Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/455 E. 2023/216 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/455 Esas
KARAR NO : 2023/216
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/07/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 22/07/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin, davalının ürünlerinin soğuk taşıma yolu ile bayilere teslimini sağladığını, müvekkili tarafından davalıya kesilen “nakliye hizmet bedeli” açıklamalı 31.01.2022 tarihli … nolu 33.865,77 TL bedelli fatura, 07.02.2022 tarihli … nolu 16.152,14 TL bedelli fatura, 14.02.2022 tarihli … nolu 16.369,58 TL bedelli fatura, 22.02.2022 tarihli … nolu 36.885,42 TL bedelli fatura ve 28.02.2022 tarihli … nolu 16.134,04 TL bedelli faturanın ise 3.704,00 TL’sinin ödenmediğini, müvekkili şirket kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı firmanın müvekkiline 106.976,91-TL borcu bulunduğunu, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, fakat davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz edildiğini ve takibi durdurduğunu, …. İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini ve takip talebinde gösterilen şartlarla devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini ve borçlunun icra takibine itirazında, müvekkilinin alacağının kendi ticari defterlerinde de göründüğünü kabul etmiştir. Bu nedenlerle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği nazara alınarak davalı borçlunun takip tutarı kadar menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 08/09/2022 tarihli cevap dilekçesi ile, … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına yaptığı 06.05.2022 tarihli itiraz dilekçesi içerisinde izah edildiği gibi davacı şirketin kayıtları üzerinde müvekkili şirketten alacaklı olsa da aslen müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını, davacı nitelikli dolandırıcılık sayılabilecek eylemleri neticesinde, usul ve yöntemlerle müvekkili şirketi zarara uğrattığını, sahte belge düzenleyerek ve gerçeğe aykırı “Rut” kilometreleri bildirerek, hak edişini yıllardır şişirdığini ve bu yöntemle müvekkili şirketten çok büyük miktarlarda haksız kazanç elde ettiğini, dolayısıyla aslen müvekkili davacının verdiğini iddia ettiği hizmeti almadığını ve faturalar nezdinde alacaklı görünen davacıya belirtilen miktarlarda borçlanmadığını, bu nedenle icra dosyasına itiraz edildiğini, davacının menfi eylemleri dolayısıyla müvekkilinin uğradığı zararın tespiti ile davacının kağıt üzerinde alacaklı göründüğü tutardan, müvekkilinin uğratıldığı zarar ve ziyanın düşülmesi neticesinde, taraflar arasındaki alacak/borç miktarının belirlenmesinin amaçladıklarını, birçok bölgede Franchise bayilerinden yazılı ve sözlü olarak aldıkları beyanlardan anlaşıldığı üzere, davacı müvekkili uhdesinden izinsiz olarak aldığı müvekkiline ait ürünleri, müvekkili şirketten daha uygun fiyata, bazı bayilerimize birden çok kere sattığını, farklı bölgelerdeki birçok bayilerinin davacı … Firması şoförlerinden birden fazla kere uygun fiyatlı ürün aldıklarını kabul ve beyan ettiklerini, davacının menfi eylemleri dolayısıyla müvekkilinin uğradığı zarar mahsup takas talebi yönünden değerlendirildiğinde, müvekkilinin davacı şirkete hiçbir borcu olmadığı ortaya çıkacağından, sonraya dair her türlü dava hakkımız saklı kalmakla birlikte, davacının haksız ve kötü niyetli davasının tüm talepleri bakımından reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan ….İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu …Anonim Şirketi aleyhine 106.976,91-TL asıl alacağa yıllık %15,75 faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından süresi içinde icra takibine itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı tarafça takip konusu fatura suretleri, taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesi, E-mail yazışmaları dosyaya sunulmuştur.
… Vergi Dairesi ve … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak tarafların 2022 yıllarına ait karşılaştırmalı BA/BS formları dosyamızı kazandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için SMMM bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 26/01/2022 tarihli raporunda özetle; “… Taraflar arasında 28.03.2014 tarihinde 3 yıl süreli “ Nakliye Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme gereğince davacının, davalıya mal/hizmet satışları karşılığında fatura düzenlediği, faturaların davalıya temel fatura senaryosu ile tebliğ edildiği, söz konusu faturaların ödendiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmaması sebebiyle, davalının fatura borcunu davacıya ödemediği, bu itibarla borçlu temerrüdüne düştüğü, davacının, davalıya kestiği tüm faturaların elektronik fatura olduğu ve elektronik faturaların davalıya tebliğ etmiş olduğu ve 28.04.2022 takip tarihi ile kendi ticari defterine kayıtlı davalıdan 106.977,10 TL, davacının ticari defterlerine göre 61.373,33 TL alacaklı olduğu, (Davalının, davacıya ait 3 adet faturayı kayıtlarına işlemediği ancak BA-BS ile vergi dairesine bildirim yaptığı) Yargıtay karalarında BA-BS beyannameleri ile verilen bir içtihatta; BA BS avalının BA formunda davacıdan satın aldığı mal/hizmet faturalarını vergi olarak bildirmiş olması karşısında davacı tarafça da faturaya konu alacağın varlığının ispat edilmiş olduğunun kabulü gerektiğini,(Yargıtay 19.HD.’nin 10/04/2017 tarihli 2016/7490 E., 2017/2932 K.sayılı emsal kararı) gereğince değerlendirme yapıldığında, BA-BS beyannamelerine göre, davacının davalıdan 106.977,10 TL alacaklı, davalının davacıya 106.977,10 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacının, davalıdan …. İcra Müdürlüğü 2022/… Esas Sayılı Dosyası ile 28.04.2022 tarihinde başlattığı ilamsız takipte, 106.976,91 TL asıl alacak talep ettiği, yapılan incelemede davacının, davalıdan takip tarihi ile 106.976,91 TL alacaklı olduğuna dair yevmiye defterinde kayıt bulunduğu, davacının icra takibinde borcun sebebi olarak 5 adet fatura tutarı 106.977,10 TL bedelli faturaları gösterdiğinden ve davacının da borcun sebebi olarak gösterdiği faturalar yönünden 106.976,10 TL alacağının tespit edildiği, Sayın mahkemece davacının kayıtlarında görülen alacak tutarı hakkında karar ittihazı halinde de, davacının 106.976,10 TL alacağına 3095 sayılı yasa gereği yıllık %15,75 oranından başlayacak değişen oranlarda avans faiz uygulanması gerekeceğini, davalı şirketin zarar ettiğine ve/veya davacı ile çalışanlarının davacıyı nasıl bir zarara uğrattıklarına dair geçerli olabilecek evrak sunması gerektiği, davalının talepleri doğrultusunda dosyaya geçerli bir belge sunmadığı…”Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı beyanda bulunulmuş, davacı rapora karşı beyanda bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında davalıya ait ürünlerin davacı tarafça taşınmasına ilişkin bir örneği dosyaya ibraz edilen sözleşme akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır .
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının icra takibine konu ettiği faturalar nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarı noktalarındadır.
Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi raporuna göre dosyaya sunulan belgeler ve BA/BS kayıtlarına göre davacının talebi kadar davalıdan alacaklı olduğu raporlanmıştır.
Gerçekten de her ne kadar davalı faturaları ticari defterlerine kayıtlamamış ise de vergi dairesine BA/BS formları ile beyan etmiştir.
“İtirazın iptali davaları takip talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı takip talebinde alacağını cari hesap bakiyesine dayandırmıştır. Bozmadan önce alınan bilirkişi raporunda temlik eden alacaklı … ’ın cari hesabı ile davalı borçlunun cari hesabı arasındaki farkın 130.428,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Bu fark davacının cari hesabında yer alan ancak davalının cari hesabında yer almayan toplam 3 adet 130.428,00 TL (KDV dahil) faturadan kaynaklanmaktadır. Dairemizin bozma kararından sonra yapılan tahkikatta bu üç faturanın davalı tarafından bağlı olduğu vergi dairesine BA (Büyük Alış) formu ile bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durum bu fatura içeriği malların alacaklı … ) tarafından borçlu davalıya teslim edildiğini gösterir. Bu nedenle dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASIN…” (Yargıtay …. Hukuk Dairesi’ nin 16/12/2019 tarih 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı)
Yapılan açıklamalar ışığında faturaları BA formu ile vergi dairesine bildiren davalı artık hizmetin kendisine verilmediğini ispat yükümü altındadır.
Davalı cevap dilekçesinde ve rapora karşı beyanlarında özetle 3 hususa itiraz etmiştir.
Bunlar davacı tarafça fazladan km ile fiyatlandırma yapıldığı, kendisinin bilgisi ve izni dışında davalıya ait emtiaları 3. Kişilere sattığı ve taşınan bir kısım emtiaya zarar verildiği hususlarındadır.
6102 Sayılı TTK’ nın 18/3 maddesi uyarınca tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Ancak davalı tarafça bunlara ilişkin olarak davacıya usulüne uygun şeklide keşide edilen bir ihtarname, ihbar yahut yazılı bildirim dosyaya sunulmamıştır. Davalı itirazları taşıma ilişkisinin üzerinden geçen zaman zarfı da dikkate alınarak bir belgeye dayanmamaktadır.
Davalı tarafça belirtilen durumlara ilişkin bir ispat vesikası getirilmediği gibi icra takibine ve davaya konu edilen faturalar BA formları ile de vergi dairesine beyan edilmiştir. Bununla birlikte davacı tarafça tanzim edilerek gönderilen faturalar davacıya iade edilmemiş, içeriğine de itiraz edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle her ne kadar bilirkişi raporunda davalının sunduğu mazot fişleri vb. uzmanlık alanım olmadığından görüş bildirilememiştir denilse de yukarıda açıklanan hususlar nazara alınarak mazot fişleri üzerinde inceleme yapılması sonuca etkili görülmemiştir.
Davalı cevap ve beyanlarında geçen iddialarını ispat edemediğinden takas mahsup defi de yerinde görülmemiştir.
Tüm bunlara göre davacı tarafça faturalara konu hizmetin davacı tarafça davalıya verildiği buna karşın davalının fatura bedellerini davacıya ödemediği, davacının takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu mahkememizce de sabit görülmüştür.
Alacak likit olduğundan hükmolunan alacakğın %20 si nispetinde icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının ….İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin, 106.976,91-TL alacağa, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı takas mahsup talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 7.307,59-TL harçtan peşin alınan 1.292,02-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.015,57-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 1.292,02-TL peşin harç ile 80,70-TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 1.682,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabulucu ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 17.046,54-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.23/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır