Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/110 E. 2022/697 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/110 Esas
KARAR NO : 2022/697
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21/12/2021 tarihli dilekçesi ile, Davalı, davacının imzaladığı 15.02.2019 tanzim 30.07.2019 vade tarihli 9.000,00 USD bedelli bonoyu …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E.sayılı dosyası ile takibe vaz ettiğini, davacı …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… E.sayılı dosyası ile takibe itiraz ettiğini, davalı tarafın ifadesi alınmadan hukukçu olmayan bilirkişinin yazılı mütalaası hatalı yorumlanarak davanın reddine karar verildiğini, davalı, davanın reddi üzerine davacının gıyabında meskenine girerek ev eşyalarını haczettiğini, senet metninde davalının davacıya 9000.-USD borç verdiği yazılı olduğunu, davacı ile davalı dost veya arkadaş olmadığını, kendi kulvarlarında çalışan iki esnaf olduğunu, davalının davacıya nakit borç vermesi imkanı bulunmadığını ve icra hukuk dosyasına cevap vermediklerini, mahkemece de kendilerine bir şey sorulmadığını, davalının tefeci de olmadığını, nakit verdiğinde ısrar ettiği takdirde hangi bedel karşılığında verdiğini de açıklamak zorunda olduğunu, kararname gereğince döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan sözleşme bedellerinin Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi gerektiğini, icraya konu bono nakit karşılığı verilmiş ise taraflar arasında Karz Sözleşmesi olmadığını, dolayısıyla kararnamenin uygulanması gerektiğini, Karz Sözleşmesi değil de mal alışverişi varsa senedin bu nedenle iptali gerektiğini, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin daha önce düzenlenmiş sözleşmelere uygulanmasını emrettiği dolayısıyla sözleşme gereği düzenlenen bononun da TL’ye çevrilmesi gerektiği arz edildiğini, nitekim bono düzenlendiği tarihte 5-TL olan USD dava tarihinde 14,50-TL’ye ulaştığını, hepimizin malumu olduğu üzere bu rakam önceden tahmini mümkün olmayan, işlem temelini çöktüren bir gelişmediğini, huzurdaki davaya konu bononun karşılığı bulunmadığını, davacı, davalıdan bono karşılığı mal, para, v.s. hiçbir değer almadığını, senedi davacıdan alan davalının senet karşılığında yerine getirdiği edimi açıklaması gerektiğini, davalı yanca senet karşılığı yapılan bir edim bulunmadığından senetin bedelsiz olduğunu, davacının Kapalıçarşı’da 45 senedir esnaflık yapmakta olup deri işiyle uğraştığını, davalı da … Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı olduğunu, tarafların arasında ticari ilişki olduğunu, davacı davalıdan deri ürünleri satın aldığını ve karşılığını ödediğini, dava konusu senede ilişkin alışverişin de gerçekleşmediğini, davalı davacıya malları tam olarak teslim etmediğini, davalının ticari defterleri incelendiğinde keyfiyet anlaşılacağını beyan ederek davanın kabulüyle, davacının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E.sayılı dosyası ve takibe dayanak 30.07.2019 vadeli 9.000-USD bedelli senet nedenleriyle borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyet tazminatı ile yükümlülüğüne, mahkeme aksi kanaatteyse Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gereği ve davacı tarafından ön görülemeyecek sonradan ortaya çıkan dövizdeki aşırı yükselme nedeniyle Borçlar Kanunu 138. Madde gereğince senet bedelinin uyarlanmasına, yargılama sonucuna kadar icranın durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 14/06/2022 tarihli cevap dilekçesi ile, davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden davacı tarafından 9.000,00-USD borcunun olmadığı yönünde ikame edilen davada harç eksik yatırıldığını, davacının tüm talepleri zaman aşımına uğradığını ve zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, iş bu davanın derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafından … İcra Hukuk Mahkemesi 2019/… E. Sayılı dosyası ile bonoların tanzim tarihindeki kur üzerinden yeniden düzenlenmesi gerektiği yönündeki iddia ile davanın ikame edildiğini ve dosya yerel mahkemece esastan reddedildiğini, davacı tarafından istinaf edildiği ve derdest olduğunu, davacı tarafından takibin yargılama sonuna kadar durdurulması yönünde talepte bulunulduğunu, davacı tarafından imza itirazında bulunulmadığını, davacı tarafından borcu itfa ettiğine dair belge veyahut senedin geçerliliğini etkileyebilecek herhangi bir belge veyahut iddia öne sürülmediği ve İİK. 169.A.2 maddesi uyarınca tedbir kararı verilemeyeceğini, esas yönünden ise davanın kötü niyetli olan davacının ve borcunu ödememek için işin esasında haksızda olsa bütün hukuki mekanizmaları kullanmayı amaçladığını, davacının davaya konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığına dair de herhangi bir iddiası bulunmadığın, davacının borcun nasıl sonlandığını ispat külfeti üzerinde olduğunu beyanla; davacının icranın durdurulması yönündeki tedbir talebinin reddini, davacının haksız ve hukuka aykırı taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini, işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde kötüniyetli olan davacı aleyhine İ.İ.K. md 72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; icra takibine konu edilen kıymetli evrak nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, olmadığı takdirde döviz olarak düzenlenen senede bedeline ilişkin uyarlama talebidir.
Dava dosyası …. AHM’nin görev nedeniyle usulden red kararı ile yeniden tevzi işlemine tabi tutulmuş ve mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kayıtlanmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden bono aslı ise icra müdürlüğünden getirilmiş ve bononun bir sureti dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı cevap dilekçesi ile zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de buna ilişkin olarak özel bir düzenleme bulunmadığı, takibe konu bono vade tarihinin 2019 yılı, icra takibinin yine 2019 yılında başlatıldığı, davanın ise 2021 yılında açıldığı görülmekle davalının zaman aşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalının derdestlik itirazı ise …. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde görülen davanın karara bağlanmış olması ayrıca icra mahkemesine başvurulmasının mahkememizde menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmediği dikkate alınarak doğru görülmemiştir.
Taraflar arasında görüldüğü bildirilen …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyasının bir sureti getirilmiş, kararının incelenmesinde davacının mahkememizdeki benzer sebeplerle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafça tanık dinlenilmesine yönelik olarak talepte bulunulmuş ise de dava değeri ve aynı zamanda uyuşmazlığın kıymetli evraka dayanması nedeniyle davacı talebinin reddi cihetine gidilmiştir.
Tüm bu dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalının icra takibine konu ettiği kıymetli evrakı keşide ettiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya takip konusu kıymetli evrak nedeni ile borçlu olup olmadığı, davalının hangi ilişkiye istinaden kıymetli evrakı açıklamak zorunda olup olmadığı ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereği senet bedelinin uyarlanması gerekip gerekmediği noktalarındadır.
Dosya kapsamındaki deliller ile celp edilen icra dosyası ve …. İcra Hukuk Mahkemesi dosyası karara vermeye yeterli olduğundan usul ekonomisi gereği bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Davacı, davalı ile dost arkadaş olmadığını, davalının tefeci de olmadığını, senede konu nakit vermenin gerçekleşmediğini, davalının hangi sebeple senedi aldığını açıklaması gerektiğini, senedin bedelsiz olduğunu, sonrasında da taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davalıdan deri ürün satın almakta olduğunu, dava konusu senede ilişkin ticari alışverişin gerçekleşmediğini, davalının davacıya malları teslim etmediğini, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde ise Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereği senet bedelinin uyarlanması beyan ve istemlerinde bulunmuştur.
Öncelikle davacı icra takibine ve davaya konu senet altındaki imzayı inkar etmemiştir. Dava dosyası arasına alınan icra müdürlüğü dosyasına sunulan senet metnin incelenmesinde senedin “nakden” ibaresi ile düzenlendiği görülmüştür. Buna göre kambiyo evrakının para karşılığı düzenlendiğinin kabulü gerekir. Aksinin senet metninin anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini iddia eden davacı tarafça yazılı belge ile ispat olunması gerekmektedir. Davacı ise buna ilişkin bir belge sunmamıştır. Davacının, taraflar arasında deri ürün alım-satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, senedin bunun için düzenlendiği ancak mal tesliminin yapılmadığı iddiasına az yukarıda açıklanan nedenlerle itibar edilmemiş, bu nedenle de ticari defter incelemesine gerek görülmemiştir.
Taraflar arasında düzenlenen senet metnine göre senet tanzim anında davacı senet bedelinin almış sayılır.
Davacı, her ne kadar davalının isticvap edilerek senedin veriliş nedenini açıklaması talebinde bulunmuş ise de menfi tespit davasında ispat külfetinin davacıda olduğu, senedin tahlil nedenini değiştiren de davacının kendisi olduğu ve bunu da ispat edemediği ayrıca zaten senet metni ile senedin düzenleniş nedeninin belli olduğu, davalının bunu veya aksini açıklama ve ispat etme zorunluğu bulunmadığından davacının bu talebi yerinde görülmemiştir.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereği uyarlama isteminin incelenmesinde ise dosyamız arasına alınan İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2019/… Esas sayılı dosyasına alınan bilirkişi raporunda da yerinde olarak açıklandığı gibi 13.09.2018 tarihinde yayımlanan 12.09.2018 tarihli “Türk Parası Kıymeti Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” daha önce akdedilmiş yürürlükteki sözleşmelerdeki döviz cinsinden kararlaştırılmış bulunan bedellerin Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesine ilişkin olup, bunun kıymetli evraka uygulanabileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının bu talebinin de yasal dayanağı bulunmamakatdır.
İzah edilen nedenlerle davacının ispatlanamayan davasının reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin ise davacının kötü niyeti sabit olmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının Reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın, başlangıçta alınan 59,30-TL’den mahsubu ile eksik yatırılan 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.20/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır