Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/26 E. 2023/96 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/26 Esas
KARAR NO : 2023/96

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 12/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllardır ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin müvekkilinden mallar satın aldığını, bu mallar karşılığında tanzim edilen faturaları itiraz etmeksizin ticari defterlerine işlediklerini, davalı şirketin müvekkiline olan borcunun uzun süre ödememesi nedeniyle, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı şirketin itiraz ettiğini, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını, yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu, davalı şirketin icra dosyasına itirazı yaptıktan sonra ödeme yaptığını, davalının borcunu ikrar ettiğinin göstergesi olduğunu, ancak kalan masrafları ve vekalet ücretini ödemediğini, davalı şirketin ödeme güçlüğü içerisinde olduğunu, ve hisse satışları ile özel bir fon tesis ettiklerini, mal kaçırma şirket borçlarını ödememe gayesi içerisinde olduğunu, bu nedenlerle davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerden hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini ve takibin devamına karar verilmesini, icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 24/01/2022 tarihli dilekçesinde özetle: Taraflar arasında iki ayrı sözleşme imzalandığını, sözleşmelerden biri 21/06/2018 tarihli normal vadeli sözleşme olduğunu, diğeri ise 10/01/2018 tarihli satıştan ödemeli sözleşme olduğunu, 10.01.2018 tarihli sözleşmeye göre, Taraflar arasında çalışma ve ödeme şeklinin, Satıştan Ödemeli, 30+30 şeklinde olacağı kararlaştırıldığını, bu sisteme göre, ay içinde satılan ürünlerin ödemesi, satıldığı ayın son günü vade kabul edilmekte ve bu tarihten 30 gün sonra sadece satılan malın ödemesi yapılmakta olduğunu, ayrıca faturanın vadelendirmeye esas teşkil etmeyeceğini, vade ve ödenecek tutarın sözleşmede kararlaştırılan usule göre belirleneceğinin de açık olduğunu, davacı, taraflar arasında sözleşme yokmuşçasına, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası ile 250.889,64 TL asıl alacağından bahisle icra takibini başlattığını, Müvekkil Şirkete ödeme emri gönderildiğini, Müvekkil Şirketin, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, tahakkuk etmiş borcu bulunmadığından borca itiraz edildiğini, Taraflar sözleşmenin 3.27 maddesine göre Müvekkil Şirketin, satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan, üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri, nakliye bedelleri de SATICI’ ya ait olmak üzere iade etme ve bedellerini SATICI’ nın piyasada geçerli olan son satış fiyatı üzerinden geri fatura etme hakkına sahip olduğu, SATICI’ nın bu hususu kabul ve taahhüt ettiği kararlaştırılmış olduğunu, Ticari ilişki sözleşmeye uygun devam etmekte iken, davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edildiğini, ve dava tarafça itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurduğunu belirterek müvekkili olan şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kaynaklı olarak davalının davacıya takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı, alacağın muaccel hale gelip gelmediği temerrüt oluşup oluşmadığı, faiz borcu bulunup bulunmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, icra inkar tazminatı veya kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası UYAP sistemi üzerinden gönderilmiş ve mahkememiz dosyası arasına alınmıştır, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, icra dosyası ve tarafların ticari defterlerinden oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Mali Müşavir bilirkişi …’ün hazırladığı 06/06/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; “davalı firmanın defter ve belgelerinin istenilmesine rağmen tarafına sunulmadığını, mevcut dosya kapsamında davacı… Ltd. Şti firmasına ait defter ve belgeler üzerinde inceleme yapıldığını, ayrıca taraflar arasında imzalanan iki ayrı sözleşme dayalı bir ticaret olduğunu, yapılan incelemede satış faturlarından herhangi bir sözleşmeye atıfta bulunmadığını, düzenlenen faturalarda ödeme şekli vade tarihi ibareleri ile ödeme tarihinin faturanın düzenlendiği tarihle aynı olduğunun tespit edildiğini, bu durumun ise davacı firmanın dava dosyası ekindeki cari hesap ekstresinde görüldüğünü, davacı fırmanın dava açtığı tarih itibari ile 18/11/2021 tarihli cari hesap ekstresine göre 250.889,64 TL alacağı olduğunu, ancak davalı firma … A.Ş’nin 06/12/2021 tarihinde 29.000,00 TL ödendiği banka dekontlarında ve kayıtlarında görüldüğünü, davalı firma …A.Ş.’nin yaptığı ödemeden sonra davacı firmanında kayıtlarından da yapılan tespitlere göre 221.708,17 TL(181,42 TL gibi önemsiz bir fark gözardı edildiğini, ) davacı firmaya asıl borcu olduğu tespit edildiğini, tarafınca davalı firma …A.Ş. Davacı firma …Ltd. Şti ‘ne 221.708,17 TL ana para ve dava tarihine kadar olan faizi 3.697,67 TL olmak üzere toplam borç olarak 225.405,84 TL olarak hesaplandığı yönünde, ” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş ve Mali Müşavir …’ün hazırladığı 22/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Mevcut dava dosya içeriği ve davacı firma… Ltd. Şti firmasına ait defter ve belgeler BS/BA üzerinden yapılan hesaplamalar ve değerlendirmeler sonucunda, … firmasının BS/BA formlarında yapılan incelemede … firması arasında bir uyumsuzluk olmadığını her iki firmanın uyum içinde olduğu BS/BA formları ve … firmasının ayrıntılı ve karşılaştırmalı şekilde tespiti yapılan cari hesabı karşılaştırıldığında toplamda kendi aleyhine 23.322,51 TL eksik beyan ettiğinin görüldüğünü, borcun faizine dava açılış tarihine yapılan itirazdan dolayı iki aşamalı dava açılmadan 29.000,00 TL’nin ödenmiş olması ve faizin hesaplanması dava açılış tarihine göre yeniden hesaplanarak, toplamda 221.708,11 TL anapara 3.136,25 TL faiz olmak üzere 224.844,36 TL borç hesaplandığı yönünde ” mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında devamlı ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap bulunduğu, bu hesaba göre davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, işbu itirazın iptali davası açılmadan evven davalının davacıya 29.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmış, dosya alanında uzman mali müşavir bilirkişiye tevd edilmiş, bilirkişi tarafların tcari defter ve kayıtları ile BA/BS formlarını incelemiş, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 250.889,64 TL alacaklı olduğu, ancak bu alacağın 29.000 TL’lik kısmın dava açılmadan önce davalı yanca ödendiği, böylece bakiye borcun 221.889,64 TL olduğu, ancak davacının yine de tüm takip bakımından itirazın iptalini talep ettiği görülerek; İstanbul ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibin 221.889,64 TL’lik kısmı yönünden itirazın iptali ile takibin 221.889,64 TL üzerinden devamına karar verilmiş; takibe konu alacak miktarının 29.000,00 TL’lik kısmı için açılan itirazın iptali davasının ise dava açılmada önce davalı yanca ödeme yapılmış olması sebebiyledavanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş; takibe konu alacak miktarı likit ve belirlenebilir olduğundan davalının haksız itirazı sebebiyle davacının alacağını tahsilde gecikmesi sebebiyle uğradığı zararın tazmini amacıyla icra inkar tazminatına hükmolunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE; İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibin 221.889,64 TL’lik kısmı yönünden itirazın iptali ile takibin 221.889,64 TL üzerinden devamına,
-Takibe konu alacak miktarının 29.000,00 TL’lik kısmı için açılan itirazın iptali davasının hukuki yarar yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-)Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takibe konu asıl alacak miktarı olan 221.889,64 TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Alınması gerekli 15.157,28TL harçtan peşin alınan 3.030,12TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 12.127,16 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-)Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 3.030,12TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı, 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 111,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.222,32TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 3.715,64TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 34.064,55TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin kabul red oranına göre 158,4TL’sinin davacıdan, 1.161,6TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
9-)6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır