Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/167 Esas
KARAR NO : 2023/764
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle), Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle), Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde; “Davalı … Almanya’da… şirketinin (anonim şirket) ortağı ve kurucusu olduğunu, şirkete yatırım yapmak isteyenlere, şirketin amacının ve hedefinin yenilenen enerjiye ve solar enerjisine yatırım yapmak olduğunu ifade ettiğini, davacının da bulunduğu çok sayıda kişiden 45 milyon Euro’ya yakın para topladığını ancak şirkete ait olan bu paralar davalı tarafından sanat eserleri alımı gibi göstermelik işlemlerle davalının nezdinde şirket hesabından yok ettiğini, davalı bu eylemleri nedeni ile …Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09.04.2013 tarihli ve 620 KLs 1/ 11 ve 5500 … (5550) sayılı kararı ile borçlu … aleyhine dolandırıcılık suçundan 5 yıllık mahkumiyet kararı verildiğini, davalının şirkete yatırılan paraları amaç dışı kullandığı ve yatırımcıları bu şekilde dolandırdığı ceza mahkumiyeti kararı ile sabit olduğunu, davacı Alman vatandaşı olup teminattan muaf olduğunu, Davalı … hakkında Almanya Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.07.2008 tarihli kararı ile 15.07.2008 tarihinde saat 12.40’ta tüketici iflası açıldığını, akabinde aralarında müvekkilinin de bulunduğu alacaklıların bahsi geçen alacaklarını kasten işlenmiş haksız fiilden doğan alacak sebebi ile iflas masasına yazdırdığını, davacının haksız fiilden doğan iflas alacağını zamanında 01.09.2008 Tarihinde iflas masasına yazdırdığını, davalı ve iflas idaresi söz konusu alacağa itiraz etmişse de müflisin itirazı 02.06.2010 tarihinde Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile kaldırıldığını, İflas İdaresinin itirazı da 17.11.2010 tarihinde bertaraf edildiğinin mahkemenin 12.01.2011 tarihli kararı ile tespit edildiğini, buna göre davacının davalıdan11.985,33Euro alacağı bulunduğunu, davalı … Almanya’daki iflas tasfiyesinde kötüniyetli olarak Muğla Bodrum’da …’de 256 ada 35 parselde kaim, 1781,54 m2’Iik taşınmaz malvarlığını da beyan etmediğini, Hamburg sulh hukuk mahkemesi’nin iflas mahkemesi olarak verdiği 18.03.2015 tarihli yazısı ve ekindeki alacaklı ile borçluyu gösteren tablonun İİK Md. 68 kapsamında belge olduğunu, benzer davalarda davalı aleyhinde karar verildiğini, HMK md. 224 ve Türkiye’nin de taraf oluğu 1961 tarihli Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Hakkında La Haye Sözleşmesi uyarınca söz konusu iflas tablosunun, apostille şerhi taşıması sebebiyle, Türk hukuku ve Türk mahkemeleri nezdinde “resmî belge” olarak kabul edilmesi gerektiği belirtildiğini, Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesi’nin İflas Mahkemesi olarak verdiği 18.03.2015 tarihli yazısı ve ekindeki alacaklı ile borçluyu gösteren tablonun, resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri dair belge olduğu ve bundan dolayı İİK m. 68 kapsamında belge olduğunu, zira Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesi bu tabloyu yetkisi dahilinde ve usulüne göre Alman İflas Kanunu’nun 183. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alacağının kesinleşmiş sıra cetveli kaydını sunduklarını, arabuluculuk başvurusu da yaptıklarını, görüşmeler sırasında davalı tarafça milletlerarası yetki itirazında bulunulsa da İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/829 E. 2021/132 K.
sayılı ve 17.06.2021 tarihli kararı ile yetki itirazı reddedildiğini, davalı tarafın şirket amacı dışında söz konusu parayı kullandığı, sanat eserleri aldığı, bu nedenle yargılandığı açıkça mahkeme kararlarında vurgulanarak haklı olduklarının ortaya konduğunu beyanla, teminatsızz ihtiyati haciz kararı verilmesine, davanın kabulü ile davalının İstanbul…İcra Müdürlüğünün…E. Sayılı dosyası kapsamında yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİne, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacının ihtiyati haciz talebi teminat karşılığında mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı tarafından Türkiye’de hukuken hiçbir değeri olmayan iflas tablosuna dayanarak işbu davayı açtığı, davacının davalı ile ilgisi bulunmayan Hamburg Asliye Ticaret Mahkemesi kararını ve temyiz ile bozulmuş Hamburg Asliye Ceza Mahkemesi kararlarını delil olarak gösterdiğini ancak bu kararların kesinleşmiş şerhlerini sunmadığını, davacının iddia etmiş olduğu hususların Türkiye ile ilgili olmadığını, Almanya ile ilgili olduğunu, dava ile ilgili hususların Almanya ile ilgili olmasını iddia edilen haksız fiilin işlendiği ve meydana geldiği yerin, zarar görenin yerleşim yerinin, Davalının mernis adresinin ve şirketin adresinin Almanya’da olması gösterildiğini, Türk Mahkemelerinin yetkisiz ve görevsiz olduğu ve yetkili mahkemenin Alman Mahkemeleri olduğunu, Alman Kanunlarının Türkiye’de uygulanmasının mümkün olmadığını, davanın haksız fiil sorumluluğu ile çözülmesinin hukuken mümkün olmadığını, dosyada haksız fiilin işlendiğine dair hiçbir delilin mevcut olmadığını, davacıya iflas masasından ödemeler yapıldığını, iflas kararının tanıma ve tenfizinin yapılmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu iddia edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının alacağını ıspatlaması gerektiğini beyanla, usulden veya davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesi’ne istinabe ile dosyamız davacısına iflas masasında ödeme yapılıp yapılmadığı, bakiye alacağın ne kadar olduğu sorularak belge örnekleri istenmiş, gelen cevapta davacının sunduğu belgelerdeki ile aynı miktarda borç olduğu, alacağın kesinleştiği ve bir ödeme olmadığı bildirilmiştir.
Dosyamız, akademisyen hukukçular ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilerek, alacağın kaynağı, Alman takip hukukuna göre kesinleşen miktar, temerrüt tarihi ve davalının şahsi olarak sorumluluğu olup olmadığı, şahsi iflas dosyasında alacak olarak kayıt edilip edilmediği, dosyadaki belgelere göre davacıya bir ödeme yapılmış mı, takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş (3095 Sayılı yasanın 4/a md. Göre) faiz miktarının tespitinin istenmesine karar verilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce resen seçilen 13/12/2022 tarihli tarihli bilirkişi raporunda özetle ;” Dava konusu alacağın kaynağının davalının davalının şirket yönetici sıfatıyla haksız fiilleri olduğunu, Taraflar arasındaki haksız fiilden kaynaklı uyuşmazlığın çözümünün Alman Hukukuna tabi olduğunu, Almanya Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesi (İflas Mahkemesi) )… dosya numaralı 148 seri numaralı kesinleşen iflas tablosuna göre varlığı belirlenen alacağın 10.490,81 TL, Masraflar ile birlikte 11.985,33 Euro olduğunu, Davalının temerrüt tarihinin alacağın iflas tablosuna kaydı için başvurulan 01.09.2008 tarihi olduğunu, takibe kadar işlemiş faizin 4.790,19 Euro olduğu, Alacağın doğumuna sebep olan davalının fillerinin haksız fiil sorumluluğuna tabi olması sebebiyle davalının şahsi olarak sorumlu olduğunu,” bildirmiştir.
Rapor yeterli görülmüş ve itirazlar red edilmiştir.
Taraflarca benzer başka dosyalara ilişkin bilirkişi raporları ve gerekçeli karar örnekleri dosyamız arasında sunulmuştur.
İcra dosyası dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulmuş apostil şerhli iflas tablosu ve Hamburg Sulh Mahkemesi evrakları incelenmiştir.
Dava konusunun şirket yöneticisinin haksız fiili ve sorumluluğuna dayanması ve mutlak ticari dava olması nedeniyle mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalının yurtdışında kurduğu… şirketinin yatırım amaçlı, yatırımcılardan topladığı fonu, şirket amacı dışında kullanması ve şirketin iflas etmesi, davalının şirket yöneticisi olarak bildirdiği kişisel iflasında da Türkiye Bodrum’daki taşınmazın bildirmemesi ve bu nedenle Alman Hukukuna göre haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olması, ayrıca 6102 sayılı TTK’nun 553. maddesi uyarınca da sorumlu olması nedenine dayalı alacakla ilgili yapılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Takip dosyasında, 11.985,33 euro asıl alacak ve 3.826,25TL işlemiş faiz üzerinden takip yapıldığı, davalının süresinde itirazı nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından 11.985,33 Euro asıl alacak ve 4.790,19 euro işlemiş faiz hesaplanmıştır.
Davacının alacağı, Alman Sulh Mahkemesinin apostil şerhli sıra cetveline dayanmakta olup, kesinleşen miktarının 11.985,33Euro olduğu, dolayısıyla bu alacağın İİK anlamında çekişmesiz alacak olduğu ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalının, taşınmazını iflas dosyasına bildirmemesi Alman Hukukuna göre haksız fiil ise de, Türk Hukukuna göre de TTK nın 553. maddesi kapsamında yöneticinin pay sahiplerine ve alacaklılarına verdiği zarardan sorumluluğunu gerektirdiği, davalının Türkiye’deki yerleşim yerinin Şişli/İstanbul olması, yine Türkiye’de mal varlığının bulunması nedeniyle mahkememizin yetkili ve görevli olduğuna benzer dosyalarda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar ile sabit olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın alacağının döviz cinsinden olması ve iflas masasına yazdırma tarihi ile takip tarihine kadar geçen sürede 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanması gerektiği ve bunun da bilirkişi raporu ile tespit edilen miktar olduğu, davacının daha azını talep ettiği ve bu miktarda faiz talebinin de haklı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamıza sunulan benzer davalara ilişkin bir kısım bilirkişi raporlarında, davacıların Alman Hukukuna göre kesinleşmiş yargı kararına dayalı alacağı bulunmadığı görüşü bildirilmiş ise de, bu görüşün mevzuata uygun olmadığı, dosyamıza sunulan bilirkişi heyetinde yer alan akademisyenlerin Türk ve Alman Hukukunu irdelediği, Alman Hukukuna göre iflas dosyasında kesinleşmiş bir alacak olduğu, Türk Hukuku bakımından da iflas masasına yazdırılıp itiraza uğramayan alacakların kesinleşeceği ve İİK. 68. Madde kapsamında belge olarak kabul edileceği, Hamburg Sulh Hukuk Mahkemesinin 237/08 iflas nolu dosyasındaki iflas tablosunun da bu kapsamda alacağı ispatlamaya yeterli olduğu, kaldı ki davalının, davacının alacağı olmadığına dair somut bir iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davacının iflas eden şirketten olan alacağını alamaması nedeniyle davalının bunu tazminle yükümlü olduğu, zarar miktarı, sorumluluk ve mahkememizin görevi konusunda şüpheye mahal bırakmayacak derecede veri olduğu, davalının kısmi ödeme iddiasına dair herhangi bir belge sunulmadığı, yabancı mahkemece verilen cevaptan da bir ödeme olmadığının anlaşıldığı, bu nedenle davacının davasının bilirkişi raporu ile haklı olup kabulü gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KABULÜNE; Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün…esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 51.162,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 17.474,43 TL alınması gerekli harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 3.651,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.822,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 40.371,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılama nedeniyle harcanan 3.732,29 TL harç ve 7.657,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/11/2023
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır