Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/457 E. 2023/372 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/457 Esas
KARAR NO :2023/372 Karar

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/07/2022
KARAR TARİHİ:22/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 22/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Satıcı müvekkili şirket tarafından dava dışı 3. kişi alıcıya … S 28 KW – 24.080 kcal/h kombi ile bacası olmak üzere iki parçadan oluşan eşyanın satışı yapıldığını ve satışa ilişkin … Fatura Numaralı fatura düzenlendiğini, Satışa konu eşya alıcısına ulaştırılmak üzere 11.10.2021 tarihinde davalı … Kargo … Şubesi’ne teslim edildiğini, eşya, davalı kargo şirketine teslim edildikten sonra iki parça halinde taşınmaktayken içinde kombinin taşındığı kutu alıcısına teslim edilemeden ve kargo şirketinin sorumluluğundayken kaybolduğunu, kargonun alıcıya teslimi yapılamadığından müvekkili şirketin maddi zarara uğradığını, 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanunu 30295 sayılı Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 40/9 maddesi uyarınca taşımakla yükümlü olduğu eşya, kargo ve bagajları, eşyayı teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, eşyanın, kargonun veya bagajın tamamen veya kısmen kaybından, zayiinden, hasara uğramasından, çalınmasından, güvenliğini sağlamaktan, teslim aldığı şeklini muhafaza etmekten, korunması ve taşınmasından sorumlu olan davalı kargo şirketinin, müvekkil şirketin satışını gerçekleştirdiği malın kargo şirketince taşınması sırasında kaybolması nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zarardan sorumlu olacağı izahtan vareste olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı kargo şirketince kaybedilen kargonun, kargo alıcısı 3. kişi tarafından teslim alınamaması nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı şimdilik 5.900,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 24/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kargonun alıcısına teslim edildiğini, davacının bu yöndeki taleplerinin haksız olduğunu, işbu davaya sunulan kargo takip belgesinden görüleceği üzere kargonun alıcıya teslim edildiğini, pandemi dönemi ve işlemin e-ticaret olması sebebiyle davalı tarafından temassız teslimat yapıldığını, bu doğrultuda ayrıca bir teslimat belgesi verme zorunluluğunun bulunmadığını, gönderen tarafından davalıya teslimi anında kargonun içeriğinin beyan edilmediğini ve kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini, kargonun taşıma sırasında uğrayabileceği zararlara karşı içerik ve değerine uygun şekilde sigortalanmasının talep veya beyan edilmediğini, davacının taşınanın sigortalanması için ek ücret ödememek adına davalıya kargo içeriğine ilişkin eksik ve hatalı bilgi verdiğini, kayıtsız şartsız teslim alınan davaya konu kargo ile ilgili davalıya T.T.K.’nun 889. Maddesi uyarınca süresinde ulaşmış bir yazılı bildirim söz konusu olmadığını, söz konusu taşıma işinin 14.12.2021 tarihinde yapılmış olmasına rağmen davacı tarafından süresi içerisinde ihtarname vb. şekilde hiçbir yazılı bildirimde bulunulmadan 15.06.2022 tarihinde huzurdaki davanın ikame edildiğini, en geç teslim anında, eğer ki hasar açıkça görülmüyorsa da teslimden itibaren en geç yedi gün içerisinde ziya ve hasarın yazılı bir şekilde taşıyıcıya bildirilmesinin şart olduğunu, aksi halde teslimin sağlıklı yapıldığının kabulü anlamına geldiğini, davalının, mezkur taşımada herhangi bir kusuru olmadığından tazmin mükellefiyeti de bulunmadığını. Kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının söz konusu olayda sorumluluğu bulunduğu kabul edilecek olsa bile TTK 882 hükmüne göre gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkı istenebileceğini, davacının talep ettiği tazmin talebinin fahiş olduğunu, bu nedenlerle, davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin başvurucuya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Makine Mühendisi …, taşıma uzmanı … ve Mali müşavir …’ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 17/02/2023 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacının 3. Kişiye satışını yaptığı kombinin davalı kargo şirketi tarafından taşınması sırasında kaybolmasından kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Makine Mühendisi …, taşıma uzmanı … ve Mali müşavir …’ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 17/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Mali yönden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; davacı tarafından ibraz edilen 2021 dönemi defter-i kebir ve yevmiye defteri, elektronik olarak tutulmuş, beratları zamanında ve usulüne uygun alınmış, fiziki tutulan envanter defteri, açılış noter tasdiki, zamanında ve usulüne uygun yaptırılmıştır. Taşıma yönünden; davalı taşıyıcının davaya konu 2 parça kargonun bir adetinin alıcısı veya göndericisine teslim edilmediği anlaşıldığından, taşıma hizmetinin sonuçlanmamış olması nedeni ile Davalı Taşıyıcının sorumlu olduğu, Sayın Mahkemenin Türk Ticaret Kanunu / Sorumluluk Sınırları /MADDE 882- hükmüne göre tazmin sorumluluğunu taktir etmesi halinde, TTK 882’ye göre Taşıyıcının Sınırlı Sorumluk Hesabı aşağıda iki aşamalı hesaplanmıştır. a) Her ne kadar sevk belgesinde içerik belirtilmemişse de; dosya kapsamına sunulan mail yazışmalarından, teslim edilemeyen parçanın içeriğinin kombi olduğu anlaşılmakta olup; yalnızca teslim edilmeyen tek parçanın tazmin tutarı;Taşıyıcının sınırlı sorumluluğu: 249,9 SDR x 12.6168 SDR/TRY = 3.152,93 TL olarak hesap edildiği, b)Göndericinin, eksik parça olması nedeni ile ürün içeriğinin bütünlüğü açısından her iki parçayı da kabul etmemesi halinde her iki parçanın tazmin tutarı; Taşıyıcının sınırlı sorumluluğu: 416.5 SDR x 12.6168 SDR/TRY = 5.254,89 TL olarak hesap edilmiştir. Teknik yönden; Teknik olarak kombinin , baca ve kombi olarak 2 ambalaj halinde olarak satışa sunulduğu, 11.10.2021 fatura ve davalıya teslim tarihine göre … S 28 KW- 24.080 kcal/h kombinin 2 ambalajıyla beraber, 5.650 TL kombi ve 250 TL baca olmak üzere 5.900 TL olduğu, davalı tarafından alınan 2 ambalajın 26,68422,91 toplam S0 desi olduğu ve emtianın davalı kargocu kayıtlarında da 50 desi olarak yer aldığı tespit edilmiştir. Netice olarak; Davalı Taşıyıcının tazmin ödemesinin TTK Madde 882’ye göre mi, yoksa taşınan ürün değerine göre mi yapılacağının kanaatinin sayın mahkemenin taktirinde olduğu; Sayın Mahkemenin tazmin ödemesini ürün değeri üzerinden taktir etmesi halinde; Davacı tarafından 5.900 TL zarar tazmini talebini , davalının 96100 kusuru nispetinde davalı taraftan talep edebileceği…”yönünde kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının müşterisine ulaştırmak üzere davalı şirkete verdiği kargonun iki parça halinde taşınmaktayken 13.10.2021 tarihinde varış şubesi olan … Şubesine 1 adet kargonun ulaştığı; içinde kombinin taşındığı kolinin ulaşmadığı, 1 parçanın eksik olması nedeni ile alıcının kargoyu kabul etmeyerek 21.10.2021 tarihinde göndericiye iade edildiği görülmektedir. Davalı taşıyıcı firmanın bu tür eşyaların taşınmasıyla ilgili gereken hassasiyeti göstermesi gerektiği, müşterinin bu şekil gelen ürünü almamakta haklı oluşu, akabindeki gelişmelerin davacı firma ile davalı taşıyıcı arasında hallinin gerekli olduğu, tazmin gibi hususların usulünce yapılan ihtar ve yazışmalara rağmen dava tarihine kadar yerine getirilmediği, yargılama sırasında dahi iadenin gerçekleşmediği, bu nedenle iade edilmesi gerekli olduğu tarihten uzunca bir süre geçtikten sonra elektronik eşyalarda teknolojik yenilenmenin çok hızlı oluşu dolayısıyla oluşan değer kaybı dikkate alınıp ürünün süresinde iade edilmemesinden dolayı fatura bedelinin tazmininin gerektiğini davalı taşıyıcı firmanın ürünün iadesiyle ilgili üzerine düşen sorumluluğu süresinde yerine getirdiğini delillendiremediği kabul edilip, açılan davanın kabulüyle, dava konusu ürünün fatura bedelinin dava tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ ile;
5.900,00TL ürün bedelinin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gerekli 179,90TL harçtan peşin alınan 100,76TL harcın mahsubu bakiye 79,14TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-)Davacı tarafça yapılan 80,70TL başvuru harcı, 100,76TL peşin harç, 3.900,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 96,50TL olmak üzere toplam 4.177,96TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 5.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-)Davalı tarafından yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-)Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır