Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/566 E. 2023/285 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/566 Esas
KARAR NO : 2023/285

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 18/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 19/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı Şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, Davalıya ait, … plakalı araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçiş nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin, davalıya tebliğ edildiğini, davalının, alacağın haksız ve asılsız olması gerekçesi ile davacı şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borca, borcun faiz ve ferilerinin tamamına itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara katılmadığı görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu, davalının borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu icra Dairesi olduğunu bildirerek borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartıdır. Bu nedenle, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın öncelikle incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır.
İlâmsız bir takipte yetkili icra dairesi de 2004 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin yollaması ile 6100 sayılı Kanun’un genel hükümlerine göre belirlenecektir. 6100 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Yine aynı Kanun’un 16 ncı maddesine göre ise haksız fiilden doğan uyuşmazlıklarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi icra dairesi de yetkilidir. Aynı Kanun’un 10 uncu maddesine göre ise sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, 6098 sayılı Kanun’un 89 uncu maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, davaya konu takip borçlusunun merkezinin İstanbul Anadolu olduğu, davacının merkezinin Ankara Çankaya olduğu ve davaya konu hizmetin Gebze-İzmir otoyolunda verildiği, takibin ise İstanbul icra dairelerinde başlatıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda seçimlik yetki bulunduğundan, takibin borçlunun yerleşim yerinde başlatılabileceği gibi sözleşme konusu edimin ifa edildiği yer icra dairesinde de takip yapılabileceği anlaşılmakla, davacının seçimlik yetkisini aşarak yetkisiz icra dairesinde takip başlattığı, bu nedenle seçim hakkının davalı borçluya geçtiği değerlendirilmiştir. Davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının yerinde olduğu, İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkili bulunduğu, bu halde yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasının ise dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yetkisiz icra dairesinde başlatılan takibe itirazın iptali davasının REDDİNE
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı.18/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır