Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/195 Esas
KARAR NO : 2023/846 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 29/03/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı taraf ile ticari ilişki içerisinde dava dilekçeleri ekindeki faturalara konu malları davalı tarafın satın aldığını, bu satın alınan mallara ilişkin olarak da müvekkillerinin teminat olarak 09/02/2019 düzenleme tarihli, 30/08/2019 vadeli 60.307,00 USD bedelli senedi davalıya teslim ettiğini ancak iş bu senetle … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya ile icraya girişildiğini, bu senede dayalı olarak müvekkilinin davalı tarafa borcunun olmadığını, ticaretin yapıldığı dönem davacılardan … adlı şirket kurulduğunu, yeni bir şirket olduğunu, faturaya konu malları davacı şirketin davalıdan aldığını, ödemeye ilişkin olarak da parçalar halinde ödemenin yapılacağı kararlaştırıldığını, ayrıca bu ticarete ilişkin olarak da davaya konu senedin teminat olarak davacıya verildiğini, müvekkilinin söz konusu ödemeleri parçalı olarak gerçekleştirdiğini ve müvekkillerinin davalıya hiçbir borcu kalmadığını, borcun ödemesinin bittiği aşamada müvekkilleri ile davalı arasında kur farkı konusunda ihtilaf yaşandığını, bu dönemde davalı taraf haksız ve kötü niyetli olarak teminat olan senedi icraya koyduğunu, müvekkillerinin davalı tarafın vekili ile görüştüğünü, bu görüşme neticesinde dosya masrafları ve vekalet ücretinin ödenmesi halinde dosyanın kapanacağının müvekkillerine iletildiğini, bunun üzerine müvekkillerinin davalı tarafın avukatına 18.000,00TL vekalet ücreti ödemesi gerçekleştirdiğini, dosyanın da tahsil harcını 14.020,00 TL olarak ödediğini, müvekkillerinin hacizlerin fek edildiğini gördüğünde dosyanın da kapandığını sandığını ancak müvekkilinin e-devletten yaptığı sorgulamada dosyanın kapanmadığını gördüğünü, bunun üzerine davacının, davalı tarafın avukatını aradığını, avukat tarafından müvekkillerinin 8.000,00USD daha borcu olduğu cevabını aldığını, icra takibine konu senet teminat senedi olduğunu, bu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan “Solaryum Cihazı Satış Sözleşmesi” nin 4. Maddesinde Ödeme Şekli başlığının altında yazıldığını, ayrıca yine bu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin olarak 06/09/2019 tarihli ödeme dekontu da mevcut olduğunu, bu dekontta da söz konusu senedin teminat senedi olduğu yazıldığını, taraflar aralarında yaptıkları sözleşmede yine ödeme konusunda ödemelerin parçalı olarak ödeneceğinin açıkça yazıldığını, müvekkillerinin ödemeleri bazen havale, bazen de elinde bulunan müşteri senetleri ile yaptığını, müşteri senetlerinin ödenmemesi halinde senet ödemelerini kendisi yaptığını ve borcunu aksatmadan ödediğini, müvekkillerinin bu paraları icra baskısı altında olduğundan ödemiş olduklarını, bu paraların da istirdatı gerektiğini beyanla; davacıların …. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… Esas dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra baskısı altında ödenen 32.020,54TL’nin müvekkillerine dava tarihinden itibaren işleyen en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte geri ödemesine, davalı tarafın takipte kötü niyetli olması sebebiyle %20′ den az olmamak kaydıyla davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin güzellik sektörü alanında faaliyet gösteren, birçok makinenin distribütörü olan ve Türkiye’de tanınmış “…” isimli markanın hak sahibi olduğunu, davacının ise güzellik merkezi açacağını, makine ihtiyacı olduğunu söyleyerek müvekkilinden güzellik merkezi için makineler ve güzellik malzemeleri satın aldığını, işbu satım için taraflar arasında satım sözleşmesi yapılmış ve yabancı para alacağı olarak fiili ödeme dönemindeki kur durumuna göre ödeme yapılacağı kararlaştırıldığını, borca karşılık da davacıdan senet alındığını, davacının zamanında ödeme yapmadığı gibi kur farkı nedeniyle müvekkilinin kur farkını dahi ödemediğini, akabinde taraflarından icra takibi yapılınca kısmi ödemelerde bulununmuş, bilahare … İcra Mahkemesinin 2019/… Esas Sayılı dosyası üzerinden borçlu olmadığının tespitini istediğini, bu davanın reddedildiğini, davacının her ne kadar makine bedellerinin tamamını ödediğini belirtmiş ise de bu iddianın gerçek olmadığını, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden açılan takibin devam ederken davacının, müvekkiline olan borçlarını kısım kısım ödemeye başladığını, davacının beyanlarının birbiriyle çelişkili olduğunu, davacı borçlu olmadığını iddia etse bile hangi sebeple takipten önce değil de ödemeleri yaptıktan sonra işbu davayı açtığını, davacının senet bedelini ödediğini iddia etmiş ise de söz konusu senet halen müvekkilinin elinde olduğunu, senedin halen müvekkilin elinde olmasının davacının borçlu olduğuna karine olduğunu, davacının aksine müvekkilinin gerek kur farkı sebebiyle gerekse ödemelerin zamanında yapılmaması sebebiyle faturalara koymuş olduğu aylık %10 vade farkı nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu, davacının, müvekkiline borcu ödemek istediğini kendisine indirim yapılırsa şayet icra dosyasını tamamen kapatacağını belirterek müvekkilinden indirim istediğini, müvekkilinin de bunun üzerine sözleşmede satılan malın iade edilemeyeceği kesin olarak belirtilmesine rağmen sırf davacı borcunu kapatsın diye 32.840,55 TL bedelli iade faturası kestiğini, taraflarınca anlaşma ihtimaline binaen icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğini, hacizlerin kaldırılması için ödenmesi gereken tahsil harcının da davacı tarafça ödendiğini, davanın haksız olduğunu beyanla; davanın reddi ile davacıların tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler ve senet örneği incelenmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası celbedilip, incelenmiştir.
Deliller toplandıktan sonra Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mahkememizce resen seçilen Mali Müşavir bilirkişi raporunda özetle; ” Davacı … an. Ltd. Şti.’nin sunmuş olduğu 2018 ve 2020 yasal ticari defterlerin, 6762 sayılı eski TTK’nun yürürlük dönemlerine ait defterler olduğu ve yasal ticari defterlerin ilgili kanunun 66-86 maddelerinde yer alan hükümleri ihtiva ettiği ve delil vasfına haiz olduğu sonuçlarına ulaşıldığı, davalının defterlerini sunmadığı, davacı 2020 yılı defter kayıtları incelendiğinde davalı … Ltd.Şti.’nin 2020 açılış fişi kaydında 159.01 Verilen Avanslar hesabı 19.226,34 TL borç bakiyesi vermekte olup, detayı görülemediği için tutarın nerden kaynaklandığı tespit edilemediği, 2020 yılında yapılan ödemelerin kayıtlarda olmadığı, ayrıca 10.02.2020 tarihli davacı kayıtlarında gözüken 2.053,20TL davalının düzenlemiş olduğu mal alım faturasının detayı görülmemiş olup incelenemediği, 2020 yılı defter kayıtlarında … Verilen senetler hesabının hareket görmediği ve açılış ve kapanış fişlerinde bakiyesinin “0” sıfır olduğu görüldüğü, sözleşmeye konu mallar ile ilgili kesilen faturalar incelenemediği, taraflar arasında “ Solaryum Cihazı Satış Sözleşmesi ” başlıklı 51.923 USD + KDV tutarlı sözleşme imzalandığı ve sözleşme tarihi olmadığı, 364.400,00 TL (63.020,36 USD ), 1.000USD yapılan sözleşmeye istinaden ödeme yapıldığı, davaya konu İcra dosyasına 14.020,54 TL (968,75USD ) ödeme yapıldığı, davaya konu senet bedeline karşılık toplam 378.420,54 TR ( 63.989,11USD ) ve 1.000 USD ödeme yapıldığı, toplamda döviz cinsinden 64.989,11 USD ödeme yapıldığı, yapılan ödemelerden 68.200,00 TL (12.146,60 USD ) vadesinde ödendiği, 310.220,54 TL (51.842,51 USD) ve 1.000 USD vadesinde ödenmediği, geç ödendiği süre kadar 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereğince toplam 339,04USD faiz uygulandığı, buna göre borç miktarı 61.608,18 USD, ödeme miktarı 64.989,11USD olup davacının sözleşmeden kaynaklanan tüm bakiyesini ödemiş olduğu, 3.380,93 USD alacaklı olduğu,” kanaati bildirilmiştir.
Davacı tarafın 2018 ve 2020 yılı dışındaki yıllara ait ticari defterlerini sunmadığı, davalını ise hiç ticari defterlerini sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce eksik görülen bilirkişi raporuna itirazlar üzerine verilen 08/03/2023 tarihli celsenin 5 nolu ara kararı gereğince, icra dosyaları yönünden de hesap yapılması için nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişi raporunda özetle; ” Davacılar … Ltd. Şti. ve … ile davalı
… Hizm. Dan. Ve Kozmetik San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında “ Solaryum Cihazı Satış Sözleşmesi ” başlıklı
sözleşmenin taraflarca imzalandığı ve sözleşme tarihi olmadığı , Sözleşmenin Konusu Malların Bedeli 51.923$ +KDV olup, 05/02/2019 tarihinde 962$ (5000TL) havale yapıldığı, 30/08/2019’a kadar kalan
60.307,14$ parçalı ödeneceği, 30/08/2019 tarihinde bakiye kapanmış olacağı ve 30/08/2019 vadeli 60.307,14 USD bedelli senet alınmış
olduğu,
davacılar … İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. ve … tarafından davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye … Bankası …
numaralı çek ile 15.000,00TL ve 1.000$ ödeme yapıldığı, söz konusu çek üzerinde, 06/09/2019
tarihinde, 30/08/2019 tarihli 60.307$ tutarlı teminat senedine istinaden ödeme yapıldığına, bu ve daha önce
makbuz ve banka dekontları tüm ödemeler mevcut senetten düşüleceği. 60.307 $ senet tüm ödemeler
yapılıp cari hesap sıfırlanınca iade edileceğine ilişkin şerh düşüldüğü, davacı ve davalı tarafından imza atıldığı, Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından davacılar
… İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. ve … aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün
2019/… E. sayılı dosyası ile 10/09/2019 tarihinde 09/02/2019 tanzim tarihli 30/08/2019 vadeli senet için
60.307,00$ ( asıl alacak ) ve 181,75 $ geçmiş gün faizi olmak üzere toplam 60.488,75$ tutarlı takip
başlatıldığı, davacılar … İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. ve …
tarafından davalı … Ltd. Şti. için 09/02/2019 düzenleme ,
30/08/2019 vade tarihli 60.307,00$ tutarlı bono düzenlendiği, 65.616,42 USD ve 1.000 USD’nin sözleşmeye istinaden nakit olarak ödeme yapıldığı, davaya konu İcra dosyasına 14.020,54 TL (968,75 USD ) ödeme yapıldığı, Sözleşmeye konu malların değerinin 129.364,92 USD olduğu, dosyaya sunulan evraklar incelendiğinde sözleşmeye konu mallara istinaden ödenecek bedelin 51.923 USD + 9.346,14 USD KDV toplamı 61.269,14USD olduğu, buna karşılık davacının 66.585,17USD ödediği, buna göre davacı sözleşmeden kaynaklanan tüm bakiyesini ödemiş olup, 6.316,03USD alacaklı olduğu,” kanaati bildirilmiştir..
Mahkememizce verilen 07/06/2023 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı gereğince, “Mevcut son bilirkişi raporu ve itirazlar nazara alınarak, takip tarihi itibari ile asıl alacak bakiyesi olarak
hesaplanan 45.525,68 USD nin ve işlemiş faizinin takip miktarı olarak kabul edilerek buna göre takip süresince
ödeme tarihlerine kadar işleyen faizlerinin de hesaplanması ve yapılacak ödemelerinin mahsubu icra harç ve masraf,
vekalet ücretlerinin hesaba katılması buna göre dava tarihi itibari ile fazla ödeme olup olmadığı var ise miktarının
hesaplanmasının istenmesine,” karar verilerek Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişi ek raporunda özetle; “Takip tarihi itibariyle asıl alacak bakiyesi olan 45.525,68USD ve işlemiş faizi olan 137,2 USD ile toplam 45.662,88USD tutara; başvuru harcı, masraflar, tahsil harcı ve vekalet ücreti ile yine bu takip tutarına devlet bankalarının USD para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile ödeme tarihlerine kadar faiz oranı % 0,25 ile hesaplanan toplam tutar olan 56.871,97 USD den dosya da yapılan ödemelerin yapıldığı tarihleri itibarıyla mahsubu sonrası son bakiye tutar 9.871,54 USD elde edildiğini, bu son bakiye tutara (9.871,54 USD) davacı tarafından yapılan son ödeme tarihi olan 27.01.2020 tarihinden dava tarihine kadar faizi olan 24,68 USD eklenerek dava tarihi itibarıyla 9.896,22 USD borç elde edilmiştir, toplam olarak tespit edilen tutara davacı tarafın yaptığı nakit ödeme ve bu ödemenin dava tarihine kadar faizi ile; ayrıca yine davacı tarafından icra dosyasına yaptığı ödeme ve bu ödemenin dava tarihine kadar faizi dikkate alınarak; hesaplanan tutarlar mahsup edilmiş ve genel sonuç olan 7.922,25 USD elde edilerek davacı tarafın borçlu olduğu tespit edilmiştir, takip tarihinden sonra takibe konu ve protesto edilen senet hesaplamaya dahil edilmemiştir,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tarafların itirazları üzerine ve sunulan raporların uyuşmazlığı çözmekten uzak olması nazara alınarak Mahkememizce verilen 11/10/2023 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereğince, bu kez icra takibi konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen 11/10/2023 tarihli tarihli icra bilirkişisi raporunda özetle; “Takip tarihi itibari ile asıl alacak bakiyesi olarak kabul edilen 45.525,68 USD nin İşlemiş 137.20 USD ile birlikte 45.662,88 USD takip miktarı olarak kabul edilerek, mahkeme ara kararına uygun hesaplama sonucuna göre, 29.03.2022 olan dava tarihi itibariyle, 08.03.2022 tarihinde dekont karşılığında … Şubesine yatırılan 14.020,54TL (USD karşılığı 968,75) ödemenin alacaklıya ödendiğinin kabulü halinde USD bazında 84,33USD asıl alacak 511,96 USD faizi olmak üzere 596,29 USD miktarında borcun bakiyesinin kaldığı, TL olarak da 11.995,64 TL miktarında bakiye borcun bulunduğu, belirtilen ödemenin alacaklıya ödenmediği durumda ise bakiye kalan borcun USD bazında 1.053.08 alacak kaldığı, TL bazında bakiye borç miktarının 11.995,64 TL miktarında borcun olduğu tespit edilmiştir,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Sunulan son bilirkişi raporunda, takipten itibaren işleyen faiz, tahsil harçları, vekalet ücretleri ve masraf eklenerek hesaplama yapıldığı ve her bir ödeme tarihinde de öncelikle TBK’ınn 100. Maddesi gereğince ferilerden mahsup edildiği, hesaplamanın doğru yöntemle yapıldığı, maddi hatanın mahkememizce değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış ve itirazlar red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibi ve buna dayanak kıymetli evrak nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasında bila tarihli sözleşme ile 51.923,00USD +KDV olmak üzere toplam 61.269,14USD bedelle cihaz satış anlaşması yapıldığı, davacının 5000,00TL karşılığı 962,00USD ödediği, kalan 60.307,00USD’nin parça parça ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve bunun karşılığında davacıların davalıya 60.307,00USD bedelli 30/08/2019 vadeli davaya konu takibe dayanak senet verildiği, ödemelerin tamamı yapılmadığından davalının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında takibe geçtiği, takipte 60.307,00USD asıl alacak ve 181,75 USD işlemiş faiz talep edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan incelemede, vade tarihine kadar davacıların 12.146,60USD, takipten önce vadeden sonra ise 2.634,72 USD karşılığı 15.000,00TL ödediği, bu durumda takip tarihi itibarıyla bakiye asıl borcun 45.525,68 USD olduğu anlaşılmış, bu miktarın takip tarihi itibarıyla işlemiş faizinin ve takipten sonra işleyen faiz, harç, vekalet ücretlerinin eklenerek, ödemeler ise mahsup edilerek bakiye borcun hesaplanması için sonraki bilirkişilerden rapor istenmiştir.
Son bilirkişi tarafından hesaplanan harç, vekalet ücreti, masraf gibi feriler ve faiz hesaplanmış, yapılan ödemeler ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplanarak mahsup edilmiş ve buna rağmen dava tarihi itibarıyla USD bazında 1.053.08, TL bazında 11.995,64 miktarında borcun olduğu, borcun tamamen ödenmediği tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, takip konusu borcun faizini, vekalet ücretini, harcını ve takip masrafını eklemeden borcu ödediğini belirterek menfi tespit isteminde bulunmuş ise de, bonodan kaynaklı borcun ancak bononun geri alınması karşılığında, kısmi ödemenin ise makbuz karşılığında veya bono üzerine kayıt düşülerek ödeneceğinin basiretli bir tacir tarafından bilinmesi gerektiği, aksi halde ödeme iddiasının dikkate alınamayacağı, kötü ödeyenin ikinci kez ödemek zorunda kalacağı, davacının da bu nedenle ıspat yükü altında olduğu, takibe geçilmesi halinde ise ödemenin icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, harici ödeme halinde ayrıca icra tahsil harçları, vekalet ücreti, masraf ve faiz ödemek zorunda kalınacağı açıktır.
Davacının yaptığı ödemelerin, işleyen faiz, masraf, harç ve vekalet ücretine öncelikle mahsubu sonrası kalan ana paraya faiz işlemeye devam ettiği, dava tarihi itibarıyla hala 11.995,64 TL (1.053,08USD) borç bulunduğu, davacının fazla ödemesinin olmadığı, bu nedenle istirdat talebinin yersiz olduğu anlaşılmıştır.
Davacının menfi tespit istemi yönünden yapılan incelemede ise, takip tarihi itibarıyla asıl alacak miktarının 45.525,68 USD, takibe kadar işlemiş faizin 137,20 USD olduğu, bunu aşan kısmın ödendiğine dair makbuz ve banka kayıtları sunulduğu, bu durumda belirtilen bu miktarları aşan kısım için davacının borçlu olmadığı anlaşılmakla, menfi tespit talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; davacının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası nedeni ile takip tarihi itibari ile 45.525,68 USD asıl alacak ve takibe kadar işlemiş 137,20 USD işlemiş faiz dışında kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine, takibin yukarıda belirtilen miktar üzerinden devamına,
2-Davacının istirdat talebinin, fazla ödeme bulunmadığından REDDİNE,
3-İcra takibi ile dava tarihi arasında yapılan ödemeleri icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiğinden bu konuda talebin REDDİNE,
4-Kötü niyet sabit görülmediğinden tazminata yer olmadığına,
5-Kabul edilen dava değeri 85.631,25 TL üzerinden hesaplanan 5.849,47 TL harcın, peşin alınan 5.966,39TL harçtan mahsubu ile artan 116,91 TL’nin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 9.332,29TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara eşit oranda verilmesine,
7- Red edilen kısım 263.739,67TL üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 41.560,95 TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından tebligat, müzekkere ve sair giderler için sarfedilen toplam 13.093,25 TL yargılama giderinden, kabul edilen kısım nazara alınarak 3.209,17 TL’nin davalıdan alınarak davacılara eşit oranda verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafça peşin ödenen 5.849,47 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2023
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır