Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/396 E. 2023/457 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/440 Esas
KA
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, özetle;Davalı kurum tarafından 05.03.2020 tarihinde davacının “… Mah. …Cad. No:81/4 Esenyurt/İstanbul” adresinde bulunan iş yerinde harici hat kullanmak suretiyle kaçak elektrik kullanıldığından bahisle davacıya ceza kesilmiş, davacının elektriği kesilmiş ve sayacın mühürlendiğini, Davacı … aboneliği olup kaçak elektrik kullanmamış olup kaçak elektrik kullandığından bahisle davacıya ceza kesilmesi haksız ve hukuka aykırı olup işlemin kaçak elektrik kapsamında değerlendirilmemesi gerekir. Elektrik hattı davacının elektrikçi dükkanından geçmiş ve yine davacıya ait kuaför dükkanına ulaşmış olup üçüncü şaluslara elektrik verilmemiştir. Kullanılan elektrik davaçının elektrik sayacından geçmiş ve bu sayaç tarafından kaydedilmiş olup kullanılan tümi elektrik bedeli davacının faturalarına yansımış ve tüm elektrik bedeli davacı tarafından ödendiğini, Tüm fatura bedellerinin davacı tarafından ödenmiş olması nedeniyle davalı kurumun herhangi bir zararı bulunmayıp kaçak elektrik iddiasıyla davacıya ceza kesilmesinde davalının hukuki bir zararı bulunmadığını, Davalı şiket tutanakların geçerli delil hükmünde olduğunu iddia etmişse de tutanaklar incelendiğinde davalının ve tanık veya başka kişilerin imzasını taşımadığı, sadece kurum personeline ait olabilecek kişilerin imzalarını taşıdığı davat tarafından davalı kurum nezdinde itiraz edildiği ve halihazırda mevcut davanın açıldığı sabittir. Davalı kurum tutanaklarının geçerli delil olmayıp davalı kurumca tutulan tutanaklara itibar edilemeyeceğini, Davalı kurumca kayıp kaçak bedeline ilişkin kesilen fatura haksız ve hukuka aykırı olup davalı kurum tarafından yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu belirterek, davasının kabulüne ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesini özetle; Davalı şirket çalışanları tarafından 05.03.2020 tarihinde yapıları kontrollerde Namık Kemal Mah. … Cad. No:..Esenyurt adresinde …nolu tesisatın bulunduğu yerde harici hattan enerji kullanılması sebebiyle davacı adına …nolu kaçak tespit tutanağı tarafından tanzim edildiğini, Davacı adına tanzim edilen kaçak kullanım faturası Enerji Piyasası Tüketici Hizmetler Yönetmeliğine uygun olarak tahakkuk ettirilmiştir. Ayrıca davacı kaçak elektrik kullanımı sonrasında yükümlülüklerini yerine getirmediği için elektriği kesilmiş olup bu işlemde yönetmeliğe uygun olarak yapıldığını, Davalı şirket görevlilerinde yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan tutanaklar yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre yapılmış olup aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup kaçak elektrik kullanmadığını iddia eden davalının bu hususu ispatlaması gerekmekte olduğunu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/9199 E. 2016/11175 K. Sayılı ilamında; “Kaçak elektrik tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir.” hükmüne yer verildiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2011/1285 E. 2011/4014 K. Sayılı ilamında; “Dosyaya bir örneği sunulan kaçak elektrik tutanağında dava konusu sayacın kulak mühürlerinin orijinal olmadığı belirtilmiş ve yine bir örneği dosyaya sunulan sayacı muayene kağıdında ise, sayacın kulak mühürleriyle ve numaratörleriyle oynanmış olduğu açıklanmıştır. Bu tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup…” hükmüne yer verildiğini, İşbu davada davacı tarafından delil olarak gösterilen belgelerin davanın esasını ispatlar niteliğe sahip olmadığı nı, Davacının iddialarını doğrular yönde yaklaşık bir ispatı da olmadığı gibi müvekkil şirketin dava konusu işlemlerinde haklı olduğu müvekkil şirket kayıtlarından da anlaşılacağı üzere huzurdaki davanın tümden reddini, neticeten davacının haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevap dilekçesine karşı beyan dilekçesini özetle; davalı tarafından menfi tespit davasının zorunluk arabuluculuk kurumuna tabi olduğunu iddia etmişse de Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere menfi tespit davalarının konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Menfi tespit davasının hizmet ettiği amaç olumsuz tespit hükmü kurmaktır. Dolayısıyla menfi tespit davaları olağan ticari davalar gibi zorunlu arabuluculuk kurumuna tabi olmadığını, davalı, tutanakların geçerli delil hükmünde olduğunu iddia etmişse de tutanaklar incelendiğinde müvekkilin ve tanık ya da başkaca kişilerin imzasını taşımadığını, sadece kurum personeline ait olabilecek kişilerin imzalarını taşıdığını, müvekkilce tutanaklara davalı kurum nezdinde itiraz edildiği ve halihazırda mevcut davayı açtığı sabit olduğunu, Davalı kurum tutanaklarının geçerli delil olmayıp davalı kurumca tutulan tutanaklara itibar edilemeyeceğini, dava konusu kullanılan elektrik müvekkilin elektrik sayacından geçmiş ve bu sayaç tarafından kaydedilmiş olup kullanılan tüm elektrik bedeli müvekkilin faturasına yansımış ve tüm elektrik bedeli müvekkil tarafından ödendiğini, Davalı kurumdan kayıtlar istendiğinde tüm fatura bedellerinin müvekkil tarafından ödendiği ve bu nedenle kaçak elektrik kapsamında bir kullanım olmadığı ortaya çıkacaktır. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilin bir an için kaçak elektrik kullandığı kabul edilse dahi davalı kurumca kayıp kaçak bedeline ilişkin kesilen fatura haksız ve hukuka aykırı olup davalı kurum tarafından yapılan hesaplama hatalı olduğunu, Müvekkilin sayaç üzerinde harici hat çektiği kabul edilse dahi kayıp bir bedelin olmadığını, Kullanıma dahil edilen tüm elektrik müvekkile ait sayaç üzerinden geçirilmiş ve bedeli ödendiğini, Hiç bir bedel ödemesi olmamış gibi bir hesaplama yapılması hatalı ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, Davamızın kabulüne, müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlık davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, kullandı ise davalıya sözleşme ve mevzuat gereği borçlu olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan tüm deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
12/01/2021 tarihli duruşmanın ara karar gereğince; Mahkememizce resen görevlendirilen Elektrik Mühendisi Bilirkişi … tarafından hazırlanan 10/02/2021 tarihli raporu özetle; ” Davalı şirket görevlilerince 27.03.2019 tarihinde nötr hattının kablosunun kırılarak sayacın devre dışı bırakıldığı kayıt altına alındığını, Davalı şirket görevlilerince 05.03.2020 tarihinde harici hattan kablo çekilerek kuaför dükkanını besleyen hatta tükenen elektriğin sayaçtan geçmediğini İki farklı kaçak/usulsüz elektrik kullanım tutanağı arasındaki 344 günde sayacın 276kW tüketim kaydettiği, gün başına 0,8kW tüketimin kuaför dükkanı için normal olmadığını, Dosyadaki tutanak ve delillere göre davacınm sayaç hattına müdahale ederek kaçak/usulsüz elektrik tüketimi yaptığını” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Elektrik Mühendisi Bilirkişi … tarafından hazırlanan 24/06/2021 tarihli ek raporu özetle; ”  Davalı şirket görevlilerince 27.03.2019 tarihinde nötr hattının kablosunun kırılarak sayacın devre dışı bırakıldığı kayıt altına alındığını, Davalı şirket görevlilerince 05.03.2020 tarihinde harici hattan kablo çekilerek kuaför dükkanını besleyen hatta tükenen elektriğin sayaçtan geçmediğini, İki farklı kaçak/usulsüz elektrik kullanım tutanağı arasındaki 344 günde sayacın 276kW tüketim kaydettiği, gün başına 0,8kW tüketimin kuaför dükkanı için normal olmadığını, Dosyadaki tutanak ve delillere göre davacının sayaç hattına müdahale ederek kaçak/usulsüz elektrik tüketimi yaptığını, Her 2 kaçak kullanım tutanağına istinaden çıkarılması gereken cezai bedel dahil elektrik kullanım bedelinin toplamının 8.930,67TL olacağı” şeklinde Sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
14/09/2021 tarihli duruşmanın ara karar gereğince; Mahkememizce resen görevlendirilen Elektrik Mühendisi Bilirkişi… tarafından hazırlanan 26/01/2022 tarihli raporu özetle; ” 27.03.2019, 05.03.2020 Tarihli kaçak elektrik tutanakları için tüketim bedelinin 14.822,26 TL olarak hesaplandığı tespit ve kanaatlerine ulaşıldığı,” şeklinde mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Bilirkişi …tarafından hazırlanan 09/05/2022 tarihli ek raporu özetle; ” Dosya kapsamındaki tüm bilgi, belgeler incelendiğini ve kök rapordaki görüşünde bir değişiklik olmadığı” şeklinde Sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
17/05/2022 tarihli duruşmanın ara karar gereğince; Mahkememizce resen görevlendirilen Elektrik Mühendisi Bilirkişi Doç. Dr. …ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Bilirkişi Prof Dr. … tarafından hazırlanan 01/09/2022 tarihli heyet raporu özetle;•Davalı kurum tarafından 05.03.2020 tarihli tutanakta yer alan bilgi ve tespitler kapsamında, davacı tarafın sayaç harici hattan kaçak elektrik kullandığını, harici hattın bağlı olduğu elektriksel yüklerin kurulu güç toplamının 8,2 kW olduğunu, Davacı taraf vekilinin, müvekkiline ait işyerinde elektrik tüketiminin az olduğu vb. beyanlarının, dosya bilgi ve belgeleri ile ilgili işyerinde tespit edilen elektriksel yüklerin (8,2 kW) miktarı bakımından, isabetli olmadığını, Sayaç harici hat sebebiyle, 05.03.2020 tarihli tutanak sebebiyle, kaçak tüketime dayalı faturada yapılan işlemde hata olmadığı ve 21.722,33 TL olması gerektiğinı, Ancak, Ek fatura tahakkukunun yukarıda yapılan işlem ve değerlendirmeler kapsamında 8.176,96 TL olması gerektiğini, Davacı tarafın, bu tutanak ve fatura tahakkukuna ilişkin itiraz ve menfi tespit talebinin, sadece ek tahakkuk fatura bedeli kapsamında uygun olduğunu, Davalı kurum tarafından düzenlenen ek fatura tahakkuku bedelinin 8.920,33 TL olması sebebiyle, aradaki farkın (8.920,33 – 8.176,96 = 712,42 TL) menfi tespit olarak değerlendirilebileceği, ” şeklinde mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Mahkememizce resen görevlendirilen Elektrik Mühendisi Bilirkişi Doç. Dr. …ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Bilirkişi Prof Dr. … tarafından hazırlanan 01/09/2022 tarihli heyet ek raporu özetle; Davalı kurum tarafından 05.03.2020 tarihli tutanakta yer alan bilgi ve tespitler kapsamında, davacı tarafın sayaç harici hattan kaçak elektrik kullandığı, harici hattın bağlı olduğu elektriksel yüklerin kurulu güç toplamının 8,2 kW olduğunu, Davacı taraf vekilinin, müvekkiline ait işyerinde elektrik tüketiminin az olduğunu, beyanlarının, dosya bilgi ve belgeleri ile ilgili işyerinde tespit edilen elektriksel yüklerin (8,2 kW) miktarı bakımından, isabetli olmadığınu, Sayaç harici hat sebebiyle, 05.03.2020 tarihli tutanak sebebiyle, kaçak tüketime dayalı faturada yapılan işlemde hata olmadığı ve 21.722,33 TL olması gerektiğini, Ancak, Ek fatura tahakkukunun kök raporda yapılan işlem ve değerlendirmeler kapsamında 8.176,96 TL olması gerektiğini, Davacı tarafın, bu tutanak ve fatura tahakkukuna ilişkin itiraz ve menfi tespit talebinin, sadece ek tahakkuk fatura bedeli (miktar bakımından) kapsamında uygun olduğunu, Davalı kurum tarafından düzenlenen ek fatura tahakkuku bedelinin 8.920,33 TL olması sebebiyle, aradaki farkın (8.920,33 – 8.176,96 = 743,37 TL) menfi tespit olarak değerlendirilebileceğini, Davalı kurum tarafından düzenlenen ek tahakkuk faturasının tarafımızca, 8.176,96 TL elde edilmesi sebebiyle, bu bedel üzerinden gecikme bedeli ve diğer bedellerin hesaplanması gerektiğini, Bu kapsamda, Kaçak bedeli (21.722,33 TL) ve hesapladığımız ek tahakkuk bedeli (8.176,96 TL) olmak üzere, davalının asıl alacak miktarının 29.899,29 TL olması gerektiğini, Bu hesaplamalar ve aşağıdaki gecikme bedeli, gecikme bedeli KDV si ve diğer haklara ilişkin takdir sayın mahkememizde olmak üzere; Gecikme bedelinin 15.821,00 TL olduğunu, Gecikme Bedeli KDVsi 2.847,80 TL olduğunu, Davacının 11.05.2022 tarihinde borcun 5.737,00 TL’lik kısmını ödediğini, Asıl alacak miktarı (29.899,29 TL), Gecikme bedeli (15.821,00 TL) ve Gecikme Bedeli KDVsi (2.847,80 TL) olmak üzere toplam bedelin (vekalet ücreti ve dosya masrafı hariç olmak üzere) 48.568,09 TL olduğunu, 48.568,09 TL’lik toplam bedelden (vekalet ücreti ve dosya masrafı hariç olmak üzere), davacı tüketicinin 11.05.2022 de ödemiş olduğu 5.737,00 TL’nin işleme alınması sonucunda, nihai toplam borcun 42.831,09 TL olduğu” şeklinde mütalaa etmiştir.
Dava, davacının ikame ettiği, kaçak elektrik kullanımından kaynaklı faturalar sebebiyle borçlu olmadığının tespiti için açılan menfi tespit davasıdır. Mahkememizce yapılan incelemeler neticesinde, dosya kapsamında alınan raporlar arasında çelişkiler bulunduğu değerlendirilerek dosyasının çelişkileri gidermesi amacıyla bilirkişi heyetine tevdiine arar verilmiş, hazırlanan son raporun yerleşik yargı içtihatlarınca benimsenmiş ilkelere uygun, yönetmelikler kapsamında yapılan hesaplamaların ise yargısal denetime açık olduğu değerlendirilerek hükme esas alınmasına karar verilmiştir. Davacının sayaç harici hattan kaçak elektrik kullandığı ve bunun da Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirildiği anlaşılmakla, kaçak elektrik kullandığı tespit olunmuş, davalı kurumun H/293366 nolu kaçak tespitinin yerinde olduğu, bu tespit sonucu tahakkuk ettirdiği ilk fatura olan 21.722,33TL’lik faturada bir hata bulunmadığı, ek tahakkuk faturasının ise 8.176,96TL olması gerekirken 8.920,33TL bedelli fatura kesildiği, ek tahakkuk faturasının olması gerekenden 743,37TL fazla olduğu anlaşılarak H/293366 seri numaralı kaçak tespit tutanağına istinaden kesilen ilk tahakkuk faturası yönünden davacının davasının reddine, ek tahakkuk faturası yönünden ise kısmen kabulü ile davacının davalıya ek tahakkuk faturası sebebiyle 743,37TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;…seri numaralı kaçak tespit tutanağına istinaden kesilen ilk tahakkuk faturası yönünden davacının davasının reddine, ek tahakkuk faturası yönünden ise kısmen kabulü ile davacının davalıya ek tahakkuk faturası sebebiyle 743,37TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90TL harcın peşin alınan 522,79TL harcın mahsubu ile artakalan 342,89TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 1.600,00TL bilirkişi ücreti, 522,79TL peşin harç, 54,40TL başvurma harcı, 1.327,50TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.504,69TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 85,10TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- 6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin kabul red oranına göre 1.287,95TL’sinin davacıdan, 32,05TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 743,37 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır