Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/634 E. 2023/613 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/634 Esas
KARAR NO : 2023/613
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/10/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan taşıma sözleşmesi gereği davalı kargo şirketinin müvekkili şirketin ürünlerini satın alan müşterilere bu ürünlerin taşıma ile teslimi işlemini yerine getirmeyi taahhüt ettiğini, müvekkili şirket ise bunun karşılığında bir bedel ödemeyi taahhüt ettiğini ancak davalı şirketin işbu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini eksik ifa ederek müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, davacı, dava dışı … isimli müşteriye e-ticaret uygulaması üzerinden 17.03.2022 fatura tarihli … marka TV sattığını, ürünün müşteriye teslim edilmek üzere sağlam şekilde … Kargo’ya teslim edildiğini, … Kargo’nun alıcıya kargoyu hasarlı bir şekilde teslim ettiğini, hasarlı olduğu iddia edilen kargo bedeli olan 6.731,42-TL zararın giderilmesi için …. İcra Müdürlüğü’nün 2022/… sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket borca itiraz ederek takibi haksız bir şekilde durdurduğunu beyanla davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 23/11/2022 tarihli cevap dilekçesi ile, davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden davacının müvekkili şirket ile arasında akdedilmiş olan taşıma hizmeti sözleşmesi kaynaklı işbu davayı ikame ettiğini ve davacı tarafından aynı sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerin eksik ifa edilmesine dayanarak ayrı ayrı icra takibi başlatılması kötü niyet olduğunu, iş bu dava gibi mahkeme …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/… – 2022/… – 2022/… – 2022/… – 2022/… E. sayılı dosyaları ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/… – 2022/… – 2022/… – 2022/… E. Sayılı dosyalarıyla sözleşmeden kaynaklı tazmin yükümlülüğü yerine getirilmediğinden bahisle ayrı ayrı açılan icra takiplerine müvekkil şirket tarafından itiraz edilmesi sonucunda itirazın iptali davası açıldığını ve davaların birleştirilmesi talep ettiklerini, esas yönünde ise müvekkili şirketin mezkûr taşımada kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, mezkur taşımada müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir bir kusur bulunmadığını, müvekkili şirketin üstlendiği taşıma işini tam ve eksiksiz yerine getirdiği ve dava konusu kargonun davacıya teslim edildiğini, teslim anında kargonun içeriği ve değeri müvekkili şirkete bildirilmediğini ve sorumluluk belirlenecek ise de olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığını davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davanın usul ve esas yönünden reddine, yargılama masraflarının ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan ….İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
Davalı, davacının birden fazla takip dosyası talepte bulunduğu ve dava açtığı, bunların birleştirilmesi gerektiği yönünde talepte bulunmuşsa da dosyalara konu taşınan ürünlerin ve dolayısıyla zarar miktarının farklı olduğu, kusur ve sorumluluk durumlarının değişebileceği nedenleri gözetilerek usul ekonomisi gereği davalı talebi yerinde görülmemiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas dosyası celp dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; alacaklısı … Limited Şirketi tarafından, borçlular … … ve … Anonim Şirketi aleyhine 6.731,42 TL icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK. m.67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davacı vekilince tarafları arasında akdedilen taşıma sözleşmesi, fatura, hasar tespit tutanağı ve tazmin dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası celp edilmiş, şirket vekilince dosyaya sunulmuştur.
Taraflara arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya Kargo ve lojistik taşıma uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 19/04/2023 tarihli kök ve 25/07/2023 tarihli ek raporunda özetle;”…davaya konu kargo yurtiçinde yapılan bir taşımacılık olup, bu taşımacılık ulusal karayolu ile eşya sözleşmesi kapsamındadır. Taşıma sözleşmesinde taşıyıcının sorumluluğu Türk Ticaret Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle taşıma sözleşmesinden kaynaklanan talep hakları ve taraflar arası uyuşmazlık 6102 sayılı TTK ‘nun 4. Kitap Taşıma işleri hükümleri ile çözülmesi gerekmekte olduğu, teslimat esnasında ve/veya teslimattan en geç 7 gün içerisinde davaya konu kargonun hasarlı olduğunun davalı taşıyıcı … KARGO’ya yazılı olarak bildiriminin yapılmadığı ve tutanak düzenlenmediği tespitinden hareketle, ilgili kargonun alıcısına hasarlı olarak ulaşmadığı kanaatine ulaşılmakla birlikte; diğer yandan iddia olunan hasar bildiriminin TTK Madde 889’a göre süresinde yapılmamış olması nedeni ile davalı taşıyıcının sorumlu olmadığı tespit ve kanaatine ulaşılmakta olup , hukuki kanaat taktirinin mahkemeye sunulduğu, davalı taşıyıcının tazmin sorumluluğu olmayacağı kanaatine ulaşılmakla birlikte; Mahkemenin davalı taşıyıcının sorumlu olduğunu taktir etmesi halinde; Tazmin Sorumluluğu ve Tutarının TTK Madde 882’ye göre değerlendirildiğinde; taşıyıcının sınırlı sorumluluğu: 666,4 SDR x 20,3144 SDR/TRY= 13.541,58 TL olarak hesap edildiği, taşıyıcının sınırlı sorumluluğu /SDR tutarının olan 13.541,58TL’nin, davacının talep etmiş olduğu hasarlı TV bedeli olan 6.731,42-TL’den yüksek olması nedeni ile sınırlı sorumluluk uygulamasına yer olmadığı kanaatine ulaşıldığı…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında davacının müşterilerine teslim edilmek üzere davacı ürünlerinin taşınması hususunda taşıma sözleşmesi akdedildiği, bu kapsamda davacının dava dışı müşterisine gönderilmek üzere TV cinsi ürünün davacı tarafından teslim alındığı ve taşındığı noktalarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşıma esnasında davacının emtiasına zarar verilip verilmediği, var ise zararın miktarı, davalının zarardan sorumlu olup olmadığı, zarar miktarının hesaplanmasında sınırlı sorumluluk düzenlemesinin uygulanması gerekip gerekmediğidir.
Bunların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi raporunda davalının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağını, zararın tamamından sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Gerçekten de davalı ürünü davacıdan teslim almış, taşımasını gerçekleştirmiş, ürün davalının … şubesine ulaşmış ancak ürünün hasarlı olmasından ötürü alıcısı tarafından teslim alınmamıştır. Bunun akabinde davalı kullandığı otomasyon sistemine hasarlı kargo tutanak girişi yapmış ve tazmin sürecini başlatmıştır.
6102 Sayılı TTK’ nın 875 ve devamı maddeleri uyarınca davalı taşıyıcı ürünün taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre zarfında eşyadaki ziya ve hasardan sorumludur.
876. Maddede taşıyıcı için bir kurtuluş karinesi getirilmiş ve taşıyıcının gösterdiği ve göstereceği azami özen halinde dahi hasar gerçekleşecekse, taşıyıcı zarardan sorumlu tutulmayacaktır.
Somut olayımıza dönüldüğünde davalı bu şeklide bir kurtuluş karinesi getirememiştir. Dahası davalı ürünü orijinal ambalajında, sağlam bir şekilde teslim alması karşısında hasarın nasıl meydana geldiği ve ne için geldiği hususlarına da bir açıklama getirememiştir. Buna göre davalı zarardan sorumlu olduğu gibi hakkında TTK 886. Madde düzenlemesi gibi sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanma yeri de bulunmamaktadır. Taşıyıcı pervasızca gerçekleşen taşıma fiili sonucu zararın tamamından sorumludur.
Davacı, ürünün faturasını dosyaya ibraz ederek zararın miktarını ispat etmiştir.
Davalı, her ne kadar kargo içeriği ile kendisine bildirim yapılmaması hem de ürünün paketlemesinin düzgün yapılmadığı savunmalarında bulunmuşsa da basiretli tacir olan davalının bu hallerde kargoyu taşımak üzere teslim almamak hakkı ve yetkisi olduğundan davalının bu beyanlarına itibar edilmemiştir. Öyle ki bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere taşınan ürün davalıya orijinal ambalajı ile teslim edilmiştir. Davalı bunların aksini, ürün ambalajının yetersiz olduğuna dair bir tutanak yahut başkaca yazılı belge sunabilmiş değildir.
Dava dışı … …’un davalı şirketin acentesi olduğu davacı aynca ispatlanmış olmakla davalı yan kargoda meydana gelen hasar sebebiyle uğranılan zarardan sorumludur.
Davalı hasara kendisi sebep olduğundan, bir başka deyişle hasar tarihinde zarardan haberdar olduğundan ve buna göre tazmin süreci başlattığından buna göre mahkememizce resen yapılan hesaplamada takip öncesi istenen faiz miktarının da yerinde olduğu belirlenmiş, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; ….İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takibe konu asıl alacak miktarı olan 6.614,02TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
3-Alınması gerekli 459,82TL harçtan peşin alınan 81,30TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 378,52TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılmış olan 81,30TL peşin harç ile 80,70TL başvurma harcı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 111,00 TL tebligat, müzekkere posta masrafı olmak üzere toplam 1.573,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Arabulucu ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 6.731,42TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.
. 03/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır