Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/55 E. 2022/581 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/55 Esas
KARAR NO : 2022/581
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin … Anonim Şirketi’ nin pay sahibi olduğunu, davalı şirketin 25/10/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısı itibari ile davalı şirket pay defterine göre davalı şirketin 310.132.000 adet payından müvekkili davacının 94.955.001 adet paya sahip olduğunu, toplantı öncesi davalı şirkete bilgi alma ve inceleme taleplerini ihtarname keşide ederek bildirdiklerini, müvekkilinin ihtarnamesine karışılık davalı vekilinin cevabi ihtarname keşide ettiğini ancak müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında yönelttiği sorularına açıklayıcı cevapların verilmediğini, olağan genel kurul toplantısında toplantı gündemi olan konular ile ilgili müzakere ve oylamalarda çoğunlukla olumsuz oy kullanarak muhalefetlerini tutanağa geçirttiklerini, toplantı öncesinde oya sunulan konulara ilişkin bilgi ve belgelerin müvekkili ile paylaşılmadığını, müvekkilinin muhalefet şerhini tutanağa geçirttiğini ve kararların iptalini talep etme haklarının olduğunu, genel kurul kararlarının TTK Madde 447 hükmü gereği batıl olduğunu, toplantı gündeminin 3 nolu maddesi kapsamında kanuna ve esas sözleşme hükümlerine muhalefet edilerek dürüst resim ilkesine uyamayan 2020 yılına ait bilanço ve kar zarar hesaplarının onaylanmasına yönelik alınan kararın hukuka aykırı olduğunu, anılan kararın da iptalini talep ettiklerini, davalı şirketin fahiş ve olağandışı giderlerinin olduğunu, bu giderlerin davalı şirket tarafından açıklanamadığını, davalı şirketin 2019 yılı mali yılının incelendiğinde 7.130.529,33 TL zararla kapattığını, 2020 mali yılına ait finansallarda ise 13.014.083,53 TL gibi bir meblağlara ulaşıldığını, davalı şirketin finansal tablolarının açıklıktan uzak ve dolayısıyla yasal şartalrı sağalamadığını, aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulunun şirketin devamlılığı için yürüttüğü herhangi bir faaliyetinin de bulunmadığını, bu nedenlerle davanın kabulünü 25/10/2021 tarihili Genel Kurul Toplantısının 2,3,4,5 ve 7 numaralı kararlarının müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakları ihlal edilerek alındığını TTK’ nun 447/1- maddesine aykırılık arz ettiğinden butlanının tespitini, dürüstlük kuralına aykırı ve kötü niyetle alınmış olduğundan iptalini ve kararların yürütülmesinin TTK’ NIN 449. Maddesi uyarınca geri bırakılmasına talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davacının bu davada hukuki menfaati bulunmadığını, dava dilekçesinde genel kurl karının iptali gerekçesi teşkil edebilecek herhangi bir somut vakıanın ileri sürülmediğini, TTK ‘ nın 451. Maddesinin genel kurul kararlarının aleyhine kötü niyetle iptal davacı açıldığında davacının şirketin uğradığı zararlardan sorumlu olacağını, müvekkili şirketin haksız dava sebebiyle karşılaşabileceği zararlar için davacının teminat sunmasına karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinni … A.Ş. Olarak bina projelerinin geliştirilmesi konusunda faaliyet gösterdiğini, … ilçesinde bir ofis alanı olarak inşa ettiği bir taşınmazın maliki olduğunu, yeni bir inşaat projesinin olmadığını, şirketin pay sahiplerinin … ile çocuklarının eşlerinin ve davacının pay sahibi olduğunu, bizzat davacı nedeniyle müvekkilinin zararda olduğunu, davacının babasının vefatından sonra şirketi keyfi yönettiğini ve şirket ortaklığı olan kardeşlerinin sorularınıda yanıtsız bıraktığını, davacının 19/03/2018 tarihindeki genel kurula kadar şirketin yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, müvekkilinin … ye yönetimi kısıtlayan borcun davacının yönetim kurulu başkanı olduğu dönemde imzaladığı kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, diğer yandan müvekkilinin … San. Ve Tic. A.Ş.’ den alacağının olduğunu, borçlu olan … ‘ nın ortaklar pay defterine göre %80 oranında ortağı ve yönetim kurulu başkanının davacı … olduğunu, davacının yönetim kurulu başkanı iken müvekkilinin alacaklarını sözleşmeye ve ticari teamüllere aykırı olarak 10 yıllık süreye uzattağını, alacağını alamayan müvekkilinin kredi borcunun zamanında kapatılamamsı ve döviz kurdundaki artış nedeniyle milyonlarca zarara uğradıklarını, yeni seçilen yönetim kurulunun hatalı uygulamalara son verdiğini ve tasarrufa gidilerek genel kurul toplantısı ile durumu değerlendirlerini ve mali durumu pay sahiplerine bildirdiklerini, davacının şirketin zararda oluşunu ve yönetim giderleri ile sermaye artırımını sorgularken veya bilgi alma hakkının ihlal edildiğini iddia ederken samimi olmadığını, müvekkilinin zararda oluşunun bizzat sorumlusunun davacının olduğunu, davanın hukuki dayanaktan yoksun olarak davacının yönetim kurulunda olduğu şirketler aleyhine açılan davalara karşılık olarak açıldığını, bu nedenlerle haksız ve hukuki temelden yoksun ve kötü niyteli açılmış davacı TTK’ nın 448. ve 451 maddeleri gereğince davacıdan mahkemenin uygun göreceği miktarda teminat istenmesini ve davanın tümüyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler dosyamız arasına alınmış, bilirkişide rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, sunulan raporda; “Yapılan incelemede, … A.Ş. Firması tam tasdik raporundanda detay verildiği üzere, yıl sonu mali tablolarının şirketin gerçek dumunu yansıttığını, zararın gerçek olduğunu, Genel Yönetim gideri olarak yapılan harcamaların şirketin faaliyeti ile ilgili olduğunu, şirketin devamlılığı için yapıldığını, 2020 yılında faaliyet konusu ile ilgili her hangi bir faaliyetinin bulunmadığını, şirketin tüm malvarlığıının Sabit Kıymet olarak aktifinde yer aldığını, mevcut nakit enstrümanlarının şirketin faaliyetini devam ettirecek seviyede olmadığını, bir kısmı ile finansal fonlama yaparak şirketin faaliyetine devam edecek finansal döngünün sağlanmaya çalışıldığını, sermaye artışı ile birlikte Sabit Kıymet satışının şirket gündemine gelebileceğini, davalı firmanın mülkiyetinde yer alan Sabit Kıymet Satışı sonrasında Kredi tasfiyesi ve dava dışı … firmasından olan alacaklarının tahsilatının gerçekleşmesinden sonra, firmanın uhdesinde kalacak tutarla kar dağımı yapabilceğini, 2020 mali verileri doğrultusunda şirketin 2018 yılına kadar elde ettiği karın dağıtılmasının şirketin menfaatine ve faaliyetinin devamlılığı açısından içinde bulunduğu faaliyetine devam etmek için ortaklardan avans alması ile finansal nakit sıkışıklığı ve kar payı ödemesi için kredi kullanılacak olmasından dolayı uygun olmayacağı görüşlerini ve kanaatini” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yönelik itizarlar yerinde görülmeyip red edilmiştir.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın, davalı şirketin 25/10/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2 nolu faalmeyit raporunun okunması, 3 nolu bilanço ve kar zarar hesaplarının görüşülmesi, 4 nolu yönetim kurulu üyelerinin ibrası, 5 nolu kar payı dağıtılmamasına yönelik karar ve 7 nolu TTK’nın 395 ve 396. Maddelerine göre şirket yönetim kurulu üyelerine izin verilmesine iliştir genel kurul kararlarının batıl olduğu tespiti, bu talep kabul edilmediği takdirde iptali istemine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Alınan bilirkişi raporundan, şirketin bağımsız denetimden geçtiği, şirketin fiili durumu ve finansal yapısının kayıtlara doğru yansıtıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen genel kurul toplantı tutanakları ve yazılı talepler ile cevaplarından, şirket genel kurulunda yeterince bilgi verildiği, bu konuda … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyasında bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılmasına ilişkin talebin red edildiği, davacının 2018 yılı Mart ayına kadar davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğu ve şirketin geçmişini bildiği, oylamanın yeterli sayıyla yapılıp alındığı, kararların batıl olduğunu gerektirir bir durum tespit edilmediği gibi, dürüstlük kuralına, kanuna ve esas sözleşmeye aykırı bir yön tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davaya konu 7. Maddenin oylanmasında yönetim kurulu üyelerinin birbiri lehine oy kullandığı ve nisaba eklendiği görülmüş ise de, %0,39 oranında olan bu oyların yok sayılması halinde yine oy çokluğuyla kararın alınmış olacağı, etki kuralı uyarınca bunun sonuca etkili olmadığı anlaşılmış ve tek başına iptal nedeni yşapılmamıştır.
Davacı, ileri sürdüğü iptal nedenlerini ıspatlayacak başka bir delil sunmadığı gibi, bilirkişi marifetiyle de tespiti yapılmadığı, bu haliyle sübuta ermeyen davanın reddi gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Sübuta ermeyen davanın reddine,
2-Alınması gereken red harcı 80,70 TL olup peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır