Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/773 E. 2023/410 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/773 Esas
KARAR NO : 2023/410
DAVA : Tazminat (Şirket hisse devrinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket hisse devrinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ve davalı tarafın 22.09.2021 tarihinde … Noterliğinin 22.09.2021 tarih … yevmiye numarasıyla Ltd. Şti. Pay Devir Sözleşmesi imzaladıklarını, taraflarca imza altına sözleşmeyle müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’ne ait 4000 adet hisse payını 400.000,00 TL bedel karşılığında devralma, davalı yan ise ortağı olduğu şirketin 4000 adet hissesini 400.000,00 TL karşılığında devretme borcu altına giriştiğini, taraflarca imza altına alınan devir sözleşmesine binaen müvekkilinin edimini ifa etmişse de davalı yanın borcunu yerine getirmediğini, noter huzurunda imzalanan sözleşmeyle devri gereken hisselerin müvekkili namına geçmediğini, kanunun amir hükmünde açıkça ifade edildiği üzere kurucu nitelikte olan genel kurul onayı gerçekleşmediğini, bahse konu hisse devir sözleşmesine konu hisselerin müvekkili namına geçmediğini, hisse pay devri sözleşmesinin 22.09.2021 tarihinde yapılmışsa da ticaret sicil müdürlüğünün 17.12.2021 tarihli ilanıyla hisse devrine bahis şirketin adresinin genel kurul kararıyla değiştirildiğinin ilan edildiğini, her ne kadar davalının borcuna süresinde itiraz etmediğini ve takip kesinleşmişse de davalının şikayet yoluyla yaptığı başvurunun … İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/… E., 2022/… K., sayılı ilamıyla kabul edildiğini ve takibin durduğunu, müvekkilinin üzerine düşen bedel ödeme borcunu tek seferde yerine getirmişse de davalı yanın pay devri borcunu yerine getirmediğini, haklı davalarının kabulünü, … Noterliğinin 22.09.2021 tarih … yevmiye numaralı Ltd. Şti. Hisse Pay Devri sözleşmesine binaen ödenen 400.000,00 TL bedelin faiziyle beraber iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 18/01/2023 tarihli cevap dilekçesi ile, davacı yanın dava dilekçesinde müvekkiline 400.000-TL ödeme yaptığını iddia ettiğini ancak müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, matbu şekilde hazırlanan noter sözleşmesini dayanak göstererek ödeme yaptığını iddia eden karşı tarafın öncelikle ödemeyi ne şekilde yaptığı ispat etmesi gerektiğini ve dava dilekçesinde bu hususta hiçbir somut delil sunulmadığını, müvekkiline yüklenen edim olan payın devri sözleşmeyle ifa edilmiş olup sicile tescil açıklayıcı olduğundan davacının açmış olduğu davada kötü niyetli olduğunu, müvekkili …’ın, noterde düzenlenen hisse devir sözleşmesinden doğan edimi müvekkilince ifa edildiğini ve müvekkilinin borcunu yerini getirmiş olduğunu sözleşme kapsamında borçlu değil alacaklı olduğunu beyanla; davacının … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasında başlattığı takibin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, hisse devri nedeni ile ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Delillerin toplanmasına geçilmiş; … Noterliği’ne müzekkere yazılarak 22/09/2021 tarihli, … yevmiye numaralı … Limited Şirketi’nin hisse pay devri sözleşmesi celp edilmiş dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tarafından 15/12/2021 tarihli, … yevmiye numaralı genel kurul kararının tasdikli sureti dosyaya sunulmuştur.
Şirketin tüm ticaret sicil gazetesindeki ilanları dosyamız arasında alınmıştır.
Davalıdan şirket pay defteri incelenip iade edilmek üzere talep edilmiş ve bu hususta süre verilmiş ise de davalı mazeretsiz olarak pay defterini sunmaktan kaçınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında bir örneği dosyaya sunulan … Tic. Ltd. Şti.’nde davalıya ait hissenin pay devrine ilişkin sözleşme akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hisse devrinin gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının hisse bedelini davalıya ödeyip ödemediği, davacının hisse devir sözleşmesinden dönerek ödediği bedelin iadesi isteminde haklı olup olmadığı noktalarındadır.
Davalı her ne kadar hisse devir bedelinin ödenmediği iddiasında bulunmuşsa da … Noterliği’ nin 22/09/2021 tarihli Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi’ nin incelenmesinde pay bedeli olan 400.000,00 TL nin davacı tarafından davalıya ödendiği açıkça yazmaktadır. Noter huzurunda düzenlenen yazılı belge ile ispat olunan ödeme olgusunun aksi davalı yanca aynı kuvvette yazılı belge ile ispat olunmak zorundadır. Davalı buna ilişkin bir kayıt veya belge sunmadığından davalının bu beyan ve itirazına değer atfedilmemiştir.
Bir diğer ihtilaf konusu hisse devrinin gerçekleşip gerçekleşmediği, davacının dava dışı şirkette hissedar olup olmadığı hususlarındadır. 6102 Sayılı TTK’ nın 595. Maddesinde esas sermaye payının geçiş halleri düzenlenmiştir.
Anılan yasa maddesi ” Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.
(2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur. ” düzenlemesine havidir.
Görüleceği üzere yeni düzenlemede de, yazılı şekil şartı yeterli görülmemiş, ayrıca devir sözleşmesindeki imzaların noterce onanması koşulu öngörülmüştür.
Somut olayımızda yazılı devir ve imzaların noter tarafından onaylanması unsurları gerçekleşmiştir.
Davacı, pay devrine ilişkin genel kurul kararının alınmadığını ve ortaklık sıfatını kazanamadığını ileri sürmüştür.
“TTK’nun 595.maddesinde ortaklar kurulu kararını alınması şart olduğu düzenlenmekle birlikte tek ortaklı limited şirkette bu kuralın ne şekilde uygulanacağı hususunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Şirketin ana sözleşmesinde pay devrini kısıtlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. 6762 sayılı TTK yürürlükte iken iki ortaklı limited şirkette şirket ortaklarının biribirlerine yaptıkları pay devrine ilişkin olarak “dava konusu kararın da hisse devri sözleşmesinin tarafları olan anılanlar tarafından alınması karşısında esasen Noterde yapılan hisse devri sözleşmesinin devreden açısından devre muvafakat niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.”(Yargıtay 11 HD nin 2014/9143 esas ,14323 karar sayılı ve 23.9.2014 tarihli ilamı)denilmiştir. Somut olayda da; şirketin payını devir eden tek ortak dışında başkaca bir ortak bulunmadığı sabit olmakla; pay devir sözleşmesi ortaklar kurulu tarafından verilen muvafakat niteliğinde olduğunun kabulü ile pay devrinin tescil ve ilanına, redde ilişkin kararın iptaline karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.”( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’ nin 19/12/2022 tarih 2022/1750 Esas, 2022/1818 Karar sayılı ilamı)
Dava dosyası arasına alınan dava dışı şirketin tüm ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde davalının pay devri sözleşmesi öncesi şirketin tüm hisselerini iktisap ettiği ve şirketin tek ortaklı olduğu belirlenmiştir.
Buna göre yapılan açıklamalar ışığında somut olayımızda da pay devrinin geçerliliği için genel kurul kararına ihtiyaç bulunmadığı, davacı ile davalı arasında yapılan pay devir sözleşmesinin genel kurul kararı mahiyetinde olduğu açıktır.
Pay defterine kayıt ise kurucu değil açıklayıcı niteliktedir.( TTKm495/1) Benzeri durum, limited şirketlerde payın devrinde kanuni bağlam ilkesidir; diğer bir ifade ile esas sözleşmede aksine bir durum yoksa, esas sermaye payının devri için genel kurulun onay vermesi ile devir geçerli olur ve devralan şirkete karşı ortaklık sıfatını kazanır.( TTKm595/2)Pay defterine kayıt, açıklayıcı nitelikte olduğundan, pay devrinin geçerliliği ve devralanın şirkete karşı ortaklık sıfatının kazanılmasında etkili olmaz.( Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Prof. Dr. Hasan PULŞALI, s.752)
Anlatılanlara göre aslında hisse devrinin gerçekleştiği ve davacının davacı şirkette hissedar olduğu söylenebilecektir. Davacının, hisse devrinin gerçekleşmediği yolundaki beyanları izah edilen nedenlerle yerinde değildir.
Öte yandan pay defterine kayıt işlemini kural olarak müdürlerin re’sen yapması gerekmektedir. Kaydın yapılmaması halinde, devreden devralan ile birlikte kaydın yapılmasını talep edebilir, ancak diğer ortakların talep hakkı yoktur.
Yeni yasada, esas sermaye payının devri genel kurulda onaylandıktan sonra, şirket müdürleri tarafından, payların geçişinin ticaret siciline bildirilmesi öngörülmektedir.( TTK598/1) Ancak söz konusu tescil kurucu değil, açıklayıcı niteliktedir.
Esas sermaye payını devir yolu ile devralan ortak için, onay tarihinden itibaren 30 gün içinde ticaret siciline tescil için başvuruda bulunulması gerekmektedir. Başvuruyu limited şirketin müdür veya müdürleri yapar. Müdürlerin ihmali nedeni ile başvurunun 30 gün içinde yapılmaması halinde, payı devrederek ayrılan ortağın, bu paylar ile ilgili olarak adının sicilden silinmesi hususunda ticaret sicil müdürlüğüne başvuru hakkı vardır. Bunun üzerine sicil müdürlüğü şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için belirli bir süre verir. Ancak yasada, şirkete tanınan süre içinde sicil müdürlüğüne iktisap edenin adının bildirilmemesi halinde ne gibi işlem yapılacağı hakkında bir hüküm yer almamaktadır. Kanımca bu durumda TTK m33 ün kıyasen uygulanması gerekir. Bu durumda payı iktisap eden, TTKm27/1 uyarınca, pay devir sözleşmesini ve şirketin onayını gösterir ortaklar kurulu kararını ibraz ve tescili talep ederek, tescilin yapılmasını sağlayabilir. Aynı şekilde, payı devreden ortak da, devir edilen paylara ilişkin olarak adının sicilden silinmesini kanıtlayan belgeleri sicil müdürlüğüne ibraz etmek suretiyle de sicilden kaydını sildirebilir. Bu durumda, hem payı devredenin hem de devralının menfaati vardır. ( Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Prof. Dr. Hasan PULŞALI, s.755)
Somut olaya tekrar dönüldüğünde, az yukarıda anlatılanlar ışığında yanlar arasında pay devrinin gerçekleştiği ve davacının payı iktisap ettiği hususları sabittir. Ne var ki davalı tek ortağı olduğu dava dışı şirkette devir sonucunu ticaret siciline bildirmekten imtina etmektedir. Pay devrinin gerçekleştiği tarihten huzurdaki davanın karara bağlandığı tarihe kadar da bildirim yapılmış değildir. Her ne kadar bildirim kurucu nitelikte olmasa da yasada bunun yapılması öngörülmüş ve düzenleme altına alınmıştır. Davacı, bu nedenle şirket ortağı olsa da şirket ile ilgili bir karar alamamakta, bunu kayıt ile ticaret siciline bildirememektedir. Diğer bir deyişle davalı, davacının ortaklıktan kaynaklanan haklarını kullanmasına mani olmaktadır. Davalı da ticaret sicilinden bu hususta istemde bulunabilecek ise de bunun için genel kurul kararına ihtiyacı bulunmaktadır. Davalı tek ortağı olduğu dava dışı şirkette ısrarla bu yönde karar almaktan, şirket defterlerini davacıya teslim etmekten kaçınmaktadır. Öyle ki şirket defterleri incelenip iade edilmek üzere mahkememize de getirilmemiştir. Bununla beraber hisse devrini gerçekleştirmesine rağmen, hisse devrinden sonra 17/12/2021 ve 17/12/2022 tarihli( dava tarihinden sonra) ticaret sicil gazeteleri ile sabit olduğu üzere genel kurul kararı alarak şirket adresini değiştirdiği ve bunu sicile tescil ettiği görülmüştür.
Davacı bunlara ilişkin ise davacının huzurdaki davada haklı olmadığını, ortak olduğunun tespitine yahut tescile zorlama davası açılması gerektiği savunmasında bulunmuştur.
Davacı bu noktada huzurdaki dava ile pay devri sözleşmesinden döndüğünü ve ödediği bedelin iadesini istemiştir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun 2. Maddesi uyarınca herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
Açıklanan nedenlerle davalının, kötü niyetli olarak hisse devrine ilişkin tamamlayıcı işlemi yernine getirmediği ve devri ticaret siciline bildirmediği, şirkete ait defter ve kayıtları davacıya teslim etmeyerek davacının da bu işlemleri yapmasını ve şirket ile ilgili karar almasını engellediği, buna rağmen şirket ile ilgili karar almaya ve bunları ticaret siciline bildirmeye devam ettiği, davalının yine kötü niyetli olarak basit bir işlem ile halledilebilecek bur hususta davacıyı dava açmaya zorlayamayacağı, tüm bunlara göre davacının hisse devrine ilişkin sözleşmeden dönme ve ödediğini iade istemekte haklı olduğu vicdani kanısına varılmakla davacının davasının kabulü cihetine gidilmiştir.
Davalı, kötü niyet tazminatına karar verilmesi isteminde bulunmuşsa da davacının kötü niyetinin ispat edilemediğinden bu istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı dava dilekçesi ile faiz isteminde bulunmuşsa da faiz başlangıç tarihini ve oranını belirtmediğinden temerrüt tarihi dava tarihi, faiz türü ise yasal faiz olarak belirlenmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; hisse pay devri sözleşmesine istinaden ödenen 400.000,00 TL’nin dava tarihi olan 09.12.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 27.324,00-TL harçtan peşin alınan 4.131,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 23.193,00-TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.131,00-TL peşin harç ile 80,70-TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere ve sair giderler için sarfedilen toplam 91,50-TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 59.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.01/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır