Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/807 E. 2023/9 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/807 Esas
KARAR NO : 2023/9 Karar
DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … ‘nun işletme hakkı sahibi; … olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollarından geçiş ücreti ödemeksizin ihlâlli geçişler yapmış olan borçlu kişi … ise taraflarınca yapmış oldukları başvuru üzerine UYAP Arabulucu Portal tarafından görevlendirildiğini, T.C. Adalet Bakanlığındaki resmi sicile kayıtlı … sicil numaralı arabulucu olduğunu, borçlu … ‘in maliki olduğu araçlar ile müvekkili şirketin işletme hakkına sahip olduğu köprü ve otoyoldan ihlâlli geçişler yapması neticesinde ortaya çıkan borcu tahsil etmek için icra takibi başlatıldığını, borçlu icra dosyasına itiraz dilekçesi sunarak takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, taraflarınca yapılan arabuluculuk başvurusu neticesinde arabulucu … ‘ın dosyaya atandığını, arabuluculuk sürecinin arabulucu tarafından usulsüz ve hukuka aykırı olarak yönetildiğini, dava konusu 2020/… arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmesi gerektiğini, arabulucunun telekonferans taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini ve borçlunun toplantının telekonferans yöntemiyle yürütülmesine onay vermediğine ilişkin itirazını taraflarına iletmemesi müvekkili şirketin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, dava konusu arabuluculuk tutanağının iptaline karar verilmesi istemiyle taraflarınca öncelikle … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… D.İş sayılı dosyası üzerinden başvuru yapıldığını, bu nedenlerle, tekrar arabuluculuk başvurusu yapabilmek ve anlaşma olmaması halinde itirazın iptali davası açabilmek adına; sayın mahkemenizce … Arabuluculuk Bürosu 2020/… Arabuluculuk Numaralı, 05.02.2020 tarihli Arabuluculuk Tutanağı’nın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, arabuluculuk son tutanağının iptali talebine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 37. maddesi “Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir. Korkutan bir üçüncü kişi olup da diğer taraf korkutmayı bilmiyorsa veya bilecek durumda değilse, sözleşmeyle bağlı kalmak istemeyen korkutulan, hakkaniyet gerektiriyorsa, diğer tarafa tazminat ödemekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 39. maddesi ise “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Arabuluculuk Kanunu’nun 18/5 maddesinde, “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz” düzenlemesi olduğu (dava açma yasağı), anlaşma belgesinin ilâm niteliğinde belge sayılacağı, dava açma yasağının, dava şartlarından olan hukuki yarar bulunması (HMK m. 114/1, h) şartının özel bir görünümü, özel bir dava şartı olduğundan, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşılan konularda dava açılması durumunda, dava şartı yokluğundan davanın usûlden reddi gerektiği, dava açma yasağının istisnalarının bulunduğu, anlaşma belgesine karşı ileri sürülebilecek irade fesadı halleri olduğu, bu durumda anlaşmaya varılan hususlarla ilgili olarak bu sözleşmenin iptalinin TBK (m. 30 vd., m. 39) hükümleri çerçevesinde talep edilerek dava açılabileceği, anlaşma belgesinin ehliyetsizlik, emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, ahlaka, kişilik haklarına ve şekle aykırılık gibi sebeplerle mutlak butlanla sakatlanmasının da düşünülebileceği, butlanın tespitinin mahkemeden istenebileceği, anlaşma belgesinin sahte olması, anlaşmanın geçersizliği, anlaşma hükümlerinin yorumlanmasına ihtiyaç bulunması, icra edilebilir bir anlaşma bulunmaması gibi durumlarda dava açılması ve bu hususların mahkemece incelenip karara bağlanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; dava dilekçesinin ekinde yer alan dava konusu arabuluculuk tutanağının düzenlenmesinde davacının yer almadığı, yer almamasının sebebinin TBK 37.maddesinde yer alan hallerden birinin yaşanmadığı, bunun yanında iptali istenen belgenin bir anlaşma olduğu ve bu anlaşmada bir karşı taraf bulunduğu, böylece huzurdaki davanın hasımsız olarak görülemeyeceği; hasımsız açılan davanın daha sonra hasımlı hale getirilemeyeceği de dikkate alındığında; HMK 320. Maddesi gereğince dosya üzerinde üzerinden yapılan inceleme neticesinde araştırmayı ve davacının duruşmada bizzat dinlenmesini gerektirir başkaca bir hususun olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde tensiben karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere tensiben verilen karar açıkça okundu.10/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır