Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/143 E. 2022/834 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/143 Esas
KARAR NO : 2022/834
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası ile ödenmemiş irsaliye numaralı faturalara yönelik alacağına ilişkin davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edilerek takip durdurulduğunu, Arabuluculuğa başvurulmuş ancak anlaşma sağlanamadığın, davalı yanın Anadolu İcra Dairelerini yetkili göstermek suretiyle yetki itirazında bulunduklarını, yetki itirazı yerinde olmadığını, dava konusu icra takibinin dayanağı mal bedeline ilişkin faturaları ve bir miktar para alacağına ilişkin olduğunu, alacaklının muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi ve mahkemesinin yetkili olduğunu, davalı/borçlu tarafından toplam 737.691,50TL fatura alacağının ve faizinin ödenmesi için gönderilen ödeme emrine haksız olarak itiraz edildiğini, ….İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline kararverilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 737.691,50TL fatura alacağı olduğu iddia edilmiş ise de, bu faturayı kabul etmediklerini, ticari kayıtlar incelendiğinde faturaya konu cari hesap bulunmayacağını, dava ekinde bahse konu fatura bulunmadığından fatura içeriğinin denetlenmesi ve kıyaslanması mümkün olmadığını, TTK 21. maddesi uyarınca davalı tarafın faturaya konu işlemi izah etmesi gerekecek olup faturanın tek başına esas kabul edilmesi mümkün olmadığını, defterlerde inceleme yapıldığında fatura edilen durumun somut durumu izah etmediği anlaşılacağını, TTK 21. maddesi uyarınca fatura düzenlenip verilmesi için taraflar arasında kurulmuş geçerli sözleşme bulunmasının şart olduğunu, itiraza uğramayan faturanın malın teslim edildiğini, işin görüldüğünü veya menfaatin sağlandığını göstermediğini, bir borcu olmdığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler dosyamız arasına alınıp incelenmiştir.
İcra dosyası getirtilip incelenmiş, 2017 ve 2017 yıllarına ait faturaya dayalı 728.357,93 TL asıl alacak ve 9.327,57TL faiz olmak üzere toplam 737.691,50TL üzerinden yapılan takibe davalının süresinde borca, faize ve yetkiye itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların vergi beyannameleri vergi dairesinden getirtilmiştir.
Davacının sunduğu irsaliyeli fatura örnekleri, cari hesap kaydı, defter tasdik belgeleri dosyamız arasına alınıp incelenmiştir.
Davalının adresi kapalı olup, Tebligat Kanunu 35. Maddesine göre tebliğ yapılmıştır.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi kök raporunda; “Davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sunmuş olduğu yasal ticari defterlerin, 6762 sayılı eski TTK’nun yürürlük dönemlerine ait defterler olduğu ve yasal ticari defterlerin ilgili kanunun 66-86 maddelerinde yer alan hükümleri ihtiva ettiği, 2016 yılı defterlerinin delil vasfına haiz olduğu, 2017 yılı yevmiye ve envanter defterlerinin kapanış yapılmadığı için delil vasfına haiz olmadığı, Davacı ile Davalı arasında taraflar arasında imzalanan bir sözleşme olmadığı; irsaliyeli faturalarda herhangi bir vade belirtilmediği, faturalar peşin ödeme şekline göre hesaplamaya baz alınarak faiz hesaplandığı, Cari hesaplarda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan belgeli 390.073,50 TL alacağının olduğunu, alacağının kaynağının mal alımından kaynaklanan faturalardan oluştuğunun görüldüğü, davaya konu asıl alacağın 390.073,50 TL olduğunu, Merkez bankası avans faizi üzerinden yapılan, temerrüt tarihi ve takip tarihine kadar işlemiş avans faizinin 10.901,25 TL olduğu ” bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada, davalının ödemediği üç adet her biri 100.000,00TL bedelli senetlerin ödenmiş gibi hesaba katılarak hesaplama yapıldığı anlaşılmış ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda; “15.05.2017 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarın 390.073,50 TL olduğu, 3 adet Ödenmemiş Senet olduğu bu senetlerden 20.05.2017 vadeli 100.000,00 TL tutarlı senedin … Bankası … Şubesi tarafından 24.05.2017 tarihinde Ödememe Protestosu çekildiği görülmüş olup, diğer senetlere ilişkin Ödememe Protesto evrakı görülmediği, cari hesap alacağına 300.000,00 TL tutarlı 3 adet ödenmemiş senet eklendiğinde, davacının davalıdan alacağı tutarın 690.073,50 TL olduğu, Merkez bankası avans faizi üzerinden yapılan, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş avans faizinin 21.354,78 TL olduğu” bildirilmiştir.
Davacının ticari defterlerini sunduğu ancak davalının sunmadığı, bilirkişinin davacı defterlerini incelediği anlaşılmıştır. Mahkememizin 15/06/2022 nolu ara karar ile defter incelemesi için gün belirlenerek taraflara HMK’nın 222/3. Maddesi gereği ihtar yapılmış, inceleme günü gelmeyen davalı, ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Sunulan ek rapor dosya kapsamına uygun görülmüş ve itirazlar red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davan, faturaya dayalı icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar tacir olup, ticari defter ve belgeleri mahkememizce delil olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle dosya ve taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş
Tarafların incelenen ticari defterlerinden, taraflar arasında yazılı olmayan mal alım satım sözleşmesi kapsamında, davalının davacıya kablo, boru vb malzeme sattığı, bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davalının 690.073,50 TL borçlu olduğu, davacıya beş adet senet verilmiş ise de üç adet senet bedellerinin ödenmediği, davacının senetlerle ilgili ayrı bir takip yapmak yerine cari hesap bakiyesinden mahsup ederek takip yaptığı, bu talebin haklı olduğu, davalının itirazlarının bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarlar yönünden haksız olup iptali gerektiği, bilirkişi tarafından hesaplanan faiz miktarı daha fazla ise de, taleple bağlılık ilkesi gereğince takipte istenen faize itirazın iptali gerektiği, para alacağı olması nedeniyle İstanbul icra dairelerinin yetkili olduğu, bu nedenle yetki itirazının ve bilirkişi marifetiyle tespit edilen alacak yönünden itirazının iptaline, tespit edilen alacak likit ve itiraz haksız olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip doyasına yönelik itirazının 690.073,50 TL asıl alacak ve 9.327,57 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, bu miktarlar üzerinden takibin devamına ve asıl alacağı takipten itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20 nin üzerinden hesaplanan 139.880,21 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri olan 699.401,07 TL üzerinden hesaplanan 47.776,08 TL harçtan peşin alınan 8.909,47 TL’nin mahsubu ile bakiye 38.866,61‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 94.934,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 2.249,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.132,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça peşin ödenen 8.909,47 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul edilen miktar nazara alınarak tamamının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
9-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.07/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır