Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/68 E. 2022/300 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/68 Esas
KARAR NO : 2022/300 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 11/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in, müvekkili olan … ve San. A.Ş.’nin tek yetkilisi ve kurucusu olan … ile ortak kurucu ve CMO(Chief Marketing Officer) olan … … …’e ve müvekkilini karalamak için uygulamanın haberlerde yer alması üzerine yatırımcılar olan … … ve … ’e ısrarlı bir şekilde huzur ve sükunu bozmak suretiyle dayanaktan yoksun, mesnetsiz ve müvekkillerini karalayıcı mesajlar attığını ve herkesin okuyabileceği şekilde saygın müvekkilini toplumda rencide edici, korsanlıkla suçlayıcı beyanlarda bulunduğunu, davalının ısrarlı mesajlar yoluyla müvekkilinin huzur ve sükununu bozduğunu, hayatını yaşanmaz hale getirdiğini, davalı …’in müvekkilinin kurucusu olduğu … (… Ticaret ve San. A.Ş.) uygulamasının yatırımcılarından olan … …’e Linkedin uygulaması üzerinden sürekli mesajlar göndererek asılsız olarak ve oldukça yakışıksız bir şekilde söz konusu “… isimli aplikasyonun fikrinin kendisine ait olduğunu ve maddi zarara uğrayabilecekleri” şeklinde haksız fiille müvekkilini suçlayarak, “bu haksız fiile ortak olmamaları gerektiğini” belirttiğini, bu beyanlarla … Ticaret ve San. A.Ş. yatırımcılarının ileride zarara uğrayabilecekleri ifadeleri ile tehdit ettiğini, uygulamanın haberlerde yer almasıyla beraber, müvekkilinin yatırım aldığı haberini gören …’in müvekkilini küçük düşürme ve zarara uğratma kastıyla hareket ederek yatırımcılara ulaştığını, …’in eylemi sonrası müvekkilinin korunması gereken maddi manevi bütünlüğünün müvekkilinin aleyhine bozulduğunu ve manevi zararının tazmin ve telafisi ihtiyacının doğduğunu, kişilik haklarının ihlalinde aranan matufiyet şartının da olayda şirketin açıkça belirli olması nedeniyle gerçekleştiğini, müvekkiline yönelik herkese açık platformda yorumlara yazılan asılsız iddiaların müvekkilini derinden üzdüğünü ve itibarını zedelediğini, özellikle kişilik haklarına saldırı sebebiyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartının, açıkça kanunda yer aldığını, matufiyet şartının içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edildiğini ve somut olayda, davalının sosyal paylaşım ağı hesabı üzerinden yazdığı ifadelerde, ortalama bir kişinin davalının sözlerini gördüğü anda sözlerin muhatabının davacılar olduğunu anlayabilmesinin aşikar olduğunu, davalı …’in ısrarlı mesajları ile kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemlerinin …’a yazdığı mesajla devam ettiğini, davalının asılsız ve tarafları karalamaya yönelik beyanlarının … Ticaret ve San. A.Ş.’nin tek yetkilisi olan …’a yöneldiğini ve müvekkilinin sahibi olduğu …’in (… Ticaret ve San. A.Ş.) gerçeğe aykırı şekilde kendi girişimiyle uyuştuğunu, projenin fikir sahibi olduğunu ve fikrin kendisine ait olduğu beyan ederek ısrarlı bir şekilde müvekkilini yıpratmaya ve uygulamanın başarısını karalayarak psikolojik sarsıntı yaşatmaya uğraştığını, davalının ısrarlı bir şekilde sürekli müvekkili şirkete ve kurucularına mesaj atarak hayatı yaşanmaz bir hale getirdiğini ve tarafların huzur ve sükununu bozarak müvekkilinin korunması gereken hukuki menfaatlerini haksız eylemleriyle fazlasıyla müvekkilinin aleyhine bozduğunu, davalı …’in en son tekrar 17.07.2021 cumartesi günü saat 12.34’de … San. A.Ş.’nin yatırımcılarından olan ve %5 hissesi bulunarak ana sözleşmede bulunan … ’ e … uygulamasından üst üste ve sürekli mesaj atarak şirkete ve şirketin tek yetkilisi …’ a karşı asılsız itham ve hakaretlerde bulunarak, müvekkilinin itibarını zedelediğini beyanla, her iki müvekkili için ayrı ayrı fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere 5.000,00’er TLlik manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 21.01.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil 31/08/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iddia sahibinin dava dilekçesinde belirttiği üzere …’a mesaj attığı iddiasının doğru olduğunu, 20.01.2021 tarihinde gün içerisinde girişimin CEO su …’a linkedin uygulaması dm sinden ulaştığını ve attığı mesaja da bakılacak olursa mesajda uygulamayı incelediği ve projesiyle bire bir uyuştuğu, bu projenin kendisine ait olduğu, 5846 sayılı kanunla korunduğu, bununla ilgili delillerinin olduğu ve bu konu ile ilgili kendisine ulaşmalarını istediğine ilişkin ifadelere yer verildiğini, hangi bölüm ve satırında hakaret veya kaba bir davranış bir cümle olduğunu anlamakta zorluk çektiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği ve kendisinin …a attığı mesaj tarihlerinden de anlaşılacağı üzere dava konusu mesajların hakaret suçunun temel şeklinin takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde yer aldığını, ancak davacıların dava açma yoluna gitmediklerini, davalıların kendisinin … Hukuk Mahkemesinde açtığı 2021/… sayılı davaya karşılık adet yerini bulsun davaya karşı dava açalım mantığıyla hareket edip hiçbir dayanağı olmayan gerçeklerden uzak suç uydurmaya çalışmaları ile kendisine iftira atmaya çalıştıklarını, kendisinin yatırımcıları ısrarlı ve sürekli mesaj atarak rahatsız ettiği algısını davaya nasıl yerleştirmeye çalıştıklarını daha iyi anlamak için davalıların mahkemeye sundukları dava dilekçesi yakından incelendiğinde dilekçenin çeşitli yerlerinde 10 tane sürekli ve ısrarlı cümlesi geçtiğini, 14 tanede hakaret ve saldırı cümlesinin var olduğunu, … Noterlik yoluyla gönderdiği ihtarnameyle …’ın konuya vakıf olduğunu ve ihtarnamede derhal uygulamanın kaldırılması aksi taktirde haklarında dava açacağı açık açık yazılmışken bu iki yatırımı da bu ihtarname tarihinden sonra aldığı da ortadayken …’ın bu iki iş adamından yatırımı alırken girişiminin böyle bir tehlikeyle karşı karşıya olduğundan bahsetmiş olup olmadığınının belli olmadığını, söz konusu mesajlarının içeriğinde isim geçmediğini, dolayısıyla ortada bir kasıt olmadığını, yatırımcılar dışında …’a dm den atılan 1 mesaj dışında 1 tanede paylaşımına yaptığı yorum olduğunu ve bunu davacıların mahkemeye sunmadıklarını fark ettiğini, paylaşımın altına, “… Bey size sadece şunu sormak istiyorum dünyada 200 yüzden fazla ülke 7500.000.000 milyardan fazla insan varken 2 kişinin aynı projeyi aynı ülkenin aynı şehrinde düşünme ihtimali yüzde kaçtır” yazdığını, bu mesajın ekran resmini çektiğini ve bu paylaşımdan hemen sonra engellendiğini, mesajın ekran resminin 26.01.2021 tarih saat 14.24’e ait olduğunu, bu mesajın ekran resminin dilekçe ekinde olduğunu belirterek, açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlere haksız ve hukuk dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava; TMK’nın 24. ve 25. Maddesi uyarınca manevi tazminat talebine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 24. maddesinde; “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar yada kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” belirtilmiş olup,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 58. maddesinde de; “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir..” şeklindedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklindedir.
Aynı kanunun 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” demek sureti ile ticari dava kavramını açıklamıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. İş bu dosya davalısının tacir olmadığı, uyuşmazlık konusununda TTK’dan kaynaklanmayıp TMK’nın 24. ve 25. Maddesi uyarınca manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşıldığından dava konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilip HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)Görev uyuşmazlığının çözümü ve yargı yeri tayini için dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4-)HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır