Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/211 E. 2023/344 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/211 Esas
KARAR NO : 2023/344
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 02/04/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili firma ile davalı şirket arasında devam eden ticari ilişki neticesinde davalı şirketin devam eden cari hesaptan bakiye 251.479,99 TL borcu bulunduğunu ancak davalı şirketin 251.479,99- TL bedelli hesap bakiyesini ödemediğini, …. İcra Müdürlüğü nün 2022/… Esas sayılı dosyası ile cari hesaptan kaynaklanan fatura alacağınının tahsili amacıyla icra takibine konulduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 10/05/2022 tarihli cevap dilekçesi ile, davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümlerine aykırı olduğunu ve yasaların emredici hükmü gereği davacı dava dilekçesinde iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge ve delil sunmadığını, esas yönünden ise davacının müvekkili şirketin mağazalarında satılmak üzere ürün tedarik ettiği firmalarından biri olduğunu, müvekkil şirketin davacıyla sat-öde sözleşme sözleşme imzalanmış olduğunu, davacı tarafça düzenlenen faturaların vadelendirmeye esas teşkil etmeyeceği, vade ve ödenecek tutarın ise sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde uygulanacağı taraflar arasındaki sözleşme ile tartışma dışı olduğunu, davacı taraflar arasında sözleşmeler yok sayılarak, …. İcra Dairesinin 2022/… Esas sayılı dosyası ile alacağından bahisle icra takibine geçtiğini ve davalı müvekkil şirkete ödeme emri gönderdiğini, davalı müvekkili şirketin, taraflar arasındaki sözleşmeye göre, tahakkuk etmiş borcu bulunmadığından borca itiraz edildiğini, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatına hükmedilemeyeğini, likit alacaktan bahsedilmek için alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması bu sayede de borçlunun ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda bulunması gerektiğini, İİK’nun 67. maddesinde belirlenen koşullar oluşmadığından, davacı tarafın icra-inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, davalı müvekkilin, alacaklı olduğunu iddia eden davacıya herhangi bir nam ve sıfat altında borcu bulunmadığını beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan ….İcra Müdürlüğü’nün 2022/… numaralı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi tarafından, borçlu …Anonim Şirketi aleyhine 251.479,99 TL asıl alacak, 4.232,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 255.712,09 TL alacağa yıllık %15,75 reeskont-avas faiz ve değişin oranlarda işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından süresi içinde icra takibine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı yanca fatura suretleri, ihtarname ve tebligat mazbatası dosyaya sunulmuştur.
… Vergi Dairesi ve Kökpınar Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak tarafların 2021 yıllarına ait karşılaştırmalı BA/BS formları dosyamızı kazandırılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için SMMM bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 01/09/2022 tarihli raporunda özetle; “…Davacı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi 2021-2022 yılı içindeki ticari faaliyetleri yukarıda dökümü yapılan belge ve kayıtların incelenmesi neticesinde davalı … Anonim Şirketinin nihayi tüketicilerine teslim edilerek faturalama yapıldığı, satışın neticesinde muavin hesap bakiyesi 248.816,30 TL borçlu olduğu ve satışların tamamının gerçekleştirilmesi nedeni ile 248.816,30 TL tutarın ödenmesi…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyanda bulunulmuştur.
Mahkememizin 20/10/2022 tarihli duruşması 1 nolu ara gereğince tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamında bilirkişi raporu davalı tarafça sunulacak olana ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle cari hesap ile davalı iddiası gibi sat-öde şeklinde bir işleyiş ile yine satılmayan ürünlerin iadesi şeklindi bir anlaşma olup olmadığı hususlarının davalı defterleri ile birlikte irdelenerek mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi 13/12/2022 tarihli raporunda özetle;”… Davacı şirketin 2021,2022 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, davacının 2021,2022 yılı Yevmiye defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu, davacının ticari defterlerinde davalı şirket ile cari hesabına ait 20.01.2022 tarihi itibariyle 248.816,30 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defter ve cari hesap hareketleri talep edilmiş olup, davalı vekiline müvekkili tarafından iletilmediği bilgisi tarafıma verildiğinden bu hususta inceleme yapılamadığı, ihtilaf konusunun taraflar arasında olan davalının ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için öncelikle ürün satışının gerçekleşmiş olması gerekmekte yönünde olduğu, davacıya ait ürünlerin satışının gerçekleşmemesi sebebi ile ödeme yapılmadığı, bu durumda uyuşmazlık ilgili, davalı şirketin çalışma şeklinin sat-öde şeklinde olduğu, bu durumun değerlendirilmesinin uzmanlık alanımın dışında olduğundan sektörel bir bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiği…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı ayrı ayrı beyanda bulunulmuştur.
Mahkememizin 12/01/2023 tarihli duruşması 2 nolu ara gereğince dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile, davacı tarafça faturalara konu mal veya hizmetin davalıya verilip verilmediği, ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği hususlarının sunulan kayıtlar, ayrıca davalı itirazlarının sunulması halinde sözleşme ile birlikte değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 27/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporu özetle:”… Davacı şirketin 2021 ve 2022 yılı ticarı defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, davacının 2021 ve 2022 yılı yevmiye defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu, davacının ticari defterlerinde davalı şirket ile cari hesabına ait 20.01.2022 tarihi itibariyle 248.816,30 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defter ve cari hesap bilgileri tarafıma sunulmadığından bu hususta inceleme yapılamadığı, ihtilaf konusu taraflar arasında olan davalının ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için öncelikle ürün satışının gerçekleşmiş olması gerekmekte yönünde olduğu, davalının iddiasının ise davacıya ait ürünlerin satışının gerçekleşmemesi sebebi ile davalı tarafından ödeme yapılmadığı yönünde olduğu belirlenmiştir. Dava dosyasına sunulan davacı şirketin davalı yana kesmiş olduğu faturaların ve irsaliyelerin teslimine yönelik kargo teslim gönderi bilgileri görülmüş olup;kargo teslim bilgileri ile davacının davalı yana kesmiş olduğu fatura bilgilerinin birbiri ile örtüşmekte olduğu, davacı tarafça kesmiş olduğu faturalara konu malların teslimatına yönelik olarak sevk edilen faturalara konu malların listesi incelenmiş, davacı şirket tarafından davalı yana kesilen faturalara konu malların tesliminin yapıldığı yönünde…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyanda bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ürün alım satımına ilişkin açık hesap şeklinde bir ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu ilişki kapsamında davacının davalıya temin etmeyi taahhüt ettiği ürünleri teslim edip etmediği, davalının teslim edilen ürünlerin bedelini ödeyip ödemediği, davalının iddia ettiği gibi taraflar arasında sat-öde şeklinde( davacının ücrete hak kazanması için ilk önce davalının ürünlerin satışını yapması ve elde edeceği gelirden davacının alacağını ödemesi) bir anlaşma bulunup bulunmadığı, tüm bunlara göre davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarındadır.
Bunların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmış, talimat mahkemesi aracılığı ile davacı defterlerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ile daha sonra davalı defterlerinin de birlikte incelenerek rapor tanzimine karar verilen 13/12/2022 tarihli raporda da ticari kayıtlara göre davacının davalıdan 248.816,30 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Alınan ilk iki raporda davacının ticari kayıtlarına göre alacaklı olduğunun tespit edilmesi karşısında davacının davalıya vermeyi taahhüt ettiği ürünleri teslim edip etmediğine ilişkin bir incelemeye yer verilmediğinden bu hususta ek rapor alınması yoluna gidilmiş, ek raporda davacının ticari kayıtlarına alacağın dayanağı olarak gösterdiği faturalar ile irsaliyelerin birbiri ile örtüştüğü, davacının taahhüdünü yerine getirdiği ve davalıya tedarik etmeyi vaat ettiği ürünleri teslim ettiği tespit edilmiştir. Davalı da bunun aksini ileri sürmemiştir.
Davacı defterleri tek başına alacağın ispatı için yeterli olmamakla birlikte hem davalının ticari defterlerini kök ve ek rapor tanzim edilirken mazeretsiz olarak sunmaması, 6100 sayılı HMK’ nın 222.maddesine göre artık davacı kayıtlarının lehine delil olarak kabul edilebilecek olması hem de davacının teslim olgusunu ispatlaması karşısında bilirkişi raporları tespit edilen 248.816,30 TL tutarında davacının davalıdan alacaklı olduğu mahkememizce de sabit görülmüştür.
Davalı taraflar arasında sat-öde şeklinde bir anlaşma olduğu, davacının ücrete hak kazanabilmesi için ilk olarak davacı ürünlerinin satılması gerektiğini ileri sürmüşse de davalının cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu ve taraf imzalarını içerir “Satıcı Kondisyon Özet Tablosu” isimli belgede “Çalışma ve Ödeme Şekli” başlıklı kısımda “sat-öde” kısmının işaretli olmadığı, yalnızca “vadeli” kısmının işaretli olduğu, yani taraflar arasında sadece vadeli satışın kararlaştırıldığı, buna göre yazılı belge ile böyle bir şartın bulunmadığını ispat davacı karşısında davalının iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiği, buna karşın davalı yanca bunu ispata yarar yazılı belge sunulmadığından davalının bu iddiasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davacı icra takibinde 251.479,99 TL asıl alacak talebinde bulunmuşsa da hem talimat mahkemesi hem 13/12/2022 tarihli kök raporda davacı asıl alacağının 248.816,30 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı keşide ettiği ihtarname ile davalıyı temerrüde düşürmüştür.
Davacı icra takibinde 4.232,10 TL işlemiş faiz talebinde bulunmuş ,bilirkişi raporunda ise bu 4.680,86 TL olarak hesaplanmıştır.
İtirazın iptali davası talepler yönünden takibe sıkı sıkıya bağlı olduğundan davacının icra takibinde istemde bulunduğu 4.232,10 TL kadar takip öncesi işlemiş faiz alacağı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Sonuç olarak bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacak ile icra takibinde talep edilen işlemiş faiz kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu ve davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sabit görüldüğünden davanın kısmen kabulüne, alacak da likit olduğundan hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2022/… numaralı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 248.816,30 ₺ asıl alacak, 4.232,10 TL işlemiş faiz olmak üzere yekun 253.048,40 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 17.197,36-TL harçtan peşin alınan 3.088,37-TL’nin mahsubu ile bakiye 14.197,36-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.088,37-TL peşin harç ile 80,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 3.789,50-TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 3.750,20-TL’nin davalıdan taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.560,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 15,65 TL’sinin davacıdan; 1.544,35 TL’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 38.426,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 2.663,61 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
9-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 11/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır