Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/497 E. 2022/752 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/393 Esas
KARAR NO : 2022/795
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 19.12.2021 tarihinde saat 04:00’da müvekkili … sevk ve idaresinde bulunan ve davalı nezdinde kasko poliçesi kapsamında sigortalı bulunan … plakalı araç ile …ilçesinde bağlı yolda seyir esnasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle tek taraflı trafik kazası gerçekleştiğini ve araçta hasar meydana geldiğini, işbu hasar neticesinde aracın onarılmasında yarar bulunmadığından dolayı araca pert işleminin uygulandığını, müvekkilinin aracının 2021 model olduğunu, işbu kazadan önce herhangi bir kazasının ve hasarının bulunmadığını, her ne kadar kaza neticesinde davalıya ihbarda bulunulmuşsa da kaza saatinin 04:30 olmasına binaen ihbar saatinin 09:00 olması nedeniyle müvekkilinin pert bedeline ilişkin talebinin reddedildiğini, gece vakti kazanın şoku ile takla atan araçtan çıkar çıkmaz kasko şirketini aramaması hayatın olağan akışına aykırı bir durum olmadığını, müvekkilinin makul sayılabilecek sürede ihbarda bulunulduğunu ve yükümlülüklerine aykırı bir davranış sergilenmediğini, dava dilekçelerinin kabulü ile HMK 107. Madde kapsamında müvekkilinin zararının değerini tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 1,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı vekili tarafından 21.06.2022 tarihinde belirsiz alacak davası açıldığını ve davanın harca esas değerinin 1,00 TL olarak gösterildiğini, talep tarihi itibariyle dava değerinin tüketici hakem heyetlerinin zorunlu görev sınırı dahilinde olduğunu ancak tüketici hakem heyetine başvurulmadan dava açıldığının anlaşıldığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, davacı vekilinin davaya konu taleplerinin yasal isabet bulunmadığını, zira meydana gelen hasarla ilgili olarak yapılan başvuru sonrasında müvekkilinin sigorta şirketi nezdinde … numaralı hasar dosyasının açıldığını ve eksper atanarak inceleme yapıldığını, alınan araştırma raporu ile müvekkili sigorta şirketine iletilen beyanların uyumsuz olduğunu saptandığını, hal böyle iken olayda beyanlar, yapılan telefon aramalarının tarihleri arasında çelişkilerin bulunulması ve araştırma raporunda tespit edilen kaza saatinin davacının beyanıyla çelişmesinden dolayı tüm belge ve bulgulardan haklı olarak sürücünün kaza anında alkollü olduğu şüphe v e kanaati ile ödeme talebinin reddedildiğini, iş bu nedenle müvekkili şirketin hasar başvurusunu şüpheli hasar söz konusu olduğundan haklı olarak reddettiğini, davaya konu edilen hasarla ilgili müvekkili sigorta şirketinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacıdan aracın trafikten çekildiğine dair tescil belgesinin mahkeme dosyasına sunulmasını arz ve talep ettiklerini, tescil belgesinin temin edilememesi durumunda genel şartlardaki yönlendirmenin izlenilmesini talep ettiklerini, dava şartı yerine getirilmemiş olması ve görevsiz mahkemede davanın açılmış olması sebebiyle davanın reddini, kaza ile hasarın uyumsuz olması sebebiyle davanın reddini, aksi halde kasko genel şartlara göre zararın tespitini, aracın ağır hasarlı olmasına karar verilmesi durumunda sovtaj hesabının yapılmasına ve sovtajın kimde kalacağına ilişkin davacıdan açık beyan alınmasını, mahkememizce resen seçilmek üzere araç maddi hasar hesaplamalarında sigortacılık alanında uzman 64 kodlu numaralı bilirkişiye tespit için atanmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı sigorta şirketine sigortalı davacının gerçekleşen trafik kazası kapsamında davalıdan tazminat istemine ilişkindir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK’ nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Mahkememizce dava şartı olduğundan usul ekonomisi gereğince taraflar davet edilmeden doya üzerinden inceleme ve karar verme yoluna gidilmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.04.2019 tarih 2017/15-2141 Esas., 2019/442 Karar)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayın incelenmesinden; dava konusu istemin davacı ile davalı arasında bağıtlanan kasko sigorta poliçesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kaskı sigorta poliçeleri TTK da sayılan zorunlu sigortalardan olmadığından huzurdaki uyuşmazlık mutlak ticari dava kapsamında kalmamaktadır.
Davacının esnaf-tacir araştırması için müzekkereler Balıkesir yerine sehven İstanbul iline yazılmış ise de celse arasında davacı vekilince müvekkilinin … Odası’ na kayıtlı olduğu beyanı verilmiştir.
Buna göre davacı tacir de olmadığından her iki tarafı tacir ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olan nispi ticari dava olarak değerlendirilebilecek bir ihtilaf da bulunmamaktadır.
Bunlarla birlikte 6502 Sayılı yasanın 3. Maddesinde sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan ihtilaflar düzenlenmiştir. sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı gibi davacının tacir sıfatı bulunmamaktadır. Davacının mesleki amaçla hareket ettiğini gösterir bir kayıt da dosyaya sunulmamıştır.
Tüm bunlara göre davacının sıfatına ve davanın niteliğine göre davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından resen gözetilir. Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkememizin bu davaya bakmakta göreli olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince davanın reddine, dosyanın istem halinde İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. Maddeleri hükümleri gözönünde bulundurularak davaya bakmakta görevsiz bulunduğu, görevli mahkemenin … Tüketici Mahkemesi olduğu belirlenmekle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden, 6100 Sayılı HMK’ nın 341 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 24/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”