Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/64 E. 2022/187 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/154 Esas
KARAR NO : 2022/109
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin (…) 5015 SAYILI Karun ve ilgili mevzuat kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurmunun tanzim ettiği “Dağıtıcı Lisansı” kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, bu faaliyeti çerçevesinde bizzat belirlediği noktalarda, kendi marka ve logosu altında, … standartlarında kurulacak/kurulu akaryakıt istasyonlarında akarkayıt, LPG ve madeni yağ satış faaliyeti gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında “… Mah. … Kasabası … Karayolu Üzeri … ” adresinde faaliyette bulunan akaryakıt istasyonunda … markası altında bayilik yürütülebilmesi için, taraflar arasında 04.06.2004 tarihinde 5 yıl süreli, 04.06.2009 tarihinde 1 yıl süreli, 04.06.2010 tarihinde 3 ay süreli, 25.03.2011 tarihinde 2,5 yıl süreli ve son olarak 26.09.2013 tarihinde S5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve Bayilik Protokolü akdedildiğini, diğer davalıların sözleşme ve Protokolü … olarak imzaladıklarını, davalı bayinin sözleşme bitiş tarihi olan 26.09.2018 tarihinden önce 12.06.2017 tarihinde sözleşmeyi haklı sebep olmaksızın … Noterliğinin … yevmiye nolu, 12.06.2017 tarihli ihbarnamesi ile tek taraflı fesih ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 46 / a, b, c ve d maddelerine ve protokole göre bayinin … e cezai şart bedeli ödemeyi, istasyon malzemelerine el koymayı, … uhdesindeki veya istasyondaki Bayiye alt haklar üzerinde hapis hakkını kullanmayı ve fesih tarihinden sözleşme süresine kadar kar kaybını …’e ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, bayilik sözleşmesinin sona ermesinden sonra müvekkiline ait kurumsal kimlik, demirbaşların sökümü ve teslimi için davalıdan talepte bulunulmuşsa da davalının talebi reddettiğini, Bayilik protokolünün 5.3 ve 3.2.2 maddelerinde bayinin … zararını ödemeyi ve demirbaşları hasarsız şekilde iade etmesi gerektiğini kabul ettiğini beyanla, Bayilik sözleşmesinin 46. maddesi uyarınca sözleşmenin feshedildiği 15.06.2017 tarihinden sözleşmenin normal bitiş süresi olan 26.09.2018 tarihine kadar olan dönem bakımından müvekkili lehine hesaplanacak kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 50.000,00 TL’sinin sözleşme fesih tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline, davalıya teslim edilen ariyet ve demirbaşların aynen ve hasarsız şekilde davacı müvekkile iadesine, aynen iade mümkün değilse tespit edilecek oları rayiç değerlerinin şimdilik 10.000,00 TL tutarındaki kısmının sözleşmenin fesih edildiği tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B. Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava, tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki Uyuşmazlık konusunun davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve ekindeki bayilik çerçeve protokollerine aykırı davranılıp davranılmadığı, sözleşmenin davalı bayi tarafından haksız olarak feshedilip edilmediği, bu nedenle davacı tarafın kar mahrumiyeti niteliğinde zararının doğup doğmadığı, eğer zarar hasıl olmuş ise bu zararın miktarının ne olduğu, davacının bayiye teslim ettiği ariyet ve demirbaşların tesliminin gerkeip gerekmediği, gerekiyorsa mümkün olup olmadığı, mümkün değil ise bedellerinin ne olduğu hususlarında toplanmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve ekindeki bayilik çerçeve protokolleri, taraflarca gönderilen ihtarnameler ve tarafların ticari defterlerinden oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Bu kapsamda
Davacı tarafça; davalı şirketin davalı şirket ile imzalamış olduğu diğer davalıların garantör sıfatıyla yer aldığı, 26/09/2013 tarihli standart bayilik sözleşmesi, çerçeve protokol, dava açılırken dosyaya sunulmuştur. Yapılan incelemeden anılan sözleşmelerin her sayfasında davalı şirketinin imza ve kaşesinin bulunduğu, böylece sözleşmenin davalı taraflarca imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; davalı şirketin davalı şirket ile imzalamış olduğu diğer davalı … ‘nin garantör sıfatıyla yer aldığı, 04/09/2010 tarihli standart bayilik sözleşmesi, çerçeve protokol, dava açılırken dosyaya sunulmuştur. Yapılan incelemeden anılan sözleşmelerin her sayfasında davalı şirketinin imza ve kaşesinin bulunduğu, böylece sözleşmenin davalı taraflarca imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; davalı şirketin davalı şirket ile imzalamış olduğu diğer davalı … ‘nin garantör sıfatıyla yer aldığı, 04/06/2009 tarihli standart bayilik sözleşmesi, çerçeve protokol, dava açılırken dosyaya sunulmuştur. Yapılan incelemeden anılan sözleşmelerin her sayfasında davalı şirketinin imza ve kaşesinin bulunduğu, böylece sözleşmenin davalı taraflarca imzalandığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketçe davalıya gönderilen 12/06/2017 tarihli … Noterliği’nin … numaralı ihtarnamesiyle feshedilmiştir. İhtarname davacıya 15/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan dava dilekçesine ek belgelerden davadışı üçüncü şirketlerde davalıya teslim edilen 22.839,40 TL bedelli kurumsal kimlik takımı, 17818,59 TL bedelli 3 adet pompa, bir adet kompresör, 1 adet jeneratör ve hava ve su saati ile otomasyon sistemi teslim edildiği, … firması tarafından hazırlanan tutanakla bu ariyet ve demirbaşların teslim alınamadığına dair tutanak düzenlendiği görülmektedir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi …, Nitelikli Hesap Uzmanı … , Sektör Uzmanı … , nun hazırladığı 03/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “İncelenen davacı Şirkete ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacı Şirketin Ticari Defter kayıtlarına göre, dava tarihi olan 04.03.2020 itibariyle davalı şirketten 116.167,19 TL alacaklı olduğunu, ancak dava dilekçesinde bu konuda bir talebinin olmadığını, davalı BAYİ tarafından keşide edilen … (… Noterliğinin … yevmiye nolu, 12.06.2017 tarihli ihbarnamesi ile 26.09.2013 yürürlük tarihli, 26.09.2013 yürürlük tarihli 5 yıl süreli, bitiş tarihi 26.09.2018 olan “Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi” nin, 12.06.2017 tarihinde davalı tarafından süresinden önce feshinin haksız fesih olduğunu, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin erken feshi nedeniyle, davacının sözleşme süresinin sonuna kadar mahrum kaldığı kâr miktarının davacı ticari defter ve kayıtlarından elde edilen verilere göre yapılan hesaplamada 11.013,56 TL olduğunu, dosyada Ariyet Sözleşmesi bulunmadığından ariyete konu malların hangi şartlar altında iade edileceği veya bedelinin neye göre belirleneceğini, amortismanın dikkate alınıp alınmayacağı konularında değerlendirme yapılamamış olmakla beraber, davacı şirket tarafından davalı şirkete teslim edilen demirbaşların (amortisman dikkate alınmadan) hesaplanan toplam tutarının 48.441,63 TL olduğunu,” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişiler tarafından hazırlanan 01/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “davalı tarafından keşide edilen ihbarname ile akayakıt bayilik sözleşmesinin 12/06/2017 tarihinde davalı tarafından süresinden önce feshinin haksız fesih olduğunu, tarafları arasında imzalanan sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının sözleşme süresinin sonuna kadar mahrum kaldığı kar miktarırın davacı ticari defter ve kayıtlarından elde edilen velere göre yapılan hesaplamada 11.013,56 TL olduğunu, ariyet sözleşmesi kapsamında davacı şirketin tarafından davalı şirkete teslim edilen demirbaşlardan 3 adet … Maxfil 2+4 pompa ve 1 adet hava su saatinin kalıcı tenkik yatarımlardan olduğunu ve dağıtıcı şirket tarafından bayiden talep edilmesinin söz konusu olmadığını, davacı tarafından davalı şirkete teslim edilen ve talep edlibilir demirbaşların toplam değerlerinin 6.500,00 TL olduğunu,” mütalaa etmiştir.
İlk bilirkişi heyetince hazırlanan raporlara itiraz edilmesi üzerine mahkemmeizce yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar verilmiştir. Mahkememizce seçilen, Mali müşavir Bilirkişi …, Akaryakıt Sektör Uzmanı Blirikişi …, tarafından hazırlanan 24/08/2021 tarihli bilirikşi raporunda özetle; “davacı tarafın 2017-2018-2019-2020 yılına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu, davalı şirketin merkez adresinin konya olduğunu bu sebeple inceleme yapılamadığını, kar mahrumiyetine sebep olabilecek satış tutarının 937.324,44 TL olabileceğini, davalı tarafın sözleşmeyi fesih ettiği tarih ile sözleşmenin sona eriş tarihih 2017- 2018 yıllarında olduğunu, bu nedenle kar mahrumiyeti hesaplamasından davacı taraın 2017-2018 yılları net karlılık oranlarının aritmetik ortalamasının baz alıdığını, 2017 yılının karlılık oranının 0,006249, 2018 yılının karıllıık oranının, 0,011748 bu iki yılın karılılık oranlarının artimetik ortalamasının 0,008999 olduğunu, muhtemel karlılık tutarının 8.434,98 TL olarak hesaplandığını, Dosya muhteviyatında olan, taraflar arasında 2013 yılında yapılmış Ariyet Sözleşmesinde mevcut listedeki demirbaşlardan;3 adet … Maxfil 2×4 Pompa ve 1 adet … Hava/Su Saatinin Kalıcı Teknik Yatırımlar kapsamında olduğu ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 05.04.2012 Tarih, 2011/1 TI olduğu1791 Esas ve 2012/5717 nolu kararının “kalıcı teknik yatırımlar (pompa, dispenser, yeraltı tankları vs.) akaryakıt istasyonunun çalıştırılması için gerekli olan yatırımlardır. Sözleşmenin herhangi bir nedenle feshedilmesi durumunda, kalıcı teknik yatırımlar, dağıtıcı şirket tarafından talep edilemez…” şeklinde olduğunu, bu durumda sözkonusu ariyet sözleşmesinde mevcut tablodaki demirbaşlardan 3 adet Mekser Kompresör 7.5 HP ve 1 adet Genpoller … Jeneratörün toplam fiyatının 7.800 TL olduğunu,” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 17/12/2021 tarihli ek raporda özetle; “kök rapordaki kar mahrumiyeti ile ilgili yapılan hesaplamada ve teknik yönden itiraza konu değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik yapılmadığını,” mütalaa etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları gözetildiğinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 08/09/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına, ihtarın davalıya tebliğine karar verilmiş ve davalıya ihtar duruşma tutanağının tebiği ile gerçekleştirilmiştir.
Tarafların ticari defterleri ve taraflar arasındaki sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde feshin haksız olduğu anlaşılmaktadır. Zira davalı şirket fesih iradesini kullandığı ihtarnamesinde herhangi bir sebep göstermeksizin gördükleri lüzum üzerine sözleşmeyi feshettiklerini bildirmiştir. davacı şirketin davalı şirket ile imzalamış olduğu diğer davalıların garantör sıfatıyla yer aldığı, 26/09/2013 tarihli standart bayilik sözleşmesi, çerçeve protokolde sözleşme süresi beş yıl olarak belirlenmiştir. Böylece sözleşmenin 26/09/2018 tarihinde tamamlanacağı taraflarca kararlaştırılmıştır.
Ne var ki davalı tarafça sözleşme süresinden önce herhangi bir sebep gösterilmeksizin feshedildiğinden, öte yandan dava devam ederken davalı taraflarca sözleşmenin feshini haklı gösteren herhangi bir sebep ileri sürülmediğinden sözleşmenin haksız nedenle feshedilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 46. Maddesinde feshin sonuçları yer almaktadır. Feshin halinde davalı bayi bu maddeye göre
ariyet olarak aldığı işletme malzemelerine davacı tarafından el konulacağını (b bendi)
Sözleşmenin fesih tarihi ile sözleşmenin sona ermesi gereken tarih arasında geçen sürede davacının mahrum kaldığı karın da dahil olduğu zarar ziyanı ödeyeceğini kabul ve taahhüt etmiştir.
Sözleşmenin fesih tarihinden sözleşmenin hitam tarihine değin 468 gün süre bulunduğu nazara alındığında, akaryakıt bayilik sözleşmelerinin uzun süreli olarak yapılması, bu tür sözleşmeler için yüksek oranda yatırım ayrılma gerekliliği de değerlendirildiğinde davacının yeni bir bayi bularak sözleşme imzalaması ve bayinin akaryakıt tesisini kurması, tanıtımını yapması için gerekli sürenin kalmadığı sonucuna varılmıştır.
Böylece davacının sözleşmenin kalan süresi için kar mahrumiyeti zararının tazminine hak kazandığı kanaati oluşmuş ve kar mahrumiyeti hesabına geçilmiştir. Davalı tarafından süresinden önce haksız feshedilen sözleşme nedeniyle sözleşmenin yürürlükte kaldığı 4 yıllık dönem için karlılık oranının belirlenmesi suretiyle yapılan hesabın yer aldığı ilk bilirkişi raporundaki hesabın olaya uygun olduğu kanaatiyle davacı ticari defter ve kayıtlarından elde edilen verilere göre yapılan hesaplamada davacının 11.013,56 TL kar mahrumiyetine uğradığı anlaşılmıştır. Öte yandan sözleşmenin 46. Maddesine göre haksız fesih nedeniyle davacının ariyet ve demirbaş bedeline hak kazandığı anlaşılmakla, 3 adet … Pompa ve 1 adet … Hava/Su Saatinin Kalıcı Teknik Yatırımlar kapsamında olduğu ve kalıcı teknik yatırımların istenemeyeceği değerlendirilmiştir. Yargıtay 19.HD 05.04.2012 Tarih, 2011/1 TI olduğu … Esas ve 2012/ … nolu kararının “kalıcı teknik yatırımlar (pompa, dispenser, yeraltı tankları vs.) akaryakıt istasyonunun çalıştırılması için gerekli olan yatırımlardır. Sözleşmenin herhangi bir nedenle feshedilmesi durumunda, kalıcı teknik yatırımlar, dağıtıcı şirket tarafından talep edilemez…” ,
Bu durumda davalıya teslim edilen demirbaşlardan 3 adet … Kompresör … ve 1 adet … Jeneratörün bedelinin talep edilebileceği ve bu demirbaşların toplam değerinin 7.800 TL olduğu anlaşılmakla 11.013,56 TL kar mahrumiyeti ve 7.800 TL demirbaş bedeli olmak üzere toplam 18.813,56 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN kabulü ile 11.013,56 TL kar mahrumiyeti tazminatı ve 7.800,00 TL ödenmeyen yatırım bedeli tazminatı olmak üzere toplam 18.813,56 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2- Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
3-Alınması gereken 1.285,15-TL harçtan peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 260,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 1.079,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 1.024,65-TL peşin harç, 4.700,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 555,50-TL olmak üzere toplam 6.334,55-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.986,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 6.154,24-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 413,89-TL’ nin davalıdan 906,10- TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
9-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır