Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/715 E. 2023/120 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/715 Esas
KARAR NO:2023/120

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/11/2022
KARAR TARİHİ:22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında sponsorluk ve reklam tanıtım sözleşmesi imzalandığını, 29/12/2021 tarihli sponsorluk ve reklam tanıtım sözleşmesi gereğince müvekkilinin 4.950.000,00 TL davalı tarafa ödendiğini, davalı tarafın sözleşmenin konusuz kalmas ı nedeniyle 1.950.000,00 TL müvekkiline iade edildiğini, 27/04/2022 tarihli sözleşmenin 5.2. Maddesi gereğince davalı tarafından bakiye 3.000.000,00 TL nin müvekkili şirkete fesih tarihini izleyen 7 gün içerisinde nakden v defaten ödeyeceği ve 31/12/2021 tarihinden ödemenin fiilen yapılacğı tarihe kadar avans faizi işletileceğini kararlaştırdıklarını, müvekkilinin davalı derneğe ödemesi için talepte bulunduklarını ancak ödeme alamadıklarını, … 63.Noterliğinden ihtarname keşide edildiğini, davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, icra takibine davalı tarafından itiraz edilerek durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle kötü niyetli itirazının iptali ve takibin devamına karar verilmesini ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi belgeler, sözleşme örnekleri dosyamız arasına alınmış incelenmiştir.
Davalılar vekili sunduğu cevap dilekçesinde, mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, bu nedenle dosyanın Asliye Hukuk Mahkamesinde görülmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında 29/12/2021 tarihinde akdedilen bir sözleşme olmadığını, iki adet sözleşme imzaladıklarını 30/12/2021 tarihli, 29/04/2022 tarihli sözleşmeler imzalandığını, ilgili sözleşme ile kast ettiği sözleşmenini hangi tarihli sözleşme olduğu ödeme emrinden anlaşılamadığını, kdv dahil 3.000.000,00 TL nin davacıya ödenmesi, taraflardan birinin 31/04/2022 tarihine kadar yazılı bir bildirimle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi şartına bağlandığını, buna karşın belirtilen tarihe kadar ne davacı ne de müvekkili dernek tarafından bu şekilde bir yazlı fesih bildiriminde bulunulmadığını, davacının bahsi geçen sözleşme maddesine istinaden müvekkili dernekten herhangi bir alacak talebinde bulunabilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle haksız davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, reklam ve sponsorluk sözleşmesi uyarınca verilen paraların iadesi istemli itirazın iptaline ilişkindir. Davalı futbol kulübü olup parayı aldığı iddia edilen taraftır.
Bir davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için uyuşmazlığın ya TTK’da sayılan mutlak ticari davalardan olması yahut her iki tarafın tacir ve ihtilafın her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olması gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 16.maddesinin 1. fıkrasında “ Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.”, 2. fıkrasında “ Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.” düzenlemesi yer almaktadır. Dernek iktisadi işletmelerinin dernekten ayrı bir tüzel kişilikleri bulunmamakta olup iktisadi işletme tarafından yapılan işlemlerin dernek tüzel kişiliği tarafından yapıldığının kabulü gerekir. T.T.K. nun 16. maddesinin 1. fıkrası uyarınca amacına varmak için iktisadi işletme işleten derneğin tacir sayıldığı belirtilmekle beraber bu hususa aynı maddenin 2. fıkrasında kamu yararına çalışan derneklerin tacir sayılmayacağı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı iktisadi işletmenin bağlı bulunduğu derneğin tüzüğü getirtilerek gerekirse T.C. İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi’nden sorularak davalının kamu yararına çalışıp çalışmadığı belirlenmek suretiyle tacir olup olmadığı saptanmalıdır. Yargıtay 8.Hukuk Dairesi’ nin 20/02/2018 tarih 2017/4742 E., 2018/2454 K. Sayılı kararı)
Yargıtay uygulaması yönünde davacı taraftan kamuya yararlı dernek olduğu iddiasına ilişkin dernek tüzüğü celp edilmiş ve dernek tüzüğünün incelenmesinden davalının 06/07/1994 tarihli ve 21982 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 94/5718 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kamuya yararlı dernek statüsüne kavuştuğu tespit edilmiştir.
Davalı, kamuya yararlı bir dernek olup, işin de ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, bir ticari işletmesi var ise de, uyuşmazlığın ticari işletmeden kaynaklanmadığı, buna göre mahkememiz huzurdaki uyuşmazlığa bakmakla görevli olmayıp görevli mahkeme İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Dosyanın incelenmesinden açık yasal düzenleme ve yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda davacının tacir olmadığı ve uyuşmazlığın 6102 Sayılı TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava olarak da nitelendirilemeyeceği, mahkememizin dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmadığı, uyuşmazlığa bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu belirlenmiştir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde dosya üzerinden açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin esas mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/02/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır