Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/147 E. 2023/475 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/147 Esas
KARAR NO : 2023/475

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında, akaryakıt ve otogaz istasyonun davalı tarafından işletilmesi 01.12.2016 ve 04.09.2021 tarihleri arasında 9 adet sözleşme imzalandığını, Davalı tarafça imzalanan taahhütname ile, 01.01.2017 tarihinden başlamak kaydıyla 04.09.2021 tarihine kadar yıllık 3.300 m3 sözleşme sonunda toplam 15.346 m3 … ürünü, 04.10.2020 tarihinden başlamak kaydıyla 04.09.2021 tarihine kadar 3.146 m3 akaryakıt ürünü alınaca; eksik alınan m3 başına 178,00-TL kar kaybının davacıya ödeneceği, Davacının, söz konusu kar kaybını her yılın sonunda ya da anlaşmanın süresi sonunda toplu olarak talep edebileceğini, davacının ifayı kabul etmesinin bu hakkından feragat anlamına gelmeyeceğini, Davalının, tutarı bayilik yılı sonunda davacıya iade etmeyi, anlaşmaların süresi sonunda toplam iade edilecek tutarı ödeme tarihine kadar hesaplanacak vade farkı ile birlikte ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, Davalının, 04.09.2021 tarihine kadar yıllık 3.300 m3, sözleşme sonunda toplam 15.346 m3 otogaz ürünü almayı taahhüt etmesine rağmen 6.172 m3 ürün alımında bulunduğunu, Buna göre davalı tarafın, 9.174,00 m3 X 178,00-TL – 1.632.972,00-TL kar mahrumiyetinin ilgili yıla tekabül eden kısmını her bir anlaşma yılı sonundan itibaren hesaplanacak vade farkıyla birlikte iade etmekle yükümlü olduğunu. Taahhütname kapsamında davalı tarafın, 2017, 2018 ve 2019 yılları sonunda Akaryakıt ve Otogaz … istasyonunda 3.300 m3 altında gerçekleştirilen eksik ürün alımına ilişkin; 31.12.2017 tarihine kadar geçen döneme tekabül eden 234.823,00 TL+KDV, 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri arası döneme tekabül eden 333.278,00TL + KDV, 01.01.2019-31.12.2019 tarihleri arası döneme tekabül eden 387.600,00 TL + KDV tutarındaki kar mahrumiyeti borcunun bulunduğunu ikrar ederek söz konusu bedelleri davacıya ödemeyi kabul ettiğini. Davacı tarafından keşide edilen Beşiktaş …noterliği 15.09.2021 tarih ve… yevmiye numaralı ihtar ile, ihtarın tel izleyen 3 gün içerisinde 1.651.197,00TL tutarındaki kar kaybının davacıya ödenmesinin, ariyeten teslim edilen mülkiyeti davacıya ait tank otomasyon konsolu, …, Pompa Otomasyon, Totem, 4 adet Dispanserin işbu ihtarın tebliğine müteakip davacıya teslimi, teslimde gecikilen her gün için 500,00-USD cezai şartın ödeme günündeki TL karşılığının davacıya ödenmesinin davalıya ihtar edildiğini, Davalı tarafından kar mahrumiyeti talebinin kabul edilmediğini, kendisine teslim edildiğini kabul ettiği Totem’i iade etmeyeceğini bildirdiğini beyan ettiğini, bu nedenlerle, taahhütname uyarınca ve davalının Kabul Beyanları doğrultusunda ödenmesi gereken 1.632.972,00-TL kar kaybı alacağının şimdilik 10.000,00TL’sinin, ariyetlerin teslim edilmemesi nedeniyle teslimde gecikilen süreye ilişkin dava tarihine kadar tahakkuk edilmiş 84.000,00USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00USD’sinin, davalıya ariyet olarak teslim edilen ancak iade edilmeyen totemin davacıya iadesine, bunun mümkün olmaması halinde belirlenecek bedeli karşılığında şimdilik 1.000,00TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren, USD cinsinden alacağın işleyecek en yüksek mevduat faizi, TL cinsinden olan alacakların ise işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı arasındaki Bayilik ve Otogaz Bayilik Sözleşmelerinin 01.12.2016 ile 04.09.2021 tarihleri arasında yürürlükte kaldığını, bu sözleşmeler kapsamında davacının herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin … ürününü davalıya yenilenen dönemlerde satmaya devam ettiğini, önceki yıllarda davalının taahhüt ettiği satış metreküpünü yakalayamadığını, Taraflar arasındaki sözleşmenin son bulduğu ana kadar herhangi bir ihtirazı kayıt ya da istemde bulunmayan davacının, davaya konu ettiği kalemlere yönelik hakkının bulunmadığını, sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde Corona Virüs Covid 19 nedeniyle mücbir sebep oluştuğunu, bu hastalık döneminde tam kapanmanın yaşandığını, tam kapanma dönemlerinde … satışlarının neredeyse yok denecek seviyede azaldığını, hal böyle olunca davalının taahhüt ettiği metreküp kadar … ürününü satamamasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davacı tarafından fiyat indirimine gidilmediğini, davalıdan piyasa rayiç fiyatının üzerinde satış yapması istenildiğini, bu sebeple dahi davalının kar mahrumiyeti borcunun bulunmadığını, davacının 14.04.2016 tarihli faturasından anlaşılacağı üzere, “Servis Bedeli” ve ‘Kurumsal Kimlik İşleri’ adı altında toplam 71.417,14TL davacıya ödendiğini, yapılan bu ödeme dikkate alındığında davacıya herhangi bir ekipman borcu bulunmadığını, bu durumda davacının Totemin teslim edilmemesine dayalı cezai şart ödeme talebinin yersiz olduğunu, öte yandan Totemin üzerindeki … logosu çıkarılarak davacıya teslim edildiğini ancak davacının Totemi teslim almadığını, harç ikmali gerektiğini, sözleşme süre sonunda sona erdiği için davacının hukuki yararı olmadığını, arabuluculuk tutanağı sunulmadığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, İzmir mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenlerle davanın usulden veya esastan reddini, talep etmiştir.
Mahkememizce, görevlendirilen mali müşavir, nitelikli hesaplama uzmanı ve akaryakıt konusunda uzman bilirkişi heyet raporunda özetle ; “İncelenen davacıya ait 2016-2021 dönemleri arası, defteri kebir ve yevmiye defterleri, e defter olarak tutduğunu, beratları zamanında ve usulüne uygun oluşturulduğunu, fiziki tutulan envanter defteri açılış ve noter tasdiki, zamanında ve usulüne uygun olarak yapıldığını, davacı tarafın incelenen bilgi ve belgelerden, davalı 01/01/2017-04/09/2021 tarihleri arasında 6.172.m3 … VE 04/10/2020-04/09/2021 tarihleri arasında 3.683.M3 akaryakıt satın aldığını, toplam … alımının 6172 m3, MF ürününün ise 3683 m3 olduğunu ve buna göre 15.346-6172=9.174 m3 … ürünün eksik alındığını, asgari 3146 m3 akaryakıt alınması gerekirken 3683 m3 alınarak bu şartın sağlandığını, bir başka deyişle yalnızca … yönünden bir eksik alımın söz konusu olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki niteliğindeki 28/02/2019 tarihli taahhütmane ve kabul beyanına göre asgari alım miktarlarının altında kalması halinde her bir metreküp için 178 TL + KDV kar mahrumiyeti bedli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, buna göre yoksun kalınan kar miktarının 1.632.973 TL + KDV olarak hesaplandığını, ariyet ve totem iadesi hususunda ise davacının kusurlu olduğu ve bu bakımından davalıya herhangi bir cezai şart uygulanamayacağı kanaati” bildirmiştir.
Davacı ıslah dilekçesini sunarak, talebini kar kaybı alacağı yönünden 10.000,00 TL’den 1.632.972,00 TL’ye yükseltmiş, cezai şart alacağı 1.000,00 USD için temerrüt tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi uygulanmasını talep etmiştir.
Islah talebi davalıya tebliğ edilmiş ve davalı talebi kabul etmediğini bildirmiştir.
Islah dilekçesi sonrası dosya mahkememiz heyetine tevdi edilmiş ve yeni duruşma günü verilerek taraflara bildirilmiştir.
İtiraz edilmesi üzerine, mahkememizce eksik belgeler de istenerek bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda; “pandemiyle alakalı tam kapanma döneminde … alım miktarının %68 oranında düştüğünü ve benzin-motorin alım miktarının ise %35 oranında düştüğünü, pandemi ile birlekti tam kapanmanın olduğu 29/04/2021- 17/05/2021 dönemi dikkate alındığında, … yönünden 1.603.424,00 Tl tutarında yeniden kar mahrumiyeti hesaplandığını, ancak söz konusu kapanma süreci bir tacirden beklenebilinen ve ön görülebilen durumların ötesinde olduğunu, pandemi sürecine denk gelen dönemin mücbir sebep olarak değerlendirilmesi ve bu dönemde gerçekleşen eksik alımların bahse konu mucbir sebepten kaynaklandığını kabul etmenin olanaklı olduğunu, 19 günlük tam kapanma dönemi dikkate alınarak … yönünden toplamda 1.603.424,00 TL tutarında kar mahrumiyeti hesaplandığını, cezai şart tazminatı ödemesinin davalının mahvına sebep olabileceği takdirinin mahkemeye ait olduğu kanaatini ” bildirilmiştir.
Mahkememizce raporlar yeterli görülmüş ve itirazlar red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi uyarınca davacının kar kaybı, ariyete konu malların geç teslimi iddiasıyla cezai şart, teslim edilen malların aynen iadesi veya bedelinin ödetilmesine ilişkindir.
Davalı, yetki itirazında bulunmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşme ile İstanbul mahkemeleri yetkili kılındığından, HMK’nın 17. Maddesi uyarınca davalının yetki itirazı red edilmiştir.
Taraflar arasındaki taahhütnameye göre eksik alım halinde beher metreküp karşılığında davalının davacıya 178,0TL + KDV ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Davacı, talebinde KDV istememiştir. Zaten, hizmet veya mal satılmadan KDV tahakkuk etmeyeceği için, bu kısım üzerinde mahkememizce durulmamıştır.
Eksik alımın, sadece 9.174 metreküp … yönünde olduğu, akaryakıtta eksik alım olmadığı bilirkişi raporu ve taraf anlatımlarından anlaşılmıştır. Buna göre eksik alım bedeli 1.632.972,00TL etmektedir.
Davalının alım taahhüdü verdiği ve eksik … aldığı, davacının itirazi kayıtla ürünleri teslim etmeye devam ettiği, sözleşmenin süre sonunda sona erdiği anlaşılmıştır.
Davalının, davacıya verdiği taahhütnamelerle, eksik alımdan kaynaklı geçmiş yıllara ait bedelleri ödeyeceğini bildirdiği anlaşılmış, bu nedenle davacının eksik alım nedeniyle uğradığı kar kaybı talebi haklı görülmüştür.
Pandemi döneminde tam kapanma nedeniyle 19 günlük satışların durması nedeniyle mücir sebep olan bu durum nazara alınarak oranlama yapılmış ve davacının kar kaybının 1.603.424,00TL olduğu anlaşılmış, bu nedenle bu miktar yönünden dava kabul edilmiştir.
Davacının davalıya gönderdiği ihtarnamenin 17/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki günlük süre tanındığı ve süre sonunda 22/09/2021 tarihinde davalının temerrrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Yargılama aşamasında, davacının totem olarak adlandırılan direkli pano alınmış ve bu talep yönünden dava konusuz kaldığı bildirilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, emanet malların ve totemin iade edilmediğinden bahisle cezai şart ve tazminat talep etmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmede sözleşmenin sona ermesi halinde malların ne şekilde ve nerede teslim edileceğinin belirtilmediği, bu durumda parça borçlarında malın borçlunun adresinden alacaklı tarafından alınması gerektiğine dair 6098 sayılı yasa 89. Maddesinin 2. bent hükmünün uygulanması gerektiği, buna göre de davacının davalının adresinden ve malların bulunduğu yerden alması gerektiği anlaşılmıştır. Davacı, teknik ekip göndererek malları teslim almadığına göre, bundan davalıyı sorumlu tutması hukuka uygun değildir. Yargılama sırasında totemin alınmış olması da davacının kusurunu göstermektedir. Zaten davalı da davacının gelip ürünlerini almadığını savunmuştur. Bu nedenlere davacının ürünlerin iade edilmediği gerekçesiyle cezai şart ve aynen iade, aynen iade olmadığında ise bedellerinin tahsili talebi mahkememizce yerinde görülmemiş ve red edilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle ve oluşan vicdani kanaate göre davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davanın, cezai şart ve totem bedelleri yönünden REDDİNE,
2-Davanın, kar mahrumiyeti yönünden 1.603.424,00 TL olarak kabulüne, bu miktarın temerrüt tarihi olan 22/09/2021 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısma ilişkin talebin reddine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 109.529,89 TL harçtan, peşin alınan 435,83 TL’nin ve ıslah harcı olarak yatırılan 27.716,31 TL’nin mahsubu ile bakiye 81.813,58 TL harcın davalıdan alınarak haziyene irat kaydına,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 176.273,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 10.912,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 10.620,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça peşin ödenen 435,83 TL’nin ve ıslah harcı olarak yatırılan 27.716,31 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin kabul/red oranına göre 1.518,30 TL sinin davalıdan alınarak, geri kalan 41,69 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,

İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/06/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır