Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/760 E. 2023/380 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/760 Esas
KARAR NO : 2023/380

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 29/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında borçlunun İstanbul-Kartal’da bulunan otel projesi inşaatına tesis edilmek üzere 2 asansörün sözleşmede belirtilen teknik özelliklere göre, imal ve temin edilerek montajının yapılması ve çalışır vaziyette teslimine ilişkin 14.11.2014 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirketin 2 adet asansörü sözleşmede belirtilen teknik özelliklere göre, imal ve temin ederek montajını yaptığını ve çalışır vaziyette 18.05.2015 tarihli geçici teslim tutanağıyla borçlu şirkete tesliminin ardından 22.07.2015 tarihinde düzenlenen törenle asansörler müvekkili şirket tarafından hizmete açıldığını, borçlu şirket müvekkili hesabına sadece 64.000 Euro göndermiş olup KDV bedelini ödemediğini, Beyoğlu 51.Noterliği ihtarnamesi ile KDV bedelinin ödenmesinin talep edidiğini, bildirimlere rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine sözleşmeden doğan fatura borcu kapsamında ödenmemiş KDV alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, davalı-borçlu tarafından ödeme emrine, borca, takibe, faiz oranına, faize, işlemiş faize ve takibin tüm ferilerine itiraz edildiğini, itirazının iptali ile icra takibinin devamını ve takibin %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinin süresinde olmadığı görüldü. Davalı vekili 11.04.2022 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacı firma tarafından ana hatlarıyla sözleşme ifa edilip iki adet asansör kurulmuş olmasına değin yapılan işlemlerde eksik ve hatalı kısımlar olup bu hususların giderilmesi davacıdan bir çok kez şifaen talep edildiğini, davacı tarafça eksik ve hatalı hususların giderilmediğini, müvekkili şirket adına davacı tarafa Kadıköy … Noterliği ihtarnamesi keşide edildiğini, davacı şirket tarafından eksik ve hatalı hususlar ihtanamede belirtilen sürede tamamlanmadığını, müvekkili şirket tarafından bu hususların üçüncü kişilere tamamlatıldığını, davacının açmış olduğu icra takibinde alacaklı tarafından düzenlenen 25.02.2015 tarih 710953 no.lu 64.000 Avro + KDV bedelli faturadan kaynaklı KDV alacağı talep edildiğini, 33.687,24 TL. takip çıkışı olmak üzere başlatılan icra takibinin hukuk ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın usul ve esastan reddine, karşı yanın haksız takip tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kaynaklı olarak davalının davacıya takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı, alacağın muaccel hale gelip gelmediği, temerrüt oluşup oluşmadığı, faiz borcu bulunup bulunmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, icra inkar tazminatı veya kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce seçilen mali müşavir bilirkişi …hazırladığı 06.05.2022 tarihli raporunda özetle;”davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı ve ilgili yıllar ticari defterlerinin sahipleri lehine delil teşkil edebileceğini, davacı ve davalı taraf arasında sözleşmeye dayalı ticari ilişkisinin olduğu görülmüş olup sözleşmeye istinaden davalı tarafa 2 adet asansör yapılıp teslim edildiğini, davacı tarafından sözleşmeye istinaden davalı tarafa 25.02.2015 tarihli 710953 numaralı KDV dahil 208.435,20 TL ( 176.640,00 TL + 31.795,20 TL) tutarlı fatura düzenlendiğini, davalı tarafından davacı tarafa KDV’siz tutar kadar 25.11.2014 tarihinde 176.640,00 TL banka yolu ile ödeme yapıldığını, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, dava konusu olan 25.02.2015 tarihli … nolu KDV dahil 208.435,20 TL ( 176.640,00 TL + 31.795,20 TL) tutarlı faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, davacı tarafından davalı tarafa Beyoğlu …Noterliği aracılıyla 02.08.2016 tarihli … Numaralı ve 02.10.2019 tarihli 18183 Numaralı ihtarnamesi ile dava konusu olan 25.02.2015 tarihli … numaralı KDV dahil 208.435,20 TL tutarlı faturanın 64.000 Euro fatura bedeli ödendiğini, ve 11.520 Euro KDV bedelinin ödenmediğini, 11.520 Euro KDV bedelinin ödenmesi talep edildiğini davacı tarafın cari hesap ekstresinde dava konusu olan 31.795,20 TL KDV tutarının 11.520 Euro karşılığı olarak da ayrıca takip edildiğini, davacı tarafından davalı tarafa 23.11.2021 tarihli İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile dava konusu faturanın 31.795,20 TL KDV tutarı kadar icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından davacı tarafa 31.795,20 TL KDV tutarının ödemesi yapılmadığı tespit edildiğini, davalı tarafından davacı tarafa Kadıköy … Noterliği 15.06.2016 tarihli …nolu ihtarnamesi ile 01.02.2016 tarihinde asansörlerde Makina Mühendisleri Odası tarafından eksiklerin tespit edildiğini, 14.11.2014 tarihli sözleşme gereği davacı tarafından yapılan 2 adet asansöre ait eksikliklerin tamamlanması ihtar edildiği görüldüğünü, davalıya T.C. … Bakanlığı tarafından verilen 06.11.2014 tarih 15617 sayılı 4 yıl süreli turizm yatırım belgesi olduğunu,… Vergi Dairesi tarafından davalı tarafa verilen 15.12.2014 tarihli 13532189-250-02-01(…)-… nolu yazıda 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13/d maddesi kapsamında KDV’den istisna olduğunun belirtildiğinin görüldüğünü, KDV’den istisna olunması ile ilgili davacı tarafa bilgi verildiğine dair belge tespit edilemediğini, davacı ve davalı tarafın cari hesap ekstreleri ve ticari defterleri incelendiğinde, davacı tarafından 23.11.2021 tarihinde, davalı tarafa icra takibi başlatıldığında, davacı tarafın ticari kayıtlarında, davalı taraftan 32.819,85 TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, davalı tarafın ticari kayıtlarında ise davacı tarafın alacağının olmadığını” mütalaa etmiştir.
İtirazlar üzerine bilirkişi 21.11.2022 tarihli ek raporunda özetle; “davalıya … Bakanlığı tarafından verilen 06.11.2014 tarih 15617 sayılı 4 yıl süreli turizm yatırım belgesi olduğu görülmüş olup, Küçükyalı Vergi Dairesi tarafından davalı tarafa verilen 15.12.2014 tarihli …-250-02-01(…)-… nolu yazıda3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13/d maddesi kapsamında KDV’den istisna olduğunun belirtildiğini, KDV’den istisna olunması ile ilgili davacı tarafa bilgi verildiğine dair belge tespit edilemediğini, davalı tarafından davacı tarafa 176.640,00 TL KDV’siz tutar kadar ödeme yapıldığını, davalı tarafından davacı tarafa, dava konusu faturaya ait 31.795,20 TL KDV tutarının ödemesi yapılmadığını, davalı tarafın mal alışlarında davacı tarafa faturaların KDv’siz kesilmesi gerektiği yönünde, Küçükyalı Vergi Dairesi tarafından 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13/d maddesi kapsamında verilen istisna yazısını ve Turizm yatırım belgesini vermesi gerektiğini” mütalaa etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, taraflar arasında akdolunan sözleşme, mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında 14/11/2014 tarihli asansör imal, temin ve montaj sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davacı yüklenicinin gerçekleştireceği işin karşılığı 64.000€+KDV bedel belirlendiği, işin davacı yanca tamamlandığı ve 64.000€ alacağa ilaveten 31.795,20TL KDV bedelli fatura kesildiği, davalı iş sahibinin faturaya istinaden 64.000€ ödemeyi yaptığı ancak KDV’den muaf olduklarını belirterek KDV ödemesi yapmaktan kaçındığı, davacının işbu bedeli takibe konu ettiği, davalı yanın itirazı üzerine duran takibin canlandırılması amacıyla işbu itirazın iptali davasının ikame edildiği anlaşıldı.
Davada uyuşmazlık davalı yanın KDV’den muaf mı yahut istisna mı olduğu, davacı yanın davalıdan KDV talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/a maddesi gereğince Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. İlgili Kanun’un 8. Maddesinde KDV mükelleflerinin kimler olduğu sayılmıştır. Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar KDV mükellefidir. 10. Madde uyarınca Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması vergiyi doğuran olaydır.
Tüm bu açıklamlar doğrultusunda somut olayda vergiyi doğuran olay davacı yanın, davalı yanca akdettiği sözleşme doğrultusunda asansör imal yahut temin edip bu asansörün montajını gerçekleştirmesidir. KDV, yansıtılan bir vergi olup KDVK’ya göre vergi yükümlüsü hizmeti veren davacıdır. Somut olaydaki uyuşmazlık; vergiyi doğuran olayın gerçekleşip gerçekleşmediği, davalının vergiden istisna olup olmadığıdır.
KDVK 13/d maddesi uyarınca; “Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimleri ile belge kapsamındaki yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamaları (Şu kadar ki, yatırım teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarihini veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar). Hükmünü haizdir.
Dosyaya celp edilen T.C. … Bakanlığı yazı cevabı ve Vergi Dairesi yazı cevabı doğrultusunda, davalının dava konusu sözleşmenin kurulduğu ve edimin yerine getirildiği tarih itibariyle turizm teşvik belgesi sahibi olduğu, Kanun’a göre belirtilen sınırlar dahilinde gerçekleştirdiği ürün ve hizmet alımlarının vergiden istisna olduğu, davalı yanın davacıdan aldığı ürün ve hizmetin de istisna sınırlarında kaldığı anlaşılmış olup, taraflar arasında gerçekleştirilen ürün ve hizmet alımının vergiden istisna olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilrkişi raporunda KDV’den muafiyet olarak yorumlansa da davalının KDV’den muaf olmadığı, davaya konu sözleşmeye ilişkin edimlerin KDV’den istisna olduğu, bu nedenle de davacının vergi dairesine yaptığı KDV ödemesinin yerinde olmadığı anlaşıldığından bilirkişi raporu hükme esas alınmamıştır.
KDV den istisna bir işlem için ödeme yapmaması gerekirken KDV ödemesi yapan davacının ödemiş olduğu KDV’yi vergi dairesinden iade talep edebileceği, davalının KDV’den sorumlu tutulamayacağı anlaşılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurumuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Davanın REDDİNE;
2-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Alınması gereken 179,90 TL red harcının davacının peşin yatırdığı 575,30TL harçtan mahsubu ile ‬395,40TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kallanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır