Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/303 E. 2022/629 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/303 Esas
KARAR NO:2022/629

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:16/05/2022
KARAR TARİHİ:06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16/05/2022 tarihli dilekçesi ile, Müvekkilinin müteveffa amcası … müvekkilim için noterden 2 adet vasiyetname düzenlettiğini, muris 14.04.2003 tarihli vasiyetnamesine ek olarak düzenlettiği 01.09.2004 tarihli ikinci vasiyetnamesinde, işbu vasiyetnamede belirlilen daire ve bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti dahilinde sahip olacağı bilumun Gayrimenkul ve menkuüllerdeki hak ve hisselerinin tamamını ölümünden sonra davacı müvekkiline bıraktığını beyan ettiğini, murisin vefatı üzerine ….Sulh Hukuk Mahkemesi vasiyetnamenin açılıp okunduğu ve müvekkilinin mirasçı olarak atandığını, murisin … Bankası …/… şubesinde bulunan mevduatlarrının kendisine intikalini talep eden müvekkiline bankaca yazılan cevabi yazıda bu talebin banka yetkililerince kabul edilmediğini vasiyetnamede yer alan menkuller ifadesinin bankada bulunan paralarla ilgili olup olmadığının bu nedenle tevdi mahali tayin ettirildiğini, bunun üzerine …. Asliye Mahkemesinde dava açılmış ise de yerel Mahkemece de bu talebin reddedildiğini, , müteakiben istinaf ve yargıtaydan da aynı sonuç doğduğunu, bu nedenle banka hesabında yeralan paranın menkul sayılıp sayılmayacağı hususunda işbu tesbit davasının açılması zorunlu hale geldiğini beyanla; davanın kabulü ile tüm yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 20/06/2022 tarihli cevap dilekçesi ile, davacının beyanında yer alan vasiyetlerin bir takım gayrimenkulleri içerdiğini, bu nedenle banka mevduatlarının yasal mirasçılara mı yoksa atanmış miraşçı davacıya mı ödenmesi gerektiği hususunda da bir netlik olmadığını, bu karışıklığın giderilmesi bakımından İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/9 D.İş sayılı dosyasından tevdi mahalli tayini talep ettiklerini, anılan mahkemece ödeme …’ün tüm yasal mirasçıları ile birlikte davacı adına bankalarının tevdi mahalli olarak tayinine karar verildiğini, müteveffanın hesaplarının depo edildiğini, böylece ödeme borcunun taraflarından ifa edildiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının dava dışı mütevaffa tarafından atanmış mirasçı olması sonrası müteveffanın malvarlığında bulunan davalı banka nezdindeki paranın menkul mal olup olmadığının tespitine karar verilmesine ilişkindir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
Somut olayın incelenmesinden; davacı yanca atanmış mirasçı olduğu murisin davalı banka nezdindeki hesabında bulunan paranın menkul mal olarak tespitine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı istemi her iki tarafı da tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olana davalardan değildir. Mutlak ticari dava yönünden yapılan değerlendirmede ise taraflar arasında bağıtlanan bir bankacılık sözleşmesi bulunmadığından davanın TTK da düzenlenen bankacılık işleminden kaynaklandığının kabulüne de olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkememiz huzurdaki davada görevli olmayıp görevli mahkeme İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ dir. Buna göre mahkememiz görevli olmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİK davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili olan İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; taraf vekillerinin ve davacı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.06/10/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır