Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/535 E. 2023/135 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/535 Esas
KARAR NO : 2023/135

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 03/09/2022 tarihli dava dilekçesi ile, davalı tarafından … 19. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 15.000,00-TL tutarındaki bono ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu icra takibine müvekkili tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edemediğinden takibin kesinleştiğini, icra takibinin kesinleşmesi ile müvekkilinin taşınmazlarına ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, ticari hayatı sekteye uğrayan müvekkilinin zarara uğradığını ve haciz sonrası da banka hesaplarından bloke konulan para icra dosyasına ödendiğini, ancak yapılan takipler ve hacizler hukuksuz olduğunu, icra takibine dayanak bono üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını beyanla; müvekkili …’nın imzaların kendisine ait olmaması nedeniyle davalı alacaklıya borçlu bulunmadığının tespitini, … 19. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu takibin bu şekilde iptalini, müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 20.742,94 TL’nin ödeme tarihi olan 11.08.2022 tarihinden itibaren faizi ile istirdadını ve her türlü yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 07/10/2022 tarihli cevap dilekçesi ile, davacı taraf dava dilekçesi ile birlikte … 19. İcra Dairesi’nin …E. sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan icra takibine konu senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmaması ve müvekkili şirkete herhangi bir borcunun olmaması sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili şirkete ödenmiş bulunan 20.742,94 TL’nin istirdadı talepli huzurdaki davayı ikame ettiğini ancak davanın haksız ve kötüniyetli olarak açıldığını, davaya konu senetin müvekkili şirkete …A.Ş. tarafından ciro edilmesi sonucu ulaştığını, müvekkili şirketin senedi alırken bahsi geçen imzanın çoktan senet üzerinde bulunduğunu, senedi elinde bulunduran yetkili hamilin keşidecinin veya aradaki diğer cirantaların imzasını kontrol etmek gibi bir yükümlülüğü olamayacağını ve olmasının da mümkün olmadığını, senedin müvekkili şirkete ciro edilirken lehtar … A.Ş. tarafından atılan imzanın geçerliliğinin de tartışmasız olduğunu, bu hususa karşı hiç kimsenin bir itirazının bulunmadığını, davacı tarafın iddiasının kötü niyetli ve dayanaksız olduğunu, senetteki imzanın taklit edildiğinin açık olduğunu, ancak bu taklit ya davacı …ya da kendi yanında çalıştırdığı kişilerce yapıldığını, senet üzerinde imzanın yanı sıra davacı …’ya ait kaşe de bulunduğunu, işbu imzanın davacı …’ya ait olmaması durumunda şahsına ait ve üzerinde ismi bulunan kaşenin icra takibine konu senette bulunması mümkün olmadığını, davacıya ait kişisel kaşenin de senette mübrez olduğu bir durumda senet üzerindeki imzanın davacı tarafından atılmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, keşideci …ve lehtar…A.Ş.’ye ait ticari defter ve kayıtların bilirkişi marifetiyle incelenmesi gerektiğini, senet üzerindeki imzada sahtelik yaratmak TCK kapsamında suç teşkil ettiğini, davanın lehtar …A.ş.’ye ihbarını talep ettiklerini beyanla; davanın reddi ile alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, keşideci … ve lehtar … A.Ş.’ye ait ticari defter ve kayıtların bilirkişi marifetiyle incelenmesini ve dava konusu senede dayanak teşkil edecek bir ticari ilişkinin olup olmadığının tespit edilmesini ve tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu kıymetli evrak ve takip dosyası nedeni ile menfi tespit ve istirdat davasıdır.
Davacı, bono üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, borçtan sorumlu bulunmadığını, borçlu olmadığının tespiti ile icra tehdidi altında ödenen paranın istirdatına karar verilmesini istemiştir.
Delillerin toplanmasına geçilmiş; … 19.İcra Dairesi’ne müzekkere yazılarak… Esas sayılı takip dosyasının UYAP sureti ve takip konusu senet aslı istenilmiş, mahkememiz kasasına alınmıştır.
Davacının imza inkarına yönelik olarak, delil listesinde bildirdiği … Anonim Şirketi … Şubesi’ne, Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emekliliği Daire Başkanlığı’na, … Adil Oral Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, … Tapu Müdürlüğü’ne, … İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne, … Bankası Anonim Şirketine yazı yazılarak Davacı …’ya ait ıslak imza içerir evrak asılları istenilmiş ve dosyamıza kazandırılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak davacı …’nın imza inkarı hususunda isticvabı ile ıslak imzalı örnekleri dosyamıza kazandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Grafolog bilirkişiye tevdii edilmiş, 23/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…İnceleme konusu 11.03.2021 tanzim tarihli, 25.11.2021 ödeme tarihli,15.000-TL’lik senedin ön yüzünde davacıya atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’nın eli ürünü olmadığı…” görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davacı beyan; davalı ise beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … 19.İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak yapılan kıymetli evrak altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, icra takibine süresi içinde itiraz edemediğinden icra takibinin kesinleştiğini, icra baskısı ve tehdidi altında dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, neticeten borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ile ödenen tutarın davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İcra müdürlüğü nezdinde başlatılan takip nezdinde süresi içinde itiraz yoluna başvurulamaması yahut dosyamızda olduğu gibi icra mahkemesinde şikayet yoluna gidilmeyerek takibin kesinleşmesi, borçlunun o takip hakkında menfi tespit davası açmasına engel değildir. Borçlu genel mahkemelerde alacaklıya karşı açacağı dava ile borçlu olmadığının tespiti ile yasal koşulları taşıması halinde ödediği paranın istirdatına karar verilmesini talep edebilir.
Talebin imzaya itirazı içermesi de mümkündür. Bunun için yasada öngörülen bir süre de bulunmamaktadır.
Açıklananlar çerçevesinde davacının imza inkarına yönelik olarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, dosya kapsamında alınan rapor ile sabit olduğu üzere takibe konu kıymetli evrak altındaki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ve rapora itirazlarında müvekkilinin takibe konu çeki ciro yolu ile edindiğini, imzayı kontrol etmek gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığını, senedin lehdarının …, keşidecisinin ise … olduğu dikkate alınarak taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davacının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği iddia ve savunmasında bulunmuştur.
İcra takip dosyasının incelenmesinden, takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu, takibe konu kıymetli evrakın 11/03/2021 düzenleme, 25/11/2021 ödeme tarihli keşidecisi …-…, lehdarı … A.Ş. Olan bono olduğu, bononun lehdar tarafından davalıya cirolandığı ve davalı tarafından da icra takibine konu edildiği görülmüştür.
Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki olmadığı ve takibin kıymetli evraka dayalı olarak yapıldığı sabit olmakla buna göre inceleminin bu minvalde yapılması gerekmektedir.
Davacı, bono lehdarı tarafından aralarındaki temel ilişki kapsamında sorumlu tutulabilecek ise de takip alacaklısı davalının bu kapsamda davacı ile dava dışı şirketin arasındaki temel ilişkiye dayanması ve rapor alınmasını isteme hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davalı itiraz ve istemi yerinde görülmemiştir.
Tüm bunlara göre davacının imzası kendisine ait olmayan bir kıymetli evrak ve bunun dayandırıldığı icra takibinden sorumlu tutulması mümkün değildir.
Davacının dava dilekçesi ekinde de sunduğu tahsilat makbuzlarında da anlaşılacağı üzere davacı icra baskısı altında icra müdürlüğü dosyasına borcun tamamını ödemek zorunda kalmıştır. Mahkememizce icra müdürlüğü dosyasının incelenmesinde de 10/08/2022 tarihli tensip kararı ile dosyanın infazen işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Sonuç olarak koşulları oluştuğundan davacının istirdat istemi de yerinde görülmüş, bakiye borcun ödeme tarihi olan 10/08/2022 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
İzah edilen nedenlerle davacının menfi tespit ve istirdat istemli davasının kabulüne, davalı her ne kadar icra inkar tazminatı isteminde bulunmuşsa da icra müdürlüğü dosyasında itiraz bulunmadığı, takibin durmadığı, talebin kötü niyet tazminatı olarak değerlendirilmesi halinde ise davacının davasında haklı olduğu gibi takibin durması yönünde de bir tedbir kararı bulunmadığı hususları dikkate alındığında davalının bu isteminin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davacının … 19. İcra Müdürlüğünün … e sayılı icra takibi ve buna dayanak 11.03.2021 tanzim tarihli, 25.11.2021 vade tarihli, 15.000,00 TL bedelli kıymetli evrak nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, ödenen 20.742,94 TL’nin istirdatına; ödeme tarihi olan 10.08.2022 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalının icra inkar tazminatı talebinin davanın itirazın iptali davası olmaması nedeniyle reddine,
3-Alınması gerekli 1.416,95-TL harçtan peşin alınan 354,24-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.062,71-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu 354,24-TL peşin harç ile 80,70-TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 1.820,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabulucu ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.02/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır