Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/669 E. 2023/59 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/644 Esas
KARAR NO : 2023/67
DAVA : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/10/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında “… ili, … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No: … ” adresinde kain taşınmazın kiralanması hususunda 01.01.2018 başlagıç tarihli kira sözleşmesi akdedildiğini, Kira sözleşmesinin … Noterliği’nin 07155 yevmiye numaralı,10.05.2021 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, fesih ihtarından sonra 01.01.2018 tarihli kira sözleşmesinin aynı koşullar altında uzatılması yönünde ek sözleşme imzalandığını, 02.06.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşmenin 6 ay daha uzatılmış olduğunu, ek sözleşme ile devam eden kira sözleşmesi kapsamında Kasım 2021, Aralık 2021, dönemine ilişkin aidat ve kira bedeline ilişkin fatura keserek, Kep üzerinden gönderildiği, bu faturanın müvekkil şirket tarafından iade edildiği, konuya ilişkin ihtarname gönderildiğini, sözleşme nedeniyle bakiye ceza-i şart ve tazminat bedeli doğduğunu, bu ödemelerin yapılmadığını, bu minvalde 2022 yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan aylarına ilişkin aidat ve kira bedelinin ödemekle yükümlü olduğunu, davalı bankaya ödemesi gereken 2022 yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan aylarına ilişkin aidat ve kira bedellerinin, sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle yükümlü olduğunu, bakiye cezai şart ve tazminat bedellerine istinaden kesilen faturalar hususunda ihtarname gönderildiğini, ancak davalı tarafın ödeme yapmadığını, davanın kabulüne, taraflar arasında akdedilen 01/01/2018 tarihli Kira sözleşmesinin davalı tarafından haksız şekilde feshedilmesi neticesinde, müvekkili olan şirketin alacaklarının şimdilik 1.000,00 TL’sinin davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 17/11/2022 tarihli dilekçesinde özetle; davacı tarafça huzurdaki dava ticaret mahkemesinde açıldığını, ancak görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, müvekkil banka ile davacı firma arasında 01/01/2018 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan Taraflar arasında imzalanan 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 16. maddesinde kira sözleşmesine ilişkin 2 yıllık sürenin dolmasından sonra 6 ay önceden bildirmek kaydıyla kiracıya sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih hakkı tanınmış olduğu izahtan varestedir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 2 yılının dolması akabinde müvekkil banka tarafından fesih hakkı kullanılarak; … Noterliğinin 10.05.2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 04.08.2017 imza tarihli 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ve 24.11.2017 tarihli ek protokolün feshedildiği bildirilmiş ve 31.10.2021 tarihi itibariyle taşınmazın tahliye edileceği, bu süreçte ödemelerin her ay kira ödeme tarihinde ödeneceği hususu davacı tarafa bildirilmiş ve bu tarihe kadar olan tüm kira bedelleri ve aidat bedelleri, ödendiğini, Müvekkil banka tarafından; taraflar arasında imzalanan sözleşmede tanınan fesih hakkı kapsamında usulüne uygun olarak fesih yapıldığını ve 31.10.2021 tarihi itibariyle geçerli bir kira sözleşmesi kalmadığı sabit olup bu tarihten sonra müvekkil banka tarafından kira sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir aidat, kira bedeli v.s. ödeme borcu bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafça davaya konu edilen aidat , kira bedelleri, cezai şart v.s. ilişkin faturalar haksız olup müvekkil banka tarafından da işbu faturalar yasal süreci içerisinde KEP’ten iade edilmiş ve gönderilen ihtarnameler ile de ilgili faturaların kabul edilmediğinin bildirildiğini, Davacı tarafça, taşınmaz anahtarlarının haksız olarak teslim alınmaması nedeniyle 01.11.2021 tarihinde … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/… Değişik İş sayılı dosyası ile mahkemeye başvuru yapılmış ve taşınmaza ait anahtar mahkeme tarafından tayin edilen tevdi mahalline teslim edildiğini, .Davacı tarafça dava dilekçesinde; kira sözleşmesinin feshinden sonra davacı şirketle anlaşmaya vararak, 01.01.2018 tarihli kira sözleşmesinin 02.06.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bu tarihten itibaren 6 ay daha uzatıldığını, Ek sözleşme ile devam eden kira sözleşmesi kapsamında Kasım 2021, Aralık 2021, dönemine ilişkin aidat ve kira bedeline ilişkin fatura keserek, Kep üzerinden gönderildiğini, bu faturanın müvekkil şirket tarafından yasal süresi geçtikten sonra Kep sistemi üzerinden iade edildiğini, ödeme yapılmadığını, konuya ilişkin ihtarname gönderildiği, müvekkil banka tarafından ihtarname ile faturaların kabul edilmediğinin bildirildiğini, bahse konu kira sözleşmesinin 16. Maddesi uyarınca 6 aylık fesih bildirim süresine uymayan kiracının kira ödeme süresine uymuş olsaydı ödemesi gereken kira bedeline ilave olarak 6 aylık cezai şartla beraber 12 aylık ilave kira bedeli kadar cezai şart bedelini derhal ödeyeceğini düzenlendiğini, işbu bedellerin ödenmediğini, bu minvalde 2022 yılı Ocak-Şubat-Mart-Nisan aylarına ilişkin aidat ve kira bedelinin ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle huzurdaki davayı açtığı ileri sürüldüğünü, ancak davacı tarafın bu iddialarının kabulü hiçbir şekilde mümkün olmadığını, 01.01.2018 başlangıç tarihli Kira Sözleşmesine 02.06.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşmenin 6 ay daha uzatıldığına ilişkin Ek Sözleşme yapıldığını ileri sürülmekteyse de bu büyük bir yanılgı olduğunu belirterek taraflar arasında, müvekkil bankanın kiracı olduğunu, davacı alonet bilgi teknolojileri a.ş. ‘nin kiraya veren (alt kiraya veren) olduğu 04.08.2017 imza tarihli 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile müvekkil bankanın hizmet alan, davacı alonet bilgi teknolojileri a.ş.’nin tedarikçi olduğu 01.06.2018 imza tarihli hizmet sözleşmesi olmak üzere iki ayrı sözleşme bulunduğunu, 01.06.2018 tarihli hizmet sözleşmesi, müvekkil bankanın … operasyon merkezi olarak kullanılmış olan davaya konu kiralanan taşınmazdaki ofisin yemek, iş güvenliği vs konularda tesis yönetimi hizmetinin davacı taraftan sağlanmasına yönelik imzalanan sözleşme olduğunu, kiralanan taşınmaza ilişkin sözleşmesinin feshi, sözleşme gereği 6 ay önceden davacı tarafa bildirilmiş olup bu ihbar süresinde davacı tarafla imzalanan hizmet sözleşmesi kapsamında ilgili taşınmaz için hizmet alınabilmesi sebebiyle hizmet sözleşmesinin 6 ay süre ile uzatımına ilişkin 01.06.2018 tarihli hizmet sözleşmesinin eki niteliğinde ek sözleşme imzalandığını, dolayısıyla; davacı tarafça yapıldığı iddia edilen ek sözleşme, kira sözleşmesinin uzatımına ilişkin yapılan bir ek sözleşme değil, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin uzatımına ilişkin yapılan ek sözleşme olduğunu, kira sözleşmesinin feshine ilişkin ihtarname gönderildikten sonra kira sözleşmesinin süresinin uzatılmasına ilişkin herhangi bir sözleşme/protokol akdedilmediğini belirterek, taraflar arasındaki kira sözleşmesi usulüne uygun olarak feshedildiğinden 31/10/2021 tarihi itibariyle 01/01/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin yürürlükten kalktığını, davacı tarafça fesih tarihi sonrası döneme ilişkin gönderilen kira bedeli, aidat, tazminat, cezai şart, tazminat vs. Altındaki tüm taleplerin ve faturaların kabulünün mümkün olmadığını, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, taraf arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağı, aidat alacağı ve cezai şart alacağına ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’ nın 4. Maddesi uyarınca:”.. Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları..” kira sözleşmesinden kaynaklanan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmektedir.
Yargıtay 3.HD’nin 2021/287 Esas 2021/3719 Karar sayılı ilamında: “…Lokanta, otel, kantin, hastane, okul, dükkan, fabrika gibi iş yerlerinin işletilmek maksadıyla kiraya verilmesinde, reklam panolarının kiralanmasında, taksi kiralarında söz konusu olan ürün kirasıdır (Prof.Dr. Azra Arkan Serim; Hasılat Kirasında Tarafların Hak ve Borçları, İstanbul 2010, s. 3). Yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre de; kira sözleşmesinin, ürün kirasına ilişkin hükümlere tabi olabilmesi için, kiralananın işletme ruhsatıyla birlikte işletme hakkının devredilmiş olması gerekir.Öte yandan, ürün kirasında; kira bedelinin, üründen bağımsız bir bedel olarak kararlaştırılması hâlinde genel ürün (hasılat) kirasından; buna karşılık kira bedeli, ürünün belli bir hissesi ya da bölümü olarak belirlenmiş ise, katılmalı (iştirakli) ürün kirasından söz edilir (6098 sayılı TBK m. 357)…Dava, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra 03/06/2013 tarihinde açıldığına göre, görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca asıl ve birleşen davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, taraflarca akdedilen sözleşmelerin hukuki tanım ve yorumunda yanılgıya düşülerek davaların esası hakkında hüküm kurulmas usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…” şeklinde belirtilmiştir.
Buna göre, taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, mahkememiz huzurdaki davada görevli olmayıp davaya bakmakla görevli mahkeme İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan ve görev konusu kamu düzeninden dava şartı ve mahkemece re’sen her aşamada gözetilmesi gereken husus olmakla, HMK md 114/1-c ve 115/2 uyarınca aşağıdaki şekilde görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-)HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır