Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/519 Esas
KARAR NO : 2023/771
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/08/2022
KARAR TARİHİ : 20/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 24/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından sigortalanan … Mahallesi, … Sokak, … Apartmanı, No:2, D:2 …, İstanbul adresindeki işyerinde davalı sorumluluğundaki kanalizasyonun gelen yağışlar nedeniyle tıkanarak sigortalı oluştuğunu, meydana gelen hasarın eksper tarafından incelendiğini ve bu şekilde ekspertiz raporu, hasara ilişkin olarak ekspertiz raporunda belirtilen 2.820,00 TL masrafın sigortalıya ödendiğini, hem sigortalı tarafından hem de müvekkili tarafından bu bedelin ödenmesi için davalıya talepte bulunulduğunu ancak talebin kabul edilmediğini, bunun üzerine…. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe Davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalının 2560 sayılı Kanun ile e tanımlanmış olan görevi yapmaktan imtina ettiğini iddia ettiğini, davanın kabulü ile hasar bedelinin tazmini ve ödeme tarihinden tahsile kadar işleyecek ticari işlerde uygulanan reeskont faizi ile birlikte tahsili için açılan icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ücreti vekâletin ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 05/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idarenin teknik personellerince yerinde yapılan incelemede; bahse konu olan adreste 18.06.2020 tarihinde meydana gelen su baskınında adı geçen binaya ait arıza bildirimine binaen ekiplerimizce kanal açma aracı ile müdahale edilerek parsel baca tıkanıklığı açıldığını, … başlığında ki 6.09 maddesi 11. Fırkasında “Toprağa dayalı tüm bodrum katlarda dış etkilere karşı ısı ve su yalıtımı yapılması zorunludur” hükmü yer aldığını, ancak binada gerek inşaat teknikleri açısından gerekse yönetmelikler doğrultusunda zaruri olan su yalıtımı ve drenaj sisteminin bulunmadığı ve suyun binaya bu nedenle sirayet ettiğini, davalı idarenin dava konusu bedelden sorumlu olması için, ortada bir zarar olmalı, bu zarar idarenin eylem ve işleminden kaynaklanmalı, bu zarar ile idari işlem veya eylem arasında uygun nedensellik bağı olması gerektiğini ve meydana gelen zarar ile müvekkili … arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde idaremiz aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının davasını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sigortacı ve sigortalının kusur durumunun irdelenmesi, sigortalı ve sigortacının kusur oranlarının tespiti gerektiğini, sigortacı şirketin sigorta primleri, zarar hesabına katması, ücret ve sigorta primlerini icra takibine konu etmesinin mümkün olmadığını beyanla, yargı yolu ve görev itirazlarının kabulü ile, görevsizlik kararı verilmesine, idari yargı yolunun görevli olduğunun tespitine, davanın öncelikle usule ayıkırılık itirazları nedeniyle reddini, davacının davasının esastan ve tümüyle reddine, davacının faiz isteminin tümüyle reddine, davacının yargılama masrafı ve avukatlık ücreti isteminin reddine, yargılama masraflarının davacı/karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasının Uyap kayıtları,
-Sigorta Uzmanı … … ve Mimar … … tarafından hazırlanan 04/02/2023 tarihli bilirkişi raporu,
-Sigorta Uzmanı Devrim … …, Makine Mühendisi … … ve İnşaat Mühendisi … …’in sunduğu 17/07/2023 tarihli bilirkişi kök raporu ve 11/08/2023 tarihli bilirkişi ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası uyap sureti celp edilmiş incelenmesinde; Alacaklısının … Sigorta Anonim Şirketi olduğu, borçlusunun …’nün olduğu, takip konusu alacak miktarının 2.756,45TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 12/07/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 12/07/2021 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce re’sen görevlendirilen Sigorta Uzmanı … … ve Mimar … … marifetiyle hazırlanan 04/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle:”…Davacı tarafından sigortalanan … Mahallesi, … Sokak, … Apartmanı, No:… , İstanbul adresindeki işyerinde davalı sorumluluğundaki kanalizasyonun gelen yağışlar nedeniyle tıkanarak sigortalı işyerinde hasar oluşması sonucunda davacı tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin ödeme tarihinden tahsile kadar işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı tarafından ödenmesi talebiyle açılan …. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebi ile açılan davada ayrıntıları raporun üstteki kısımlarında açıklandığı üzere bilirkişi heyetimizde: ğerek dava dosyasında gerekse dava konusu hasarın oluştuğu yerin fiili durumunda dava konusu hasarın davalı sorumluluğunda olan temiz su, yağmur suyu drenaj ve kanalizasyon hattından kaynaklı olup olmadığına ilişkin teknik bir değerlendirme yapılmasına imkan verecek tek bir veri bulunmadığı, hasarın oluştuğuna ilişkin dava dosyası kapsamındaki ve taşınmazın fiili durumuna ilişkin tek verinin Davacının sigortalasının beyanına göre düzenlenmiş ekspretiz raporu olduğu, söz konusu bu ekspertiz raporunun ise hasarın oluştuğu günden 6 gün sonra yerinde yapılan incelemeyle oluştuğu ve bu nedenle söz konusu ekspertiz raporunun oluştuğu sırada da hasarın giderilmiş durumda olduğunun söz konusu ekspertiz raporunda da belirtildiği, ayrıca söz konusu ekspertiz raporunda hasarın temiz su kaynaklı mı pis su kaynaklı mı olduğuna ilişkin de bir bilgi bulunmadığı, dava dosyasına davacı tarafından sunulan fotoğraflarda da (ekspertiz raporunun tutulduğu hasarın oluşmasından 6 gün sonra çekimiş fotoğraflar olduğu değerlendirilmektedir) hasara ilişkin bir veri bulunmadığı, bu haliyle dava konusu edilen hasarın oluşumunda davalının sorumluluğu bulunup bulunmadığına ilişkin her türlü hukuki değerlendirme ve takdirin Mahkemede olduğu…” yönünde kanaat bildirilmişlerdir. Bilirkişiler tarafından kusur tespiti yapılamaması, raporun hüküm kurmaya elverişli olmaması ve davacı vekilininde yeni heyet kurulması yönündeki talebi de dikkate alınarak yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle Mahkememizce re’sen görevlendirilen Sigorta Uzmanı Devrim … …, Makine Mühendisi … … ve İnşaat Mühendisi … … marifetiyle hazırlanan 17/07/2023 tarihli bilirkişi kök raporu ve 11/08/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle:”…dava konusu binanın kendi tesisat sınırları içindeki gerekli önlemleri aldığı takdirde dışarıdan gelen su basma felaketlerini de önleyebileceği ve aynı zamanda bu tesisatların yıllık bakımlarını yaparak çalışır vaziyette tutma sorumluluğu bina maliklerinin olduğu için dava konusu hasarda davalının sorumluğu bulunmadığı, takdirin sayın mahkemenizde olduğu; davacı sigortacının, sigorta sözleşmesi şartları ile çelişmeyen hasar ödemiş olduğu, toplam ödemenin 2.499,23 TL olduğunun banka dekontuna görüldüğü, Davacı Sigortacının, teminat kapsamında bir hasar ile ilgili tazminatı poliçe genel ve özel şartlarına bağlı olarak ödemiş olduğu, bu anlamda ödemiş olduğu hasar tutarı kadar Sigortalısının haklarına halef olduğu ve en fazla bu tutarca, hasarın oluşmasında sorumluluğu/kusuru bulunanlara rücu talebinde bulunabileceğini, 11/08/2023 tarihli ek raporunda ise kök Rapor sonucu değişmemiştir. “Davacı sigortacının, sigorta sözleşmesi şartları ile çelişmeyen hasar ödemiş olduğu, toplam ödemenin 2.499,23 TL olduğunun banka dekontuna görüldüğü, Davacı Sigortacının, teminat kapsamında bir hasar ile ilgili tazminatı poliçe genel ve özel şartlarına bağlı olarak ödemiş olduğu, bu anlamda ödemiş olduğu hasar tutarı kadar Sigortalısının haklarına halef olduğu ve en fazla bu tutarca, hasarın oluşmasında sorumluluğu/kusuru bulunan III. Şahıslara rücu talebinde bulunabileceği…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davalı kurumun meydana gelen hasarda kusuru bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 269,85TL red harcından, peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-)Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 2.756,45TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/11/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır