Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/310 E. 2023/214 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/310 Esas
KARAR NO : 2023/214

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18/05/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili …’nun davalı şirket yetkililerinin talebi üzerine davaya konu icra takibi dosyasına esas olan çeki düzeneleyerek hatır kapsamında davalı şirkete teslim ettiğini, teslimden önce de müvekkili ile davalının hiçbir ekonomik birlikteliği olmadığı gibi hatır senedinin tesliminden sonra da herhangi bir ekonomik menfaat kesişmesi yaşanmadığını, sonrasında müvekkiline İstanbul… İcra Dairesinin…esas sayılı dosyası kapsamında davalı … tarafından ödeme icra emri tebliğ ettirildiğini, icra dosyası incelendiğinde takibe esas çek örneğine baktığı zaman müvekkilinin takibe konu çekin davalı şirkete verdiği hatır çeki olduğunun farkına vardığını, bedelsizlik şahsi bir def’i olduğunu ve ciro edilenin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması ya da senedin alacağın temliki yoluyla geçmesi halleri dışında, hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, davalı …, çekin hatır çeki olduğunu bile bile sırf davalı şirketten olan alacağını teminat altına alma dürtüsüyle müvekkilinin hiçbir sorumluluğu olmadığını bildiği halde kötüniyetli bir şekilde davaya konu icra takip dosyasını müvekkile de yönlendirdiğini beyanla öncelikle teminatsız bir şekilde ihtiyati tedbir talebimizin kabulünü, akabinde davamızın kabulünü, müvekkili …’nün keşide ettiği çekin hatır çeki olmasından ötürü davalılara borçlu olmadığının tespitini ve İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı dosyasına esas olan çekin hatır çeki olduğundan iptalini ve tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara gönderilen usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamıştırlar.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kıymetli evrak nedene ile menfi tespit davasıdır.
Delillerin toplanması geçilmiş; İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak takip konusu … İstanbul/İkitelli Şubesi’ne ait Keşidecisi … olan 30.000,00-TL bedelli çek aslı mahkememiz kasasına alınmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … numaralı dosyası Uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış; incelenmesinden dosyamız davalısı … tarafından dosyamız davacısı … ile dosyamız davalısı… Ltd. Şti. Ve dava dışı … hakkında davaya konu 05/11/2017 tanzim tarihli 30.000,00 TL bedelli çek dayanak yapılmak suretiyle toplam 39.904,98 TL nin tahsili için Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile takipti bulunduğu ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kıymetli evrakın incelenmesinden ise; keşidecisinin …, lehdarının … Ltd. Şti., 30.000,00 TL bedelli ve 05/11/2017 keşide tarihli olduğu, çekin lehdar tarafından…’ ya ciro edildiği, arada üzeri çizilen ve okunamayan bir ciro işlemi daha olmakla sonrasında …’ ya ciro edildiği, 06/11/2017 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği, karşılıksız işlemi yapılması üzerine banka sorumluluk bedelinin öndendiği görülmüştür.
Davacı tanıkları … ve …mahkememiz huzurunda dinlenilmiştir.
Mahkememizin 22/12/2022 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı doğrultusunda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde belirlenen gün ve saatte mahkememiz kaleminde inceleme yapılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmesine karar verilmiş, belirlenen gün ve saatte defterlerini ibraz etmeyen tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacağı taraflara ihtar edilmiş, buna rağmen taraflar inceleme günü defterlerini hazır etmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı şirket ile davalı …’ ya İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … numaralı dosyası ve buna dayanak kıymetli evrak nedeni ile borcu bulunmadığından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Çek üzerinden yer alan imza inkar edilmemiş, çekin hatır çeki olarak verildiği ileri sürülmüştür.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK.md.190). İspat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin E. 2005/7046 K. 2006/1637 T. 21.2.2006 tarihli emsal içtihadında ; “Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece çekin hatır çeki ya da teminat amacıyla verilen bir çek olduğu yolundaki iddianın davacı tarafça yazılı delille kanıtlanması gerekir.” denilmektedir. Yine, Yargıtay 13.HD’nin örneği dosyaya sunulmuş olan 2015/36651E- 2016/14046 K sayılı, 01/06/2016 tarihli kararında da aynı hukuki ilkeler tespit edilmiştir. Yargıtay12. Hukuk Dairesinin E. 2007/1426 K. 2007/4773 T. 15.3.2007 tarihli, yine 12. Hukuk Dairesinin E. 1998/5354 K. 1998/5828 T. 21.5.1998 tarihli içtihatları da aynı doğrultudadır.
Dava ve takip konusu çekin üzerinde hatır için verildiğine dair bir ibare, kayıt bulunmamaktadır. Yine bir sözleşmeye istinaden verildiği, bunun teminatı olduğu da iddia edilmemiş, buna dair bir belge sunulmamıştır.
Bu durumda davacının çekin hatır için verildiğini ispat etmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki ilişki ve alacak-borç durumunun tespiti için mahkememizce ticari defter incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bunun için gün tayin edilmiştir. Taraflarca mazeretsiz olarak defterler inceleme günü incelemeye sunulmamıştır. Davacı inceleme günü şehir dışında olduğu beyan ederek incelemeye ticari defterleri getirmemiş daha sonra ise muhasebeciye ulaşılamadığından bahisle defterlerin getirilemediğini, kanaatlerince ticari defter incelemesine gerek olmadığı aksi kanatte ise mahkemece yeni bir gün verilmesi talebinde bulunmuştur.
Taraflara usulüne uygun şekilde sonucu açıklanarak defter ibraz etmemenin sonuçlarının ihtar edilmiş olması, davacının inceleme gününe kadar muhasebeciye ulaşamadıklarına dair bir beyan ve mazereti sunmaması, bunlara göre mazeretin yerinde olmadığı ve defter sunmaktan kaçınmış sayıldığı mahkememizce kabul edilmiştir. Bununla birlikte dinlenen tanık beyanlarından sonra da ticari defter inceleme için yeniden gün verilmesi de sonuca etkili görülmemiştir.
Davacı tanıklarının dinlenmesini istemiş, mahkememiz huzurunda dinlenen tanık … davalı HMS Yemek şirketinin 2017-2018 yıllarında ortağı olduğunu, o dönemde bir firmadan mal aldıklarını ve maddi varlıkları bulunmadığı için davacıdan çeki hatır çeki olarak aldıklarını, sonra mal aldıkları A’ dan Z’ ye isimli firmaya verdiklerini, diğer davalı …’ nın çeki mal adıkları firma olan A’ dan Z’ye isimli firmadan almış olduğunu, ancak nasıl aldığını bilmediğini, aynı zamanda davalı …’ dan faizle para aldıklarını, ancak daha sonra çek bedelini ödediklerini; diğer tanık … ise davalı …şirketini 2015 yılında kendisinin kurduğunu, aralarındaki dostane ilişki çerçevesinde davaya konu çeki davacıdan aldığını, çekin hatır çeki olarak verildiğini, çeki daha sonra …’ ya verdiğini, …’ nın çek kırdırdığını, çek karşılığı ondan para aldığını, aradan çok zaman geçtiği için ne kadar aldığını hatırlamadığını, çek ödenmeyince …’ nın bunun icraya koyduğunu, çek bedelini kendisine 2017-2018 yılında ödediğini ancak belge almadığını beyan etmiştir.
Tanık Hüseyin bildiği kadarıyla şirketin iflas ettiği için şuan faal olmadığını ve terkin işleminin de yapıldığını iddia etmişse de mahkememizce resen Ticaret Sicil Müdürlüğü üzerinden yapılan sorgulamada şirketin faal göründüğü, bu şekilde bir kayda rastlanmadığı ve buna dair bir evrak da sunulmadığı dikkate alınarak tanığın bu beyanlarına itibar edilmemiş ve şirket yönünden de yargılamaya devam edilmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları incelendiğinde şirket 2015 yılında …, …ve … tarafından kurulmuş daha sonra da …’ ın hissesini diğer iki ortağa devretmesi sonucu şirket hisseleri… ve …’ a geçmiştir.
Özetle dosya kapsamında dinlenen tanıklar davalı şirketin ortakları olup şirketin idaresi münferiden …’ dadır.
Tüm bunlara göre dosya kapsamında dinlenen tanıklar davalı şirket yetkilisi ve ortakları, dava konusu çekin davacıdan hatır çeki olarak alındığını beyan ve kabul ettiklerinden davacının davalı şirkete borçlu olmadığı mahkememizce de kabul edilmiştir.
Öte yandan tanık beyanları ile de sabit olduğu üzere diğer davalı …’ nın taraflar arasındaki ilişkiden haberi olmadığı, çekin kendisine davalı şirket tarafından ciro edilerek devredildiği sabittir.
Öyle ki davacı, davalı …’ in çekin hatır çeki olduğunu bilerek yahut kötü niyetle iktisap ettiğini ortaya koyamadığı gibi aksine dinlenen tanıklar da davalı …’den para aldıklarını ikrar etmişlerdir. Daha sonra borcu ödediklerini beyan etmişlerse de tanık… bunun için belge almadığı iddiasında bulunmuş, davacı tarafça da bir belge sunulmamıştır.
Anlatılanlar kapsamında çek bedelinin davalı …’ e ödendiği ve onun yönünden bedelsiz kaldığı söylenemeyeceği gibi kötü niyetli olduğu da ispatlanabilmiş değildir.
Son olarak davacı çek üzerindeki keşide tarihinde tahrifat yapıldığını iddia etmişse de davacının bunun dışındaki unsurları, özellikle de imzayı inkar etmediği, bununla birlikte tahrifat olmasaydı da çekten sorumlu olmadığını, çekin kambiyo vasfını yitirdiğine ilişkin bir iddia ve ispatta bulunmadığından, takibin kesinleşmesinden yaklaşık 2,5 yıl sonra ileri sürülen bu iddiaya mahkememizce itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın davalı şirket yönünden kabulü ile davalı … yönünden ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının;
A-Davalı… Ltd. Şti., yönünden kabulüne ile davacının; keşidecisinin …, lehdarının … Ltd. Şti., olduğu, 30.000,00 TL bedelli, muhatap bankanın Şekerbank İkitelli İstanbul Şubesi olduğu, … çek numaralı çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
B-Davalı … yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine,
2-Alınması gerekli 2.725,90-TL harçtan peşin alınan 681,48-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.044,42-TL’nin … Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu 681,48-TL peşin harç ile 80,70-TL başvurma harcının …Ltd. Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere masrafı toplam 461,50-TL’nin … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Arabulucu ücreti olan 1.560,00 TL’nin … Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı… Ltd. Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.23/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır