Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/18 E. 2023/105 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/18 Esas
KARAR NO : 2023/105

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin yetkilisi …’nin 21/04/2015 tarihinde … marka araç satın olmak için davalı şirketin eski yetkilisi … isimli şahıs ile iletişime geçmiş sonrasında … ile organik bağı olan ve ortak iş yapan … Şirketi yetkilisi … ile tanıştığını, yapılan görüşmeler sonucunda tarafların araç satış işlemleri konusunda anlaştığını, akabinde müvekkilinden 50.000,00 EURO kapora adı altında bir ön ödeme yapılması istendiğini, sonrasında araç fiyatından bu meblağın düşeceğini bildirdiğini, aynı tarihte davacı şirketin … iban numaralı hesabından … şirketinin … iban numaralı 28.000,00 EURO ve 22.000,00 EURO olmak üzere toplamda 50.000,00 EURO swift transferi yapıldığını, müvekkili tarafından yapılan ödemenin ardından … ve …’nun, en geç iki hafta sonrasına arabayı teslim edeceğini, teslim sırasında kalan bakiye ödemeyi alacağını taahhüt ettiğini, müvekkilinin bu durumu kabul ederek iki hafta beklediğini, davalı şirket yetkilileri ile iletişime geçtiğini, kalan ödemeyi yaparak arabayı teslim almak istediğini bildirdiğini, karşı yanın aksaklıklar olduğunu, en yakın zamanda aracı teslim edeceğini bildirdiğini, müvekkilinin aylarca bu ve benzeri bahanelerle geçiştirildiğini, akabinde şirket yetkilisi şahısların, müvekkilini her yerden engelleyerek kendileri ile iletişime geçmesine imkan bırakmadıklarını, müvekkilinin kendisine teslim edilmesi gereken aracın başkasına satıldığını öğrendiğini, …’nun davalı şirketin eski ortağı olduğunu, … isimli şahsın ise davalı şirketin şuanki yetkilisi olduğunu, davaya konu olayda … ve … firma ve yetkililerinin birbirleriyle irtibatlı olarak danışıklı hareket ettiklerini, …’ın yetkilisi olduğu firma ile …’ın yetkilisi olduğu firma arasında organik bağ olduğunu, icra takibinin … ve … şirketlerine karşı aynı anda başlatıldığını, … yönünden takibin kesinleştiğini, fiili hacze gidildiğini, … şirketinin kiracı olarak yer aldığı …’taki adrese ilişkin 01/03/2019 başlangıç tarihli kira kontratı tespit edildiğini, söz konusu kira sözleşmesinde yer alan aynı adreste fiili haciz esnasında … A.Ş. isimli şirket adına düzenlenmiş 06/08/2018 tarihli kira sözleşmesi de bulunduğunu, bu şirketin şunaki ünvanı …olduğunu, İTO kayıtlarındaki adresi ile hacze gidilen adresin aynı olduğunu, hem eski hem yeni şirketin yetkilisinin de … olduğunu, haciz mahalli olan ticaret sicil adresinin, …’nun ortağı ve yetkilisi olan … aynı zamanda borçlu jetoto firmasının tek ortağı ev tek yetkilisi olan …’ın kardeşi olduğunu, yani taraflar arasında organik bağ olduğunu ispatladıklarını, fiili hacizde … Şirketlerine ait iki adet kaşe bulunduğunu, bu durumun haciz tutanağına geçirildiğin, şirketlerin tek yetkilisi ve tek ortağının … olduğunu,… firmasının eski ortağı …’na ait birçok özel iş evrakı ve belge tespit edildiğini, haciz mahallindeki bilgisayardaki kullanıcı adının da … olduğunu, mahalde yer alan patron koltuğundan bu tespitin yapıldığını, haciz mahallinin adresinin aynı zamanda …’ nun adresi olduğunu, bu şirketin levha isminin … olduğunu, davalı borçlu şirket … firmasının eski ortağı …’ın, … ile ilişkili birçok belgesinin bulunduğunu, haciz mahallinde otomobillerin … ünvanlı firma adına tescilli olduğunun tespit edildiğini, bu firmanın ortağı ve tek yetkilisi olan …’nun, … firmasını eski ortağı …nun akrabası olduğunu, borçlu… firması ile haciz mahallinde bulunan araçların tescilli olduğu … ünvanlı firmanın ticaret odası kayıtlarındaki ticaret sicil adreslerinin aynı olduğunu, bu durumlar ile organik bağ mevcudiyetinin tespit edildiğini, dolayısı ile tarafların danışıklı hareket ettiğini ve itiraz eden borçlu … şirketinin diğer borçlu … İle birlikte borçtan sorumlu olduğunu, takibin kesinleştiği diğer borçlu şirket ile davalı şirketin birbirleri ile danışıklı hareket ettiğini, alacağın tahsilini engellemek gayreti içinde olduklarını, şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, davalı şirket yetkilisinin müvekkilinden kapora adı altında aldığı ödemeyi iade etmekle yükümlü iken iade etmemesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, likit alacağın tahsiline yönelik … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas takibin devamına karar verilmesini ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinin müvekkilinin adresine tebliğ edilmediğini, adresinin …’ ta olduğunu, tebligatın usulsüz olduğunu, bu nedenle mahkemenin verdiği 17/03/2021 tarihli ara kararının yerinde olmadığını, yapılan ödemelere dair dosyaya sunulan dekontlar incelendiğinde 21/04/2015 tarihinde … şirketinin hesabına 28.000 euro ve 22.000 euro ödeme de bulunulduğunu, davacı yanın araç satış sözleşmesinin de dava dışı … şirketi ile akdettiğini bildirdiğini, müvekkili şirketin davacı ile yaptığı hiç bir araç satış sözleşmesi söz konusu olmadığını, gönderilen banka havalelerinin de müvekkili şirkete gönderilmediğini, davacının ancak ödediği bedellerin iadesi için … motorlu araçlar şirketine başvurabileceğini, müvekkili şirket ile dava dışı … arasında organik bağ bulunmadığını, davacı yanın bu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafça … şirketinin borcu için talimat ile talimatta yazan adresin dışına çıkılarak adreste müvekkiline ait olan araca haciz işlemi uyguladıklarını, müvekkili şirket yetkilisi … tarafından haciz sırasında istihkak iddasında bulunduğunu, ardından müvekkili şirket tarafından davacı şirket ve borçlu şirket aleyhinde istihkak davası açtıklarını, dosyadan bilirkişi raporu alındığını, davacı yanın dava dilekçesinde haciz işlemi gerçekleştirdiği adresin borçlu Jetoto şirketine ait olmadığını, davacı yanın 22/12/2021 tarihinde … adresinde haciz gerçekleştirdiği, bu hacze karşı da haciz mahallinde hazır bulunan üçüncü şahıs İbrahim Akın tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, icra memurluğu istihkak iddiası nedeniyle icra ve iflas kanunun 99. Maddesi uyarınca davacının muhafaza talebini redettiğini, bunun üzerine davacı tarafça icra memurunun muamelesi şikayet edilerek … 13. İcra hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın devam ettiğini, müvekkili ile ilgisi bulunmayan üçüncü şahıslar ile müvekkili arasında sözde zorlama ile organik bağın mevut olduğundan söz edilemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşmeye konu ödemelerini 2015 yılında gerçekleştirdiğini, bu amaçla müvekkili hakkında başlattığı … 6. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının da takip tarihinin 2021 olduğunu, sebepsiz zenginleşmede doğan istem hakkının hak sahibinin geri isteme hakkının olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğradığını, davacının 2015 yılında aracı teslim almayarak geri isteme hakkının olduğunu öğrenmiş ve bu konuda borçlu Jetoto hakkında … 25. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, müvekkili hakkında başlatılan icra takibi ve dayanak borç kabul edilmemekle birlikte, müvekkili hakkında 2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve bu takip tarihinde sebepsiz zenginleşmeye dair iki yılık zamanaşamı süresinin de sona erdiğini, bu nedenlerle zamanaşımı itirazları gereğince davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Bildirilen deliller toplanmış ve tarafların sunduğu ticari defterler ile dosyamız bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi kök raporunda özetle; “ticaret sicil gazeteleri üzerinde yapılan incelemeler ve dosyaya istenen tüm belgeler üzerinde yapılan incelemelerde, aynı adreslerin şirketlerce kullanıldığını, haciz mahallinden yapılan incelemeler ve toplanan delillerde organik bağın bulunduğunu, … ile …’nun akrabalık ilişkisinin olduğunu, aynı müşteri kitlesine hitap ettiklerini, asıl borçlunun dosyaya istenen BA-BS formlarında davacıya düzenlemiş olduğu herhangi bir mal ve hizmet faturası olmadığı için ticaretin tam anlamıyla ne zaman başladığının tespit edilmediğini, ” bildirmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; “Davacının defterlerden asıl borçlu … ile ticari ilişkisinin dava konusu sadece yapılan ödemelerle ilişkili olduğunun tespit edildiğini, başkaca asıl borçluyla hesap ilişkisinin tespit edilmediğini, davalının defterlerinde … ile ticari ilişkisinin defterler üzerinde yapılan araştırmalarında tespit edilmediğini” bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı şirketten olan alacak nedeniyle davalının organik bağı bulunduğundan bahisle aynı borçtan sorumlu olduğu gerekçesine dayalı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması suretiyle itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış, ticaret sicil kayıtları alınıp incelenmiştir.
İcra dosyasının haciz tutanağı örneği celbedilip incelenmiştir.
Yapılan incelemede, araç alımına mahsuben dava dışı … Şirketi’ne davacının 50.000,00 Euro parayı gönderdiği, görüşmelerin davacı ile … ve … yetkilisi … arasında gerçekleştiği, aracın satış ve tesliminin yapılmadığı, … hakkında yapılan takibin kesinleştiği ve alacağın tahsilinin sonuçsuz kaldığı anlaşılmıştır.
Davacının, davalı hakkında … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 50.000,00 Euro asıl ve 9.425,34 Euro faiz olmak üzere 59.425,34 Euro üzerinden yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu ve sadece asıl alacak olan 50.000,00Euro üzerinden işbu itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın, tebligatın usulsüzlüğüne dair itirazı olduğu ve süresinden sonra cevap verdiği, yapılan incelemede gerçekten de davalının eski adresine tebligat gönderildiği ve çalışanı sıfatıyla … tarafından tebliğ alındığı anlaşılmıştır. Davalı taraf, …’ın kendi çalışanı olmadığını savunarak cevap dilekçesinin süresinde olduğunu savunmuş, mahkememizce de savunması süresinde kabul edilmiştir.
İncelenen ticaret sicil kayıtlarından; …’nun, davalı şirketin eski ortağı ve yetkilisi olduğu, daha sonra şirketi …’e devrettiği, dava sürecinde ise … eşi … tarafından geri almış ve tek yetkilisi olduğu, davalı şirketi ile dava dışı … şirketinin eskiden ortak adres olan … adresinde faaliyet gösterdiği, Mayıs 2017’de … A.Ş’nin … adresine taşındığı, daha sonra da Kasım 2021’de yeni adresinde, yani Ortaköy Mah, Amcabey Sokak No:16-18/1 Beşiktaş adresine taşındığı anlaşılmıştır.
Yine incelenen ticaret sicil kayıtlarından; asıl borçlu … Ltd. şirketi ve .. Şti ile …Limited şirketinin ortak ve yetkilisinin … olduğu, … bi adresin davalı … tarafından 2013 yılında kiraya verildiğine dair kira sözleşmesinin icra memurunca tespit edildiği, … A.Ş’nin yetkilisinin ise … olduğu, … şirketinin 2018 yılında işyerini davalı … şirketinden kiraladığına dair bir kira sözleşmesi bulunduğu, tek ortağı ve yetkilisinin … olduğu … Şti ile davalı … şirketinin aynı adreste olduğu, bu şirket adına kayıtlı araçların …’ya ait adreste bulunduğu, … şirketinin adresinde … şirketlerine ait kaşe ve evrakların bulunduğu, patron masasındaki kartvizitlerde ve bilgisayar kullanıcı adında da … ismi olduğuna dair haciz memuru tespiti olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, … ile …’in kardeş olduğunu iddia etmiş ise de, nüfus kayıtlarına göre bir akrabalıkları tespit edilmemiştir.
…’nun, … amcası olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, ödemeyi 21/04/2015 tarihinde doğrudan … hesabına, aracın şase numarasına da belirterek yatırmış, parayı geri almadığı gibi araç da teslim edilmemiş, davacı ile davalılar arasında başka bir ticari ilişki bulunmadığı anlaşılmıştır. Dava dışı … şirketinin 2014 yılı nisan ayından itibaren pasif olduğu, bu nedenle davalıyla da bir alışveriş kaydının tespit edilemediği anlaşılmıştır.
… tarafından davalı şirketin hisseleri …’e devir edilip fiilen ortaklıktan çıkmış ise de, ele geçen belgelerden ve 2022 yılında şirketin …’da devir edilmiş olması nedeniyle, …’ün görünen ortak (saman adam) olduğu, gerçek ve fiili malikin … olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen ticaret sicil kayıtlarından, icra haciz tutanağındaki tespitlerden ve istihkak iddialarından, akrabalık ilişkilerinden, bilgisayar kullanıcı adı, kartvizit, pay devirleri nazara alındığında, … oğlu tarafından tüzel kişilik perdesinin arkasına saklanmak suretiyle davacıdan … şirketine ödemesini istediği paralara karşılık aracı satmadığı gibi paraların da iade edilmediği, … ile davalı … şirketinin aynı adreslerde ve aynı müşteri çevresine hizmet verdiği, aralarında organik bağ olduğu, sicil kayıtlarında … … şirketinin sahibi ve yetkilisi görülmekte ise de şirketin fiilen davalı şirketle birlikte hareket ettiği, davacının aldatıldığı, aracın başkasına satıldığı, davalı şirketin dürüst davranmadığı, bu nedenle davacıya karşı sorumlu olduğu ve itirazın iptali gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalının … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının İPTALİNE, takibin devamına, takipten itibaren 3095 sayılı 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 10.000,00 EURO icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değerinin, dava tarihindeki kur karşılığı tespit edilen 773.000,00 TL üzerinden hesaplanan 52.803,63‬ TL harçtan, peşin alınan 10.303,21 TL’nin mahsubu ile bakiye 42.500,42‬‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00 TL’nın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 98.630,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere ve sair giderler için sarfedilen toplam 2.232,25 TL yargılama giderinin ve davacının peşin yatırdığı 10.303,21 TL harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır