Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/254 E. 2023/350 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/254 Esas
KARAR NO : 2023/350
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 20/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle: davalı/borçlunun kullanımında olan tesisatta Kurum tarafından yapılan kontrolde perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği 12.11.2014 tarih ve … seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağının tanzim edildiğini, tutanağa istinaden 4.277,00-TL tutarında kaçak elektrik tüketim tahakkuku tüketim tahakkukunun yapıldığını, tahakkuk üzerine davalı/borçlu tarafından 2.384,96-TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin borcu karşılamak için yeterli olmadığından bakiye 1.892 ,04-TL tutarında ödenmemiş kaçak elektrik bedeline gecikmiş gün faizi ve faizin KDV’si ilave edilerek 3.238,28TL’nin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun ilgili kaçak elektrik bedelini ödemek için son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini belirterek davanın kabulü ile davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın haksız olarak müvekkili şirket ve şirket ortakları hakkında İstanbul icra takibinde bulunduğunu, müvekkili şirketin Kaçak/Elektrik kullanım tespit tutanağında yer alan … Mah. … Mevkii … /İST. adresinde mukim taşınmazı 01.02.2013 Tarihli kira sözleşmesi ile … ( T.C … ) a kiralandığını, sözleşmenin 11. Maddesi gereği de abonelikleri kendi üzerine almasının kararlaştırıldığını, kiracının bu süreçte kiralarını, aidat ve ısınma avansı alacaklarını ve kira bedellerini ödemediğini, kiracı hakkında icra takibi başlatıldığını, 06.04.2015 tarihinde söz konusu mecuru tahliye ettirildiğini, müvekkilinin 01.02.2013-06.04.2015 tarihleri arasında daireyi kullanımlarının söz konusu olmadığını, kaçak kullanımın müvekkili tarafından değil kiracı tarafından yapılmış olduğunu, müvekkilinin kiracısı olan …’IN davaya dahil edilmesi gerektiğini, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini, davacının, %40’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı şirket ile davalı arasında akdedilen elektrik aboneliği sözleşmesi olup olmadığı, sözleşme var ise bu sözleşmesi kapsamında davalının edimlerini ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, davalının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı, tarafların temerrüde düşüp düşmediği, icra takibine yapılan itirazların haklı olup olmadığı, icra inkar ve kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … hazırladığı 18.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “endeks değerleri tahakkuk hesabında kullanılan sayacın yasal sayaç olarak değerlendirildiğini ve öncesinde elektriğin kesik, sayacın mühürlü durumda olduğunu gösteren geçmiş tarihli bir belgenin de paylaşılmadığını, eğer yasal şekilde tesis edilmiş sayaç yokken veya sökülmüşken idarenin izni ve bilgisi olmaksızın sayaç kurulmuşsa bu halde kaçak elektrik kullanımı şeklinin yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilme şekline uyacağını, idareye kayıtlı sayaç varken elektrik kullanımına sözleşmesiz devam ediliyorsa da sayacın idare tarafından zaten mühürlenmiş ve elektrik kesilmiş durumda olması gerektiğini, bu durumda da kaçak kullanımı şeklinin mühür fekki olacağı ve özel durumlarda usulsüz elektrik kullanımından da bahsedilebileceğini, 12.11.2014 tarihli tespitin bu kullanım şekillerinden hiçbirine uymadığını, bu sebeple dava konusu tesisatta daha önce yasal şekilde elektrik kullanımı yapılıp yapılmadığının varsa abonelik sözleşmesinin nasıl sonlandığının belirlenmesi gerektiğini, bunun için de tesisata ait KW-TL tüketim ekstrelerinin, varsa önceki abonelik sözleşmesi, sayaç mühürlemesi vb.belgelerin sunulması gerektiğini, davacı tarafından tüketim miktarı hesabında esas alınan sayacın bu tüketimi hangi zaman aralığında kaydettiğinin belirsiz olduğu anlaşıldığı için Yönetmeliğin süre hesabında 12 ayın aşılamayacağı hükmü gereği tahakkuk hesabında sayaç endeks değerlerinin kullanılamayacağını” mütalaa etmiştir.
İtiraz üzerine hazırlanan 29/01/2023 tarihli ek raporda bilirkişi özetle; “dava konusu kaçak elektrik kullanımının düzenlendiği 12.11.2014 tarihinde fiili kullanıcının dava dışı … olduğu, ancak kiracı adına abonelik sözleşmesinin 28.11.2014 tarihinde yapıldığını, sayacın kaydettiği bu tüketimin 12 aya kadarlık kısmının tüketim miktarı olarak esas alınabileceğini, yönetmeliğin ilgili hükümleri gereği yapılan hesaplama sonucunda fatura bedeli 1.051,07.-TL olarak hesaplandığını, davacı beyanına göre 12.11.2014 tarihli tutanağa istinaden 2.384,96-TL ödeme yapıldığının beyan edildiğini, yapılan bu ödemenin 12.11.2014 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespitine ilişkin tahakkuk ettirilebilecek fatura bedeli olan 1.051,07TL’ den fazla olduğunu” mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davalının mülkiyetindeki taşınmazda aboneliksiz olarak elektrik kullanımı yapıldığı, bu durumun davacı kurumca fark edilmesi üzerine kaçak tespit tutanağı düzenlenerek kaçak faturasının tahakkuk ettirildiği, bunun üzerinde davalının 2.384,96-TL ödeme yaptığı, bakiye alacak 3.238,28-TL için takibe geçildiği, …. İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan itiraz üzerine işbu itirazın iptali davanın açıldığı anlaşılmıştır. Alanında uzman elektrik mühendisi tarafından yapılan inceleme neticesinde davalıya ait yerde aboneliksiz şekilde elektrik kullanıldığı tespit olunmuş, davalının tacir olduğu, basiretli bir tacir gibi davranarak elektrik aboneliği tesis ettikten sonra taşınmazı kullanıma başlaması gerektiği değerlendirilerek davalının kaçak kullanım sebebiyle kesilecek kaçak elektrik faturasının tamamından sorumlu tutulması gerekeceği kanaatine varılmıştır. Bilirkişinin, ilgili yönetmelikler çerçevesinde yargısal denetime açık şekilde hazırlanan raporunda kaçak elektrik kullanımı sebebiyle ödenmesi gereken miktarın 1.051,07TL olduğu anlaşılmış, davalı yanın davacı kuruma yaptığı ödemenin ise daha fazla olduğu anlaşılarak davacının bakiye alacağı kalmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davalı yan kötü niyet tazminat talebinde bulunmuşsa da davalının kaçak elektrik kullandığı tespit olunduğundan ve davacı kurumun takibe kötü niyetle geçtiği ispat olunamadığından Davalı yanın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 179,90-TL red karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 80,70TL, harçtan mahsubu ile eksik 99,20TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.238,28TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı.16/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır