlerini yazısında paylaşmadığından, mevcut veriler ışığında faiz hesaplanmasına olanak olmadığı tespit, değerlendirme ve kanaatine varıldığı,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, … Belediyesinin iş sahibi olduğu projeyi üstlenen davalı ile alt yüklenici davacı arasında yapılan 24/10/2016 tarihli alt yüklenicilik sözleşmenin feshi sonrası taraflar arasında 27/11/2017 tarihinde Sulh ve İbra Protokolü yapıldığı ve protokolün 6. Maddesi gereği davalının yapması gereken ödeme koşulları oluşmasına rağmen ödeme yapılmadığından bahisle 531.000,00TL için kısmi alacak istemine ilişkindir.
Alacağın muaccel olma tarihi itibarıyla zaman aşımı yerinde görülmediğinden, mahkememizce bu defi red edilmiştir.
Davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri mahkememizce red edilmiştir.
… Belediye Başkanlığından verilen cevaplardan ve bilirkişi raporundan, geçici kabulün 17/05/2021 tarihinde, kesin kabulün 22/07/2022 tarihinde yapıldığı, 06/01/2023 tarihi itibarıyla davalıya 68.123.992,43TL ödeme yapıldığı, toplam hakediş miktarının 90.831.989,90TL olduğu, toplam hasılat miktarının 94.630.267,89TL’ye ulaştığı anlaşılmıştır..
Davacının dayandığı 27/11/2017 tarihli Protokol’ün 6. Maddesinde; KDV dahil hasılat miktarı 90.000.000,00TL’ye ulaştığında davalı, davacıya 4.500.000,00TL + KDV ödeyeceği, bu miktarın belediyece satış yapılıp davalıya ödeme yapıldıkça davalının da davacıya ödeme yapacağı kararlaştırılmıştır.
Protokole göre hasılat miktarı 90.000.000,00TL’ye ulaştıktan sonra davalı ödeme aldıkça davacıya ödeme yapacağı, yani davacının hasılattan payı olan %75 kadarlık 67.500.000,00TL ödeme aldıktan sonra davacıya ödeme yapmaya başlayacağı, oysa davalının 68.123.992,43TL ödeme aldığı belediye kayıtlarından anlaşılmakta ise de, davalının kendi ticari defterlerine göre aldığı miktarın 27/12/2022 tarihi itibarıyla 71.702.708,65TL olduğu, bu miktarın 67.500.000,00TL ile arasındaki fark olan 4.202.708,65TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Davalının aldığı bu aşan ödemelerin 30/09/2022 ila 27/12/2022 tarihleri arasında aldığı, bu ödemelerin dava tarihinden önce alındığı ve dolayısıyla dava tarihi itibarıyla alacağın talep edilebilir olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, sözleşmenin şirketçe ve şirket adına imzalanmadığı savunulmuş ise de, protokolde davalı şirketin ünvanının açıkça yazıldığı ve münferiden temsile yetkililerin imzaladığı, protokolün yeddiemine teslim edilmesi sonrası alacak muaccel olduğundan davacıya verildiği, protokole göre diğer taraflara bir kısım ödemeler de yapıldığı, yani protokolün gerektirdiği bir kısım edimlerin yerine getirildiği, dolayasıyla protokole davalının taraf olduğu ve davalıyı da bağladığı kanaatine varıldığından, davalının bu savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Alınan rapor, gelen müzekkere cevapları ve davalının kendi ticari kayıtlarından açıkça anlaşıldığı üzere, protokol uyarınca dava tarihi itibarıyla davacının muaccel olmuş 4.202.708,65TL alacağı bulunduğu, daha önce temerrüt ihtarı çekilmediği ve kesin belirlenmiş bir vade bulunmadığından dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, davacının kısmi dava olarak 531.000,00TL dava ettiği ve fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulduğu, bu durumda haklı olan davanın kabulü gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; 531.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ‭36.272,61TL alınması gerekli harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 9.068,16TL harcın mahsubu ile bakiye 27.204,45TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 80,70TL başvuru harcı, 9.068,16TL peşin harç, 4.000,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 202,00TL olmak üzere toplam 13.350,86TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 80.340,00 TL vekalet ücretinin davadan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6- Arabuluculuk ücreti olan 3.120,00 TL’nin, davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır