Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/83 E. 2022/750 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/83 Esas
KARAR NO : 2022/750
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 08/02/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili olan … A.Ş. nin 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun tanzim ettiği dağıtıcı lisansı kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu ve ve faaliyet çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda, kendi marka ve logosu altında, … standartlarında kurulacak /kurulu akaryakıt istasyonlarında akaryakıt, LPG ve madeni yağ satış faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, müvekkili olan şirket ile davalı … arasında 16.01.2015 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, Bayilik Protokolü, Satış Taahhütnamesi, Ariyet Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki imza edilen sözleşme gereği , davalının müvekkil şirkete cari hesaptan kaynaklanan 4.109,06 TL borcu bulunduğunu, bayilik Sözleşmesinin 51.maddesinde ” Bayi ile … arasında herhangi bir ihtilafın doğması durumunda …’in ticari defter ve kayıtlarının HUMK 287. madde anlamında ve kesin delil teşkil edeceği taraflarca kabul edilmiştir” dendiğini, davalının borcu nedeniyle müvekkili olan şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı ile arabuluculuk sürecinin 01.02.2022 tarihinde anlaşamama ile son bulduğunu beyanla; davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı yasal süresi içerisinde mahkememize cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 4.109,06-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 26/12/2018 tarihinden itibaren %9,00 yasal Faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça icra müdürlüğü dosyasına yetki itirazında bulunulmuş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin yetki şartı ve her iki tarafında tacir oluşu, buna göre sözleşmenin yetki şartının da geçerli olduğu dikkate alınarak davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraf delilleri toplanmasına geçilmiş; Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, Bayilik Protokolü, Satış Taahhütnamesi, Ariyet Sözleşmesi, davalıya keşide edilen ihtarname, bunun tebliğ mazbatası davacı vekilince dosyaya sunulmuş, mahkememizce … Vergi Dairesi ve … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak tarafların 2017-2018 yıllarına ait karşılaştırmalı BA/BS formları dosyamızı kazandırılmıştır.
Taraflara arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya SMMM bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 12/06/2022 tarihli raporunda özetle;…”Davacı … A.Ş.’nin Ocak-Mart 2021 dönemi E-defter sistemine tabi olduğu ve 01.01.2017-31.12.2017, 01.01.2018-31.12.2018 dönemlerine ilişkin olarak her ay yasal süresi içerisinde yasal defterlerin GİB’e gönderildiği ve onaylarının alındığı, GİB cevabi yazısı ekinde taraflara ait BA-BS formalarının sunulmuş olduğu, davaya konu olan 2017 yılından 2018 yılına devreden 1 adet fatura bakiyesi ile 2018 yılında düzenlenen 3 adet toplamı 4.109,06 TL tutarındaki faturaların BA-BS alt sınırının (5.000,00 TL) altında olduğu, davaya konu olan, davacı … A.Ş. tarafından, davalı …’ e düzenlenen 31.12.2017 tarihli … no’lu 784,70 TL bedelli, 31.03.2018 tarihli … no’lu 885,00 TL bedelli, 17.04.2018 tarihli … no’lu 885,00 TL bedelli, 31.08.2018 tarihli … no’lu 1.770,00 TL bedelli faturaların matbaa ortamında basılı fatura niteliği taşıdığı, davalı tarafça mal/hizmet teslim alındığına dair bilgi ve belge sunulamadığı, faturaların kabulü mahkemeye ait olduğu, davacı tarafın yasal defterlerine göre, davacının … İcra Müdürlüğü 2018/… E. sayılı icra dosyasındaki 25.12.2018 takip tarihi ile davalıdan 4.109,06 TL alacaklı olduğunun hesap ve tespit edildiği…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili bilirkişi raporuna beyanda bulunulmuş, davalı tarafça herhangi bir beyan dilekçesi sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında dava dilekçesi ekinde sunulan akaryakıt bayilik sözleşmesinin imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacının bu sözleşme uyarınca taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarındadır.
Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosya kapsamındaki rapora göre davacının kendi ticari defterleri kapsamında davalıdan icra takibinde belirtilen tutar kadar alacaklı göründüğü ancak davalıya mal teslimine ilişkin herhangi bir belge sunulamadığı bu hususta faturaların kabulünün mahkemenin takdirinde olduğu raporlanmıştır.
Gerçekten de davacı, davalı ile aralarındaki ticari münasebet kapsamında davalıya ürün teslim ettiğini, fatura düzenlediğini, bundan kaynaklı cari hesap alacağı olduğunu iddia etmektedir. Buna karşın davacı davalıya ürün teslim ettiğine dair herhangi bir belge sunamamaktadır.
Davacı, kendi ticari defterlerine göre davalıdan alacaklı görünse de tek taraflı olarak tutulan ticari defterler tek başına delil olarak kabul edilemez. Her ne kadar davalı defter sunmaktan kaçınsa da davacının defterlerine göre de kendi alacağının dayanağı bulunmamaktadır. Davacı, defterlerinde kayıtlı olan alacağının dayanağını ispat etmek zorundadır. Oysa davacı tarafça alacağa dayanak ürün teslimi ispatlanabilmiş değildir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 19/b-2 maddesinde mal tesliminin irsaliye fatura ile yapılacağı yine davacının davalıdan 3 ayda bir mutabakat alacağı düzenlenmiştir.
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
Yukarıda izah edildiği şekilde davacı iddiasını ispat edebilmiş değildir.
Açıklanan nedenlerle, davacının ispatlanamayan davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 280,68 TL harcın başlangıçta alınan 80,70 TL den mahsubu ile bakiye kalan 199,98 TL nin kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arabulucu ücreti olan 1320,00 TL’nin davacı taraftan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacu vekilinin yüzüne davalının yokluğunda HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 10/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır