Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/244 E. 2023/497 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/269 Esas
KARAR NO : 2023/484

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 19/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 27/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle;…Köyü Mah. …Cad. üzerinde 25.04.2020 tarihinde…yüklenici firması…-… İş Ortaklığı*… Yapı ekipleri tarafından yapılan altyapı kazı çalışmaları esnasında şirketlerine ait tesislerin hasara uğratıldığını, hasarın kendilerinin teknik elemanları tarafından tespit edildiğini ve hasarın giderildiğini, meydana gelen hasar nedeni ile 22.494,79 TL zarar oluştuğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 22.494,79 TL’nin hasar tarihi olan 25.04.2020 tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi, vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve yargılama sonuçlanana kadar alacaklarının tahsilini teminen davalılar nezdinde ve tespit edilmesi halinde üçüncü kişilerde bulunan davalıların hak ve alacaklarına tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …Müdürlüğü tarafından sunulan 08/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının kamu tüzel kişisi olduğunu, dava konusu eylemin hizmet kusurunu oluşturduğunu, davacı açısından kamu hizmetinin ifasına ilişkin olduğundan davaya konu eylemin davanın tam yargı davası olarak idare mahkemesinde açılması gerektiğini ve yargı yolunun hatalı olarak gösterildiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları olduğunu, davacının davranışının oluşan zarar oluşturmadığını ve aralarında illiyet bağı bulunmadığını, bu nedenle davanın kendilerine karşı açılmasında hukuki menfaat şartı olmadığından husumete itiraz ettiklerini, davada objektif kusur sorumluluğunun incelenmesi gerektiğini, davacının dosyaya sunduğu delillerin dikkate alınamayacağını ve bunların davacı tarafından tek başına düzenlendiğini, bilirkişi incelemesi ve keşif yapılması gerektiğini, fatura bedellerinin fahiş olabileceğini ve davacının dosyaya sunduğu delillerin geçerliliğinin tartışmalı olduğunu, davaya konu hasarın diğer davalıların elemanlarının fiillerinden kaynaklandığını ve yüklenici firma ile yaptıkları anlaşmada yüklenici firmanın ortaya çıkan zarardan tek başına sorumlu olacağının kararlaştırıldığını ve bu nedenle kendilerinin hukuken sorumluluklarına gidilemeyeceğini, davacı şirketin Elektronik Haberleşme Altyapı Referans Sistemine – İlişkin Yönetmeliğe, Elektronik Haberleşme Altyapı Referans Sistemine İlişkin Dökümana, yasalara uyup uymadığı, kusurlu davranışlarıyla oluşan zarara etki edip etmediğinin incelenmesi gerektiğini davacının tanık dinletmesine muvafakatleri olmadığını, davacı ile tanıklar arasında menfaat birliği olduğunu bu nedenle dinlenmelerinin usul ekonomisi açısından da mümkün olmadığını, faizin başlangıcına esas alınacak tarihin kamu kurumu olmaları nedeniyle dava tarihi olması gerektiğini, istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, işçi, araç yakıt ve sair giderlerin müspet zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek, öncelikle yargı yolu ve görev itirazının kabul edilerek görevsizlik kararı ve dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini beyan etmiştir.

Davalı …Ltd. Şti: 21/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin olay tarihi olan 25.04.2020 tarihinden itibaren başladığını ve davacının taleplerinin TBK.m.72 hükmü uyarınca zamanaşımına uğradığını, öncelikle kendileri ile diğer davalılar arasında altyapı kazı çalışmaları için sözleşme kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, hasara dair davacı tarafından tutulan tutanak tek yanlı düzenlendiğinden hasarın gerçekleştiği tarihin tam olarak tespit edilmesi gerektiğini, hasarın tespiti yapılsa bile özen ve dikkat yükümlülüğüne uygun davrandıklarından herhangi bir sorumlulukları bulunmadığını, usul hukuku kuralları bakımından senetle ispat zorunluluğu öngörüldüğünden tanık dinletilmesine muvafakatleri olmadığını, davacının yasalara uygun olarak özen ve dikkat yükümlülüğünü gözeterek tesisatın kurulup kurulmadığının incelenmesi gerektiğini, zararın doğumunda davacı şirketin tam kusuru olduğunu ve bu yüzden davanın reddinin gerektiğini, kazı çalışmalarına katıldıkları düşünülse bile yapılan işin idarenin iznine bağlı olduğu ve bu yüzden kendilerine sorumluluk yüklenemeyeceğini, davacının talep ettiği hasar bedelinin yüksek olduğunu ve temerrüt oluşmadığı için faizin hasar tarihinden itibaren istenemeyeceğini belirterek, davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …A.Ş. ve …Ltd.Şti. 23/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde; düzenlenen tutanakların tek taraflı olarak düzenlendiğini, usul hukuku kuralları gereği tanık dinletilmesine muvafakatleri olmadığını belirterek, bu nedenlerle davacının davasının reddedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Nitelikli Hesap Uzmanı Doç. Dr. …, Elektronik ve Haberleşme Uzmanı …, İnşaat Mühendisi…arafından sunulan 23/02/2023 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davalılar tarafından yapılan kazı neticesinde davacı altyapısında meydana gelen hasar bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Nitelikli Hesap Uzmanı Doç. Dr. …, Elektronik ve Haberleşme Uzmanı… ve İnşaat Mühendisi …marifetiyle hazırlanan 23/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacının İSKİ dışındaki diğer davalılardan müteselsilen 21.363,40 TL KDV olmak üzere toplam 25.208,81 TL talep edebileceği, zarar doğuran olayın haksız fiil olması ve tarafların tacir olmaları nedeniyle davacının alacağına olay tarihi olan 25.04.2020 t.den itibaren avans faizi oranında temerrüt faizi yürütülebileceği, davacının istemi 22.494,79 TL olup talep sınırları dahilinde olduğu…” yönünde kanaat bildirilmiştir. İşbu bilirkişi raporunda, Davalı …’nin davalılardan Malamira ve Yeni vizyon firmalarına 27/06/2018 tarihli sözleşme ile Avrupa Bölgesi Müteferrik İçme Suyu İnşaatı işini anahtar teslimi verdiği ve bu nedenle oluşan zarardan yüklenici ve taşeronun müteselsilen sorumlu olacağı belirtilmiş ise de, 27/06/2018 tarihli sözleşme incelendiğinde; alt yüklenicinin yapacağı bazı işlerde idare olan davalı…’nin onayı şartı arandığı anlaşıldığından tam manasıyla “anahtar teslim” sözleşmeden bahsedilemeyeceğinden-bilirkişi raporunun aksine- davalı…’nin diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar bilirkişi raporunda davacının 22.494,79TLyi talep edebileceği belirtilmiş ise de; davacı tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığına ilişkin dosya kapsamına sunulmuş belge bulunmadığı dikkate alındığında işçilik – montaj – araç – personel giderlerinin toplam tutarı olan 18.852,69TL’nin davacı kurumca talep edilemeyeceği kanaatine varılmakla; davacının sadece malzeme bedeli tutarı olan 2.780,71TL’nin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile;
2.780,71TL’nin zarar tarihi olan 25/04/2020 itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Alınması gerekli 189,95TL harçtan peşin alınan 384,16TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 194,21TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafça yapılan 80,70TL başvuru harcı, 384,16TL peşin harç, 3.600,00TL bilirkişi ücreti,115,00TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 4.179,86TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 516,63TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı taraf davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre 2.780,71TL vekalet ücretinin müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-)Arabuluculuk ücreti olan 1.600,00TL nin kabul red oranına göre; 1.402,24TL’sinin davacıdan, 197,76TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-)6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır