Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/76 E. 2022/111 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/76 Esas
KARAR NO : 2022/111
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar tarafından 17.06.2016 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olduğunu, işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 1.497,18-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlattıklarını, davalı ödeme emrinin tebliğinden sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İski vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, mezkür adreslerde meydana geldiğini ileri sürdüğü zararların kim ya da hangi kurumlar tarafından meydana getirildiğini ispat etmesi gerektiğini, Müvekkilinin idare açısından tazminat sorumluluğunun doğması için, tazminat talep edilenin, zarara neden olayda kusurunun olmasının, tazminat talep edilen hasar ile fiili arasında illiyet bağının bulunması gerektiğini, oysa müvekkilinin davacının iddia ettiği adreste hiçbir faaliyeti bulunmadığını, herhangi bir çalışma yapılmış ise de müvekkilinin dava dışı üçüncü kişilerce verilen zararlardan dolayı herhangi bir sorumluluğunun olmayacağını, Öte yandan meydana geldiği iddia edilen hasarla ilgili olarak söz konusu adreste kazı çalışması yapılmasına ilişkin … ya da İlgili ilçe belediyesinin herhangi bir kazı ruhsatının bulunup bulunmadığının da araştırılması gerektiğini, bu nedenlerle müvekkilnin iddia olunan hasarın meydana geldiği adreste hiçbir çalışması olmaması ve bu nedenle husumet yokluğu ve zamanaşımı nedeniyle usulden reddini talep ettiklerini, Davacının meydana geldiğini iddia ettiği zararla ilgili olarak kusur araştırması ve hesaplama yapılması açısından bilirkişi incelemesi ve keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporu aldırılmasının gerektiğini, davacının ispat edemediği davasının, icra inkar tazminatı ve diğer tüm talepleriyle birlikte esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile zararın meydana geldiği yerdeki kazı işlerinin yapılması işini … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ihale ettiğini, sözleşme imzalandığını, İş bu sözleşmenin 33.16. Maddesi”Yapı sırasında çıkacak kazalardan ve bu kazaların sebep olacağı idari, hukuki ve mali bilumum neticelerden ve doğacak zararlardan doğrudan doğruya yüklenici sorumludur.” şeklinde olduğunu, bu sebeple öncelikli olarak davanın … Tic. Ltd. Şti.’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, yüklenicinin tebligata yarar adresi … Mah. … Sok. No: … Plaza D: … /İSTANBUL olduğunu, Huzurda ikame edilmiş dava süresi içerisinde ikame edilmediğini, itirazın iptali davası itirazın yapılmasından sonra 1 yıl içerisinde ikame edilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle davanın ihbarını ve dava dilekçesine karşı itirazları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır.. Dava ve cevap dilekçeleri değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacıya ait tesisata davalılar tarafından hasar verilip verilmediği, hasar verilmiş ise bu hastaların verilmesinde davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı, davalılara kusurunun bulunması halinde kusur oranları, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, meydana gelen hasar bedelinin ne kadar olduğu, davalıların bu hasardan sorumlu olup olup olmadıkları noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına UYAP suretleri alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Es sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde yalnızca faize dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … ‘ ın hazırladığı 02.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dosya kapsamında bulunan Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Tutanağı Formunda; 17.06.2016 tarihinde … Mah. … Sok. No: … adresindeki 4×16 kabloya … ( … ) tarafından hasar verildiği bilgilerinin bulunduğunu, kablo hasarı nedeniyle oluşan 1.471,78 TL toplam zarar bedelinin, hasar keşif tarihindeki döviz kurları dikkate alınarak değerlendirildiğinde haddi layığında olduğunun tespit edildiğini, ” mütalaa etmiştir.
Dava devam ederken davalı … tarafından borcun dava tarihinden önce ödendiğine dair dekont sunulduğu anlaşılmıştır. Gerçekten de dava konusu borç olan 1497,18 TL … AŞ tarafından 06/09/2016 tarihinde ödenmiştir.
Bilindiği üzere itirazın iptali davaları açıldığı tarihteki hukuki durumlar nazara alınarak değerlendirilir. Dolayısıyla dava açıldıktan sonra ödeme yapılması veya ödeme yerine geçen bir ifada bulunulması halinde mahkemece bu miktarlar yönünden değerlendirme yapılması ve buna dair hüküm kurulması imkanı bulunmamaktadır. Zira, ödeme ile ilgili olarak B.K.nun 84. maddesi hükmünün gözetilmesi gerektiği gibi, takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek faiz, takip masrafı ve icra vekalet ücretinin de dosya hesabında dikkate alınması gerekmektedir. (Y.23.HD., E. 2015/4923, K. 2015/6215 T/. Bu nedenle, takibe konu borcun tamamen ödenmiş olması halinde alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, açtığı dava bu gerekçeyle reddedileceği; böylesi bir davanın kısmen de olsa kabulü söz konusu olamayacağı için, icra inkar tazminatına da hükmedilemeyecektir. Bunun gibi, itirazdan sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borcun kısmen ödendiği hallerde, alacaklının ödenen kısım yönünden dava açmakta hukuki yararı olmayacağından, ödenen miktar gözönüne alınmaksızın, borca itirazın tümüyle iptali istemiyle açılan dava, ödenen kısım yönünden reddedileceği için, bu kısım için de yine icra inkar tazminatına hükmedilemeyecektir. )Böylece dava tarihi olan 03/02/2021 tarihinden evvel borcun tamamının ödendiği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 80,70- TL red karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL’ nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 8.000,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 15/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır