Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/394 E. 2023/686 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/394 Esas
KARAR NO : 2023/686
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/06/2022
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 22/06/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirkete ait muhtelif araçların hasarlanmasından dolayı karşı taraf nezdinde ihbar/ hasar dosyalarının açılmış ise de, emredici mevzuat hükümlerine rağmen süreç içerisindeki hasar/ tazminat ödemelerinin, özellikle KDV bakımından eksik olduğu veya ödenmediğinin tespit edildiğini, bunun üzerine 23.621,00 TL tutarındaki alacağın tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 08/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın takip konusu tutara 26 ayrı kazayı dayanak yaptığını, müvekkilinin kazaya karışan yabancı plakalı aracın yeşil kart sigortası var ise zarar gören 3, şahsın hasarını yabancı plakalı araç sürücüsünün kusuru oranında zararını yeşil kart sigorta sertifikasını tanzim eden yabancı sigorta şirketi adına ödediğini, dava konusunun tek bir talep olmadığını, her bir KDV alacağı ile ilgili olarak dosyaların tefriki ve ayrı esaslara kaydının gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazanın meydana gelmesinde yabancı plakalı araç sürücüsünün varsa kusurunun, kusur oranının, hasar tutarının bilirkişi marifetiyle tespitinin gerektiğini, davacının talebinin likit olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek, itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık, davalının davacıya takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı, alacağın muaccel hale gelip gelmediği, temerrüt oluşup oluşmadığı, faiz borcu bulunup bulunmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, icra inkar tazminatı veya kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede ….İcra Dairesinin 2022/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; “davacı şirketin davalı taraftan icra takip tarihi itibariyle 16.197,65 TL alacağı olduğu…” mütalaa etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları ticari defter ve kayıtlar, icra dosyası, takibe konu faturalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacının araç kiralama şirketi olduğu, araçlarda oluşan hasarlar sebebiyle davalıya başvurduğu, davalıya kestiği faturaların KDV hari tutularak ödeme yapıldığından bahisle KDV alacakları içinişbu dava konusu takibi başlattığı, davalı yanın ise borçlu olmadığından bahisle takbe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Takibe konu edilen faturalar ve tarafların ticari defter ve kayıtları bilirkişi tarafından incelenmiş, takibe konu ilk 18 fatura sebebiyle davalının davacıya ödeme yaptığı ancak KDV miktarlarını ödemediği bu nedenle de davacının 16.197,65TL alacaklı olduğu tespit olunmuş, takibe konu faturalardan 19. Bentte sayılan 6 faturaya ilişkin ödemelerin dava dışı sigorta şirketince yapıldığı bu nedenle de davalının borcu bulunmadığı, 20 ve 21. Faturalar için ise borç bulunmadığı tespit olunmuştur. Hazırlanan raporun yargısal denetime açık ve somut olayla uyumlu olduğu, yerleşik içtihatarla benimsenen bilimsel metodlara uygun hazırlandığı değerlendirilerek hükme esas alınmasına karar verilmiş, davacı yanın davalı yana kestiği ve davalı yanca KDV hariç tutarın ödendiği faturalar sebebiyle davacının davalıdan KDV bedeli talep hakkı olduğu anlaşılmıştır. Davalı yan her ne kadar takibe konu faturalar sebebiyle tarafların kusur durumu belirlenmesi gerektiği, müvekkilinin ödemekle yükümlü olmadığını beyan etmiş ise de takibe konu edilen ve kısmen kabul edilen tutara ilişkin fatura borçlarının davalı yanca kabul eilerek davacıya ödendiği, böylelikle taraflar arasında asıl alacak bakımından bir anlaşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davalı yanın fatura sebebiyle davalıya KDV ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı hususlarında toplandığı anlaşılarak kusur raporu alınması yönündeki talepleri yerinde görülmemiştir. Davalı kurum, dava konusu edilen ve mahkememizce kısmen kabule konu edilen 18 fatura için borcu kabul etmiş, ödeme yapmış ancak 16.197,65TL tutarındaki KDV’yi ödememiştir. Bu nedene davacı yanın davalı yandan 16.197,65TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacağın miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likit olmadığından davacı yanın icra inkar tazminatı talebi reddolunmuş, davalı yan davacının takibe geçmekte kötü niyetini ispatlayamadığından kötü niyet tazminat talebi de reddolunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; ….İcra Müdürlüğü 2022/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan İTİRAZIN 16.197,65TL yönünden İPTALİ ile TAKİBİN bu tutar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.106,46 TL harçtan peşin alınan 285,28TL harcının mahsubu ile bakiye 821,18TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 285,28TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı olmak üzere toplam 365,98TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500,00TL bilirkişi ücreti, 93,50TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.593,50TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.092,71TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 16.197,65TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 7.423,35TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL nin kabul – red oranına göre 1.069,74 TL’sinin davalıdan, 490,26TL’nin ise davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, … Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır