Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/745 E. 2023/745 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/745 Esas
KARAR NO : 2023/745
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin davaya konu … marka … tipi 2021 model aracı davalı …’den 738.058,91TL bedel ile satın aldığını, … plaka ile müvekkil adına tescil edilen aracın 30.09.2021 tarihinde teslim edildiğini, satıma konu aracın trafiğe çıkışının ikinci gününde trafikte seyir halinde yavaşlarken aracın mekanik aksamında çıkan ses ve aracın sarsılması şeklinde ortaya çıkan ve sonraki süreçte artarak devam eden, mail yazışmalarında “vuruntu” olarak tarif edilen sorunun oluştuğunu, aracın vites düşürerek yavaşladığı sırada, 3. vitesten 2. vitese geçmesi gerekirken şanzımanda düzensiz işlem oluşması ve buna bağlı olarak aracın yanlış vitese geçerek sarsılması ve kontrolsüz olarak ileri doğru ani hareket ettiğini, vuruntu problemi yaşanması üzerine müvekkili şirket yöneticisinin derhal davalı …’e durumu izah ettiğini yetkili servis tarafından araca yazılım güncellemesi yapılacağını ve problemin giderileceği söylenmiş ve aynı gün aracı müvekkiline arızası giderilmiş olarak teslim etmiş olmasına rağmen araçtaki vuruntu probleminin artarak devam ettiğini, birçok kez araç servise girmesine karşın sorunun giderilemediğini, yapılan yazışmaların sonuç vermediğini, Almanya genel merkezine gönderilen elektronik postaya verilen cevapta, aracın otomatik şanzımanı ile ilgili yeni bir yazılım yapılmakta olduğu bu çalışmanın 2023 yılı Haziran ayında tamamlanabileceğini belirtildiği, bu cevabi yazının araçta mevcut olan gizli ayıbın ikrarı niteliğinde olduğunu, dava konusu aracın üretimden kaynaklanan nedenlerle gizli ayıplı olduğunun mail yazışmaları ile ortaya çıktığını ve müvekkili tarafından gönderilen … Noterliği’nin 14.10.2022 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin davalılara iletildiğini, aracın otomatik şanzımanının vites değiştirme hatası vermesine bağlı ortaya çıkan sorunun, aracın mekanik aksamında her an çok daha büyük bir arızaya yol açma riski taşıması, aynı zamanda ciddi kaza riski yaratması, sürücünün aracı ile güven içinde seyahat edemez özellikle uzun yolculuklara çıkamaz hale geldiğini belirterek, araçtan beklenen faydayı elde edemeyen müvekkilinin bu nedenle doğmuş olan ve doğması muhtemel her türlü zararları ve haklar saklı kalmak kaydıyla, davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu araçta herhangi bir imalat hatası veya ayıp bulunmadığını, zaman aşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bunda hukuki yarar olmadığını, eksik harç ikmali gerektiğini, 02.11.2021 tarihinde otomatik şanzıman ile ilgili olarak müvekkili şirketçe yapılan incelemelerin ardından aracın kusursuz bir şekilde davacı yana teslim edildiğini, ardından 08.11.2021 tarihi ve 13.01.2022 tarihlerinde otomatik şanzıman ile ilgili yapılan tetkiklerde şanzımanda herhangi bir mekanik sorun olmadığının görüldüğü, bunun üzerine aracın davacı yana bir kez daha kullanıma elverişli ve sorunsuz olarak teslim edildiğini, davacı yanın 09.02.2022, 10.02.2022 ve 21.02.2022 tarihli başvurularının ise şanzıman problemi dışındaki şikayetlere ilişkin olduğunu, araca dair müvekkili şirket tarafından verilen servis hizmetlerinden yalnızca 2 tanesinin iddia edilen şanzıman problemine dair olduğunu, davacının iddia ettiği şanzıman arızasının mekanik bir arıza olmadığını, aracın kullanımına etkisi bulunmadığının görüldüğünü, bedelsiz onarım hakkı kullanıldığından misli ile değiştirme talep edilemeyeceğini, hal böyle iken, davacının aracın ayıplı olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … … … ile … … Vekili cevap dilekçesinde; Davaya konu araçta satıcı veya ithalatçı olaman davalı … … … A.Ş’nin hasım olmadığını, işin tarafı olmadığını, husumet itirazı olduğunu, ithalatçı olan … … A.Ş’nin sadece iki yıllık garanti yükümlülüğü olduğunu, işin tarafı olmayan davalı yönünden davanın ayrılması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olamayacağını, usulden reddi gerektiğini, davacının hukuki yararı olmadığını, TBK’nın 223. Maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiğini, TTK’nın 23. Maddesine göre de hak düşürücü sürenin geçtiğini, TBK’nın 219. Maddesinde belirtilen nemli bir ayıp olmadığından ancak ücretsiz tamir istenebileceğini, davacının iddia ettiği gibi bir şanzıman arızası ya da kullanımı engeller nitelikte bir vuruntu sorunu bulunmadığını, nitekim davacının dava dilekçesinde ısrarla vurguladığı “yazılım güncellemesi” önerisi araçta mekanik ya da kalıcı bir sorun olmadığını, davacının konfor odaklı taleplerine yönelik çözüm önerisi getirildiğini gösterdiğini, Borçlar Kanunu’nun “ayıptan sorumluluk” başlıklı 219. Maddesinin açık hükmü uyarınca, bir malın ayıplı olarak kabul edilebilmesi için maldaki eksiklik ya da özrün önemli olması, malın kıymetini düşürmesi ve maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak ya da ortadan kaldıracak nitelikte olması gerektiğini, Yargıtay kararlarında da ayıbın niteliğinin gözetilmesinde ve seçimlik hakların kullanılmasında objektif iyi niyet kurallarının gözetilmesi gerektiği, ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesinin hakkaniyete aykırı olacağı durumlarda, mahkeme tarafından takdir yetkisi kullanılarak ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım yönünde hüküm kurulması gerektiği, davacının iddia ettiği vuruntu şikayetinin mekanik ve kalıcı bir arıza olmadığını, müşterinin konfor beklentisine ilişkin olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Şirket temsilcisi … duruşmadaki beyanında: “aracı aldığımın ertesi günü sorun çıktı …e götürdüm. Servis kaydı almadılar, 15 gün sonra yine gittim yine servis kaydı almadılar. 30 eylülde ısrarım üzerine servis kaydı aldılar. Müracaatlarıma kayıtsız kaldılar. Aracı götürdüğümde Almanyadan yazılım beklediklerini söylediler. Sonra Almanya firması ile irtibata geçtim. Problemin olduğunu ve haziran 2023 ten sonra çözmeyi umduklarını söylediler. Araç 3. vitesten 2. vitese düşünce arkadan darbe yemiş gibi birden tekliyor. Bu konuda düzenli olarak rapor tutuyorum. Aracı çaresiz olduğum için aktif olarak halen kullanmaktayım. Bana gelen mail davalılara da iletildi, dolayısı ile ihbar süresindedir.” şeklinde ifadede bulunmuştur.
Davalıların zaman aşımı defi ve hak düşürücü süre itirazının esasla birlikte değerlendirilmesine karar verilmiş ve deliller toplanmaya başlanmıştır.
… … A.Ş.’ye ve … A.ş. müzekkere yazılarak … plaka sayılı aracın servis kayıtları celp edilmiştir.
Davacı tarafça eksik harç ikmali sonrası dosya mahkememiz heyetine gelmiş, yeniden duruşma günü tebliğ edilerek taraflar davet edilmiştir.
Mahkememizce, ayıbın niteliği, tarihleri, ihbar süreleri, giderilmesinin mümkün olup olmadığı, giderim bedeli ve randımanına etkisi konularında bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce atanan bilirkişi raporunda özetle:”…Davaya konu araç üzerinde ve değişik yol şartlarında yapılan sürüş testinde, davacı taraf iddiasına rastlanmadığı, şanzımanın vites değişimlerinde kabin içindekilerce hissedilebilir herhangi şiddetli ya da şiddetsiz bir vuruntu tespit edilemediği, ancak dosyaya mübrez teknik belgelere göre, 3.ncü vitesten 2.nci vitese düşülmesi esnasında sorun olduğunun üreticinin de kabulünde olduğu, davalı taraf yazılımla sorunun çözüme kavuşacağını ileri sürmekte ise de, davaya götüren süreç göz önünde bulundurulduğunda, yazılımsal sorununun çözülmesi bakımından makul sürenin aşılmış olduğunun söylenebileceği, davacı taraf, her ne kadar hemen hemen her sürüşte tekrarlayan vites vuruntusunun seyir güvenliğini tehlikeye düşürür nitelikte olduğunu ve kaza tehlikesi atlattığını ileri sürmekte ise de vites değişim darbesinin bu tür bir tehlike yaratacak nitelikte olmadığı, ayrıca 2013 yılından itibaren söz konusu markanın hemen hemen tüm modellerinde kullanılan bu şanzımanın güvensiz olduğundan bahsedilemeyeceği, konfor algısının kişiden kişiye değişen bir durum olduğu, bu bağlamda üretimsel yazılım sorunu bulunan şanzımanın kişisel konfor algısı dışında diğer işlevsellikleri etkiler bir durum olmadığı da göz önünde bulundurularak ayıplı olup olmadığının hukuki değerlendirmesinin mahkemeye ait olacağı, davacı taraf ayıpsız misli ile değişim talep etmekte olup, üreticinin de kabulünde olan yazılımsal sorun giderilmediği müddetçe misli ile değişimin, sorunu ortadan kaldırmayacağı…” şeklinde görüş mütala edilmiştir.
Sunulan bilirkişi raporu teknik anlamda yeterli görülmüş ve yeni veya ek rapor alınması talepleri red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça alınan bir adet otomobilin ayıplı olması iddiasıyla misliyle değiştirilmesi istemine ilişkindir.
Sunulan servis kayıtları, üretici firmanın maili ve yazışmalar ile davalının savunması dikkat alındığında aracın üçüncü vitesten ikinci vitese geçerken vuruntu benzeri sorun yaşadığı sabit görülmüştür. Mevcut sorunun giderimi için davacının defalarca davalılara başvurduğu ve sorunun giderilemediği, 2021 model olan aracın bu sorununun yazılımsal olduğu ve 2023 yılında giderilmesinin beklendiği, dolayısıyla önemli bir ayıp olmasa da uzun süreli olduğu ve oranımla giderilemediği anlaşılmıştır. Bilirkişi tarafından, yapılan denemede bir sorum tespit edilemediği beyan edilmiş ise de, her zaman olmasa da zaman zaman oluşması bunun bir ayıp olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir. Bu nedenle aracın ayıplı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Aracın ayıplı olduğu, defalarca davacının servise başvuru yaptığı, garanti süresi içerisinde bunların yaşandığı, giderilebilir olduğu düşüncesiyle beklendiği ve nihayetinde giderilemedi ortaya çıkınca davacının misli ile değiştirme talebinde bulunduğu anlaşıldığından, hak düşürücü sürenin geçmediği, süresinde ihbarların yapıldığı, talebin zaman aşımına da uğramadığı anlaşılmış, davalıların bu yöne ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir.
TTK’nın 23/1-c maddesinde belirtilen iki ve sekiz günlük sürelerin somut olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Zira, somut olaydaki ayıp, incelemeyle değiş ancak zamanla ve sürüşlerde meydana çıktığından, normal bir inceleme ile tespiti mümkün değildir. Bilirkişinin yaptığı değişik yol testlerinde de sorunun hissedilmediği, oysa bunun bir sorun olduğunun üretici tarafından da kabul edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, TBK’nın 223/2-son cümlesindeki hüküm uygulanmalıdır. Buna göre ayıp ortaya çıkar çıkmaz hemen satıcıya bildirilmesi gerekir. Buradaki “hemen” ibaresinden kasıt mümkün olan en yakın zaman anlaşılmalıdır. Davacı da en yakın zamanda satıcı davalıya müracaat etmiştir.
Araç ayıplı ve ihbar süresinde olduğundan, davacının misli ile değiştirme talebinin kabulü gerekir. Savunmalarda ve bilirkişi görüşünde, bunun bir konfor algısı ve beklentisi ile ilgili olduğu, önemli bir ayıp olmadığı ileri sürülmüş ise de,… araçlar arasında tercih edilen ve lüks barka olarak bilinen …-… marka aracın vites geçişlerinde sorun yaşatması önemli kabul edilmelidir. Zira bu tür araçlarda marka güvenilirliği, araçlardaki konfor ve güvenlik, tüketicilerin beklentilerinde önemli bir yükselişe neden olmakta ve tercih nedeni yapmaktadır. Öyle bir beklentiyle alınan araçtaki davaya konu olan sorunu önemli bir sorun kabul edilmelidir. Bu nedenle savunmalara ve bilirkişinin bu yöndeki görüşüne mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davayı konu aracın marka sahibi ve üreticisinin Türkiye iştiraki olan … … A.Ş , markanın sahibi ve üretici olarak verdiği güven nedeniyle sorumlu iken, ithalatçı ve satıcı olan diğer davalılar da birlikte sorumludur. Husumet itirazları yerinde değildir. Bu nedenle, davacının talebinin tüm davalılar yönünden kabulüne karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; … … Marka 2021 … model, … Motor Numaralı, … şasi numaralı, … plakalı aracın misli ile değiştirilerek davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, mislinin bulunmaması halinde infaz aşamasında İİK uyarınca icra müdürlüğünce değer tespiti yapılarak infazının yapılmasına,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ‭50.416,80TL alınması gerekli harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 12.684,90TL harcın mahsubu ile bakiye 37.731,90TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan toplam 4.290,00TL yargılama giderinin ve 12.684,90TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 109.328,25TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır