Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/688 E. 2022/744 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/688 Esas
KARAR NO : 2022/744 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 03/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından sigortalı … … Evelik’e ait … Mah. … Sk. Dış Kapı … İç Kapı … /İstanbul adresli daire, 20.03.2020-20.03.2021 tarihleri arası dönem için … poliçe no’lu Evim Paket Poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu dairenin bulunduğu apartman önünden yüksek gerilim hattı geçtiğini, 22.04.2020 tarihinde, 1 no’lu ve 10 no’lu dairenin elektrik tesisatında aynı anda, farklı yerlerinde yanma olayının meydana geldiğini, 1 no’lu dairenin ve 10 no’lu sigortalı dairenin (elektrik tesisatı, kartonpiyer, alçıpan tavan) zarar gördüğünün tespit edildiğini, yapılan ekspertiz inceleme sonucu hasarın binanın yakınından geçen yüksek akım kablolarının sigortalı konut binasına temas etmesi sonucu patlama ve yangının meydana geldiğinin anlaşıldığını, anılan hasar nedeni ile müvekkili şirket tarafından 20.05.2020 tarihinde 15.567,00TL hasar tazminatın poliçe kapsamında ödendiğini, kabloların tutuşmasıyla yanma olayının meydana gelen hasarda, davalı şirkete ait kabloların teması nedeni ile davalı şirket açıkça sorumlu ve kusurlu olduğunu, bunların eksper raporu ve teknik servis raporu ile sabit olduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/… Esas Sayılı dosyası ile … A.Ş’ye husumet yöneltildiğini ve yapılan yargılama sonucunda Yerel Mahkeme tarafından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, yerel Mahkeme kararında da değinildiği üzere, 24/07/2006 tarihi itibariyle … ile … arasında akdedilen işletme hakkı devir sözleşmesi ile dağıtım tesislerinin mülkiyeti … ’a, işletim hakkı ise … ’a bırakıldığını, yerel Mahkeme kararı ile atıfta bulunulan sözleşme kapsamında …’ın sorumluluğunun olmadığı ve somut uyuşmazlığımız açısından sorumlunun … olduğunun ispatlandığını, bu nedenlerle; davalarının kabulüne, davalının … İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı şirketin asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklindedir.
Aynı kanunun 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” demek sureti ile ticari dava kavramını açıklamıştır.
… Mahkemesi … HD’nin 2018/… Esas -2018/… Karar sayılı ilamında: “… sigorta rücu davalarının TTK.nın 1472.maddesi hükmünden kaynaklanması nedeniyle TTK’nın uygulanmasından bahisle aynı yasanın 4.maddesi uyarınca bu tür davaların Ticaret Mahkemesinin görev alanında olduğu düşünülebilir ise de, davanın TTK 1472.maddeden kaynaklanmış olması, halefiyet ilkesi dikkate alındığında, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre, davada Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerek doktrinde gerekse de uygulamada çekişmesiz bir şekilde kabul edilmektedir. Bir başka deyişle, sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki davanın niteliğine göre görevli mahkeme belirlenmektedir. Somut olayda, dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasındaki ilişki elektrik aboneliğinden kaynaklı bir ilişkidir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi , tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. 03 Temmuz 1944 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 37 E-9K.3 sayılı kararında ” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası içinde söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve içtihat hükümleri uyarınca, dava dışı sigortalı gerçek kişi ile davalı şirket arasındaki ilişki bir tüketici işlemi olduğundan, halefiyet ilişkisine dayanarak açılan davalarda ise mahkemenin görevi dava dışı sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre belirleneceğinden görevli mahkeme tüketici Mahkemesidir…” şeklinde belirtilmiştir.
Görev kuralları kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya 6102 Sayılı TTK ‘ da mutlak ticari dava olarak sayılması ya da her iki tarafın tacir ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayda; dava dışı … … ’e ait konutun, davacı sigorta şirketi tarafından 20.03.2020-20.03.2021 tarihleri arası dönem için … poliçe no’lu Evim Paket Poliçesi ile sigortalandığı, uyuşmazlığın dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasındaki ilişki elektrik aboneliğinden kaynaklı bir ilişkiden kaynaklandığı, üst mahkeme kararında belirtildiği üzere dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki uyuşmazlık 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca çözümleneceğinden görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olup, HMK md 114/1-c ve 115/2 uyarınca aşağıdaki şekilde görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-)HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.10/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır