Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/442 E. 2023/239 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/442 Esas
KARAR NO : 2023/239
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2022
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 13/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı alacağı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine duran takipte itirazın kaldırılması için …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/399 Esas ile itirazın iptali davası açıldığını, dosyada alacağın varlığı bilirkişi tarafından tespit edildiğini, tevzi formunda sehven dava değeri 500-TL olarak görüldüğünden dava bu tutar üzerinden kabul edildiği, bakiye alacak üzerindeki itiraz hükümsüz kılınmadığını, bir yıllık itirazın iptali davası hak düşürücü süresi sona erdiğinden alacak davası açmak gerektiği, bu dosyadan taraflarına ödenmesi gereken bakiye alacak ile işlemiş ticari faizin ödenmesi istemiyle huzurda dava açmak gerektiği, arz ve izah olunan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak şimdilik 2.786,82-TL alacağın işlemiş ticari faizi ile ödenmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş. vekili tarafından sunulan 25.08.2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının, ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasıyla soyut ve dayanaksız bir şekilde 3.142,44-TL asıl alacak, 144,38-TL işlemiş faiz olmak üzere 3.286,82-TL bedelli icra takibine girdiği, davalının yasal süresindeki itirazıyla takip durdurulduğu, Davacının, icra takibine dayanak göstermediği ve davalı tarafa tebliğ ettirmediği belgelere dayanarak itirazın iptali davası açması üzerine ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığı ve davanın kısmen kabulüne, itirazın 500-TL için kabulüne karar verildiği, ilamın ilgili icra dairesine sunulmasıyla dosya kapak hesabı yapıldığı ve icra dairesine yapılan ödeme ile dosya kapatıldığını, Bu kere davacı, bilirkişi raporuna dayanarak bakiye alacak talep etmişse de talebinde haksız ve mesnetsiz olduğu, davacının taleplerine öncelikle zamanaşımı yönüyle itiraz edildiğini, ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına davalı şirketin yaptığı ödeme ile borcun tamamı infaz edildiğini işbu davaya gerekçe gösterilen bilirkişi raporu, yalnızca davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesiyle hazırlandığı, davalının ticari defterlerinin o aşamada … Vergi Dairesi’nde incelemede olduğundan sunulamadığı, haklı mazeret mahkemeye bildirilmiş olmasına rağmen davalının ticari defterleri incelenmeden hüküm verildiği, bu nedenle işbu davada dayanak gösterilen bilirkişi raporunu kabul edilmediği, davalının ticari defterleri incelendiğinde davacının talebindeki haksızlığı belgeleneceğini, Davacı, icra dosyasına yapılan ödemeyi gözetmediğini, bu yönüyle de mahsup edilmeyen kısma itiraz edildiğini, izah edilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
-S.M.Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından hazırlanan 03/03/2023 tarihli raporu,
-…. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasının UYAP çıktı örneği,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Alacak davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan tüm deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen S.M.Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından hazırlanan 03/03/2023 tarihli raporu özetle; ” Davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresinde yapıldığını, ilgili yıl ticari defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edebileceğini, Davacı ve davalı taraf arasında 2018 yılında ticari alım-satım ilişkisinin olduğunu, Davacı tarafından ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasına sunulan faturaların davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup, davacı tarafın ticari defterlerinde davalı taraftan 4.142,45 TL alacağı olduğunu, davalı tarafın ticari defterlerinde ise davacı tarafın 3.142,45 TL alacağı olduğunu, 2018 yılı yevmiye defterinin 20.07.2018 tarihli 258 nolu yevmiye maddesinde ise davalı tarafından davacı tarafa 1.000,00 TL nakit ödeme yapıldığı, davacı tarafın … nolu cari hesabına borç kayıt edildiği görülmüş olup, davacı tarafın ticari defterlerinde 1.000,00 TL tutarlı nakit ödemenin kayıtlı olmadığını, Davacı tarafından davalı tarafa 12.10.2018 tarihli ….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile 3.142,44 TL asıl alacak için icra takibi başlatıldığını, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası ile 500,00 TL asıl alacak için kısmi ödeme yapıldığı görülmüş olup, davacı tarafın davalı taraftan 3.142,44 TL-500,00 TL =2.642,44 TL asıl alacak talep edebileceğini, Davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi itibari ile 2.642,44 TL asıl alacak için, 155,46 TL faiz talep edebileceğini, ” mütalaa etmiştir.
Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen ve ticari defterlere de işlenen faturadaki alacakla illgili olarak sonradan iade faturası düzenlenmesi, borçtan kurtulmayı sağlayan ve alacağı tartışmalı hale getiren geçerli bir araç değildir. İtiraz süresi geçtikten sonra, iade faturası kesilmesi alacağın varlığını ortadan kaldıran bir sonuç doğurmayacaktır.
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp sözleşmenin ifası safhasıyla ilgili olduğundan, faturanın sözleşmeyi değiştirir nitelikte olmaması ve sözleşmeye uygun biçimde düzenlenmesi gerekir. Bu nedenle, sözleşmeye aykırı düzenlenmiş faturaya itiraz edilmemesi aleyhe sonuç doğurmaz. Ancak fatura kabul edilerek ticari defterlere işlenmiş ise, faturadaki miktar kadar iş bedeli bulunduğunu iş sahibi kabul etmiş sayılacağından ticari defterlere itibar edilerek iş bedeli miktarı belirlenir. Ticari defterlerin kesin delil olması da bu sonucu gerektirir. Zira, faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa dahi, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır.
Dava faturaya dayalı alacak davasıdır. Uyuşmazlık, faturaya konu edilen hizmetin davalıya sağlanıp sağlanmadığı, fatura borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davalı yan her ne kadar faturaya konu hizmetin kendisine sunulmadığını beyan etmekteyse de davacının ilgili işe ilişkin kestiği faturaları defterlerine işlemiştir. Böylece hizmetin verildiğine ilişkin karine doğmuş olup hizmetin verilmediğini iddia eden davalı iddiasını ispatla mükelleftir. Dosya kapsamın davalı, iddiasını ispatlayamamıştır.
Alacak iddiasının dayanağı fatura alacağının 4.142,45TL olduğu, davalı defterlerine göre davalının davacıya 3.142,45T olduğu, davacının bu bedel üzerinden takip yaptığı, 1000TL’lik ödemeyi kabul ettiği, icra dosyasına davalı yanca 500,00TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından yapılan ödemenin mahsubu ile davacının davalıdan 2.642,44 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup davacı yan davalıyı daha önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin bilgi belge sunmadığından temerrüt tarihi dava tarihi olan 13/07/2022 tarihi kabul edilerek bu tarihten itirabaren faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Benzer yönde; Yargıtay 15 HD 2016/3890 E.,2018/368 K., 05.02.2018 T.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DavanınKISMEN KABULÜ İLE; 2.642,44 TL alacağı dava tarihi olan 13/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gereken 180,50TL harçtan peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,80TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 80,70TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı, 89,50TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.250,90TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.188,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin kabul red oranına göre 66,00 TL’sinin davacıdan, 1.254,00TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 2.642,44TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 144,38TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı. 04/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır