Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/67 E. 2023/693 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/67 Esas
KARAR NO : 2023/693
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Almanya Menşeli … marka sanayi tipi bulaşık makinelerinin ve temizlik ürünlerinin Türkiye’deki satıcısı ve yetkili bayisi olduğunu, müvekkili şirketin temizlik ürünlerinin alınması karşılığında işletmelere konsinye olarak bulaşık ve çeşitli temizlik makineleri vermekte ve aynı zamanda bazı mali promosyonlar sağladığını, bu davadaki taraflar arasında akdedilen sözleşmeler uyarınca alıcıların kullanımına sunulması planlanan 14 adet konsinye bulaşık makinesinin sevk irsaliyelerinden anlaşılacağı üzere davalıya teslim edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesine göre sözleşmenin haklı veya haksız herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda alıcının bulaşık makinelerini sağlam ve kullanılır durumda müvekkili şirkete iade etmesi gerektiğini, taraflarınca sözleşme süresinin sona ermesi nedeniyle makinelerin müvekkili şirkete iade edimesi hussunun … Noterliğinin 04/08/22021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtar edildiğini, davalının verdiği cevabi ihtarnamede makineleri 25/08/2021 tarihine kadar iade edeceğinin belirtildiğini, makinelerin halen iade edilmediğini, davalı tarafın makineleri kendi işletmelerinde kullanmaya ve haksız yararlanmaya devam ettiğini, davalının bulaşık makinelerini sağlam ve kullanılır durumda iade etmemesinden doğan zararların tazmini olarak taraflar arasındaki sözleşme gereği bulaşık makinelerinin güncel fiyat listesi değeri üzerinden iskonto ve yıpranma payı düşüldükten sonraki bedelinin müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, … marka bulaşık makinelerinin tek yetkili satıcısı müvekkilinin olduğunu, müvekkili fiyat kataloğunu yıllık olarak güncellediğini ve basılı hale getirdiğini, güncel fiyat listesinin bu kataloğun içinde olduğunu, bu nedenlerle makinelerin iade edilmemesinden dolayı oluşan zararın tazmini amacıyla fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 Euro’nun temerrüt tarihi olan 04/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıvekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davacı arasında 01.06.2017 tarihinde sözleşme imzalandığı, işbu sözleşmeye göre davacı şirketin, müvekkiline ait tesislerde … konsinye bulaşık makinelerini geri iade alarak yerlerine toplam değeri 60.093 Euro + KDV olan 6 adet giyotin tp bulaşık makinesi ve 3 adet set altı bulaşık makinesini konsinye olarak sözleşme süresi boyunca müvekkilin kullanıma sunacağı, müvekkili ise karşılığında her ay düzenli alımla bu ürünleri ve makineleri kullanmayı taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki işbu sözleşme 4 yıl için imzalanmış olup 01.06.2021 tarihinde sona erdiği, sözleşmenin sona ermesi akabinde yine sözleşmenin 7. Maddesi uyarınca, “ sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar tarafına verilmiş tüm konsinye bulaşık makinelerinin yıllık yıpranma payları düşülmüş halde sağlam ve çalışır durumda …’e iade edeceği” kabul edildiği, müvekkilinin sözleşme süresince edimlerini yerine getirdiği ve sözleşmenin sona erdiği tarih olan 01.06.2021 tarihinde makineleri söktüğü ve davacıya iade etmek üzere hazırladığını ancak davacının Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki adresinde bulunmaması sebebiyle makinelerin iade edilemediği, gazete ilanlarına bakıldığında davacının sık sık adres değiştirdiğini, müvekkilinin sözleşmenin sona erdiği tarihte makineleri söktüğü ve kullanımını sonlandırdığını, müvekkilinin, her ne kadar iade yükümlülüğü bulunmasa da makineleri elinden çıkartmak ve teslimini gerçekleştirmek için her yolu denediğini, davacının, hem ürünleri ve makineleri teslim almadığını hem de kötü niyetli olarak … Noterliği 04.08.2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameyi gönderdiğini, … Noterliği 23.08.2021 tarih … yevmiye nolu cevabi ihtarnamede de açıkça belirttikleri üzere, müvekkilinin kendi imkanları ile makineleri söktüğünü, deposunda davacı tarafından alınmak üzere beklettiğini, işbu ihtarname 23/08/2021 tarihinde davacı şirkete tebliğ olduğunu, hatta nakliye masrafları dahi taraflarınca karşılanması teklif edildiğini, bu duruma rağmen taleplerinin sonuçsuz kaldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler ve ihtarlar, sözleşme örneği incelenmiştir.
Mahkememizce atanan bilirkişi heyetinin sunduğu raporda özetle; “sözleşme konusu menkulerin değerinin sözleşme anında taraflarca 60.093 Euro + KDV olarak belirlendiğini, sözleşme ve dava konusu bulaşık makinelerinin sözleşmenin sona ermesi ile birlikte davacıya iade edilmesi gerekirken iade edilmediğini, iade edilmeyen makineler bakımından sözleşmenin 7. Maddesinde öngörülen %5 yıpranma payı düşüldükten sonra, makinelerin güncel piyasa değerinden %25 iskonto ile mülkiyetin alıcıya geçeceğinin peşinen kabul ve taahhüt edilmesine ilişkin hüküm bulunmasına rağmen, davacı tarafından sadece 4 ve 12 nolu sayfaların sunulması nedeniyle güncel fiyatların görülmediğini, diğer modeller bulunmadığı için güncel fiyatları belli olmayan ürünlerin yıpranma payı vve iskontoların hesaplanamadığını, ” bildirilmiştir.
Eksik belgeler getirtildikten sonra ek rapor alınmıştır.
Bilirkişiden alınan ek raporda özetle; “Sözleşme konusu menkullerin değerinin sözleşme anında taraflarca 60.093,00 Euro+ KDV olarak belirlendiği; Sözleşme ve dava konusu bulaşık makinelerinin, sözleşmenin sona ermesi ile birlikte davacıya iade edilmesi gerekirken iade edilmediği, iade edilmeyen makineler bakımından sözleşmenin 7. Maddesinde öngörülen % 5 yıpranma payı düşüldükten sonra, makinelerin güncel piyasa değerinden %25 iskonto ile mülkiyetin alıcıya geçeceğinin peşinen kabul ve taahhüt edilmesine dair hüküm bulunduğu, ürünlerin %5 yıpranma payı düşüldükten sonra, makinelerin güncel piyasa değerinden %25 iskonto edilmiş tutarının 53.996,25 EURO olduğunu,” bildirmiştir.
Davacı vekilinin 22/05/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, talebini 61.156,50 Euro (1.312.067,56TL)’nin temerrüt tarihi olan 04/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Davanın ıslahı sonrası dosya mahkememiz heyetine tevdi edilmiştir.
Mahkememizce, malların bulunduğu adresin bildirilmesi ve fotoğraflarının sunulması davalıdan istenmiş, davalı vekili beyan dilekçesi ve bir kısım fotoğraflar sunulmuş, malların … Mah. … Cad. No: … … /İSTANBUL adresinde olduğunu bildirmiştir.
Davacıdan, malların neden teslim alınmadığını açıklaması mahkememizce istenmiştir.
Davacı beyan taraf dilekçesinde; Makine, taşınır eşya olduğundan ve davalının hakimiyetinde olduğundan nerede ve hangi vaziyette olduğunu müvekkilinin bilme imkanı olmadığını, tüm müşterilerle aynı şekilde iş yapıldığını, Sözleşmede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde ilgili firmadan makinaların iadesi istendiğini, ilgili firmaların, makinalar halen elindeyse makineleri söküp getirip davacının adresinde teslim ettiğini, bazılarını malları piyasada sattığını ve veya kullanmak istediğinden teslimden kaçındığını, bu nedenle teslim için süre konulduğunu, davalıya da yedi günlük süre verildiğini ve iade edilmediğini, belirlenen süre geçtikten 11 gün sonra davalının noterden bir ihtarname gönderip, makinaları teslime hazır olduğunu ve 25.08.2023 tarihine kadar teslim edeceğini belirttiğini, ancak yine de teslim etmediğini, gerçekte bir teslim teşebbüsü olmadığını, davalının hakimiyetindeki bir malın müvekkili tarafından cebren alınması mümkün olmayacağından davalının malı müvekkilinin adresine getirip teslim etmesi gerektiğini, sözleşmenin 7. Maddesinde, Aktürk’ün “teslim almasından” değil, davalının “iade” etmesinden söz ettiğini, yani müvekkilinin adresine getirip iade etmekle yükümlü olanın davalı olduğunu, taşınır eşyayı elinde bulunduran kişinin, alacaklının adresinde teslim etmekle yükümlü olduğunu, TBK m. 379 da yer alan ” Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin bir şeyin karşılıksız olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmayı ve ödünç alanın da o şeyi kullandıktan sonra geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir” hükmünde düzenlenen kullanım ödüncü (ariyet) sözleşmesinde kullanılan şeyin sözleşmenin sona ermesi üzerine iade edilmesi esasen doğrudan kanundan doğan bir yükümlülük olduğunu, davalının geri verme yükümlülüğü de doğrudan TBK m. 379’dan doğduğunu, davalının iade bu iradesi olsaydı, tevdi mahalli tayini talebinde dahi bulunabilecekken yapmadığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşme gereği kullanım ödüncü ile verilen bulaşık makinelerinin, sözleşme sonunda iade edilmemesi nedeniyle sözleşme gereği belirlenen bedelinin faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 01.06.2017 tarihinde sözleşme imzalandığı, sona erme tarihinin 01/06/2021 olduğu, davacının 04/08/2021 tarihinde ihtarname gönderdiği ve malların iadesini davalıdan istediği, 12/08/2021 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, cevabi ihtarın 23/08/2021 tarihinde davacıya çekildiği ve aynı gün elektronik tebliğ ile davacıya tebliğ edildiği, bu günün haftanın ilk günü olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde teslim yerine ve usulüne ilişkin bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 89. Maddesinde ifa yeri düzenlenmiş olup, Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir. Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebileceği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede teslim yeri ve usulü belirtilmediğine göre, TBK’nın anılan yasal düzenlemesi uyarınca çözüme gitmek gerekmektedir. Bu yasal düzenlemeye göre de, parça borcu olması ve para borcu olmaması nedenleriyle davalı borçlunun yerleşim yeri ifa yeri olmaktadır.
Davacı taraf, ekip göndererek veya belli bir gün tayin ederek belirlenen günde göndereceğinin belirterek davalıya malların teslim için hazır edilmesini istemesi gerekirken, kolayına gelen kendi adresine iadesini istemesi yerinde olmamıştır. Sözleşmede malın iade edileceğinin yazılmış olması, ifa yerinin neresi olduğuna dair bir hüküm değildir. İade etmek ile teslim yerini belirleyen bir ifadenin farklı olduğu açıktır. Bu nedenle davacı tarafın iddiası mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafın ihtarnameyi süreden iki ay sonra göndermesi ve malların iadesini yedi gün belirterek istemesi sözleşmeye ve kanuna uygun olmadığından, davalının temerrüdünden bahsedilemez. Davacının belirlediği yedi günlük sürede davalının ihtara cevap vermemiş olması da teslim yükümlülüğü konusundaki külfeti davalıya geçirmez.
Davalının temerrüdü olmadığı, davacının talebinin yersiz olduğu, bu nedenle davanın reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının, borçlunun temerrüdü bulunmadığından REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85TL karar harcının, davacının peşin yatırdığı 80,70 TL harçtan ve ıslah harcı olarak yatırılan 22.406,84 TL harçtan mahsubu ile artan 22.217,69 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 174.327,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6- Zorunlu Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır