Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/73 E. 2022/825 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/73 Esas
KARAR NO : 2022/825
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 02.02.2022 tarihli dava dilekçesi ile, 09.12.2019 tarihinde … yönetimindeki … plakalı aracın … istikametinde seyrederken …’in karşı yönden gelen çıkışına yaklaştığında aracın kontrolünü kaybedip orta refüjü yararak karşı yöne girdiğini, muhlis … yönetimindeki … plakalı aracın ön ve sol yan kısımlarına çarptığını, bunun sonucu murisin ciddi şekilde yaralandığını, daha sonra da vefat ettiğini, kazada davalıya sigortalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkillerinin murisinin kaza sonucu öncelikle yaralandığını ve sonradan da vefat ettiğini, bu nedenle araç bedeli olarak 200,00 TL, çekici ve yol masrafı, bakıcı, ambulans, yatak, tedavi masrafı vs giderler için 200,00 TL, kaza sebebiyle imzalayamadığı sözleşme nedeniyle kar kaybına ilişkin 400,00 TL, murisin uğradığı geçici iş göremezlik nedeniyle 100,00 TL, murisin eşi cemilenin destekten yoksun kalmasına ilişkin olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak ve daha sonra arttırılmak üzere davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili 21.03.2022 tarihli cevap dilekçesi ile, öncelikle karayolları trafik kanunun da belirtilen ilgili evraklar ile usulüne uygun başvuru yapılmadığını, müvekkilinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, trafik sigortası genel şartlarına göre geçici ve sürekli iş göremezlik zararından sorumluluklarının bulunmadıklarını, tazminat hesabının da prograsif rant hesabına göre değil, 1,8 teknik faiz yöntemi uygulanmak suretiyle yapılması gerektiğinin, yine müvekkilinin rapor ücreti, tedavi, ulaşım ve sağlık hizmetleri giderlerinden de sorumlu olmadığını, peşin sermaye değerinin ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiğini, dolaylı zararların trafik sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin ise kaza tarihi ile ölüm tarihi arasındaki zaman zarfı dikkate alındığında kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacıların desteğinin gelirinin araştırılması gerektiği, davacı tarafın maddi tazminat talepleri bakımından 09.01.2020 tarihinde … hesabına 39.000,00 TL ödendiğini, bunun dekontunun dilekçe ekinde sunulduğunu, ZMMS poliçesine göre araç başına maddi tazminat teminat limitinin kaza tarihi itibariyle 39.000,00 TL olduğu ve teminat limitinin tamamının tüketildiğinin, müvekkilinin başkaca sorumluluğunun kalmadığını, avans faiz talebinin de eylemin haksız eylemden kaynaklanması nedeniyle yersiz olduğunu, sonuç olarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, davacı dava dilekçesi ile birlikte sigorta başvuru evrakı, tedavi giderine ilişkin bir kısım evrakı davalı tarafından yapılan ödemeye ait dekontu murisin gelirini gösterir vergi kayıtlarını, kaza tespit tutanağını, bir kısım tedavi evrakını dosyaya sunmuştur.
Davacının öncelikle davasını … ATM nezdinde ikame ettiği, mahkemece davanın sigorta şirketi ile araç maliki ve şoförü yönünden tefrik edildiğini, araç maliki ve şoförü nedeniyle açılan davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, sigorta şirketi yönünden açılan davanın ise arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden usulden reddine karar verildiği ve davacı tarafça arabuluculuk şartı sağlandıktan sonra davanın mahkememiz nezdinde açıldığı görülmüştür.
Davalı sigorta şirketine müzekkere ile hasar dosyası istenmiştir.
… AHM’nin 2022/… E. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… SGK’ya rücuya tabii ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda müzekkere yazılmış, müzekkere cevabı dosyamıza kazandırılmıştır.
… Üniversitesinden, … Hastanesinden ve … Hastanesinden davacıların murisinin kazaya bağlı tüm tedavi evrakı getirilmiştir.
Davacıların murisinin gerçekleşen kaza sonrası vefatından trafik kazası ile ilgili illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda … ATK’dan rapor istenmiş, … ATK’nın 28.07.2022 tarihli raporunda “kişinin ölümünün akciğer kanseri ve gelişen komplikasyonları sonucu meydana gelmiş olduğu, kişinin 09.12.2019 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması ile ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığı” raporlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisinin 09.12.2019 tarihinde trafik kazası geçirdiği ve buna bağlı olarak yaralandığı, sonrasında ise vefat ettiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacıların murislerinin yaralanması ve ölmesi sonrası yaralanmaya bağlı maddi tazminat isteyip isteyemeyecekleri ile davalının bundan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
“… Maddi hasarlı ve ölümlü bir kazada, ölenin mirasçıları terekeye tabi aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelini ve aracın çalışmaması nedeniyle oluşan zararları, mirasçı sıfatıyla talep edebilir. Ancak mirasçılar, vefat eden araç malikinin bedensel çalışması üzerinden elde edeceği geliri, tereke kapsamında alacak olmadığından kazanç kaybı sıfatıyla mirasçı sıfatıyla talep edilmez. Araç malikinin vefatı halinde, bedeni çalışması üzerinden ancak vefat edenin destek olduğunun kanıtlanması halinde destek tazminatı talep edilebilir.” ( Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’ nin 17/02/2022 tarih 2019/2344 Esas, 2022/382 Karar sayılı kararı)
Öncelikle davacı taraf trafik kazası nedeniyle murisleri adına murisin bu sürede çalışamaması ve imzalayamadığı sözleşme nedeni ile gelir ve kar kaybı, bedeni çalışması yahut eksik çalışması ya da çalışamaması nedeni ile geçici iş göremezlik zararı gibi istemlerde bulunmuş ise de huzurdaki dava … ‘ün ölümünden sonra mirasçıları tarafından ikame edilmiş olmakla, az yukarıda belirtilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında da vurgulandığı üzere terekeye dahil olmayan ve murisin sağlığında muris tarafından ileri sürülmeyen murisin bedensel çalışmasına, çalışamamasına dayanan bu gibi alacak kalemleri yönünden davacıların talepte bulunması yasal olarak olanaklı değildir.
Davacıların aracın hasarlanmasına, rayiç bedeline, çekici ve yol masraflarına ilişkin talepleri ise tereke kapsamında değerlendirilebilecek olmakla birlikte cevap delikçesinde sunulan ödeme makbuzu ve davacıların kabulü ile de sabit olduğu üzere 39.000,00 TL tutarında ödeme davalı tarafından muris … hesabına yatırılmış, poliçe kapsamındaki teminat tüketilmiştir. Poliçe sorumluluk tutarının tamamı ödendiğinden davalının bu istemler yönünden de sorumluluğu bulunmamaktadır.
Davacının bir diğer istemi ise bakıcı, ambulans, yatak, tedavi için yapılan yol masrafı, tanı ve tedavi ile ilaç ve sair giderler adı altında 200,00 TL nin ödenmesidir. Davacı taleplerini ayırmamış, hepsi için birlikte 200,00 TL talepte bulunmuştur.
Tedavi giderine ilişkin olarak ise; 6111 Sayılı Yasada SGK’nun sorumlu olduğu giderlere yönelik olarak, miktar açısından bir limit konulmamış iken 27.08.2011 tarihli 28028 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ilişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 4. maddesinin 1 numaralı bendinde, tedavi giderlerinin Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı belirtilerek, tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda Kanunda yer almayan bir kısıtlama getirilmiş ise de; bahsi geçen Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinin iptali için açılan davada Danıştay 15. Dairesinin 16/03/2016 tarih 2013/7712 E. – 2016/1779 K sayılı kararı ile 2918 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 98. maddesinde, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun sosyal güvenlik politikaları uyarınca belirlemiş olduğu Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır gerekçesi ile Yönetmeliğin 4. maddesinin 1 numaralı bendinde yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiş olmakla davacının protez ihtiyacı ile ilgili gerek belgeli gerekse henüz yapılmamış olup ileride gideri sarf edildiğinde belgelenecek bedellerin kısıtlama olmaksızın tamamını SGK’dan talep edebilmesinde de yasal bir engel kalmamıştır.
Bu minvalde davacıların, yukarıdaki kazanç ve ticari gelir kaybı, geçici iş göremezlik talebi ile ilgili yapılan açıklamalar ile bilikte davalıdan tedavi giderleri adı altında talepte bulunması da( özellikle de dosyaya faturası sunulan belgeli yatak ücreti, ambulans ücreti, yatak, tedavi, ilaç ücreti gibi ) olanaklı değildir.
Açıklanan nedenlerle davacıların bu istemleri yerinde görülmemiştir.
Murisin eşi … bakımından destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden yapılan incelemede ise dosyamız arasına alınan … ATK İhtisas Kurulu mütalaasında açıkça belirtildiği üzere murisin ölümü ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmamaktadır. Gerçekten de trafik kazası 09.12.2019 tarihinde gerçekleşmiş, muris ise 23.07.2020 tarihinde hastanede vefat etmiştir. Ayrıca murisin trafik kazası sonucu hastaneye götürüldüğünde yapılan muayenesinde 1, 2, 3, 4 ve 5 bel omurunda, sol üçüncü kotta, sol kalçada ve sol ayak bileğinde kırık tanısı ile hastaneye yatırıldığı, diyabet ve hipertansiyon hastalığının olduğu, çekilen göğüs bilgisayarlı tomografisinde akciğer sol üst lokta kitle görüldüğü, tedavinin yapıldığı ve 16.12.2019 tarihinde taburcu edildiği, muris taburcu edildiği, 09.07.2020 tarihinde konuşma bozukluğu ve öksürük şikayetiyle tekrar hastaneye götürüldüğü, yapılan muayene ve tetkikler sonucunda akciğer kanseri ön tanısı ile tekrar hastaneye yatırıldığı ve tıbbi durumunun kötüleşmesi sonucu 23.07.2020 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak murisin ölümünün akciğer kanseri nedeni ile olduğu … ATK raporu ile sabit olduğundan davacının ATK raporuna karşı bilimsel hiçbir dayanağı olmayan itirazlarına değer atfedilmemiş ve … ATK İhtisas Kurulu raporu hüküm kurmaya ve denetlemeye elverişli kabul edilmiştir.
Tüm bunlara göre, davacı … yönünden de destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, kısa kararda her ne kadar sehven kararın kesin olduğu belirtilmişse de davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve davanın tümden reddine karar verildiği, bu halde yasa yolunun açık olduğu( Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 09/01/2017 tarih 2016/796 E., 2017/108 Karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ nin 22/06/2020 tarih 2018/11775 Esas, 2020/3759 Karar sayılı ilamı) dikkate alınarak karara karşı istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T uyarınca hesap ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Artan ve dosyada kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 08/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır