Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/735 E. 2023/442 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/735 Esas
KARAR NO : 2023/442
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 23/11/2022 tarihli dilekçesi ile, 19.05.2022 tarihinde, müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın karşı tarafın sigortalısı olan … plakalı aracın kusuruyla meydana geldiğini, müvekkilinin aracında huzurdaki davaya konu kaza sebebiyle reel değer kaybı oluştuğunu ve değer kaybı bakımından uğradığı zarar miktarı tam olarak belirlenemediğini, arabuluculuk ve görüşmelerinden bir netice alınamadığını, kusur oranına göre değer kaybı hesaplanmasında hasar gören aracın bilirkişilerce araçtaki hasarın durumu, resim, fatura ve dosyada mevcut diğer belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde hesaplanan aracın değer kaybı miktarı belirlenerek hesaplanması gerektiğini beyanla müvekkiline ait araçta meydana gelen 100,00-TL reel değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/12/2022 tarihli cevap dilekçesi ile, davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden davadan önce müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun önbaşvuru yapılmadığını, davacı tarafın dava niteliği itibariyle “belirsiz alacak” davası açtığını ve başvurunun usulden reddi gerektiğini, dava konusu alacak karşı tarafın vereceği bilgi veya belgelerle belirlenecekse alacak belirsiz kabul edilmemesi gerektiğini, bir davada, menfaat (hukukı yarar) ılkesının dava şartı olarak gözetilmesinin yargılamanın amacına ve usul ekonomısı ılkesıne uygun olacağı her türlü duraksamadan uzak olduğunu, değer kaybına ilişkin olarak davaya konu kazanın oluşumunda müvekkili şirket nezdinde sigortalı aracın kusuru bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte kazanın poliçe süresi içinde gerçekleşip gerçekleşmediğini, kazaya dayanak taleplerin sigorta kapsamında kalıp kalmadığının ve müvekkili şirket sigortalısının kusurunun değerlendirilmesi gerektiğini ve poliçe limiti ve sigorta kapsamı dışında olan zarardan müvekkili şirketin sorumluluğunun söz konusu olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı konusunda uzman bilirkişi marifeti ile belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın değer kaybı zararı, trafik sigortası genel şartlarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeyen ve yürürlükte olan değer kaybı hükümleri dikkate alınarak tespit edilmesi gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talebi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili sigorta şirketi temerrüde düşmediğini beyanla davanın esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretinin başvuran tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kabı tazminat istemine ilişkindir.
Taraf delillerin toplanmasına geçilmiş, davacı tarafından araç değer kaybına ilişkin ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, kaza fotoğrafları, sigorta başvuru evrakı dosyaya sunulmuştur.
Davacı aracının tramer kayıtları Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi’ nden getirilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası celp edilmiş, davalı vekilince dosyaya sunulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişi 20/03/2023 tarihli raporunda özetle; “…Dava dışı sürücü … ‘in idaresindeki … plakalı otomobili ile seyrederken doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaptığı; sola dönüşe başlamadan önce karşıdan gelen ve emniyetli duramayacak kadar yaklaşmış olan … plakalı otomobilin önce geçişini beklemediği ve kazaya karıştığı için “KTK 53/b/S5 – 84/f ve KTY 109/b/5 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu; … plakalı otomobilin kaza mahallini terk eden sürücüsü kavşaklara yaklaşırken yeterince yavaşlamadığı ve kontrolsüzce sola dönen … plakalı otomobil ile kazaya karıştığı için KTK 52/a ve KTY 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu; tazminata konu … plakalı, … marka tipi, 20.12.2003 tarihinde trafiğe çıkmış, 2004 model, 19.05.2022 tarihinde, yaklaşık 18 yıl kullanıldıktan sonra kazaya karışmış, … adına tescilli, dava konusu 19.05.2022 tarihli kaza öncesinde 6 tane kaza kaydı olan, 30.01.2012 tarihli kazada çekme belgeli pert olan, 09.03.2012 tarihli kazada dava konusu, kazaya benzer şekilde ön kısmından darbe alan, diğer kazalarına ait detay bilinmeyen otomobilin a) Dava konusu kaza öncesinde rayiç değerinin 84.000 TL onarıldıktan sonra 83.900 TL ve piyasa şartlarında değer kaybının 100 TL olduğu; sigortalı sürücünün %75 kusur oranına denk değer kaybının %75 x 100 – 75 TL olduğu; davalı … Sigorta A.Ş.’nin … sayılı KZMSS poliçesi ile … B]akalı, … adına tescilli otomobilin 21.09.2021 – 21.09.2022 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 19.05.2022 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde maddi teminat limitinin 45.000,00 TL, KZMSS Cenel Şartlarm A.3 maddesi gereğince mağdur aracın değer kaybının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitine kadar sigorta teminatı altında olduğu, davalı … Sigorta A.Ş’nin KTK 99 gereğince temerrüde düşürüldüğü ispata muhtaç durumda olduğu ve kazaya karışan araçlar hususi ve de sahipleri de gerçek kişi olduğu için dava tarihi 23.11.2022 itibariyle yasal faiz talep edilebileceği; … plakalı otomobilin değer kaybının 75 TL kısmının dava tarihi 23.11.2022 itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının işleteni olduğu … plakalı araç ile davalıya sigortalı … plakalı arcın 19.05.2022 tarihinde trafik kazasına karıştığı, bu kaza sonucu davacı aracının hasarlandığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gerçekleşen kazada tarafların kusur durumları, davacı aracının değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise değer kaybının miktarı ile davalının davacı zararından sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Bunların tespiti için makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, düzenlenen rapor ve dosya kapsamına alınan Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi cevabına göre davacı aracının dava konusu kazadan önce 6 adet kazasının bulunduğu ve bu kazalardan birinde aracın pert-total olduğu ve çekme belgesi düzenlendiği ayrıca dava konusu kaza ile aynı bölgeden daha önce de aracın kazaya karıştığı ve işlem gördüğü hususları sabittir.
Davalı bilirkişi raporuna karşı beyanlarında daha önce pert olmuş araç ile ilgili olarak değer kaybı tazminatının teminat dışı olduğunu savunmuştur.
Gerçekten de KZMMS Genel Şartları’ nın “Teminat Dışı Kalan Haller” başlıklı A.6 maddesinde 04.12.2021 tarihinde değişiklik ve eklemeye gidilerek “ö ” bendi ile; “Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya çıkma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri” kapsam dışı bırakılmıştır. Değişiklik resmi gazetede yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava konusu kaza anılan değişiklikten sonra gerçekleştiğinden belirtilen yasal düzenlemenin huzurdaki uyuşmazlığa uygulanması gerekecektir.
Az yukarıda da belirtildiği gibi davacı aracı davaya konu kazadan önce pert-total olacak ve çekme belgesi düzenlenecek şekilde kazaya karıştığından davalı savunması gibi davacı aracında değer kaybı oluşmuş olsa bile bunun teminat dışı olduğu sabittir.
Açıklanan nedenlerle davacının bilirkişi ile aralarında husumet bulunduğu, raporu kabul etmedikleri, araçta 24.900,00 TL değerinde hasar olduğu, dosyaya sundukları ekspertiz raporuna göre değer kaybının çok daha fazla yönündeki itirazları ile kusura yönelik beyanların ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
Davalı, bilirkişi raporuna karşı beyan delikçesinde baro pulunun yargılama gideri olarak davacıdan tahsili istese de Anayasa Mahkemesi’ nin 15.02.2006 tarih 2002/… Esas 2006/… Karar sayılı kararında da baro pulu yargılama gideri olmadığından bu talep yerinde görülmemiştir. Davalı vekaletnamenin aslını da dosyaya sunmak seçim hak ve yetkisine sahip olduğundan suret harcı isteği de doğru değildir.
Tüm bunlara göre davacının davasının reddine dair aşağıdaki şeklide hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.08/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır