Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/27 E. 2023/592 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/27 Esas
KARAR NO : 2023/592
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRL. DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada Davacı vekili dava dilekçesi ile: Müvekkili ile davalı arasında 04/11/2019 tarihinde bir catering hizmeti sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme ile müvekkili şirkete ait … Otelinin mutfağının kullanılarak davalı …’nın 2 yıl süre ile restoran ve cafe bölümlerinde yemek ve servis hizmeti sağlayacağı konusunda anlaşıldığını, sözleşme uyarınca taraflar arasında 04/11/2019 tarihi itibariyle hizmet ilişkisi başladığını, müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşmeinin 4. Maddesinde kararlaştırılan tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, sözleşmenin 5. Maddesinde davalının yükümlülükleri düzenlendiğini, bu maddenin 9. Fıkrasında doğalgaz, elektrik, su internet ve telefon kullanımından doğan faturaların davalı tarafça müvekkili şirkete aylık olarak ödeneceği kararlaştırıldığını, devamında 6. maddede “Catering Hizmet Bedeli” başlığı altında taraflar arasında özel bir ödeme ilişkisi kurulduğunu, bu maddeye uygun bir şekilde müvekkili şirket tarafında sözleşmenin imza tarihi olan 04/11/2019 dan itibaren taraflarca karşılıklı mutabık kalınarak faturaların kesildiğini, ancak davalı tarafça müvekkili şirkete aylarca hiçbir ödeme yapılmadığını, taraflarca karşılıklı mutabık kalınarak faturaların aylarca her iki tarafça kesilmiş olmasının, sözleşmesel ilişkinin imza sonrasında başladığının ve davalının da kabulünde olduğunun en açık göstergesi olduğunu, sözleşmenin imza tarihinden sonra koronavirüs nedeni ile müvekkili şirkete aylarca ödeme yapmadığını, ticari centilmenlik kuralları gereğince müvekkili şirket tarafından ihtar yapılmadığını, ancak sözleşme gereği karşılıklı faturalaşma ilişkisinin devam ettiğini, müvekkili şirketin tüm bu anlayışlı davranışlarına rağmen taraflarınca sözleşmeye uygun olarak davalıya gönderilen üç adet faturaya davalı tarafından hiçbir haklı sebep olmaksızın borçlu olmadığı gerekçesiyle noter kanalı ile itiraz ettiğini, bunun üzerine davalıya bir ihtarname gönderilerek, faturalara itiraz gerekçesinin kabul edilebilir olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca hareket edilerek faturaların hazırlandığını, sözleşme tarihinden bu yana davalı tarafından geçmiş dönem faturaların hiçbir itiraza konu olmadan kabul edildiği belirtilirek davalının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmesinin hatırlatıldığını, bu ihtarnameye karşılık olarak davalı tarafça yeni bir ihtarname gönderilerek ihtarnamedeki hususların kabul edilmediği, taraflar arasında imzalanan 04/11/2019 tarihli Catering sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin belirtildiğini, davalı tarafça ihtarmede haklı sebeple sözleşmenin son erdirildiği ifade edilmişse de haklı sebebin ne olduğuna dair taraflarına ne yazılı ne de sözlü hiçbir bilgi verilmediğini, davalının haksız ve hukuka aykırı ihtarı üzerine, taraflarınca fesih tarihine kadar olan dönem için 07/09/2021 tarihli son bir fatura kesildiğini ve davalı tarafça bu faturaya da hiçbir gerekçe gösterilmeksizin itiraz edildiğini, bunun üzerine yalnızca son 4 faturaya itiraz edildiğinden bu faturalara dair ihtilafın çözümlenebilmesi ve ayrıca taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalının erken ve haksız feshinden doğan tutarların müvekkili şirkete ödenmesi adına arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını beyanla, belirtilen dört faturadan doğan alacakların toplamı olan 298.681,08TL’nin fesih tarihi olan 25/08/2021 tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Asliye ticaret Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası dosyamız ile birleştirilmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 04/11/2019 tarihinde Catering Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 5. maddesinde davalının yükümlülükleri düzenlendiğini, bu maddenin 9. fıkrasında doğalgaz, elektrik, su, internet ve telefon kullanımından kaynaklanan faturaların davalı tarafından müvekkili şirkete aylık olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu maddeye uygun bir şekilde müvekkili şirket tarafından sözleşmenin imza tarihinden itibaren taraflarca karşılıklı mutabık kalınarak faturaların kesildiğini, davalı tarafça müvekkili şirkete aylarca hiçbir ödeme yapılmadığını, davalının müvekkili şirketçe kesilen üç adet e-faturaya davalı hiçbir haklı gerekçe olmaksızın borçlu olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı tarafın itiraz ettiği faturalardan önceki döneme ilişkin olan ve davalının itiraz etmediği faturalara istinaden … İcra Müdürlüğünün 2021/… E. sayılı dosyası ile davalıya karşı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itiraz edildiğini, sözleşme ilişkisi kapsamında müvekkili şirket tarafından davalıya kesilen ve itiraza uğrayan fatura ve sözleşme alacakları için … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… E. sayılı dosyası ile ayrı bir ticari hizmet ilişkisinden doğan alacak davası açıldığını ve o davanın işbu dava ile bağlantılı olduğunu, aynı sözleşmeden doğan farklı dönemler ilişkin alacak talepleri içerdiğini belirterek, ikame olunan işbu davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve davalının icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davaya davalılar vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili ile davacı, davacının sahibi olduğu … Hotel’in zemin katında bulunan restoran ve restorana ait mutfağın müvekkiline teslim edilerek müvekkilinin 2 yıl boyunca bu restoranda saat 11:00’den 23:00’e kadar kesintisiz restoran hizmeti vermesi, oda servisi kapsamında talep edilen gıdaları hazırlaması, otelin tüm personelinin 3 öğün yemeğinin verilmesi ve 4 numaralı paragrafta detaylı açıkladıkları diğer edimleri yerine getireceği konusunda anlaşmış olduklarını, davalının Sözleşme ilişkisinin niteliği itibariyle başta asli edim yükümlülüklerini oluşturan işleri görmek olmak üzere tüm borçlarını iyi niyetle ve dürüstlük kuralı çerçevesinde kabul edilebilecek en iyi şekilde gereği gibi ifa etmiş olduğunu ancak tüm dünyayı etkisi altına alan Korona olarak herkesçe bilinen küresel salgın hastalık (pandemi) nedeniyle taraflar anlaşmazlığa düşmüş, ardından taraflar arasında uzun süre devam eden şifahi görüşmelerden sonuç alınamadığını, sonuç alınamaması üzerine sözleşme müvekkili tarafından feshedilmek suretiyle sona erdirilmiş olduğunu, ardından davacının arabuluculuğa başvuru yapmış ancak taraflar anlaşamadığı için işbu davayı açmış olduğunu, müvekkilinin esnaf olduğundan davanın görevsiz mahkemede açıldığını ve görev itirazı ileri sürdüklerini, dosyaya gelen …’nin 28/1/2022 tarih ve … sayılı yazısında müvekkilinin bahsi geçen odaya … sicil numarasıyla kayıtlı olduğu ifade edilmiş, ayrıca … ‘nün 19/1/2022 tarih ve …sayılı yazısında müvekkilinin …ı’na kayıtlı olmadığı bilgisi verilmiş olduğunu, Türk Ticaret Kanunu m. 11 uyarınca ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerini devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletme olduğunu, Türk Ticaret Kanunu m. 4 uyarınca her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olarak kabul edildiğini, Türk Ticaret Kanunu m. 5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı müvekkilinin tacir değil, esnaf olduğundan görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin tacir değil esnaf olduğu için TTK’nın 18. Maddesinde yer alan tacirin Basiretli davranma yükümlülüğünün davalı müvekkili bakımından ileri sürülemeyeceğini, davalı müvekkilinin sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre boyunca davacının mutfak ve restoranı, oda servisi, personel yemeği ve restoranla ilgili tüm işgörme edimlerini yerine getirdiğini, davacının ileri sürdüğü alacak talepleri bakımından müvekkilinin davacıya bir para borcu bulunmadığını, davacı talep ettiği alacak kalemlerinden dekorasyon ve tente ile tabela masrafları hakkındaki talepleri hariç davadaki diğer tüm talepleri bakımından dayandığı maddi vakıalardan hiçbirini öne sürmemiş ve açıklamamış olduğunu, fatura içeriklerinde; Sözleşmeye göre davalı müvekilinin davacıya ödeme yapması kararlaştırılan kalemlerin Elektrik kullanım bedeli, internet, doğalgaz, su, kira bedeli ve dekorasyon masrafının sözleşmede bazı dayanakları mevcut olduğunu, davacının bu taleplere ilişkin olarak sözleşmeyi dayanak göstermesi talebin dayandığı hukuki ilişkiyi ve gerekçeyi de içerdiğini, Sözleşmeye göre Personel giderleri sözleşmenin 4.1 ve 5.14 maddeleri uyarınca müvekkilinden talep edilemeyeceğini, zira bu maddelerde personelin bizzat müvekkili tarafından istihdam edileceğinin ifade edildiğini, diğer taraftan restoran ve tuvaletinin temizliği sözleşmenin 5.8 maddesi uyarınca müvekkilinin üstlendiği bir yükümlülük olduğunu, bu iki kalem alacağında müvekkilinden talep edilmekte olduğunu, talebin dayanağı olarak sadece faturalar gösterildiğini, bununla birlikte tabela ve tente değişimi ile banka masraflarına dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığından bu talebin müvekkiline yöneltilmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, davacının otelinde çalışan ve otelin işlerini yapan personelin parası hukuka aykırı biçimde müvekkilinden talep edildiğini, restoran ve tuvaletlerinin temizlik işleri de müvekkilinin yerine getirmesi gereken bir yükümlülük iken, bu konuda yapma borcundan ibaret işgörme edimleri dışında, sözleşmede, para verme borcu / ödeme yükümlülüğü bakımından sözleşmede var olmayan bir para alacağının, temizlik masrafları olarak müvekkilinden talep edildiğini, davalı müvekkilinin bu sözleşmede personel ve temizlik bakımından bir işgörme veya benzer bir yapma edimi altına girmiş olduğunu ancak bu borcun bir para borcu (verme) olmadığını, tabela ve tente değişimi için talep edilen paranın fahiş olduğunu, müvekilinin 24 aylık süresi olan sözleşmeyi bitime 3 ay kala sona erdirmiş olduğunu, bu paranın müvekkilinden talep edilmesi öncelikle sözleşmeye, ardından hakkaniyete aykırı olduğunu, Sözleşmenin 5.9 maddesinde müvekkilinin ödemesi kararlaştırılan doğalgaz, elektrik, su, telefon ve internet giderlerinin de TBK m. 138 uyarınca uyarlanması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşme her ne kadar kira sözleşmesine ait unsurlar içerse de bu sözleşme bir kira sözleşmesi olmadığı gibi, önemli işgörme ve hizmet edimleri içeren, otelde ayrı bir mekanın bir işletmeciye kiralanması ve müstakil hizmet vermesi temelinde olmayan, aynı zamanda bir oteli otel yapan hizmetlerden olan oda servisi hizmeti kapsamındaki gıdaların hazırlanmasını da kapsadığını, tacir sıfatını taşımayan müvekkilinin hem oteli otel yapan unsurlardan biri olan oda servisi için talep edilen gıdaların hazırlanması hizmetini verdiğini, hem de dünyayı etkisi altına alan pandemi şartları nedeniyle sınırların kapatılıp, sokağa çıkma yasaklarının getirildiği dikkate alındığında, yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle, tarafların sözleşmeye göre meşru ve haklı beklentileri ile ekonomik koşulları gözönünde tutularak TBK m. 138 hükmü uyarınca aşırı ifa güçlüğü nedeniyle davacının temel altyapı hizmetleri hakkındaki taleplerinin reddi gerektiğini beyanla, davanın reddine, bu talep kabul edilmezse bu taleplerin küresel salgının başladığı tarihten sözleşmenin feshine kadarki süreye kadar hüküm ifade etmek üzere tarafların menfaat ve ekonomik güçlerinin arasındaki dengenin gözetilerek TBK m. 138 uyarınca hakkaniyete uygun bir şekilde uyarlanmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davaya konu dosya, bu dosyamız ile birleştirilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Birleşen davaya konu icra takip dosyası UYAP sisteminden dosyaya eklenmiş ve incelenmiştir.
Bildirilen tanıklar dinlenmiştir.
Tanık … duruşmada; ” ben davacı şirkette muhabeci olarak çalışırım ancak sultanbeylideki merkezinde bulunurum. Restaurant hizmeti veren firma ile ilgili doğalgaz elektrik internet, personel ve malzeme giderleri, otelden aylık rapor şeklinde bize gönderilirdi ve bizde bunu fatura kesip gönderiyorduk. Davalı iki yıl kadar çalıştı ve bu şekilde kendisine giderleri faturalandırdık. Çalıştığım şirketin restaurantta çalışan personel giderleri yansıtılıyordu. Bildiğim kadarıyla davalının kendi personeli yoktu. Pandemi döneminde otel tam kapanmadı ama ciddi oranda müşteri kaybı bir kaç ay yaşandı. Bizim yaptığımız gider faturaları davalının muhasebesine gönderilirdi ve teyitleştikten sonra normal fatura kesilirdi. Bildiğim kadarıyla davalı ağustos 2021 yılına kadar dava konusu yeri kullandı. Davalı tarafından da çalıştığı şirkete düzenli aylık fatura kesiliyordu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmada: “Ben davacı şirkette otel müdürü olarak çalışıyorum. Davalı ile görüşmeler yapıldığında başından beri oradaydım durumu biliyorum. Anlaşma çerçevesinde şirket tarafından restaurant kısmında dekorasyon yapıldı. Davalı restoran olarak işletmeye başladı. Pandemiden önce açılışı yapıldı sonra pandemi girdi otel ve restoran açık kalmaya devam etti. Yasaklar geldiğinde ise belirli saatlerde hizmet vermeye devam etti, hem otel müşterilerine hemde dışarıdan gelenlere yemek hizmeti verildi. Sonra bildiğim kadarıyla fatura konusunda anlaşmazlık çıktı, faturalar taraflar arasında teyit yapılarak kesiliyordu. Sözleşmeye göre faturalar kesiliyordu. Davalı tarafa sonra niye kabul etmedi bilmiyorum. Bütün tedarik işlerini ve restoran personelini dahi davacı şirket sağlıyordu. Davalı sadece işletme ve mutfak faaliyeti yapıyordu. Bir nevi aşçılık yapıyordu. Yemek olarak hazırlanan tüm malzemelerin hepsini şirket alıyordu. Restoran zaten daha önce çalışmıştı, davalı ile anlaşma yapıldıktan sonra davalının istediği şekilde değişiklik yapıldı. … ismi ve markası kullanıldı. Hatırladığım kadarıyla ağustos 2021 yılında işletmeyi bıraktı ancak tam olarak emin değilim. Davalı işi bırakmadan önceki toplantıya ben katılmadım ne konuşulduğu bilmiyorum ancak işin daha ortalarında fatura miktarlarına davalının itirazı nedeniyle finansman giderini şirket üzerine aldı. Öncesinde mutfak için lazım olan alımları davalı kendi üzerine almıştı. Sonra davacı şirket kendi üzerine aldı ancak bu işin sona ermesinden önceki bir görüşmede konuşuldu. Davalı vekilinin dediği şekilde “işi bırakma masrafları otel karşılayacak” şeklinde bir şey söylemedim. Restoranda çalışanların büyük bir kısmı zaten otel çalışanlarıydı ancak davalı geldiğinde kendi ekibini de getirdi bir kısım giriş çıkışlar oldu, ancak yüzde seksen davacı şirketin çalışanlarından oluşuyordu. Davacı şirket yetkilisinin bana verdiği talimat uyarınca davalı ile telefonla görüştüm ve kendisine isterse zarara girmemesi için sözleşmeyi dondurabileceğimizi söyledim. Ancak kendisi isminin orada olduğu sürece işletmek zorunda olduğunu söyledi ve kabul etmedi. Bunu teklif etmemizin nedeni pandemi nedeniyle dışarıdan müşteri gelmemesi ve davalının zarar ediyor olmasıydı. Kesilen faturaların kapsamının değiştirilmesi ile ilgili bir konuşmaya şahit olmadım. Otel restaronuna gelen müşterilerin ödediği paralar şirkete geçiyordu. Anlaşma bu şekildeydi. Restoran ve mutfakta kullanılan malzemelerin servis malzemeleri ağırlıklı olarak davalıya aitti ancak diğer ekipmanlar %95 otele aitti. Sözleşmede de zaten yazar. Davalının davacı şirket yönetim kurulu başkanı … ‘ e ulaşmaya çalışıp çalışmadığını ve bu konuda benden yardım isteyip istemediğini üzerinden geçen zaman dolayısı ile hatırlamıyorum.” şeklinde ifade vermiştir.
Davalının yemin teklifi üzerine davacı yetkilisi duruşmaya katılarak yemin teklif edilen hususlarda yemini eda etmiştir.
Davalı yetkilisi … … yeminli beyanında: “Yemin teklif edilen hususlarda davalı ile görüşmeler yapıldığı doğrudur ancak bizim davalıya söylediğimiz husus, finansal giderlerini süreç içerisinde bizim karşılayacağımızı ve daha sonra kendisi ciro yaptıkça ordan tahsil edeceğimiz yönünde idi, yoksa karşılıksız karşılamayı biz üstlenmedik. 24 aylık süre için kendisine bir nevi faizsiz finansman sağlamış olacaktık. Nitekim 18 ay boyunca bu şekilde malzeme giderlerini, personel ve diğer tüm giderlerini biz ödedik ama davalıya bunu faturaladık, 18. aya kadar bu şekilde sürdürdük ancak kendisi sözleşmeyi fesh ettiğini 18. ayda bildirdi. Faturalar da yine bu kapsamda, tarafımızca ödenip davalıya faturalandırıldı. Bunun dışında bir anlaşma ve söz verme durumu olmadı” demişti.
Mahkememizce atanan Mali Müşavir, nitelikli hesap uzmanı ve Gıda Mühendisi bilirkişilerin sunduğu ilk raporda; ” Davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 4 adet faturaya davalının yasal süresi içerisinde noter yolu ile itiraz ettiğini, davacı yan tarafından dava dosyasına sunulmuş muavin ekstreye göre tarafların 2021 yılından önce de çalışmakta olduklarının görüldüğünü, huzurdaki asıl davada davalı yanca sözleşmenin feshedildiği ve toplam 231.851,75TL değerindeki 4 adet faturaya yasal süresi içerisinde noter aracılığı ile itiraz edildiğini, normal şartlarda 2 yıl yürürlükte kalması gereken sözleşmenin geçerli olduğu toplam (04.11.2019-25.08.2021) 660 günün tamamlanmış olduğu ve ödenmesi sözleşme ile kararlaştırılan 350.000,00TL’den düşülmesi ile kalan 71 gün için (731-660=71) (350.000/731=478,80) 71X478,80= 33.994,00TL davacının iddiasında haklı olması halinde talep edebileceği dekorasyon için harcanan masraf bedeli olabileceğini, birleşen davada; davacı yan muavin kayıtlarında davalının 2021 yılı açılış bakiyesinin 314.215,43,00TL (Borç) olduğunu, 2021 yılında dönem içinde davalı adına toplam 586.609,01TL değerinde fatura düzenlendiğini, davalının bu dönemde sadece 39.430,96TL ödeme gerçekleştirdiğini ve takip tarihi olan 27.09.2021 tarihinde davalının kaydi olarak cari hesapta 861.393,48TL davacıya borçlu olduğunun anlaşıldığını, birleşen davada dava değeri 629.541,73TL olup, davalının …, …, … ve … nolu faturalara yasal süresi içinde itiraz ettiğinin görüldüğünü, davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağının mahsubu ile (861.393,48-629.541,73=231.851,75) dava değerine ulaşılabildiğini, erken fesih nedeni ile dekorasyon ve tabela, tente değişimi yapıp sözleşme 04/11/2019 da 2 yıllık imzalanmış 25/08/2021 de son bulmuş olduğunu, Firma tarafından dekorasyon ve tabela tente değişimi yapıldığı belirtildiğini, Covid 19 pandemisi nedeniyle ülkemizde de çok sayıda tedbir alınmış, turizm sektörünü etkileyen kapanmaların oluştuğunu, Turizm Bakanlığı tarafından genelgelerin yayınlandığını, kapanma ve yasakların olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş 04.11.2019 tarihli ve 2 yıllık Catering Sözleşmesi’nin 8.3 maddesine göre sözleşme süresinin bitiminden en az 3 ay önce taraflardan birinin diğer tarafa yazılı bildirimi ile gerekçe göstermeden sona erdirilebileceğini, aynı Sözleşme’nin 8. Madde 4. Fıkrası haricinde herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığının sözleşme kapsamında olduğunu, davaya konu ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davalı tarafça feshedildiği ve sözleşmenin ilgili hükümlerine göre sözleşmenin taraflarca feshedilmesi haklı gerekçenin aranmadığının Sözleşme’nin ilgili hükümlerince düzenlendiğini, buna ek olarak, aynı Sözleşme’nin 8. Fıkrası 4. Bendinde, sözleşmeyi fesheden tarafın davalı taraf olması halinde davacının 4.4 madesi çerçevesinde yapmış olduğu 350.000,00 TL tutarındaki masrafın zamansal olarak kıstelyevm hesabına göre karşılanmamış kısmını talep edebileceği ve bu durumun davalı tarafından cevap dilekçesinde de ifade edildiğini, davacının dava dilekçesindeki taleplerinden birinin bu hükme ilişkin olduğu, sözleşmenin feshinde kusura ilişkin tespit gerçekleştirilemediğini, sözleşme’nin 8.3 maddesine göre kusur olmadan da sözleşmenin feshinin mümkün olduğunun düzenlendiğini, uyuşmazlık konusu faturalara ilişkin açıklamalarda “elektrik kullanım bedeli, doğalgaz kullanım bedeli, su kullanım bedeli ve telekoma” ilişkin Sözleşme’nin 5. Maddesinin 9. fıkrasında fatura düzenleneceğinin hüküm altına alındığı, uyuşmazlık konusu faturalarda bulunan “personel” bedelinin Sözleşme’nin 4. Maddesi 1. Fıkrasında belirtilmediğini, personelin davalı … tarafından istihdam edileceği düzenlenmiş olduğu ve sözleşmede personel istihdamına ilişkin davalı tarafa fatura düzenleneceğine dair bir mutabakatın tespit edilemediği, Sözleşme’nin 5. Maddesi 8. Fıkrasında temizlik hizmetinin davalı … tarafından gerçekleştirileceği ancak temizlik malzemelerinin davacı tarafından karşılandığı ya da davalı …’ya fatura edileceğine dair sözleşmede düzenleme tespit edilemediğini, uyuşmazlık konusu faturalara ilişkin açıklamalarda “elektrik kullanım bedeli, doğalgaz kullanım bedeli, su kullanım bedeli ve telekoma” ilişkin Sözleşme’nin 5. Maddesinin 9. fıkrasında fatura düzenleneceğinin hüküm altına alındığını; “personel” bedelinin Sözleşme’nin 4. Maddesi 1. Fıkrasında belirtilmediği, personelin davalı … tarafından istihdam edileceği düzenlenmiş olduğu ve sözleşmede personel istihdamına ilişkin davalı tarafa fatura düzenleneceğine dair bir mutabakatın tespit edilemediğini, Sözleşme’nin 5. Maddesi 8. Fıkrasında temizlik hizmetinin davalı … tarafından gerçekleştirileceği ancak temizlik malzemelerinin davacı tarafından karşılandığı ya da davalı …’ya fatura edileceğine dair sözleşmede düzenleme tespit edilemediğini” bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine Bilirkişi heyetinden alınan ek raporunda özetle; ” Davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 4 adet faturaya davalı yasal süresi içerisinde noter yolu ile itiraz ettiğini, davacı yan tarafından dava dosyasına sunulmuş muavin ekstreye göre tarafların 2021 yılından önce de çalışmakta olduklarının görüldüğünü, davada davalı yanca sözleşmenin feshedildiği ve toplam 231.851,75TL değerindeki 4 adet faturaya yasal süresi içerisinde noter aracılığı ile itiraz edildiğini, normal şartlarda 2 yıl yürürlükte kalması gereken sözleşmenin, geçerli olduğu toplam (04.11.2019-25.08.2021) 660 günün tamamlanmış olduğu ve ödenmesi sözleşme ile kararlaştırılan 350.000,00TL’den düşülmesi ile kalan 71 gün için (731-660) (350.000/731-478,80) 71*478,80- 33.994,00TL davacının iddiasında haklı olması halinde talep edebileceği dekorasyon için harcanan masraf bedeli olabileceğini, birleşen davada davacı yan muavin kayıtlarında davalının 2021 yılı açılış bakiyesinin 314.215,43TL (B) olduğunu, 2021 yılında dönem içinde davalı adına toplam 586.609,01TL değerinde fatura düzenlendiğini, davalının bu dönemde sadece 39.430,96TL ödeme gerçekleştirdiği ve takip tarihi olan 27.09.2021 tarihinde davalının kaydi olarak cari hesapta 861.393,48TL davacıya borçlu olduğu anlaşıldığını, birleşen davada dava değeri 629.541,73TL olup, davalının … nolu faturalara yasal süresi içinde itiraz ettiği görüldüğünden davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağının mahsubu ile (861.393,48-629.541,73=231.851,75TL) dava değerine ulaşılabildiğini, Covid 19 pandemisi nedeniyle ülkemizde de çok sayıda tedbir alınmış, davaya konu ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davalı tarafça feshedildiği ve sözleşmenin ilgili hükümlerine göre sözleşmenin taraflarca feshedilmesi için haklı gerekçenin aranmadığının Sözleşme’nin ilgili hükümlerince düzenlendiğinin tespit edildiğini, aynı Sözleşme’nin 8. Fıkrası 4. Bendinde, sözleşmeyi fesheden tarafın davalı taraf olması halinde davacının 4.4 madesi çerçevesinde yapmış olduğu 350.000,00 TL tutarındaki masrafın zamansal olarak kıstelyevm hesabına göre karşılanmamış kısmını talep edebileceği ve bu durumun davalı tarafından cevap dilekçesinde de ifade edildiğini, sözleşmenin feshinde kusura ilişkin tespit gerçekleştirilemediğini, sözleşme’nin 8.3 maddesine göre kusur olmadan da sözleşmenin feshinin mümkün olduğunun düzenlendiğini, uyuşmazlık konusu faturalara ilişkin açıklamalarda “elektrik kullanım bedeli, doğalgaz kullanım bedeli, su kullanım bedeli ve telekoma” ilişkin Sözleşme’nin 5. Maddesinin 9. fikrasında fatura düzenleneceğinin hüküm altına alındığı uyuşmazlık konusu faturalarda bulunan “personel” bedelinin Sözleşme’nin 4. Maddesi 1. Fıkrasında belirtilmediğini, personelin davalı … tarafından istihdam edileceği düzenlenmiş olduğu ve sözleşmede personel istihdamına ilişkin davalı tarafa fatura düzenleneceğine dair bir mutabakatın tespit edilemediği, Sözleşme’nin 5. Maddesi 8. Fıkrasında temizlik hizmetinin davalı … tarafından gerçekleştirileceği ancak temizlik malzemelerinin davacı tarafından karşılandığı ya da davalı …’ya fatura edileceğine dair sözleşmede düzenleme tespit edilemediğini, Uyuşmazlık konusu faturalara ilişkin açıklamalarda “elektrik kullanım bedeli, doğalgaz kullanım bedeli, su kullanım bedeli ve telekoma” ilişkin Sözleşme’nin 5. Maddesinin 9. fıkrasında fatura düzenleneceğinin hüküm altına alındığı, “personel” bedelinin Sözleşme’nin 4. Maddesi 1. Fıkrasında belirtilmediği, personelin davalı … tarafından istihdam edileceği düzenlenmiş olduğu ve sözleşmede personel istihdamına ilişkin davalı tarafa fatura düzenleneceğine dair bir mutabakatın tespit edilemediği, Sözleşme’nin 5. Maddesi 8. Fıkrasında temizlik hizmetinin davalı … tarafından gerçekleştirileceği ancak temizlik malzemelerinin davacı tarafından karşılandığı ya da davalı …’ya fatura edileceğine dair sözleşmede düzenleme tespit edilemediğini,” bildirmişlerdir.
Ek rapor mahkememizce yeterli görülmüş ve itirazlar red edilmiştir.
Birleşen davaya konu … İcra müdürlüğünün 2021/… Esas dosyası incelenmiş, 21/09/2021 tarihinde, 629.541,73 TL asıl alacak ve TTK’nın 1530. Maddesi uyarınca temerrüt faizi üzerinden takip yapıldığı, davalını süresinde itirazı üzerine takibin durduğu ve birleşen davanın açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Catering sözleşmesinden kaynaklı bir kısım fatura alacaklarının, bir kısım dekorasyon gideri ve bir kısım tabele- tente değişimi nedeniyle alacak isteme ilişkindir.
Birleşen dava, faturaya dayalı icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında 04/11/2019 tarihinde catering hizmeti sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme ile davacının işlettiği … Oteli’nin mutfağı kullanılarak davalı … tarafından 2 yıl süre ile restoran ve cafe bölümlerinde yemek ve servis hizmeti sağlanması hususunda anlaşıldığı görülmüştür.
Davacının 2021 yılındaki cirosu esnaf faaliyeti sınırını aştığı tespit edildiğinden, davalı tacir sayılarak mahkememizin görevine itirazı kabul edilmemiştir.
Asıl ve birleşen davanın aynı sözleşmeden kaynaklandığı, birlikte görülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporları, dinlenen tanık beyanları ve tarafların isticvabı ile davalının eda ettiği yemininden, taraflar arasındaki sözleşmeden ve faturalardan; davacıya ait otelde davalının kendi personeli ile yemek ve servis hizmeti sunmayı üstlendiği, sözleşmenin iki yıllık olarak kararlaştırıldığı, pandemi etkisinin kalktığı bir dönemde davalının sözleşmeyi ifadan imtina ettiği ve fesih edildiği, fesihte davalının kusurlu olduğu kanaati oluşmuştur.
Sözleşmeye göre 350.000,00TL olan dekorasyon bedelinden, bakiye süreye isabet edecek kısmının davalıdan alınacağı kararlaştırılmış, bilirkişi tarafından bu miktar doğru bir şekilde 33.994,00TL olarak tespit edilmiş, mahkememizce bu miktardan davalı sorumlu görülmüştür.
Sözleşmeye göre davalının kendi personeli ile hizmet vermesi gerekirken, personelin davacı tarafça temin edildiği, yine elektrik, doğalgaz vs gibi giderlerin davalıya fatura edileceğinin kararlaştırıldığı ve bir kısmının davalı tarafça ödenmediği anlaşılmıştır. Davalının itiraz ettiği ve ödemediği fatura bedellerinden sorumluluğunu kaldıran bir anlaşma olmadığı gibi, bu konuda davalının yemin teklifinde bulunduğu ve davacının yemini eda ettiği, dolayısıyla davacının sorumlu olduğu 231.851,75 TL fatura bedellerinden de mahkememizce sorumlu tutulmuştur. Böylece davalının asıl davaya konu borcu 264.845,75 TL olduğu tespit edilmiş, bu miktarın, temerrüt tarihi olan 25/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Birleşen davaya konu cari hesap incelemesinden de, yine bilirkişi ek raporu ile tespit edildiği üzere, asıl davaya konu 231.851,75TL mahsup edildikten sonra, itiraza konu dört adet faturadan kaynaklı bakiye cari hesap alacağının 629.541,73 TL olacağı, davacının da bu miktarın tahsili istemli icra takibi yaptığı, davalının buna itirazının haksız olduğu ve iptali gerektiği, alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkum etmek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
A-Asıl dava yönünden;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; 264.845,75 TL nin 25/08/2021 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısma ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 18.091,61 TL harçtan, peşin alınan 5.100,73TL harcın mahsubu ile bakiye 12.990,88‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 41.726,86 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 9.443,20 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 8.373,45 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça peşin ödenen 5.100,73 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin kabul/red oranına göre 1.383,27 TL sinin davalıdan alınarak, geri kalan 176,72 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
B- Birleşen dava yönünden;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalının … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının İPTALİNE, takibin aynen devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 125.908,34 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 43.003,99 ‭TL alınması gerekli harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 7.603,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 35.400,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 94.135,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının peşin yatırdığı 7.603,29 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır