Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/443 E. 2023/369 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/443 Esas
KARAR NO : 2023/369

DAVA : İtirazın İptali ( Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/07/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı arasında 10.09.2019 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca davalı yanın …A.Ş. nezdinde bulunan vadeli işlemler ve opsiyon piyasasında … alım satım işlemleri gerçekleştirilmekte olduğunu ve müvekkili şirketin bu işlemlerde sadece davalının alım satım emirlerini … nezdindeki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde ettiğini, davalıya sermaye piyasası mevzuatının bir gereği olarak hesap açılışında kendisine gerekli bütün risk bildirimlerinin okutularak imzalanarak yapıldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan hesap ekstrelerinden görülebileceği üzere … nezdinde almış olduğu alım ve satım pozisyonları ve pozisyonların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatın tamamını kaybettiğini, kayıpları yatırdığı teminatı aşarak eksi bakiye miktarı 291.074,22 TL olduğunu, davalıya müteaddit defalar teminat eksiğini tamamlaması çağrısı yapıldığını ancak davalının bu çağrıların hiçbirine icabet etmediğini, nihayetinde borcunu ödemekten imtina ettiğini, alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının … 26. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasındaki borçlunun tüm itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itiraz sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve etmiştir.
Davalı taraf, usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan … 24.İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, süresiden sonra beyan dilekçesi ile birlikte mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir.
Yetki itirazı ilk itirazlardan olup 2 haftalık süre içinde cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenle davalının yetki itirazının reddi gerekmiştir.
… 24.İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası aslı celp dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; alacaklısı …A.Ş. tarafından, borçlu … aleyhine 291.074,22 TL asıl alacak, 412,69 TL faiz olmak üzere yekün 291.486,91-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 17,25 (TTKm1530/7 uyarınca) ticari faiz ve değişen oranlarda faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK. m.67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı icra müdürlüğü dosyası nezdinde de yetki itirazında bulunmuşsa da taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin davalı tarafça inkar edilmemesi, buna söre sözleşmenin ifa yeri mahkemesi ile aynı zamanda alacak para alacağı olmakla götürülecek borç haline gelen bu alacakla ilgili olarak davacı ikametgah icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkili olduğu nazara alınarak bu itiraza da değer atfedilmemiş ve ortada geçerli bir icra takibi olduğu kabul edilmiştir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı tarafça taraflar arasında akdedilen sözleşmeler, Risk bildirim formları, davalıya ait hesap ekstreleri ve İP log kayıtlarını içeren CD dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce …Anonim Şirketi’ne müzekkere yazılarak …’nin davalı … adına …Şirketi’ne yaptığı teminat tamamlama işlemlerine istenmiş, 08/08/2022 tarihli yanıt dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için SPK uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 04/01/2023 tarihli raporunda özetle; “… 1) Davalının 2019-2022 yılları arasında VIOP piyasası işlemleri yaptığı ve yeterince tecrübeli olduğu, dava konusu olan 2022 dönemi işlemlerinde, yatırdığı (10.000+9000) 19.000 TL’sini yapmış olduğu … işlemleri ile 02/03/2022 ile 11/04/2022 tarihleri arasında 449.433,57 TL kar ettiği, ancak 4 gün içerisinde (12-13-14-15 Mart 2022) -614.731,00’TL zarar ettiği ve daha önce hesabından çektiği net nakit tutar olan (19.000-125.103,25) 106.103,25 TL kendi lehine çektiği ancak davacı nezdindeki hesabının -291.053,22 TL eksi bakiyeye düşmüş olduğu, davalının, davacı aracı kurum nezdindeki … (…) hesabından yaptığı işlemler neticesinde, hesabın zarar etmesi ve …’da teminat tamamlama işlemi yapılması gerekmesi sebebiyle, davalı adına ödenmesi gereken teminat tamamlama tutarlarının davacı tarafça ödenmesi nedeniyle meydana gelen borcun tamamen davalı sorumluğunda olması, hesap açılması sırasında, mevzuat gereği düzenlenmesi gereken tüm sözleşme ve belgelerin davacı şirket tarafından düzenlenmiş olduğu ve hiçbir eksiklik bulunmadığı, davalı taraf hesabının açılması, imzaladığı sözleşmelerin mahiyeti, piyasa riskleri konusunda gerektiği gibi bilgilendirmiş ve ayrıca elektronik ortamda onayladığı sözleşmeleri okuyup anladığını ıslak imza ile onaylamış olduğu, davalının alım işlemlerini iphone telefonu üzerinden hesabına giriş yaparak bizzat kendisi gerçekleştirmiş olduğu Ip Log kayıtları ile sabit olduğu, uyuşmazlık konusu zarara neden olan işlemlerin, piyasadaki oynaklığın maksimum olduğu bir güne isabet etmiş olması sebebiyle kaldıraçlı işlemlerin doğal bir sonucu olarak gerçekleşmiş olduğu ve davacının kusuru veya eksikliği bulunmadığı…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı ve davalı vekilince rapora karşı beyanda bulunulmuştur.
Davacı ek bilirkişi raporu alınmasından önce yapılan teminat tamamlama işlemlerine ilişkin dekontları dava dosyasına sunmuştur.
Mahkememizin 16/02/2023 tarihli duruşması 2 numaralı ara kararı gereğince dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile davacı tarafça sunulacak kayıtlar ayrıca … müzekkere cevabı dikkate alınarak davacının teminat tamamlama işlemini yerine getirip getirmediği, hangi tarihlerde ödemeler yapıldığı, özellikle … müzekkere cevabında davacı tarafça 291.486,91 TL talep edilmesine karşın 309.000,00 TL’lik teminat tamamlama tutarı görülmesi aradaki farkın neyden kaynaklandığı hususlarında ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi 09/03/2023 tarihli ek raporunda kök raporundaki görüşlerini tekrar etmekle birlikte istenilen hususlara ilişkin özetle; “…… hesap işleyişinde, yatırımcının hesabında yer alan teminat tutarına uygun miktarda alım ya da satım (kısa yada uzun) pozisyonu açması mümkündür. İşlem gerçekleşince aracı kurum hizmeti karşılığında komisyonunu hesaptan tahsil eder. Alınan pozisyon kara geçerse hesapta teminat fazlası oluşur ve hesap sahibi isterse bu fazlayı çekebilir. İncelendiği üzere Davalıda zaman zaman karlar ile ortaya çıkan teminat fazlalarında paraları çekmiştir. Aksi durumda yani alınan pozisyondan dolayı zarar olursa teminat eksik kalır ve tamamlanması gerekir. Bu durumda cari hesabında serbest bakiye var ise teminat ilavesi olarak … hesabına aktarılır.Ancak yatırımcının hesabındaki bakiye yetmediğinde aracı kurum eksik teminatı …’a kendisi yatırmak zorundadır. Nitekim mevcut uyuşmazlık da bu şekilde olmuştur. Davacı yatırmak zorunda kaldığı teminat açıklarını Takasbank’a yatırmış ancak davalının hesabında karşılığı olmadığı tahsil edememiş ve itiraza konu takibatı yapmıştır.
Aşağıda yer alan ekstrenin kümülatif bakiye sütununda görüleceği üzere, davalı ilk defa 13/04/2022 tarihinde -30.922,61 TL temerrüte düşmüş, 14/04/2022 tarihinde temerrütü -175.849,10 TL , 15/04/2022 tarihinde -290.459,26 TL , 18/04/2022’de -291.074,22 TL ve 06/05/2022 de -291.053,22 TL olmuştur.
Hesap ekstresinden takip edilebileceği üzere, davalının hesabına borç olarak işleyen kalemler, hesap sahibi tarafından nakit çekilen tutarlar, aracı kuruma ödenen komisyon, stopaj ve…’a ödenen … zarlarından ibarettir. Hesaba işleyen alacaklar ise Takasbanktan gelen … Karları ve nema getirileri ile varsa hesap sahibinin yatırdığı nakit tutarlardan ibarettir.
Dolayısıyla hesapta görünen tüm zararlar Takasbank’a gitmekte ve tüm karlarda …’tan gelmektedir. Bu nedenle hesap ekstresinde görülen … zaralarının …’a fiilen giden tutarlar olduğu, teminat tamamlama tutarlarının …’a gittiği konusunda hiçbir muvazaa olamaz….”Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı daha önceki gerekçeleri ile ek rapora da itiraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında bir örneği dosyaya sunulan 10.09.2019 tarihli Sermaye Piyasası İşlemleri Genel Çerçeve Sözleşmesi’ nin imzalandığı, davalının anılan sözleşme uyarınca davacı aracı kurum üzerinden …nezdinde bir takım sermaye piyasası işlemleri gerçekleştirdiği, bunun için teminat tamamlama şartının bulunduğu ancak davalının teminat tamamlama işlemini gerçekleştirmemesi nedeni ile bu teminatı davacının tamamladığı hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, bahsedilen teminatı kimin tamamlaması gerektiği, davacı yanca tamamlanması halinde bunda davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, buna göre davacının başlatılan takip miktarı kadar davacından alacaklı olup olmadığı ile davalı yanca takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarındadır.
Bunların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve raporda davacının tamamlamak zorunda kaldığı teminatı davalıdan talep etme hakkının bulunduğu, talebinin haklı ve yerinde olduğu raporlanmıştır.
Davalı raporlara karşı özetle, davacının kendisini yeterince bilgilendirmediği ve aydınlatmadığı, uygunluk testinin usulüne uygun şekilde yapılmadığı, davacı tarafından defalarca aranmak suretiyle yanlış yönlendirildiği, risk değerlendirmesinin kendisine aktarılmadığı, yatırım için uygun olmadığı, piyasalar dalgalanmadan kendisine gerekli uyarıların yapılması halinde zarara uğramayabileceğini, 4 yıldır bu işlemleri yapmasının kendisine bir kusur olarak yüklenemeyeceği beyan iddialarında bulunmuştur.
Bilirkişi ek raporunda bu hususlara tafsilatlı şekilde açıklık getirilmiş; SPK mevzuatı uyarınca gerekli ve zorunlu olan sözleşmelerin dosya kapsamında olduğu, herhangi bir eksiklik bulunmadığı, davacının 4 yıldır işlem yapan bir yatırımcı olduğu, bu sürede karlar ve zararlar ettiği, buna göre karının ve zararının ne kadar büyük olabileceğini bilebilecek durumda olduğu, davacının uygunluk testinin usulüne uygun olmadığı iddiasına yönelik olarak ise davacı kuruluşun davalının bu işlemler için uygun olmadığını kendisine bildirdiği ve uyardığı ancak davacının buna rağmen istek ve onayı ile hesabın açıldığı, buna ilişkin ayrıntıların ve belgelerin dosyada olduğu açıklanmıştır.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgelere dikkat edildiğinde, davacı tarafça finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler ön bilgilendirme formu, müşteri tanıma ve bilgi formu ve cari hesap özeti yer almaktadır. Davalı kendisine gönderilen sözleşmeleri okuyup inceleme fırsatı bulmuş, özgür iradesi ile ıslak imzalı olarak imzaladıktan davacıya göndermiştir. Davacı ile davalı arasında kurulan sözleşmeler dahilinde gerçekleştirilen işlemlerin SPK izin ve denetimine tabi işlemler olduğu, davaya konu işlemlerin piyasa, likidite ve kur riski başta olmak üzere birçok risk barındırdığı, sonuçlarının önceden rasyonel olarak kesin bir şekilde öngörülmesi mümkün olmayan büyük oranda tesadüfe dayalı, bu itibarla yüksek kar ve zarara yol açma potansiyelini taşıyan işlemler oldukları, yapılan işlemlerle ilgili olarak davacının davalıya risklere ilişkin eksik ve yanlış bilgi vermediği, davalının yaptığı işlemler ve süresi gözetildiğinde yaptığı işlemlerin riskleri konusunda yeterince bilgi sahibi olduğu ve tüm risklerin bilincinde olarak dava konusu işlemleri yaptığı, davacının gerek mevzuat gerekse taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında gerekli tüm bildirimleri yaptığı ve davacıyı olası risklere karşı bilgilendirdiği dolayısıyla bir kusurunun olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde mahkememizce davalı iddia ve beyanlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının teminat tamamlama işlemine ilişkin hesap hareketleri ve dekontları dosya kapsamına alınmıştır.
Davacı icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuşsa da dosyaya sunulan dekontlar ile sabit olduğu üzere … nezdindeki teminat tamamlama işlemini 18/04/2022 tarihinde yapmış olup aynı tarihte de davalı hakkında icra takibi başlatılmıştır. Yani davacı için zararın oluştuğu ve faiz istenmeye başlanabileceği tarihte zaten davalı hakkında takibe geçilmiştir. Buna göre takip öncesi faiz talebi yerinde değildir.
Bilirkişi raporunda davacının isteyebileceği asıl alacak( tamamlanan teminat) 291.053,22 TL olarak belirlenmiştir.
Davacı, icra takibinde TTKm1530/7 uyarınca faiz isteminde bulunmuşsa da bu faiz türü mal tedarik sözleşmelerine ilişkin olup somut uyuşmazlıkta uygulanma yeri bulunmamaktadır. Alacağa uygulanması gereken faiz türü ise davacının tacir ve zararının ticari olması nedeni ile avans faizdir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ nin 18/09/2018 tarih 2017/3266 Esas, 2018/4228 Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenlerle davalının kendi inisiyatifi ile gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin olarak meydana gelen zararında davacının herhangi bir kusurunun bulunduğuna, davacı kurumun özen ve sadakat borcuna aykırı davrandığına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığından mahkememizce aldırılan, dosya kapsamına uygun, denetlenebilir bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, alacak likit olduğundan ise hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının … 26. İcra Müdürlüğünün …numaralı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 291.053,22 ₺ asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 19.881,84 TL harçtan peşin alınan 3.520,44 TL’nin mahsubu ile bakiye 16.361,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.520,44 TL peşin harç ile 80,70-TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 3.236,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 3.231,50 TL’nin davalıdan taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1,560,00 TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2,33 TL’sinin davacıdan; 1.557,67-TL’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 43.747,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 433,69-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
9-Dosyada artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.18/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır