Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/311 E. 2022/630 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/311 Esas
KARAR NO : 2022/630
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 26/04/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirketin 2001 yılında devraldığı “… Mah. … Caddesi No: … /ANKARA” adresinde kurulu ve toplam altı adet yeraltı tankı bulunan akaryakıt istasyonunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan aldığı 03/03/2005 tarihli ve … sayılı bayilik lisansı kapsamında petrol piyasası mevzuatı çerçevesinde akaryakıt bayiliği faaliyetinde bulunduğunu ve müvekkili şirketin istasyondaki yer altı tanklarından beş tanesini akaryakıt tankı olarak kullandığını, bu tanklarının kapasitelerini artırmak amacıyla yeni vaziyet planı hazırlattığını ve bu planın … Belediyesi tarafından onaylandıktan sonra faaliyetini yeni tank kapasiteleriyle sürdürdüğünü, kurum adına … İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekiplerce 09/09/2015 tarihinde müvekkil şirket’in işlettiği akaryakıt istasyonunda denetim gerçekleştirildiğini, denetim neticesinde düzenlenen 09/09/2015 tarihli arama, yakalama ve mühürleme tutanağında “akaryakıt istasyonu otomasyon sisteminde ve vaziyet planında 5 adet yeraltı tankı olmasına karşın, istasyon sahasında 6 adet yeraltı tankı olduğu ve vaziyet planına kayıtlı olmayan yeraltı tankında akaryakıt bulunduğu, yapılan ölçümlerde bu tankta bulunan ürünün ulusal marker seviyesinin geçerli olduğu ifade edildiğini, vaziyet planında kayıtlı olmayan tank tespit edildiği iddiasıyla 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının “Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmamak” şeklindeki (l) bendine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle müvekkilinin istasyonunun mühürlenerek faaliyetten men edildiğini, müvekkili şirket hissedarı ve yetkilisi … hakkında da … Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde kaçakçılık ithamıyla ceza davası açıldığını, istasyonun mühürlenmesi işlemine karşı … İdare Mahkemesinin 2015/… esasında yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali talebiyle dava açıldığını, yargılama devam ederken 16/11/2015 tarihli kararla yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini ve neticesinde de mahkeme, 24/02/2016 tarihli ve 2016/… K. sayılı kararıyla“yer altı gizli tank bulunmasının tek başına kaçakçılık fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği” gerekçesiyle mühürleme işleminin iptaline hükmettiğini, devam eden süreçte, 20/09/2018 tarihli ve 8076-16 sayılı Kurul Kararı ile kendisi hakkında uygulanan cezayı davalı dava açma süresi içinde % 25 indirim ile 214,570,00 TL olarak ödediğini, ödeme işlemini müteakip davalının müvekkili şirket adına düzenlediği 17/12/2018 tarihli ve … sayılı fatura ile söz konusu cezayı müvekkiline yansıttığını ve ilgili bedelin kendisine ödenmesini müvekkilinden talep ettiğini, müvekkilinin sözleşmenin feshine mahal vermemek ve ticari faaliyetinin devamını sağlayabilmek adına 31/01/2019 tarihinde davalıya ödediğini, müvekkilin, mevzuata aykırı herhangi bir eylemi bulunmadığını, kurum tarafından ceza uygulanmasının hukuka aykırı olduğu ve müvekkilinin herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığının mahkeme kararlarıyla sabit olduğunu, davalı şirketin hakkında uygulanan idari para cezasının müvekkilinden tahsil edilmesi hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiye aykırı olduğunu beyanla; davanın kabulü ile
davalının 322.548,68 TL asıl alacak tutarındaki borcunun, icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslarda uyguladığı faiz oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte ödenmesi, …. İcra Müdürlüğü’nde başlatılan ve davalının itirazı üzerine duran 2022/… E. sayılı ilamsız icra takibine devam edebilmek için davalının itirazının iptali ve en az %20 oranında icra inkâr tazminatına hüküm edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 22/06/2022 tarihli cevap dilekçesi ile, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve ekleri kapsamında müvekkilinin bayisi olarak faaliyet göstermekteyken, davacı bayi ilgili kanun maddelerini ihlal ettiği gerekçeleri ile faaliyetten men edildiği ve akabinde EPDK tarafından hem davacı şirket bayiye hem de dağıtıcı firması olarak müvekkili şirket hakkında bu nedenle hakkında idari para cezası uygulandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında bayinin eylemleri nedeniyle müvekkil şirketin E.P.D.K.’ya ödemek zorunda kalacağı ödemeleri davacı bayinin müvekkiline ödemekle yükümlü olduğu açık olduğunu, kurumun kendi eylemleri kapsamında doğan ve yapılan bu ödeme için müvekkili şirket tarafından davacıya fatura düzenlendiğini ve davacı tarafında doğan ödeme yükümlülüğünün farkında olarak müvekkili şirket tarafından E.P.D.K.’ya ödemek zorunda kaldığı bu para cezası tutarı içeren faturayı müvekkiline ödediğini, müvekkilinin idari para cezasının iptali için dava açma veya davacı bayinin menfaatini düşünerek kendiliğinden yasal takibini yapmak gibi kanuni veya sözleşmeye bağlı bir mecburiyeti bulunmadığını, davacı tarafından ödenen bedellerin iadesi isteniyor olsa da müvekkilin bu konuda iade etmekle yükümlü olduğu herhangi bir zenginleşmesi bulunmamakta olduğunu, davanın kabulü ihtimalinde müvekkili şirketin hem kuruma hem de davacı tarafa olmak üzere aynı tutarı iki kere ödemek zorunda kalacağını ve her iki eylemin de hiçbir şekilde muhatabı olmadığından hakkaniyet ilkesine aykırı olacağını beyanla davanın reddi ile davacının takip konusu alacağın %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hüküm edilmesini ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalıya davacı ile aralarında olan akaryakıt bayilik sözleşmesi nedeni ile EPDK tarafından düzenlenen ve davalı yanca ödendikten sonra davacıya rücu edilen idari para cezasının, davacı yanca tekrar davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı takip dosyası UYAP sureti celb edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Ltd. Şti. tarafından borçlu … Anonim Şirketi aleyhine 214.570,00-TL asıl alacak, 107.978,68-TL faiz olmak üzere yekun 322.548,68-TL’ye Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslarda uyguladığı faiz oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi işletmek üzere icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m.67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı yanca davalı ile aralarında akdedilen 18/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin bir sureti, EPDK’ nın davacı şirkete hitaben 02/10/2018 tarihli idari para cezası uygulanmasına ilişkin yazısı, EPDK’ nın 27/06/2018 tarih … Sayılı Soruşturma Raporu, … Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 01/06/2016 tarih 2016/… Esas, 2016/… Karar sayılı kararı, … İdare Mahkemesi’ nin 24/02/2016 tarih 2015/… Esas, 2016/… Karar sayılı kararı, davalı yanca davacıya rücu edilen idari para cezası miktarında düzenlenen fatura ile davacının davalıya yaptığı ödemeye dair banka dekontunun birer sureti dosyaya sunulmuştur.
Taraflarca tüm deliller dosyaya sunulduğundan ve dosyanın esasını etkileyecek başkaca toplanması gereken delil bulunmadığından ön inceleme duruşmasında tahkikat aşamasına son verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında bir sureti de dosyada bulunan 18/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin akdedildiği, davacının bu kapsamda davalının bayisi olarak faaliyet gösterdiği, … Emniyet Müdürlüğü’ ne bağlı kolluk birimlerince 09/09/2015 tarihinde gerçekleştirilen denetimlerde davacı iş yerinde fazladan bir adet akaryakıt tankının bulunduğunun tespit edildiği, bu hususta dava dışı EPDK tarafından davacı ve davalıya ayrı ayrı idari para cezası işlemi uygulandığı, davacının bu işleme karşı yargı yoluna gittiği ve idari para cezasının iptal edildiği, davalının ise doğrudan idari para cezasını ödemesi sonrası bunu davacıya yansıttığı ve davacının da taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlükte kalması için söz konusu bedeli ihtirazı kayıt altında davalıya ödediği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıya ödediği bu bedeli tekrar davalıdan geri isteyip isteyemeyeceği ile bunun tahsili için başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Dosya kapsamındaki deliler uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğundan usul ekonomisi gereği davanın en hızlı ve en az masrafla sonuçlandırılması için bilirkişi incelemesi yapılmasına mahkememizce lüzum görülmemiştir.
Davacı kendisi adına tanzim edilen ve idare mahkemesi nezdinde yasa yoluna başvurduğu idari para cezası ile ilgili iptal kararı almış ve bu karar Bölge İdare Mahkemesi ile Danıştay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Yani davacının işletmesinde kaçak akaryakıt kullanmadığı kesinleşmiştir. Nitekim davacı şirket yetkilisi hakkında da ceza mahkemesi yargılamasında beraat kararı verilmiştir.
Tüm bunlara göre davacının EPDK’ nın tanzim ettiği ve davalı tarafından ödenen ve davacıdan alınan idari para cezası ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığı sabittir.
Davalı her ne kadar ödediği tutarın belgesi ile bu tutarın kendisine iade edilip edilmediğinin ilgili kurumlardan celbine karar verilmesini istemiş ise de ödeme belgesini bizzat davalının kendisi sunabileceği gibi bu delillerin toplanması sonuca etkili olmadığından ve bu hususlarda ihtilaf da bulunmadığından yargılamayı uzatmaya matuf bu talepler mahkememizce yerinde görülmemiştir. Zira celbi istenen kayıtlar davalı ile ödemenin yapıldığı kurum arasında olup bu belgelerin getirilmesi davacının idari para cezasından sorumlu olmadığı yönündeki kabulü değiştirmemektedir.
Davalının, EPDK tarafından kendisine uygulanan idari para cezasını davacıdan tahsil etmesinin hukuki mesnedi bulunmamaktadır.
Davalının davacıdan haksız ve hukuka aykırı şekilde tahsil ettiği tutarı davacıya iadesi zorunludur.
Davacının ödeme tarihinden itibaren davalıdan takip öncesi işlemiş faiz isteği yerindedir. Tarafların tacir oluşu dikkate alındığında icra takibinde avans faiz talebi de usul ve yasaya uygundur. Mahkememizce resen hesaplanan takip öncesi işlemiş faizin, davacı isteğinden fazla olduğu tespit edilmiştir. Bu anlamda istenen miktar da usul ve yasaya aykırı görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulü ile davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline, alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına; davacının kötü niyeti sabit olmadığından ise davalının bu konudaki isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hüküm olunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 22.033,30-TL harçtan peşin alınan 3.895,59-TL nin mahsubu ile bakiye 18.137,71-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 80,70-TL başvurma harcı ile 3.895,59-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere masrafı toplam 34,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabulucu ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 48.156,82-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.06/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır