Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2022/563 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/253 Esas
KARAR NO : 2022/563
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 19/04/2022 tarihli dilekçesi ile, Müvekkilinin diğer paylı maliklerle birlikte hissedarı olduğu taşınmazı davalının sigortalısına kiraladığını, davalı ile kiracı arasında 01.12.2019 tarihinde Kadın Girişimci İşyerim Paket Poliçesi yapıldığını, davalı … poliçesine dayanarak sigortalı iş yerinde 28.01.2020 tarihinde meydana gelen yangın için kiracı … …’ya poliçe şartlarına göre tespit ettiğini iddia ettiği 230.015,64 TL tutarlı hasar bedelini ödediğini, davalı şirketin aldığı eksper raporuna göre yangın, iş yerinde 28.01.2020 tarihinde elektrik enerjisinin ısı enerjisine dönüşmesi nedeniyle kablo izolelerinin tutuşması suretiyle yangın başlangıcı ortaya çıktığını, davalının olaydan kaynaklanan hasar bedelini müvekkile rücu ettiğiği ve müvekkili aleyhine 06.07.2020 tarihinde …. İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı dosya kapsamında ilamsız icra takibi başlattığını, dosyada en son müvekkiline ait taşınmazlarının satışı talep edildiğini, davalı ile kiracı arasındaki sigorta poliçesi 01.12.2019 tarihinde yapılmış olduğunu ve yangın poliçe yapıldıktan 2 ay sonra meydana geldiğini, ”Binalarda Yangın Söndürme Yönetmeliği madde (6) Sigorta şirketleri, yangına karşı sigorta ettirme talebi aldıkları binalarda, tesislerde ve işletmelerde, bu Yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek mecburiyetindedir.” Yangın poliçesinin yapılması sırasında davalı şirket kiracının elektrik tesisatının yönetmeliğe uygun olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğini, müvekkilinin haberi bulunmadığı tesisat bozuklukları tespit edilmiş olacak ve böyle bir zarar meydana gelmeyeceğini, davalı şirketin yükümlülüğünü yerine getirmemesi zararın meydana geliş sebebi olduğunu, beyanla; …. İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı dosya ile talep edilen borcun olmadığının tespiti ile haksız icra takibinin durdurulmasını, mahkemece takdir edilecek teminat mukabilinde yahut teminatsız olarak İstanbul İl/ … – … N: … ve İstanbul İl/ Maltepe- … taşınmazlarının satışı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilerek satışın durdurulmasını, dava sebebiyle uğranılan zararların yasa gereği alacağın yüzde %20 az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvvekiline verilmesini ve vekâlet ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 24/05/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket nezdindeki 28.01.2020 günü saat.11.00 civarında alevli yangın çıktığını, müvekkili … Sigorta A.Ş.’ ne … nolu işyeri yangın sigorta poliçesi ile sigortalı … …’nın işlettiği … Mah. … Cad. No: … İstanbul adresindeki ayakkabı mağazası olarak işletilen işyerinde bulunan sigortalı değerler 28.01.2020 tarihinde “….bodrum üzeri 5 katlı binanın giriş kat işyerinin asma kat dahilinde tavana monte spot,halojen ve floresan armatürlerin iletken kablolarındaki elektrik enerjisinin herhangi bir nedenle (gecşek bağlantı, aşırı yül ,nötr faz teması ) ısı enerjisine dönüşmesiylekablo izolelerinin tutuşması sonucu yangın başlangıç olayının meydana geldiği, çevresine sirayetle geliştiği kanaatine varılmıştır…” ( … Bld.İtfaiye Daire Başk.Yangın Raporu -31.01.2020/YS189-200 S) şeklinde itfaiye yangın raporu kapsamında belirtilen yangın neticesinde hasarlandığını, müvekkili şirket tarafından hasar inceleme ve tahkikat işlemleri esnasında Genel ve Sınai Yangın Uzmanı … tarafından yangın mahalli 06.02.2020 tarihinde gezilmek ve fotoğraflanmak sureti ile Bilirkişi Tespit Raporu hazırlandığını, ve “Paralel bağlantı nedeniyle tek bir elektrik hattının tüm bu yükü taşıdığı ve ilk giriş noktasındaki floresan armatür tesisatı üzerindeki aşırı ısınmaya bağlı kablo izolasyonu tutuşması sonucunda yanma hadisesinin başlamış olduğu, mevcut aydınlatma tesisatının ve armatürlerin kiracının girişinden önce mevcut olduğu ve sigortalı kiracının mevcut hali ile tesisatı kullanmaya devam ettiği, ayrıca yasal zorunluluk olarak sigorta panoları üzerinde bulundurulması gereken , canlı hayatının kurtarmaya 30 mA ve yangın önlemeye yönelik 300 mA eşik değerli kaçak akım rölelerinin bulunmadığı ,elektrik panosu ve elektrik tesisatının binanın ayrılmaz parçası olması nedeniyle bina malikinin sorumluluğunda olduğu….” şeklinde rapor tanzim edildiğini, sözkonusu hasar nedeni ile müvekkili şirket tarafından sigortalı emtealar-değerler üzerinde yaptırılan ekspertiz incelemesinde hasar tazminatı olarak saptanan 230.015,64-TL (15.215,64 KDV dahil( 25.02.2020 tarihli … …’nın müvekkili şirkete düzenlediği 190.19548-TL lik yansıtma faturası ) poliçe özel ve genel şartları gereği 27.02.2020 tarihinde sigortalısına ödendiğini, davacı … müvekkilince sigortalı işyerinin kiraya vereni ve yapı maliki olduğundan sigorta panoları üzerinde bulundurulması gereken , canlı hayatının kurtarmaya 30 mA ve yangın önlemeye yönelik 300 mA eşik değerli kaçak akım rölelerinin bulunmadığını, sorumluluk ilkeleri kapsamında TBK ve TMK ve TTK gereği , kusursuz sorumluluk , kusur ve ihmali nedeni ile ödenen hasar tazminatının tahsili amacı ile ….İcra Müdürlüğü nezndeki 2020-… E. Nolu usul ve yasaya uygun ilamsız takip açıldığını ve takibin kesinleştiğini beyanla; davacının davasının reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; sigorta teminatı kapsamında ödenen zararın TTK’nın 1472 maddesi kapsamında rücuen tahsili için başlatılan icra takibi nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen yangın nedeniyle sigortalısına ödeme yaptığı ve yapmış olduğu ödeme nedeniyle taşınmaz sahibi olan davacıya rücu için icra takibi başlattığı ve davacının bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır.
Davacı, zarar gören mecurun diğer paylı malikler ile birlikte kiralayanı, dava dışı sigortalı ise kiracısı olup taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık, temelde bu kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, hukuken sigortalının yerine geçerek, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilecektir. Bu durumda da, görevli mahkeme, sigortalı ile davacı arasındaki ilişkinin hukuki içeriğine göre belirlenecektir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 Tarihli E.37, K.9 sayılı kararı, ” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklindedir.
6100 sayılı HMK’nın 4. Maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevleri düzenlenmiş, buna göre “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları” görmekle görevlidir.
Sonuç olarak yukarıda açıklandığı üzere, davacı ile sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlığın, sigorta poliçesinden değil de, davacı ile dava dışı sigortalı arasındaki kira sözleşmesinden kaynakladığı, davacının, sigortacının dava dışı sigortalısına ödediği ve halefiyet ilkesince kendisinden rücuen talep edilen miktardan dolayı borçlu olmadığı iddiasıyla bu davayı açtığına göre, bu davanın HMK 4.maddesi gereğince davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği sabittir. … Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 10/01/2019 tarih 2018/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.
Huzurdaki davada mahkememiz görevli olmayıp görevli ve yetkili mahkeme İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ dir. Açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZ olması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde dosya üzerinden açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin esas mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır